GENEL - 16 Temmuz 2020 Perşembe 00:41

Gümüşhane’de o hain gece anlatıldı

A
A
A
Gümüşhane’de o hain gece anlatıldı

Gümüşhane’de 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde Gazi Mustafa Soysal, “15 Temmuz Türkiye’nin ikinci kurtuluş savaşıydı” diyerek anlattıklarıyla Gümüşhanelilere o geceyi bir kez daha yaşattı.

Gümüşhane’de 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde Gazi Mustafa Soysal, “15 Temmuz Türkiye’nin ikinci kurtuluş savaşıydı” diyerek anlattıklarıyla Gümüşhanelilere o geceyi bir kez daha yaşattı.



15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen programa konuk olarak katılan 15 Temmuz Gazisi Mustafa Soysal, 15 Temmuz’un Türkiye’nin adeta ikinci kurtuluş savaşı olduğunu söyledi.



“O gece o gençleri görmek bu milletin tanklarla toplarla önüne geçilemeyeceğini gösterdi”


Titreyen sesiyle ve boğazı düğümlenerek o karanlık gecede yaşadıklarını anlatan Soysal, “Cumhurbaşkanımızın sokağa çıkın talimatıyla sokaklara düştük. İlk hedefimiz Kızılay’a inmekti fakat yollar kapalı olduğu için gidemedik. Tanklar yolu kesmişti. Biz oraya vardığımız bizimle beraber olan tanımadığımız kişiler açılan ateş sonucu vurulup yere düştüler. Biz onları kaldırıp yardım ettik. Ambulanslara yönlendirdik ama oraya ambulansları da koymadılar. Vatandaşlar kucaklarına alıp güvenli bölgelere taşıyıp oradan ambulanslara bindirdiler. Biz pes etmedik. Bazı arkadaşlar geriye dönmek istedi. Bir defa ölür insan. Ölmek için en güzel gün bugünkü gündür diye onları motive ettik ve geri döndüler. Bu geri dönmeleri esnasında Emniyet bombalandı. Biz orada bayağı mücadele verdik. Bende yaralandım yere düştüm kalktığımda tankların yolu açtığını söylediler. Kaçarken de vatandaşları köprüden aşağıya atmışlar. Benim yaram hafifti, ufak tefek de şarapnel parçaları vardı. Emniyetin önüne geldik. Orada tanklar vardı emniyete ateş açan. Onların üzerine çıkan gençler vardı ki o gençleri görmek bu milletin öyle tanklarla toplarla önüne geçilemeyeceğini gösterdi. Ben onları görünce gururlandım. Tank ateş açınca tanktan aşağıya atlıyorlar, ateş kesilince tekrar tankın üzerine çıkıyorlardı. Orada tankları da esir alıp gelen polislere teslim ettik. Ben de o arada yaralandığım için geri döndüm. Damadımla hastaneye gittim. 15 Temmuz’u anlatmak çok zor. O günü yaşamak lazım. O gün sanki kıyamet günüydü. 15 Temmuz Türkiye’nin ikinci kurtuluş savaşıydı” dedi.



Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı okunması ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program Fatih Parkı’nda gerçekleştirildi. Alandan bulunan dev ekrandan 15 Temmuz gecesini anlatan sinevizyon gösterileri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının dinlettirildiği programa protokol üyeleri ve vatandaşlar ellerindeki Türk bayraklarıyla katıldı.



Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen bisiklet etkinliğine katılan sporcular alana kadar gelerek Vali Kamuran Taşbilek ve Belediye Başkanı Ercan Çimen’e Türk bayrağı takdim ederken yine aynı kurum tarafından organize edilen Sancak Koşusuna katılan sporcular da alana kadar ellerinde Türk bayrağı taşıdı ve protokol üyelerine takdim etti.



Gümüşhane Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkan Vekili Tugay Şahin’in günün anlam ve önemiyle ilgili konuşma yaptığı, ilahi ve kasidelerin seslendirildiği programda havai fişek gösterisi de gerçekleştirilirken saatler 00.13’ü gösterirken tüm camilerden sela okundu.



“Türk milleti tarihin tanıklık etmediği ve inşallah bundan sonrada etmeyeceği bir geceyi yaşadı”


Programda yaptığı konuşmada 15 Temmuz’da Türk milletinin karanlık bir geceyi yaşadığını kaydeden Vali Taşbilek, “Tarihin tanıklık etmediği ve inşallah bundan sonrada etmeyeceği bir geceyi yaşadı. Bu millet çok büyük zorluklar yaşadı, çok büyük düşmanlarla karşılaştı. Her türlü sıkıntıya her türlü olumsuzluğa rağmen yurdunu, vatanını düşmana karşı savundu ancak o gece karşısında öyle bir yapı vardı ki düne kadar kendi evladı saydığı, kendi emanetini teslim ettiği, silahını, tankını, tüfeğini, uçağını, helikopterini teslim ettiği ordunun içinde ordunun evlatları saydığı bir grup hain tarafından milletin kendisine ve iradesine karşı bir saldırıyla karşılaştı. O gece milletimiz Cumhurbaşkanımızın meydanları doldurun talimatıyla, isteğiyle silkinerek kendine geldi ve topyekün kıyama durdu. O kıyam çerçevesinde kendisine iradesine saldırıyı el birliğiyle, göğüs göğüse kardeşleriyle el ele vererek o hain saldırıyı bertaraf etti” dedi.



“Millet elbirliğiyle devletini yeniden kurtardı, sahip çıktı”


O karanlık gecenin kutlu bir sabahı olduğunu dile getiren Vali Taşbilek, “Millet elbirliğiyle devletini yeniden kurtardı, sahip çıktı. Hainleri çıkmış oldukları yolda bozguna uğrattı. Allah bütün milletimizin fertlerinden razı olsun. Ben o gece ve milletin birliği uğruna bin yıldır canlarını feda eden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gazilerimize kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Allah bir daha o geceyi yaşatmasın” diye konuştu.



“Bu millet, bu devlet her daim payidar kalacaktır”


Vali Taşbilek, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Millet dara düştüğünde nasıl Mayıs 1919’da düşman İzmir’e çıktığında Hasan Tahsin gibi biri çıktı ilk kurşunu sıktı, onun 21. yüzyıldaki kardeşi Ömer Halisdemir’de 15 Temmuz’da hiç çekinmeden, canını düşünmeden vatan uğruna kurşunu sıktı ve kahraman oldu. Bu milletin kahramanları çoktur, bu milletin liderleri çoktur. Dara düştüğünde binlerce yıldır Kürşad’tan Alparslan’a Alparslan’dan Fatih’e, Fatih’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten Recep Tayyip Erdoğan’a büyük liderler çıkaran bir milletiz. Bu millet, bu devlet her daim payidar kalacaktır. Allah devletimizi, milletimizi korusun, birliğimizi beraberliğimizi daim etsin”



“O gece bayrağımızı indirtmeyeceğimizi, ezanımızı dindirtmeyeceğimizi bütün dünyaya haykırdık”


Belediye Başkanı Ercan Çimen ise geçmişten günümüze kadar tarihi boyunca bir çok kahramanlık göstermiş olan aziz milletin 4 yıl önce 15 Temmuz gecesinde yeni bir kahramanlık destanı yazdığını belirterek, “Millet olarak bütün dünyaya demokrasiyi 15 Temmuz’da yeniden gösterdik. O gece milli iradeyi hiçe sayanlar bir tek şeyi hesaba katmadı; egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu. Bayrağımızı indirtmeyeceğimizi, ezanımızı dindirtmeyeceğimizi bütün dünyaya haykırdık. Tarihte bu aziz millete zincir vurmak isteyenlerin sonu hep hüsran oldu. Milletimiz, kalkışmaya teşebbüs eden hain FETÖ terör örgütüne 15 Temmuz gecesi gereken cevabı verirken, ülke olarak bu onurlu mücadelemizin her zaman devam edeceğini göstermiştir. Vatanımıza göz diken iç veya dış şer odakları şunu iyi bilmelidir ki bu millet, kendisini esaret altına almak isteyecek hiçbir güce boyun eğmemiştir ve eğmeyecektir. Bunun şanlı örneği 15 Temmuz demokrasi ve milli birliğimizin yaşandığı günde yeniden tecelli etmiştir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.