GENEL - 21 Eylül 2019 Cumartesi 09:17

Gümüşhane’de son bir haftada 5 kişi ceviz ağacından düşerek ağır yaralandı

A
A
A
Gümüşhane’de son bir haftada 5 kişi ceviz ağacından düşerek ağır yaralandı

Ülke genelinde son dönemde sıkça duyulan, son bir haftada da 4’ü ağır olmak üzere 5 kişinin cevizden düşerek yaralandığı Gümüşhane’de uzmanından "Cevizi çırpmayın" uyarısı geldi.

Ülke genelinde son dönemde sıkça duyulan, son bir haftada da 4’ü ağır olmak üzere 5 kişinin cevizden düşerek yaralandığı Gümüşhane’de uzmanından "Cevizi çırpmayın" uyarısı geldi.


Gümüşhane kent merkezi ve bağlı köylerinde son bir hafta içerisinde aralarında kadınların da yer aldığı 5 kişi ceviz ağacından düşerek ağır yaralandı. Yaralıların bazıları yoğun bakım servislerinde tedavi edilirken, bazılarının tedavisi ise normal serviste devam ediyor.


Bağlarbaşı Mahallesinde yaşayan ve 40 yıldır ceviz hasadı yapan emekli öğretmen Bayram Aşçıoğlu (61), Gümüşhane’de son yılların en yüksek rekolteli ceviz hasadının bu yıl gerçekleşmesine karşın sık sık düşme vakaları olduğunu söyledi. Asırlardır ceviz yetiştirilen Gümüşhane’de 400 metreden bin 800 metreye kadar olan bölgelerde 100 yaşı aşkın ceviz ağaçları bulunduğunu kaydeden Aşçıoğlu, coğrafyanın engebeli olması nedeniyle bu iş için yapılan özel makinelerin kullanılmadığını söyledi.


Gümüşhane’de ceviz hasadının ya “çırpma sırığı” denilen ağaç dalı yardımıyla cevizin meyveli dallarına vurularak düşürülmesi ya da cevizin yeşil kabuğunun iyice açmasını bekleyip sallanarak düşürülmesiyle gerçekleştirilebildiğini belirten Aşçıoğlu, bazı vatandaşların cevizin açma döneminde kuşlar ve diğer bazı hayvanlar tarafından toplanması nedeniyle erken çırpıldığını ve düşme vakalarının da büyük oranda bu dönemde gerçekleştiğini kaydetti.


Cevizin çırpılmamasının daha iyi olacağını anlatan Aşçıoğlu, “Cevizin üzerindeki yeşil kabuk açıldığı zaman üzerine çıkıp sallanması gerekiyor. Eğer ceviz çırpılırsa önümüzdeki yıl gelecek olan filizler de kırılıp aşağı dökülmüş olur. O zaman da verim düşer. İlle çırpılacaksa cevize merdiven kurularak çıkılır ve merdiven ağaca bağlanır. Kendimizi de sağlama alarak ceviz çırpma sırığı ile ince dallarına vurularak aşağıya düşürülür. Eğer merdivenimiz yoksa ve cevize çıkma mecburiyeti doğdu ise cevizin üzerinde kendimizi emniyet kemeri gibi bir halatla dala mutlaka bağlamamız lazım. Ceviz çırparken vurduğumuz çırpma sırığı boşanabiliyor. Bu olduğunda da yere düşme ihtimali çok yüksek” dedi.


Ceviz ağacının üzerinde fazla kalınmaması gerektiğinin altını çizen Aşçıoğlu, “Bütün bitkiler gündüzleri karbondioksit alır oksijen verir ama ceviz bunun aksidir. Ceviz oksijen alır, karbondioksit verir. Böyle olunca da ağacın üzerindeki insanların zehirlenmesi muhtemeldir. Baş ağrısı ve baş dönmesi yapar. Bu da düşmeye bir etkendir. Cevizin üzerinde en fazla 10-15 dakika kalınmalı” diye konuştu.


Gümüşhaneliler olarak cevizde hasat için acele edildiğini de vurgulayan Aşçıoğlu, “Hemen çırpmaya gerek yok. İyice olgunlaşınca dut sallar gibi sallanır ve ceviz aşağıya dökülür. Ceviz ağacında çok fazla tutunma yeri de yoktur. Ceviz ağacı kaygan bir ağaç olduğu için çoğu dengesini kaybederek düşüyor. Özellikle yağmur yağdığı, çise vurduğu zaman çıkılmaması gerekiyor. Cevizin dalları da çok kuvvetli değildir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.