EKONOMİ - 04 Temmuz 2019 Perşembe 09:06

Gümüşhane Kafkas ana arı üretim üssü olma yolunda ilerliyor

A
A
A
Gümüşhane Kafkas ana arı üretim üssü olma yolunda ilerliyor

Türkiye’nin en zengin endemik bitki çeşitliliğine sahip illerinden birisi olan Gümüşhane’de Kafkas ana arı üretimi başladı.

Türkiye’nin en zengin endemik bitki çeşitliliğine sahip illerinden birisi olan Gümüşhane’de Kafkas ana arı üretimi başladı. Bölgede yalnızca Gümüşhane’de gerçekleştirilen ana arı üretimiyle ekonomiye katkı sağlanacak.


Gümüşhane’de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) tarafından desteklenerek 2 yıldır sürdürülen ‘Kafkas Ana Arı Üretim Merkezi’ projesinde üretim aşamasına geçildi.



Dünyadaki en önemli 4 ana arı ırkından birisi


Sanayileşmenin olmaması nedeniyle kirlenmemiş toprakları, endemik bitki çeşitliliği, zengin ballı bitkiler florası, arı yetiştiriciliğine uygun iklimiyle arıcılık için oldukça elverişli bir coğrafyaya sahip olan Gümüşhane’de dünyadaki en önemli dört arı ırkından birisi olan Kafkas Ana Arı üretimi başladı.


Son yıllarda arıcılığa yönelik yatırım ve desteklemelerin arttığı Gümüşhane’de yüzde 100 hibe destekli 900 bin TL bütçeye sahip Kafkas Ana Arı Üretim Merkezi Projesi kapsamında merkez ilçede 3, Kelkit ilçesinde 2 ve Torul ilçesinde de 1 ana arı işletmesi kuruldu.


Dünyanın en zevkli mesleklerinden birisi olarak kabul edilen ve tamamen bilgiye dayalı bir meslek olan arıcılıkta kovan başına bal veriminin artırılması için gerçekleştirilen çalışma ile yıllık bal üretiminin 800 tondan 2 bin tona çıkarılması hedeflenirken, sadece yılda 18 bin ana arı üretiminden de 1,5 milyon lira gelir elde edilmesi bekleniyor.



Doğu Karadeniz’de yalnızca Gümüşhane’de üretiliyor


Proje kapsamında malzemeleri alınan, eğitimleri yapılan 6 ana arı üreticisine Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Macahel köyünden alınan damızlık Kafkas ana arıları verildi. Doğu Karadeniz bölgesinde yalnızca Gümüşhane’de bulunan 6 ana arı üreticisi en yakın arı kolonisine 5 kilometre mesafede ve tamamen izole edilmiş tesislerde ana arı üretimine başladı.


Sabit arıcıların 65 bin, gezginci arıcıların gelmesiyle 127 bin kovan sayısına ulaşan Gümüşhane’de bu tesislerde üretilecek ana arıların kullanılması halinde mevcut arı ırklarına göre hem daha uysal hem de bal verimi daha yüksek olan Kafkas ana arı ırkına geçilmiş olacak.



“Arıcılığa son yıllarda ciddi destek sağlandı”


Beraberinde Hayvan Sağlığı ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği Şube Müdürü Özgür Oytun Ören’le birlikte Tekke köyüne bağlı denizden bin 850 metre yükseklikte bulunan Sevedek yaylasında Eren Özoğlu’na ait Kafkas ana arı üretim merkezini ziyaret eden Tarım ve Orman İl Müdürü Edip Birşen, Gümüşhane’nin arıcılıkta Türkiye’de ciddi bir konumda olduğunu, endemik bitki çeşitliliği, florası ve faunasıyla arıcılığa son derece uygun bir bölge olan Gümüşhane’de bu değerleri katma değer oluşturmak açısından avantaja dönüştürmek için son yıllarda arıcılığa ciddi destekler sağladıklarını söyledi.


Arıcılığı “dünyanın en zevkli mesleklerinden birisi” olarak tanımlayan Birşen, tamamen bilgiye dayalı bir meslek olan arıcılık için Gümüşhane’de ciddi eğitim çalışmaları yaptıklarını da belirtti.



“Türkiye’de onaylı 114 ana arı işletmesi var, ihtiyacın yüzde 20’sini karşılayabiliyor”


Gümüşhane’de kovan başına yıllık ortalama 17-18 kilogram bal verimi olduğunu, bunun Türkiye ortalamasının biraz üzerinde olmasına rağmen arzu ettikleri bir seviye olmadığını dile getiren Birşen, “Bunu yükseltmek için yaptığımız fizibilite çalışmaları, paneller, çalıştaylar sonucunda arıcılıkta en önemli unsurlardan birisinin ana arı olduğu, genç ve sağlıklı ana arılarla işletmeleri geliştirip çoğaltabilirsek daha fazla verime ulaşırız sonucuna vardık. Bu noktada arıcılarımızla görüşmelerimizi yaptıktan sonra bölgede ana arı sıkıntısı olduğunu belirledik. Türkiye’de bakanlığımızca onaylı 114 tane ana arı işletmemiz var. Bu işletmelerimiz de ihtiyacın yüzde 20’sini karşılayabiliyor. Bu açığı kapatmak için DOKAP’a 2018 yılında 900 bin liralık proje hazırladık. Hemen uygulamaya başladığımız proje ile 6 arıcımızı belirledik ve eğitimler de verdik. Amacımız hem bu 6 kişiye istihdam oluşturmak hem de bölgemizdeki arıcıların ana ihtiyacını karşılamak” dedi.


Kurulan 6 işletmenin her birisinin yıllık kapasitesinin yaklaşık 3 bin ana arı olduğunu kaydeden Birşen, yıllık 18 bin ana üretiminin Gümüşhane ekonomisine katkısının yıllık 1,5 milyon lira olacağını ve bunun her yıl devam edeceğini söyledi. Bal verimini artırmak için en önemli etkenin ana arı olduğunun altını çizen Birşen, arıcıların genç, sağlıklı ve yüksek genetik özelliklere sahip ana arılarla çalışması gerektiğini vurgulayarak, sabit arıcıların ana arılarını 2 yılda bir, gezginci arıcıların da her yıl değişmesi gerektiğini söyledi.



“Yıllık bal üretimimizi 2 bin tona çıkarmak istiyoruz”


Gümüşhane’nin ana arı üretim merkezlerine uzak olması nedeniyle bu ihtiyacını kendi geleneksel yöntemleriyle karşıladıklarını, genetiği değiştirilmiş, ırkı bozulmuş ana arılarla çalıştıklarını ifade eden Birşen, “Bu açığı kapatmak için böyle bir proje yaptık. Sahada bunun başarısını görünce bizde mutlu olduk. Hem Gümüşhane’ye hem de bölge illerimize bu arıcılarımız hizmet verecekler. Hedefimiz Gümüşhane’de kovan başına bal verimini 18 kilogramdan 30 kilograma çıkarmak. Gümüşhane’de şuanda mevsimlere bağlı olarak yıllık bal üretimimiz ortalama 800 ton civarında. Biz bunu 2 bin tonlara çıkarmak istiyoruz. Bal dolum tesisimizi de DOKAP desteğiyle yaptık. Arıcılarımız kendi ürettikleri balları kendi markalarıyla bal dolum tesislerinde paketleyerek piyasaya arz edecekler” diye konuştu.


Ana arı yetiştirmenin ustalıktan ziyade uzmanlık isteyen bir durum olduğunun altını çizen Birşen, ciddi ve hassas bir iş olmasının yanında yapılan bölgenin fiziki şartlarının da önemli olduğunu vurguladı.



“Türkiye’de 2 Kafkas ana arı damızlık merkezi var”


Proje ekibinden Tarım ve Orman Müdürlüğü, Hayvan Sağlığı ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği Şube Müdürü Özgür Oytun Ören ise 6 ana arı üreticisi belirlenmesi sürecinde çok seçici davrandıklarını belirterek, “Türkiye’de 2 Kafkas ana arı damızlık merkezi var. Birisi Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Macahel köyü ve diğeri de Ardahan’ın Posof ilçesi. Buraları gezerek bize uygun olan Macahel’den damızlık arılarımızı getirdik. 6 işletmecimiz şuanda üretime geçti. Üreticilerimizin ana arı üretim izinleriyle ilgili belgelerini tamamlayarak Bakanlığımıza başvurduk. Kısa sürede bu süreci tamamlayacağız. Hepsinin emeklerine sağlık. Bu üreticilerimizin hepsi geçimini arıcılıktan sağlayan kişiler” dedi.



“Gümüşhane bölgede Kafkas ana arı üretimi yapan tek il”


Gümüşhane’nin bölgede Kafkas ana arı üretimi yapan tek il olduğunu vurgulayan Ören, “Gen merkezi olarak Macahel ve Ardahan var. Damızlık arıları oradan alıyoruz. Bölgede sadece Gümüşhane’de Kafkas ana arı üretiliyor. Biz bu bölgede tekiz. Satışa başlandığında önceliği Gümüşhane arıcılarına ve devamında bölgeye hizmet edeceğiz. Kafkas Ana Arı seçmemizin nedeni de bölgeye uyum sağlayan bir tür olması. Son derece sakin bir arıdır. Kanat yapısından dolayı da baldaki yoğunluğu daha fazladır” diye konuştu.


Tekke köyüne bağlı Sevedek yaylasında eşi ve 3 çocuğuyla Kafkas ana arı üretimi yapan Eren Özoğlu ise geçimini arıcılık yaparak sağladığını, 12 yıllık tecrübesiyle Kafkas ana arı üretimine başladığını söyledi.



“Geç kalındı ama nereden başlarsak kardır”


Proje için hem Tarım ve Orman İl Müdürlüğü hem de DOKAP yetkililerine teşekkür eden Özoğlu, “Çocuklarımı da genç çiftçi olarak ülke ekonomisine katkı sağlamaları için sahada uygulamalı şekilde yetiştiriyorum. Burası denizden bin 850 metre yüksekliğinde ve izole bir bölge. Güzel bir ana üretim sahası burası. Yoğun tecrübeler sonucunda burayı belirledik. Ben 2007’de başvurmuştum böyle bir proje için ama o dönem kendi imkanlarımla yaptım. Bu proje o zaman başlasaydı bugün Gümüşhane’de bal rekoltesi iki katına çıkmış olacaktı. Saf ırklar insanlarda olacaktı. Geç kalındı ama nereden başlarsak kardır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Mahalli İdareler seçimleri için hazır 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine sayılı günler kala Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, seçim tedbirleri ve güvenlik çalışmaları ile alakalı toplandı. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar başkanlığında İl Emniyet Müdür Yardımcıları ve ilgili Birim Amirlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, seçimlerde alınacak tedbirler detaylı şekilde ele alındı. Oy kullanılacak okullarda görev yapacak personelin belirlenmesi ve gerçekleştirilecek güvenlik uygulamaları hakkında bilgi sunumları yapıldı. Toplantının ardından açıklamada bulunan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine hazır olduklarını vurguladı. İpar, "Ağrı’da huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Seçim boyunca tüm sandıklar ve oy kullanma yerleri 7/24 emniyet güçlerimiz tarafından korunacak" dedi. İpar, şunları kaydetti: "Seçimlerde herhangi bir provokasyona ve yasa dışı faaliyete izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız oy kullanırken rahat ve huzurlu bir ortamda oy kullanabilecekler. Tüm hemşehrilerimizden de seçimlere demokratik olgunluk içinde katılmalarını ve herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemelerini rica ediyoruz." Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerinin huzur ve güven içinde tamamlanması için tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceğini bildirdi.
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.