GENEL - 29 Ağustos 2019 Perşembe 09:30

Sezon öncesi balıkçılara “bilinçli avlanın” uyarısı

A
A
A
Sezon öncesi balıkçılara “bilinçli avlanın” uyarısı

Giresun Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.

Giresun Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Türkmen, "Balıkçılarımızın yeni sezona bilinçsize avlanmak yerine balıkların daha iyi gelişimine ve bir sonraki yıl için üremelerine fırsat vererek sezon sonuna kadar dengeli bir avlanma stratejisi uygulamaları daha faydalı olacaktır" dedi.


Karadenizli balıkçılar 1 Eylül’de başlayacak av sezonu öncesinde son hazırlıklarını yapıyor. Tekne ve ağlarını yeni av sezonuna hazır hale getiren balıkçıların beklentisi ise bereketli bir sezon geçirmek. Giresun Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Türkmen, yaklaşan av sezonu öncesinde balıkçılara uyarılarda bulundu. Denizlerimizde en fazla avlanan hamsinin stratejik bir av ürünü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Türkmen, son yıllarda iklim değişikliği ve besin ağındaki değişimlerle birlikte denizlerdeki balık avının da değişkenlik gösterdiğine dikkat çekti. Türkmen, “Türkiye’de balıkçılık denildiğinde Karadeniz akla geliyor. Çünkü Türkiye balıkçılığının yaklaşık yüzde 70-75’e yakını Karadeniz’den elde ediliyor. Yine yıllara göre değişmekle birlikte bu oranın yaklaşık yüzde 75’lik bölümünü hamsi oluşturuyor. Bu da hamsinin bizim için stratejik bir ürün olduğunu gösteriyor. Avcılık ile elde edilen balık üretiminin azalışının nedenleri içerisinde hamsi üretiminin azalış ve yükselişinin önemli olduğunu görüyoruz. Bunu verilerle ortaya koyacak olursak 2007 yılında yaklaşık 600 bin tonluk balık avı üretimi var ve bunun yaklaşık 400 bin tonunu hamsi oluşturuyor. 2017 yılına baktığımızda ise 320 bin ton civarındaki balık avında da 158 bin tonunu hamsi oluşturuyor. Yani hamsinin azalışına, artışına göre değişen av verimi var” dedi.



“Sürdürülebilir balıkçılık için bilinçli avlanma şart”


Denizlerimizde hamsinin bol ya da az oluşunu etkileyen faktörleri de anlatan Prof. Dr. Türkmen, “Hamsinin varlığını veya yokluğunu belirleyen öncelikli neden de üreme, beslenme ve kışlama ile ilgili göçlerdir. Bu göçleri de etkileyen en önemli faktör iklim değişikliği, yani su sıcaklığıdır. Diğer nedenler ise besin ağındaki değişimlerdir. Besin ağındaki değişmeleri şu verilerle ortaya koyabiliriz. TÜİK verilerine baktığımızda 2004 yılında 340 bin ton hamsi avı üretimi var, aynı yıl palamut avı 5 bin 700 ton. 2005 yılında hamsi avı 138 bine düşüyor, palamut avı miktarı ise 70 bin 700 tona çıkıyor. Rakamlara baktığımız zaman hamsinin bol olduğu dönemlerde palamudun az olduğunu görüyoruz. Çünkü besin zincirine göre hamsiyi tüketecek palamut ve benzeri türler az olduğu için hamsi bol. Palamut ve benzeri diğer karnivor türler ile hamsi arasında ters bir orantı var. Bu durum hamsiyi besin olarak kullanan diğer karnivor türler için de söylenebilir. Tabii ki bu durumu etkileyen başka pek çok faktörden de bahsedebiliriz. Bunlara ekleyeceğimiz bir başka neden ise bilinçsiz ve aşırı avlanmadır. Balıkçılarımız henüz üreme boyutuna gelmemiş balıkları avlarsa bir sonraki yıl doğal olarak döl verecek birey sayısı azalacak, bunun sonucunda av verimi de azalacaktır. Dolayısıyla bilinçli avcılık yapılarak bir kez olsun avımıza üreme imkânı sağlanmalıdır. Hamsi için avlanma boyu 9 cm’dir, yani 9 cm’in altındaki bireyler avlanmamalıdır. Dolayısıyla balıkçılarımızın ağ gözü açıklıklarını buna göre ayarlamaları daha doğru olacaktır. Yine teknolojinin olanakları kullanılarak aşırı avlanma da faktörlerden biridir. Balık stoklarının sürdürülebilir olması için av yasaklarına uyulması kaçınılmazdır. Eğer sürdürülebilir olmazsa gelecek yıllarda krizler oluşuyor. Ülkemizde 18 bin balıkçı teknesi var. Bunun 15 bini denizlerde, yaklaşık 3 bini ise iç sularımız olan göllerimizde avlanmaktadır. Sürdürülebilir balıkçılık için büyük ölçekli balıkçıların uluslararası sularda avlanması tavsiye edilmektedir. Ülkemizde yıllara göre değişmekle birlikte yaklaşık 500-600 bin tonluk balık avcılığı yapılırken, tüketimi kişi başı yaklaşık 6 kilogramdır. Aslında bu çok düşük bir tüketimdir. Dünya ortalaması ise kişi başı 19 kilogram, İzlanda’da ise 92 kilogramdır. Balıkçılarımızın tüm bu avlanma yasaklarına uyduklarını tahmin ediyor ve rastgele diyerek, bol avlı bir sezon geçirmelerini temenni ediyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.