ÇEVRE - 16 Kasım 2019 Cumartesi 13:21

12 bin yıllık Buzul Göl olduğu iddia edilmişti; su birikintisi çıktı

A
A
A
12 bin yıllık Buzul Göl olduğu iddia edilmişti; su birikintisi çıktı

Gümüşhane’nin merkeze bağlı Dumanlı köyü sınırlarındaki İstavroma Yaylası’nda define aranan ve yörede Dipsiz Göl olarak adlandırılan alanın iddia edildiği gibi 12 bin yıllık bir buzul gölü olmadığı bölgede inceleme yapan bilim adamı tarafından açıklandı.

Gümüşhane’nin merkeze bağlı Dumanlı köyü sınırlarındaki İstavroma Yaylası’nda define aranan ve yörede Dipsiz Göl olarak adlandırılan alanın iddia edildiği gibi 12 bin yıllık bir buzul gölü olmadığı bölgede inceleme yapan bilim adamı tarafından açıklandı.


Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün uygun görüşlerinin ardından özel izinle define arayan firma tarafından alanda yapılan kapatma çalışması boşaltılarak alanda teknik personel ve bilim insanlarının nezaretinde Gümüşhane Valiliği tarafından rehabilitasyon çalışması başlatıldı. Valilik’ten bugün yapılan açıklamada konuyla ilgili hem Valilik hem de Bakanlık düzeyinde soruşturma başlatıldığı açıklanmış ve alanın rehabilitasyonunun sağlanması için akademisyenler ve teknik personel nezaretinde çalışmalara başlanacağı ifade edilmişti.


İlgili kurum müdürleri ve teknik personelin iştirak ettiği rehabilitasyon çalışmasında alanda bilimsel incelemelerde bulunan Gümüşhane Üniversitesi, Doğa Bilimleri ve Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Selçuk Alemdağ, incelemelerinin ardından gazetecilere gölle ilgili açıklamalarda bulundu. Alemdağ "İnceleme alanı vadi tabanından yaklaşık 20 metre yukarıda. Bu teknik durum buzul göllerinin oluşması açısından çokta ortaya çıkmış bir durum değil. Buzul gölleri genellikler dağların zirvelerinde, zirveye yakın eteklerde oluşan çanaklarda meydana gelir. Bu daha çok bizim için yamaç molozu çöküntüsünü andırmakta. Teknik incelemeler de bu durumu yansıtmaktadır” dedi.


Kazının göl etrafındaki doğal durumu da tahrip etmediğini ifade eden Alemdağ, “Topoğrafyayla göl çerçevesi ve göl çanağının olduğu alana baktığımızda alanda tahribat olmadığı gözlemleniyor. Bu alana su birikintisi de diyebiliriz. Bu tür alanları biz genelde birikinti suları olarak değerlendiriyoruz; doğada bu tür alanlar çok fazla olduğu için” diye konuştu.



“Yaklaşık 30 metre çapında bir yamaç molozu birikinti konisi bağlamında değerlendirdiğimiz bir çöküntü alanı"


Jeolojik olarak ortamın volkanotortul kaya kütlelerinden oluşan, kireç taşları, kil taşları, marnlar ve tabanda volkaniklerin, andezit bazaltların yer aldığı sağlam bir kaya kütlesinin mevcut olduğu bir alan olduğunu dile getiren Alamdağ, “Yaklaşık 30 metre çapında bir yamaç molozu birikinti konisi bağlamında değerlendirdiğimiz bir çöküntü alanı. Buradaki çalışma alanının basında belirtildiği gibi buzul gölü olma olasılığı teknik olarak benim kafama oturmuş değil. Mevcut topoğrafik eğime bakacak olursak buzul gölü buzulların aşındırmasıyla oluşan çanaklardaki su birikintileri olarak tariflenirse buradaki topoğrafik eğime baktığımızda bu eğimde ne kadar bir buzul kütlesi, kaç metrelik bir buzul kütlesi oluşacak ki bunun mevcut jeolojik yapı üzerinde bir aşındırması olsun ve böyle bir çukur meydana getirsin? Bu durum açıkçası teknik olarak mümkün değil gibi görünmekte” ifadelerini kullandı.



“Doğu Karadeniz bölgesinde böyle bir sürü çökelti alanı var"


Yapılan teknik gözlemler neticesinde mevcut göl tabanının yamaç molozlarından oluştuğunun açık ve net olduğunu dile getiren Alemdağ, “Bu tür bilgi kirliliklerine teknik veya halktan alınan bilgileri bu şekilde basında paylaşmak çok da doğru olmadığı inancındayım. Yaklaşık 30 metrelik bir alanda yapılan kazı çalışması sonunda mevcut göl tabanı eski doğal haline getirilmesi bağlamında Valilik nezdinde yürütülen bir çalışma var. Burası volkanotortul bir arazi ve buradaki mevcut gölün derinliği olasılıklara bağlı olarak 3-4 metreyi geçmeyecek derinlikteki küçük su birikintisi. Göl tabanı uygun hale getirilerek mevcut yağan yağış sularına bağlı olarak bu bahar sonrası eski haline gelecektir. Doğa kendini toparlayacaktır. Bunlardan bölgede yüzlerce, binlerce var. Doğu Karadeniz Bölgesi böyle bir sürü çökel alana sahip. Teknik gözlemlerim sonucunda burada mevcut topoğrafik eğime baktığımız zaman çok büyük buz kütlelerinin oluşupta burada bir aşındırma yapıp çanak oluşturduğu buzul göllerinin tabirinde kullanılan çanak şeklindeki bir durum söz konusu değil. Burada 3-4 metre kalınlığında yamaç molozları gözleniyor. Doğu Karadeniz bölgesinde oluşan topoğrafik çökmelerden birisi olarak gözlemledim” şeklinde konuştu.


Öte yandan yöre sakinlerinin beyanıyla alanda çok sayıda hayvan ve insan boğulması vakası gelmesi nedeniyle yapılan rehabilitasyon çalışmasında çevresinin toplam uzunluğu 28 metre olan göl tabanının derinliği 1,5 metre olarak düzenleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Galatasaray, 5 futbolcusu ile sözleşme yeniledi Galatasaray; futbol takımı oyuncularından Fernando Muslera, Lucas Torreira, Barış Alper Yılmaz, Abdülkerim Bardakcı ve Kaan Ayhan’ın sözleşmelerini uzattı. Galatasaray 5 futbolcusuyla sözleşme yeniledi. Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park’ta düzenlenen imza törenine Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, futbolcular; Fernando Muslera, Lucas Torreira, Barış Alper Yılmaz, Abdülkerim Bardakcı ve Kaan Ayhan katıldı. Dursun Özbek: "Okan hocamız önderliğinde yeni başarılara doğru ilerliyoruz" Törende konuşan Başkan Dursun Özbek, "Burada kardeşlerimin yanında olmayı özellikle istedim. Galatasaray’ımız için bu zamana kadar verdikleri emek, çaba ve fedakarlık için onlara teşekkür ederim. Değerli kaptanımız Fernando Muslera, sadece sahada gösterdiği performansla değil, efendiliğiyle de Türkiye’de tüm sporseverlerin gönlünde taht kurmuş birisi. Tam tamına 13 senedir sarı-kırmızılı forma için ter akıtmış, zor zamanlar yaşamış, sakatlanmış ama bir gün bile mücadeleden kaçmamış, takımımızın en önemli liderlerinden biri. Artık Nando’yu yabancı futbolcu değil bizden birisi olarak görüyorum. Kendisi yeni sözleşme konusunda çok kısa konuştuk. Hiç ikiletmedi, ’Sen ne diyorsan öyledir başkan’ dedi. Benim dileğim, futbol hayatını Galatasaray formasıyla sona erdirmesi, ileride yine Galatasaray’ın içinde bir görevle camianın içinde devam etmesi. Kendisine teşekkür ediyorum. Abdülkerim ilk transfer olduğu dönemde kimilerinin burun kıvırdığı aslan kardeşim. Biz senden hiç şüphe etmedik. Sen de bugüne kadar gösterdiğin performansla birçok kişiyi düşüncelerine pişman ettin. Ben uzun ve başarılı yıllar olduğuna yürekten inanıyorum. Sana da teşekkür ediyorum. Lucas, takımızın enerji küpü, orta sahamızın dinamosu. Galatasaray’a transfer olduğu ilk andan itibaren farkın ortaya koydu. Bugüne kadar elde ettiğimiz başarılarda büyük katkısı var. Senin oynadığın tüm maçlarda terinin son damlasına kadar mücadele ettiğinden her zaman eminimiz. Sana güveniyoruz, hep böyle devam etmeni diliyoruz ve çok seviyoruz. Kaan kardeşim her zaman göreve hazır. İhtiyaç olduğunda farklı pozisyonlarda oynayıp, aklını ve tecrübesini gösteren çok değerli bir oyuncumuz. Takım içindeki birlik ve beraberliğe yaptığın katkılar en az sahada gösterdiğin performansın kadar değerli. Kısa sürede bize sanki yıllardır bu formayı giyiyormuş gibi hissettirdiğin için teşekkür ederim. Barış, Türk futbolunun son dönemdeki en önemli başarı hikayelerinden biri yazmaya devam eden bir kardeşim. Sokakta gol atan çocuklar Barış Alper diye bağırarak sevinmeye başladılar. Önünde uzun seneler ve kimsenin hayalini bile kuramadığı başarılar olduğuna inanıyorum. Burada sözleşmelerini imzaladığımız değerli kardeşlerim ve şu an burada olmayan diğer futbolcularımızla, Okan hocamız önderliğinde yeni başarılara doğru ilerliyoruz. Galatasaray’ımızın değerlerine, şanlı tarihimize yakışan ve bunu özümsemiş bir futbolcu topluluğunun bir arada olmasıdır. Tüm taraftarlarımızın gurur duyduğuna inanıyorum. Onlardan tüm kupaları bize getirmelerini istiyorum" diye konuştu. Erden Timur: "İnşallah bu sene de hayallerimize kavuşacağız" Herkesle neredeyse 2 senedir birlikte olduğunu hatırlatan Erden Timur, "Sanki çok uzun yıllardır gibi geldi. Hepsi ile farklı dostluklar yaşıyoruz. Hepsinin yeri farklı bende. Takımdaşlıktan, ortaya koydukları performanslardan çok öte. Aslan gibi karakteri olan çok güzel insanlar. Asıl kalacak şey burada edinilen dostluklar. En çok da onun için mutluyum. Geçtiğimiz sene yaz kampında toplantı yaptık. Amacımın ne olduğunu anlatmak istedim. ’Benim buradaki misyonumu sizi hayallerinize kavuşturmak’ dedim. Geçen sene başkanımız önderliğinde o hayale kavuştuk. İnşallah bu sene de kavuşacağız. İnşallah hepsinin ömründe çok güzel şeyler olur. Ailelerine de teşekkür ediyorum. Başkanımıza da teşekkür ediyorum, bu imkanları sunduğu için" şeklinde konuştu. Kaan Ayhan: "İnşallah daha uzun seneler geçiririz" Herkese teşekkür eden Kaan Ayhan, "Hocamız ve takımımıza teşekkür ediyorum. Çünkü takım arkadaşlarım olmasa belki ben ve hepimiz burada olmayacağız. Başarıya imza attık ve o yüzden de yönetim tarafından böyle bir karar alındı. Çok mutluyum. 1.5 sene önce geldim. Buraya gelmek değil burada kalmak daha zor beceri olarak söylüyorum. Takım arkadaşlarımla beraber yaptım için mutluyum. İnşallah daha çok senelere diliyorum. İnşallah daha uzun seneler geçiririz. Daha büyük başarılara imza atarız" ifadelerini kullandı. Lucas Torreira da, "Muslera sayesine buraya geldim. Herkese teşekkür ederim" dedi. Abdülkerim Bardakcı ise Galatasaray ailesinin bir parçası olduğundan dolayı gurur ve onur duyduğunu vurgulayarak, "Bu ailenin parçası olmaktan dolayı her zaman gurur ve onur duymuşumdur. ‘Bu kulübe uzun yıllar hizmet edip efsaneler arasına girmek istiyorum’ diye bir röportajımda söylemiştim. Bunun için tekrar bir adım attım. İnşallah hayallerim ve hedeflerim doğrultusunda güzel bir şekilde ilerler" açıklamasında bulundu. Çok özel duygular yaşadıklarını ifade eden Barış Alper Yılmaz, "İlk günkü gibi. Bana bu şansı veren başkanımıza, Erden ağabeye, hocamıza teşekkür ediyorum. Her iki taraf için de hayırlı olsun" değerlendirmesinde bulundu. Fernando Muslera: "İleride de bu takımın parçası olmaya devam edeceğim" Konuşurken duygulanan Fernando Muslera, "Klipte de gördüğünüz 13 yıl dile kolay bir ömür bu kulüpte geçirdim. Burada 3. kez kontratımı yeniliyorum. O yüzden başkanıma ve Erden Bey’e teşekkür ediyorum. Bu benim için hayatımın en önemli anlarından biri. Burada ailemle, arkadaşlarımla enerji ve mutluluk dolu yıllar geçirdim. Takım arkadaşlarıma da teşekkür ederim. Hocama, Florya personeline, başkanıma, Erden Bey’e durmadan çalıştıkları için, bizimle mücadele ettikleri için ve bize bu imkanı tanıdıkları için teşekkür ediyorum. Ben 16 şampiyonluk gördüm. Galatasaray, Türkiye’nin en büyüğü ve bunu sürekli göstermesi gerekiyor. Bunun için mücadele ediyoruz. İsmim burada ailem tarafından da yıllarca konuşulacağı zaman Galatasaray’ın kalecisi olarak konuşulacak. Onların desteğinden dolayı çok memnunum. Şimdi oyuncu olarak burada bulunuyorum. İleride de bu takımın parçası olmaya devam edeceğim, şimdi ve sonsuza kadar" diye konuştu. Toplantıda ayrıca futbolcular için tek tek videolar hazırlandı. İmza töreni toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Düzce Gastronomideki yenilikler konuşuldu Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından düzenlenen etkinlikte, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Kurnaz ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper, öğrencilerle buluştu. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muammer Mesci, yeni gelişmelerde uzmanlaşmanın öğrenciler için bir zorunluluk olduğunu ifade ederek teknolojiyi takip eden kişilerin rekabette avantaj sağlayacağını dile getirdi. Programın ilk konuşmacısı Doç. Dr. Alper Kurnaz, gastronomideki yeni trendler üzerinde durdu. Yeni trendler arasında dijital gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Kurnaz, 3D yazıcılar, yapay zeka, nörogastronomi gibi uygulamaların gastronomi alanını dönüştürdüğünü vurguladı. Mutfaktaki aşçının dijital araçları kullanarak aynı zamanda sürdürülebilirliği de sağladığını sözlerini ekledi. Programın diğer davetli konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper ise uzayın ticarileşmesinden bahsederek, gözünü göğe diken insanların merak duygusuyla uzay turizmini canlandırdığının altını çizdi. İnsan hayatı ile turizm döngüsü arasında yakın benzerlik olduğunu söyleyen Kiper, temel güdünün meraktan oluştuğunu belitti. Geleceğin turizmcileri olarak öğrencilerin teknik bilgiler de gerektiren iki kritik ve güncel konu ile ayrıntılı olarak bilgilendirildiği ve turizmin geleceğinde önemli noktaların paylaşıldığı etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.