EKONOMİ - 12 Haziran 2021 Cumartesi 09:01

Gümüşhane’nin en büyük sera alanı Torul’da oluşturuldu

A
A
A
Gümüşhane’nin en büyük sera alanı Torul’da oluşturuldu

Gümüşhane’nin Torul ilçesinde ‘Üretken Belediyecilik’ temasıyla kurulan seralarda sebze üretimi başladı.

Gümüşhane’nin Torul ilçesinde ‘Üretken Belediyecilik’ temasıyla kurulan seralarda sebze üretimi başladı. Vatandaşlar 3 dönümlük alanda üretilen ucuz ve sağlıklı sebzelere yoğun ilgi gösteriyor.


Aynı zamanda ziraat mühendisi olan Torul Belediye Başkanı Evren Özdemir’in hayata geçirdiği proje ile Altınpınar köyünde 3 dönüm alana kurulan seralarda ilk hasat gerçekleştirildi. Sebze seralarının yanına yapılan 3 adet mantar serasıyla mantar üretimi de kısa süre başlayacak projede seraların olduğu bölgeye satış reyonları da yapılacak.


İlçe merkezine kısa bir mesafede Çit deresi bitişiğinde yer alan sera alanında İller Bankası desteğiyle geçtiğimiz yıl başlayan altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra bu yıl 2’si ziraat mühendisi, 7 çalışanın emekleriyle yapılan seralarda iyi tarım uygulamasıyla üretilen ürünlerde ilk hasat salatalıkla başladı.



“Gümüşhane’de örtü altı yetiştiriciliğinin merkezi Torul ilçesi”


Seralarda incelemelerde bulunan ve hasat edilen ürünleri test eden Torul Kaymakamı Ömer Said Karakaş, Gümüşhane’de örtü altı yetiştiriciliğinin merkezinin Torul ilçesi olduğunu söyledi. Karakaş "Kuruluş aşamasından beri de takip ettiğimiz projelerden biri. Belediye başkanımızın ziraat mühendisi olmasının büyük avantajını yaşadık bu projede. Vatandaşlarımızın daha ucuz, daha güvenilir gıdaya erişimi noktasında çok iyi oldu. Başkanımıza ve ekibine bu konuda çok teşekkür ediyorum” dedi.



“Amacımız kaliteli ürünü ucuz fiyatla halkımıza buluşturmaktır”


Kendisi de bir ziraat mühendisi olan ve İlçe Tarım ve Orman Müdürü iken Torul Belediye Başkanı seçilen Evren Evrim Özdemir ise Gümüşhane’nin en büyük sera alanının yaptıkları tesisler olduğunu söyledi. Özdemir “Seçimden önce verdiğimiz vaatlerden birisi halkımızı kaliteli ve ucuz ürünle buluşturmaktı. İller Bankası desteğiyle altyapısını tamamladık. Bu yıl seralarımızda ürettiğimiz ürünlerin satışına başladık. Ben zaten ilçe Tarım müdürü iken Torul ilçe genelinde 36 tane seramız vardı. Onlardan da yola çıktık. Bu seralar halk tarafından çiftçi tarafından da çok rağbet gördü. Amacımız kaliteli ürünü ucuz fiyatla halkımıza buluşturmaktır. Ekibime çok teşekkür ediyorum. Burada aylarca özverili olarak çalıştılar ve başarıyı yakaladılar. Biraz geç başlamamıza rağmen şu anda diğer seralarımızdan çok önündeyiz. Salatalık hasadıyla beraber başladık” diye konuştu.



“65 ton domates, 25 ton salatalık hasadı bekliyoruz”


Projedeki toplam örtü altı alanının 3 dönüm olduğunu bunun 300 metrekaresinin kapalı mantar alanı olduğunu ve mantar seralarının da inşaatı devam eden köprü bittiği anda faaliyete geçeceğini kaydeden Özdemir, “Toplam 3 dönüm kapalı sera alanı içerisinde 4 bin 300 adet domates fidesi, bin 650 adet salatalık fidesi var. Bu yıl beklediğimiz yaklaşık rekoltemiz yaklaşık 60-65 ton domates, 25 ton civarında da salatalık hasadı bekliyoruz” şeklinde konuştu.


İlk hasatta topladıkları ürünlerin yoğun talep nedeniyle hemen tükendiğini ifade eden Başkan Özdemir, böyle giderse talebe yetişemeyebileceklerini, il dışından bile talep olmasına rağmen ürünleri ilçe merkezinde değerlendirmeyi düşündüklerini belirtti.


Başkan Özdemir içinde 2 ziraat mühendisi olan 7 kişilik bir ekibin gece gündüz çalışarak tesisleri bu seviyeye getirdiklerini belirterek ekibine teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sağlıklı yaşam için dedeler ve torunlar sporda buluştu Çorum’da sağlıklı bir yaşam için çocuklar aile büyükleriyle sporda buluştu. Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde çocuklar, dedeleri ve nineleri ile birlikte egzersiz yaptı. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, gözetiminde gerçekleştirilen etkinlik renkli görüntülere sahne olurken, egzersiz faaliyetlerin hem kalp hastalarının üzerindeki olumlu etkileri hem de insan yaşamında önemine dikkat çekildi. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nin kalp krizi geçiren, bypass olan, stent takılan, kalp pili takılan veya kalp kapakçığı değişen hastaların egzersizlerle yaşamlarına devam ettiği bir ünite olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, kardiyak rehabilitasyonun son yıllarda önemi daha fazla bilinen bir kavram olduğuna dikkat çekti. “Kalp hastaları egzersiz yapabilir” Geçmişte kalp hastaları için “bu kalp hastası egzersiz yapmasın, iş yapmasın, herhangi bir şey olur” kaygılarının bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karavelioğlu, “Kalp hastalarının kriz geçirdikten sonra 1-2 hafta sonrasında bile egzersiz yapabilmesinin güvenli olduğunu hem de uzun dönemde ölüm oranlarının azaldığını biliyoruz. Özellikle 1970 ve 1990’larda kalp hastalarının egzersiz yapabileceğine yönelik ivme daha da arttı. Avrupa’da ve Amerika’da kalp hastalarının işe dönüşlerinin de hızlandığını biliyoruz. Bu nedenle Kardiyak Rehabilitasyonu önemsiyoruz. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 40’lı yaşlardan başlayarak 80’le yaşlara kadar egzersiz yaptığımız hastalarımız var” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde burada çocukların aile büyükleriyle birlikte spor yapmalarını istediklerini anlatan Prof. Dr. Karavelioğlu, “Burada dedeler ve ninelerin kendi torunlarıyla egzersiz yapmasını istedik. Sadece çocukluk, gençlik döneminde değil ikinci bahar olarak tanımladığımız ileriki yaşlarda da egzersiz alışkanlığının önemli olduğuna dikkat çekmek amacıyla bu etkinliği düzenledik. Kardiyak Rehabilitasyon bir ekip işi. Tek bir kişinin yapabileceği bir iş değil. Fizyoterapistten, kardiyolojisi, fizik tedavi bölümü, kardiyak rehabilitasyon hemşireleri, diyetisyenden psikososyal danışmanımıza kadar büyük bir ekibin ortaya koyduğu özverili bir çalışma bu. Bu nedenle burada görevli ekip arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Merkeze egzersiz için gelen Fatma Doğan, merkezden memnun olduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığımız, başhekimimiz Sinan bey ve Yusuf hocamıza bu imkanı bize tanıdıkları için teşekkür ediyoruz. Bu merkezde sosyal bir aktivitemiz oluyor. Bu bizi mutlu ediyoruz. Sağlıklı bir yaşam için egzersiz yapıyoruz” şeklinde konuştu. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 7 yıla yakındır tedavi gördüğünü anlatan Fatma Tunç da, “Buradaki aktivitelere spor yapıyorum. Burada kendimi zinde hissediyorum. Yapılan aktivitelerle hasta psikolojisinden kurtularak hastalığımızı geri plana atıyoruz. Sporla sağlıkla yaşamımıza devam etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Kalp sağlığı ilgili büyük problemlerinin bulunduğunu anlatan Aylin Tura ise, “Oğlumu kaybettikten sonra Yusuf hocamızın büyük desteklerini gördüm. Bugünlere beni getirdiği için çok teşekkür ediyorum. Spor yapıyorum ve şimdi iyiyim” dedi. Etkinlik sonunda Başhekim Prof. Dr. Sinan Zehir ve Kamu Hastaneleri Hizmet Başkanı Dr. İhsan Demirbaş, programa katılan çocuklarla birlikte pasta keserek günlerini kutladı.
İstanbul Merkez Bankası faizi değiştirmedi Para Politikası Kurulu, politika faizinin yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmasına karar verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (PPK) , politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. Karar metninde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğinin altı çizildi. Karar metninde Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği ifade edilerek, “Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etti. Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir” denildi. Metinde Kurul’un; makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürdüğü işaret edilirken, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edileceği ifade edildi. Metinde likidite gelişmelerinin yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılmaya devam edileceği vurgulandı. Metinde şu ifadeler yer aldı: “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”