ÇEVRE - 26 Mayıs 2019 Pazar 11:46

Gümüşhane’de 40 gözeli şelale büyülüyor

A
A
A
Gümüşhane’de 40 gözeli şelale büyülüyor

Gümüşhane’de dağın içerisindeki 40 ayrı gözeden akan Tomara Şelalesi buz gibi akan süt rengindeki köpük köpük sularıyla görenleri adeta mest ediyor.

Gümüşhane’de dağın içerisindeki 40 ayrı gözeden akan Tomara Şelalesi buz gibi akan süt rengindeki köpük köpük sularıyla görenleri adeta mest ediyor. Son 5 yılın en yoğun su debisinin bulunduğu şelale suyun muhteşem seramonisini izlemek ve dinlemek isteyenleri bekliyor.


Şiran ilçesine bağlı Seydibaba köyü sınırları içinde bulunan ve Türkiye’de dağdan çıkan 40 ayrı kaynağın dökülmesi sonucu oluşan ender şelalelerden birisi olan efsaneleriyle ünlü Tomara Şelalesi Tabiat Parkında bahar mevsimiyle birlikte güzel bir görüntüye kavuştu.


Son 5 yılın en yüksek su debisiyle büyüleyen görüntüler oluşturan, yer aldığı vadide yeşillikler içinde süt beyazı renginde köpük köpük akan suyun oluşturduğu sesin kuş seslerine karıştığı Tomara Şelalesi ziyaretçilerini bekliyor.


Gümüşhane’nin önemli turizm destinasyonlarından birisi olan ve geçtiğimiz yıllarda yolu sıcak asfaltla kaplanan, kamu ve özel sektör yatırımlarıyla beş yıldızlı tesislere kavuşan Tomara Şelalesi Tabiat Parkında ayrıca tam şelalenin karşısında bulunan cam seyir terası ile ayrı bir güzellik kazandı.


Yörede “Kırk Gözeler” adıyla bilinen ve dağın eteğinden çıkan 40 ayrı kaynağın yaklaşık 15 metre metreden dere yatağına döküldüğü Tomara Şelalesinin suyunun kesildiği ve kuruduğu da görülmedi.


Efsaneleriyle ünlü Tomara Şelalesi Tabiat Parkında son 2 yıldır yapılan yatırımların ardından yerli ve yabancı turistlerin gözde mekanlarından birisi haline gelirken önceki yıllarda 20-25 bin arası ziyaretçi sayısı geçtiğimiz yıl 175 bine yükselmişti.



“Bu yılki hedef 250 bin turist”


Tomara Şelalesi Tabiat Parkı işletmecisi Baki Kara yeni sezonun hazırlıklarını tamamladıklarını, bu yıl için hedeflerinin sezon sonuna kadar 250 bin yerli ve yabancı ziyaretçi olduğunu söyledi.


Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne ait olan tabiat parkını 2017 yılında 100 bin, 2018 yılında 175 bin kişinin ziyaret ettiğini hatırlatan Kara, “Bu hedefimizi Gümüşhane’de ki tüm turizm destinasyonlarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. İşletme olarak bu amacımızı gerçekleştirmek için çok ciddi çabalar sarf ediyoruz. Gümüşhane’de ki 14 destinasyonumuzun tamamı ziyaret için hazır. Biz Tomara olarak çok daha hazırız. Yerli ve yabancı bütün misafirlerimizi Tomara’ya bekliyoruz. Burada günübirlik ziyaretçilerin her anlamda kullanımına uygun, tertemiz, doğa harikası bir yer” dedi.



“Şelalenin suyunun ne şekilde geldiğini bilmiyoruz”


Şelaleden akan suyun son 5 yılın en yüksek debisine ulaştığını kaydeden Kara, “Şelalemiz adını 40 gözeden alıyor. Burada 40 ayrı kaynaktan su akarak şelaleyi oluşturuyor. Şelalenin suyunun ne şekilde geldiğini bilmiyoruz. Dağın ortasından suyun çıkarak gözelerden aktığını biliyoruz. Her yıl Mart-Nisan aylarında burada su patlaması yaşanıyor. 2019 yılında 8 Nisan’ı 9 Nisan’a bağlayan gece patlama gerçekleşti. Ağustos ayı sonuna kadar şelale böyle akıyor ama hiçbir zaman suyumuz kurumuyor. Bütün doğa severleri burada yazları çok soğuk akan suyumuzu ziyaret etmeye bekliyoruz” diye konuştu.


Gümüşhane Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisi Hüseyin Aktaş, Vanlı olduğunu ve Tomara şelalesine ilk kez geldiğini belirterek, “Dağın içerisinde süt renginde köpük köpük su çıkıyor. Burayı herkesin görmesini tavsiye ederim. Gezilecek, görülecek bir yer” dedi.



“Tomara Şelalesi ülkemizin en bilinen tabiat parklarından birisi”


Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Turizm ve Gezi Kulübü akademik danışmanı Dr. Öğretim Görevlisi İsmail Çalık da Gümüşhane’nin adeta bir turizm cenneti olduğunu vurgulayarak, “Tomara Şelalesi ülkemizin en bilinen tabiat parklarından birisi. Son yıllarda şelaleye yönelik ziyaretçi yoğunluğu oldukça fazla. Öncelikle Gümüşhanelilerin burayı ziyaret etmesinde fayda var. Bölgeye, Türkiye’ye tanıtılması gereken bir mekan. Gümüşhane ülkemizdeki cennet mekanlardan birisi. Tomara ise görülmeye değer önemli bir mekan. Tomara Şelalesine gelin ve buradaki güzelliği hep birlikte görün, sevdiklerinize bu güzellikleri gösterin” şeklinde konuştu.



“Tomara Hatay’daki Harbiye şelalelerine benzetiyorum”


Hataylı Matematik öğretmeni Semila Aydınlı ise 8 aydır Gümüşhane’de görev yaptığını ve Tomara Şelalesi Tabiat Parkına ilk kez geldiğini belirterek, “Gümüşhane için Tomara Şelalesi güzel bir nimet. Hatay’daki Harbiye şelalelerine benzetiyorum. Orada da şelaleye Napolyon’un gözyaşları diyorlar. Şelale çok güzel, kesinlikle gezilmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.



“Doğanın içinde böyle bir şelale Türkiye’de sayılıdır”


Şelaleye daha önce de geldiğini kaydeden İsmail Sarıkaya da “Buradaki tesisleri görme fırsatı olmuştu. Eskiye nazaran gerçekten çok güzel ve çok büyük yatırımlar yapılarak turizm tesisi haline gelmiş. Doğa Koruma ve Özel İdare buraya büyük yatırımlar yapmış. Doğanın içinde böyle bir şelale Türkiye’de sayılıdır. Emeği geçen herkese teşekkürler. Daha güzel şekilde tanıtım yapılırsa burası Gümüşhane için çok güzel bir yer olabilir” şeklinde konuştu.


Gümüşhane Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğrencisi Saliha Akyürek de “Gümüşhane sadece merkezden ibaret değil. Merkez ilçe dışında çok güzel yerler var. Gelip bunları görmenizi istiyor ve herkesi buraya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.



Tomara Şelalesinin efsanesi:


Tomara Şelalesinin halk arasında anlatılan efsanelerinden birisi de şöyle: “Seydibaba Köyü çobanı, kendi kendine sürüyü otlatıyormuş. Öğlen saatlerinde sürüyü götürüp ıssız yerde yatırıp, abdestini alır, namazını kılarmış. Köylü, sürüyü susuz bırakıyor diye çobanı, dava etmiş. Bir gün, çobanı gizlice takip etmişler. Tam öğle zamanı çoban yine sürüyü aynı ıssız yere indirmiş. Elindeki değneğini toprağa vurmuş. Çıkan sudan kendisi abdest alıp namazını kılmış, sürü de suyunu içmiş. Çoban namazını kıldıktan sonra bakmış ki köylü kendini seyrediyor. Buna çok kızan çoban kavalını bir tarafa, bıçağının kılıfını bir tarafa savurmuş. Biri düşmüş Tomara Şelalesi’ne, diğeri de Çamoluk ilçesinin Mindaval köyüne. Kaval ile bıçağın kınının düştüğü yerden sular fışkırmış. Kırk ayrı yerden su çıkan Tomara Şelalesi’nin diğer bir adı da ‘Kırk Gözeler’ olarak günümüze kadar gelmiş.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Başkan Dinçer: “Söz verdiğimiz gibi iyi günde kötü günde vatandaşlarımızın yanındayız” Sosyal belediyecilik çerçevesinde yaptığı çalışmalarla örnek olan Aksaray Belediyesi, yeni dönem için de birçok çalışmayı hayata geçiriyor. Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer, “Söz verdiğimiz gibi iyi günde kötü günde vatandaşlarımızın yanındayız” dedi. Belediyeciliğin sadece altyapı, üst yapı ve temel belediyecilik hizmetlerinden ibaret olmadığı anlayışı ile ilk dönemde vatandaşların gönlüne dokunan Belediye Başkanı Evren Dinçer, yeni dönemde de ihtiyaç sahiplerinin, engellilerin ve bakıma muhtaç ailelerin yanında olacak uygulamalarını hayata geçirmeye devam ediyor. Sunduğu hizmetlerini sosyal yardımlarla sınırlamayan Aksaray Belediyesi, Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören hastalara bakım seti hediye ederken aynı hastanede yeni doğan sevinci yaşayan ailelere hoş geldin bebek seti hediye ediyor. Aksaray Belediyesi, yıllık 6 binin üzerindeki hastaya, hastaya bakım seti ve 4 binin üzerindeki anneye hoş geldin bebek seti hediye ediyor. Aksaray Belediyesi olarak yürüttükleri sosyal belediyecilik faaliyetlerini değerlendiren Belediye Başkanı Evren Dinçer, “Dostun evi gönüllerdir, gönüller almaya geldik anlayışı ile vatandaşlarımızın iyi gününde de kötü gününde de yanında olmanın gayreti içerisinde çalışıyoruz. Sosyal Belediyecilik anlayışı hastalarımızın talebi üzerine çölyak ve trozonemi hastalarına glütensiz gıda desteğimiz düzenli olarak ulaştırıyoruz. Ayrıca evden çıkma imkânı olmayan hastalara evde sağlık hizmeti, yine hasta olan yaşlılarımıza evde bakım hizmeti sunuyoruz. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüz koordinesinde Bebek Taksi uygulamamız, yaşlılarımızın ihtiyacının karşılanması için Huzurlu Yaşam Taksi, engelleri bireylerimiz hastane ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması için engelsiz araçlarımız 7/24 görevde. Aksaray Belediyemize ait Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Sağlık İl Müdürlüğü bahçesinde yer alan çorba evlerinde günlük 2 bin kişiye çorba ikramımız sürüyor. Hastanedeki çorba evimizden sağlık çalışanları, hasta ve yakınları yararlanıyor. Sağlık İl Müdürlüğü bahçesinde çorba evinden vatandaşlarımız ve öğrencilerimiz faydalanıyor. Bunun yanında mobil çorba aracımız da her gün farklı noktalarda bu hizmeti sunuyor. Engelli Koordinasyon Merkezimiz aracılığı ile engelleri bireylerin ihtiyacına cevap veriyoruz. Akülü araçlar, tekerlekli sandalye, engellilerimiz için ücretsiz E-KPSS kursları ve meslek edindirme kursları devam ediyor. Belediye bünyesinde görev yapan bayan ve erkek kuaförleri, ihtiyaç sahibi aileleri ziyaret ederek ebeveynlerin ve çocuklarının saç kesim işlemini ücretsiz gerçekleştiriyor. İhtiyaç sahipleri sosyal mağazamızdan kıyafetlerini tedarik ederken Sosyal Mağaza Otobüsümüz, mahalle mahalle hatta köy köy gezerek çocuk ve yetişkin bireylere kıyafet ihtiyacını karşılıyor. Haftanın belirli günlerinde Aksaray Eğitim Araştırma Hastanesini ziyaret eden ekibimiz, hastalara ‘Hasta Bakım’ seti dağıtırken, doğum yapan annelere ise ‘Hoş Geldin Bebek’ seti hediye ediyor” diye konuştu.
Konya Başkan Karabacak’tan boykot çağrısına sert tepki Konya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Karabacak, sosyal medyada başlatılan lokanta ve kafeler için iki günlük boykot çağrısına sert tepki gösterdi. Başkan Karabacak yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Sosyal medya üzerinden bir kısım çevreler tarafından başlatılan ve bazı ulusal kanallarca da desteklenerek gündemde tutulan lokanta ve kafelerimiz için iki günlük boykot çağrısının yapıldığını üzülerek görmekteyiz. Fahiş fiyatların olduğuna vurgu yapılarak Ahilik kültürüyle yoğurulan esnaf ve sanatkarlarımız üzerinden gündem oluşturma çalışmaları tamamen yanlıştır. Esnaflarımızın fiyat tarifesi mevcuttur ve bunun dışında kesinlikle satış yapmaz, yapmamaktadır. Kendi imkanlarıyla varlığını sürdürmeye çalışan, istihdam sağlayan, her türlü olumsuzluklarda vatan aşkıyla devletinin ve milletinin yanında olan, aksi bir düşüncesi kesinlikle olmayan esnafımızı hedef tahtası haline getirmek büyük haksızlıktır. Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin denetim organları fahiş fiyat uygulayan işletmelere yönelik her türlü önlemi ve denetimi yapmaktadır. Birliğimiz ve odalarımız da gerekli çalışmalarını itina ile devam etmektedir. Lokanta ve kafelerle masumane başlatılmaya çalışılan sürecin, tüm meslek dallarına yayılma ihtimalini elbette ki bazı çevreler bilmekle birlikte olumsuzluk ortamı oluşturmak için fırsat kollamaktadır. Bu itibarla konunun hassasiyeti ve önemine vurgu yaparak odalarımızın yapmış oldukları işletme maliyet hesaplarıyla birlikte esnaflarımızı yoğun periyotlarda fiyat, porsiyon ve kalite denetimlerine devam edeceğini özellikle belirtmek isteriz.”
Düzce Flüt-Piyano resitali ile sanat dolu ilkbahar akşamı Düzce Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜKAM) tarafından düzenlenen “Flüt-Piyano Resitali” gerçekleştirildi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda ki programın açılışında konuşan Düzce Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şule Çeviker Ay, sanatta da kadın temsilinin önemine işaret ederek gençlerin farklı alanlarda cesaretlerini artırmak amacıyla bu resitali düzenlediklerini ifade etti. İki kurumun bir araya gelmesinde emeği geçen Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ile Düzce Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Nazmi Bal’a, programa destek verenlere ve sanatseverlere teşekkür etti. Flütte Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nden Dr. Ögr. Üyesi Eda Nazlımoğlu, piyanoda ise Düzce Güzel Sanatlar Lisesi’nden Piyano Öğretmeni Ahmet Emre Esen tarafından dünya ve Anadolu ezgilerinden sekiz eser icra edildi. Her iki sanatçının başarılı performansları ilgi ve beğeniyle takip edildi. Programın kapanışında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, ’’Üniversitelerin üç önemli misyonu vardır, bunlardan bir tanesi ise elde ettiği kazanımları kamuoyuyla paylaşmaktır. Bugün bu etkinlikle birlikte sanat faaliyetlerimizin çok değerli bir sunusunu gerçekleştirdik. Sizleri mayıs ayı içerisinde düzenleyeceğimiz festivalde sanat ve bilimin ön planda olduğu DÜFEST 2024’e davet ediyor, katılımlarınız için teşekkür ediyorum’’ dedi. Sanatçılara; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Müzik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Yücel ile Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şule Çeviker Ay tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi.
Bursa Üniversite öğrencileri, Mudanya’nın tarihini yakından inceledi Mudanya Belediyesi, Frankfurt Goethe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden mimarlık fakültesi öğrencilerini ilçede ağırladı. Proje kapsamında Mudanya’nın tarihi yapılarını ziyaret eden öğrenciler, araştırmalarını sanal sergi yoluyla duyuracak. Frankfurt Goethe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) işbirliğinde gerçekleştirilen “Bizans ve Osmanlı Dönemi Yapılarının Mimari Karşılaştırmaları” projesi kapsamında mimarlık fakültesi öğrencileri Mudanya, Kumyaka ve Tirilye’yi ziyaret etti. Öğrenciler, projeyi yürüten akademisyenler eşliğinde Kumyaka Baş Melekler Kilisesi, Tirilye Kültür Merkezi, Taş Mektep, Dündar Evi, Kemerli Kilise, Fatih Cami ve Tirilye Hamamı’nda incelemelerde bulundu. Tarihi gezinin ardından öğrenciler tarafından elde edilen sonuçlar, sanal sergi yoluyla duyurulacak. Araştırma projesi kapsamında birçok gezi düzenlediklerini ifade eden ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Yoncacı, “Araştırma projesi kapsamında Osmanlı ve Bizans eserlerinin öğrenciler tarafından münakaşa edildiği, gelişimlerin, devamlılıkların ve kesintilerin konuşulduğu bir araştırma projesi gerçekleştirdik” dedi. İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.Bilge Ar, projenin lisansüstü öğrencilerin eğitimi ve ağ oluşturmasıyla ilgili olduğunu belirterek, “Gezilerde öğrencilerimiz kendi uzmanlık alanlarına göre aralarında bilgi alışverişi sağlıyorlar” diye konuştu. İki senedir devam eden program kapsamında öğrencilere çeşitli görevler verdiklerinin de altını çizen Ar, “Bu görevler kapsamında öğrencilerimiz hem görsel olarak hem de yapacakları arşiv araştırmalarıyla hazırlayacakları bilgi verici posterleri sanal bir sergi ile tamamlayacaklar” şeklinde ifade etti. Proje çerçevesinde İstanbul, Bursa ve Tirilye gezisi gerçekleştirdiklerini ifade eden İTÜ Mimarlık Tarihi öğrencisi Ömer Faruk Ulusoy, Osmanlı ve Bizans miraslarını inceleyerek, proje de yer alan konular kapsamında gerçekleştirecekleri sergiye hazırlandıklarını söyledi. Gerçekleşen geziye Mudanya Belediye Meclis üyeleri Nilgün Arslanoğlu, Jale Büyükurgancı ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü personelleri de eşlik etti.