GENEL - 22 Nisan 2019 Pazartesi 13:34

Şahin: “Çiftçiler üretimleri oranında desteklenmeli”

A
A
A
Şahin: “Çiftçiler üretimleri oranında desteklenmeli”

Giresun Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin, fındıkta verimi artırmak ve fındık üreticilerinin bilinçli hale gelmesi için önce çiftçiliğin mesleki tarifinin değişmesi gerektiğini ifade etti.

Giresun Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin, fındıkta verimi artırmak ve fındık üreticilerinin bilinçli hale gelmesi için önce çiftçiliğin mesleki tarifinin değişmesi gerektiğini ifade etti.


Fındık üreticilerini bilgilendirmek adına yapılan projelerin, çalışmaların yeterli olmadığını ifade eden Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Şahin salon ile alanın arasının fiilen kopuk olduğunu salonda yazılıp, çizilenlerden, alandaki uygulayıcıların haberinin olmadığını söyledi.


Birlik Başkanı Şahin "Yıllarca kamu otoritelerince fındıkta verim ve kaliteyi artırmak ve fındık polkasını disipliner bir yapıya kavuşturarak, dünya ölçeğine çekebilme adına bir sürü, çalıştay, sempozyum, fındık şuraları gibi sayısız toplantılar yapmalarına rağmen fındıkta verim ve kalite bir gram artmadığı gibi, dedelerimizin ürettiği 1936 yılının bile gerisinde kaldık. Toplantıya katılan bilgi ve ahlaki değerlere sahip olanlara saygılıyız. Ancak maksat hasıl olmamaktadır bütün derdimiz bu. Bunun nedeni konu fiilen üretim ve alanda her türlü şartlara rağmen çalışmak ise o zaman toplantılara, reel üretici ve üretici temsilcileri çoğunlukla davet edilmeli ve onların görüşleri baz alınarak, görüşlerine saygı gösterilmelidir. Aksine, bu maksatlarla salonlara topladığınız saygın kişilerin hiçbirinin geçimi fındıktan değil, belki çiftçiler ancak çiftçilikle alakaları yok. Proje, program veya sonuç bildirgesine imza atarlar ama, kendi programlarını, kendileri uygulayamazlar. Çünkü asıl işleri bu değil. Yani, salon ile alanın arası fiilen kopuk. Salonda yazılıp, çizilenlerden, alandaki uygulayıcıların haberi bile yok. Her şey, salonda başlayıp, yine salanda bitmektedir. En önemlisi de, bu raporların çoğunun alanda uygulanabilirliği ile uygulayıcıları yoktur. O zaman raporun anlamı ne? Bundan sonra da bu toplantıların bir anlam kazanacağına da inanmıyorum” dedi.



“Projeler, salonlarda değil de alanda yapılmalı”


Fındıkta verimi artırmak ve fındık üreticilerinin bilinçli hale gelmesi için önce çiftçiliğin mesleki tarifinin değişmesi gerektiğini ifade eden Şahin “Önce çiftçiliğin mesleki tarifi değişmeli, gayrimenkul sahibi ile bizzat çiftçilik yapan ayırılmalı. Sonra, alana istekli, eğitimli çiftçi ihdas edilmeli ve sistem çok basitleştirilmeli, çiftçi ile muhataplıklar minimize edilmeli. Çiftçiler, üretimleri oranında desteklenmeli. Projeler, salonlarda değil de alanda yapılmalı ve proje yapanlar, alanda kalifikasyon kazanmış, çiftçiliğin zorluk ve bilgisine hakim ve çiftçilerin tanıyıp güvendikleri birkaç kişi ile birlikte birebir çiftçi ile yapılmalı. En önemlisi de kırsalda yaşayanların 2017 verilerine göre 3 bin $ olan gelirleri, daha da düştü. Bu rakam, en az orta seviyelere çekilmeli. Bunların dışında kim ne yaparsa yapsın, ancak kendisini tatmin eder. Kısaca, hayal satmaya devam olur. Kaybolan enerji, kaynak ve zamana yazık olmaktadır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.