GENEL - 09 Şubat 2021 Salı 13:03

Kürtün Baraj Gölü üzerindeki 165 metre uzunluğundaki asma köprü yöre halkının ulaşımını sağlıyor

A
A
A
Kürtün Baraj Gölü üzerindeki 165 metre uzunluğundaki asma köprü yöre halkının ulaşımını sağlıyor

Gümüşhane’nin Kürtün Baraj Gölü’nde Araköy köylüleri tarafından baraj gölünün etrafını dolaşan yolu kısaltmak için kendi imkanlarıyla 2004 yılında yaptıkları asma köprü yöre halkı tarafından yoğun olarak kullanılıyor.

Gümüşhane’nin Kürtün Baraj Gölü’nde Araköy köylüleri tarafından baraj gölünün etrafını dolaşan yolu kısaltmak için kendi imkanlarıyla 2004 yılında yaptıkları asma köprü yöre halkı tarafından yoğun olarak kullanılıyor.


Eskiden dere yatağında kullandıkları çifte köprülerin su altında kalmasının ardından Kürtün ilçe merkezine mesafeleri uzayan köylüler yaptıkları asma köprüden ilk zamanlarda araçlarını da geçiriyordu. Ağaç zeminli olması nedeniyle bir süre sonra araç geçişine yasaklanan asma köprüde 2009 tarihinde bir vatandaş bölgede etkili olan kuvvetli rüzgar sonucu baraj gölüne düşerek hayatını kaybetmişti.


Bu yıl yeniden güçlendirilerek modernize edilen köprü vatandaşlar tarafından Kürtün ilçe, Özkürtün Belde merkezine ulaşım sağlamakta kullanılıyor. Kürtün-Gümüşhane arasındaki karayolunun kenarından başlayıp baraj gölünün diğer yakasına ulaşımı kolaylaştıran köprü 165 metrelik uzunluğu nedeniyle sürekli sallanırken üzerinden ilk defa geçmeyi tecrübe edenler korkarak geri dönüyor.


İstanbul’daki Boğaz köprüsüne benzemesi nedeniyle köylüler köprünün her iki yakasını “Araköy yakası” ve “Karaçukur yakası” olarak nitelendirdiği köprü sosyal medyada da ilgi gören mekanlardan birisi.


Araköy köyünde 2 dönemdir muhtarlık yapan Ali Işık, barajın yapılıp su tutulmasıyla birlikte köprüye ihtiyaç olduğunu belirterek, “Yollarımız kapandıktan sonra köprüye ihtiyaç oldu. Bizim Kürtün’e yakınlığımız 5 kilometreyken çıktı 20 kilometreye. Haliyle burada herkesin aracı olmayınca mecbur köprüye ihtiyaç doğdu. O zamanki muhtarımız sağ olsun köprüyü iş adamlarıyla yardımlaşarak başladı 2004 yıllarında. 2005-2006 yıllarında faaliyete geçti. O zaman araç geçişleri de yapıldı” dedi.


Bu mühendis değil de köylünün kafası ile yapılan bir köprü olduğunu kaydeden muhtar Işık, “Tahtalarda bozulma, çürüme olunca mecbur ikinci bir tadilat meydana geldi. Bu ikinci bir tadilat bu yıl içerisinde yapıldı. Şuan araç geçer ama devlet yapsa bunu daha sağlıklı ve daha iyi olur. Biz devletimizden bu köprümüzü iyi bir hale getirilip yapılmasını istiyoruz. Başka bir isteğimiz yok. Sonuçta 20 kilometrelik yolumuzu 5 kilometreye düşürecek. Bu haliyle yakıttan tasarruf olacak, vatandaş hasta olduğunda erken gitmesi sağlanacak ve haliyle buradan liseye ortaokula giden öğrencilerimiz buradan yürüme gidecek. Köprü daha güzel, daha iyi yapılırsa araçla geçeriz. Haliyle iyi bir hale getirilmesini devletimizden istiyoruz” diye konuştu.



“Köyden eskiden yürüme 3,5 saatte giderdik şimdi yarım saate düştü bu köprüyle”


2009 yılındaki kazada baraj gölünde hayatını kaybeden vatandaşın çocuğu olan Hüseyin Tokel (57) ise “Küçüklükten beri buradayım. Doğma büyüme Araköylüyüm. 2009 yılının 26 Haziran tarihinde Afrika’da olan hortum gibi bir hortum vurdu köprüye. Köprü o zaman bu şekilde muntazam değildi. Köprünün yanındaki halatı düşünce babam da baraj gölüne düştü. İstanbul’daki boğaz köprüsüne benzetiyorlar burayı. Bir taraf Araköy yakası, bir taraf Karaçukur yakası. Köyden eskiden yürüme 3,5 saatte giderdik şimdi yarım saate düştü bu köprüyle” şeklinde konuştu.


Araköy sakinlerinden 26 yaşındaki Tunahan Yavuz da baraj yapılmadan önce derede çifte köprüler olduğunu, baraj su tuttuktan sonra altında kaldığını ve yollarının uzadığını hatırlatarak, “Köprülerimiz barajın altında kalınca, yolumuz uzayınca 3,5 saatlik bir hal aldı yolumuz. Köprümüz Avrupa yakası ile Anadolu yakası gibi olan Boğaziçi köprüsüne benzetiliyor. Bir tarafımız Karaçukur yakası, bir tarafımız Araköy yakası olmak üzere. Bu köprü bizim köyden Kürtün’e inmemiz, Gümüşhane’ye ulaşmamızda en önemli rol oynayan ulaşım aracı haline geldi. Ortaokul ve liseye bu köprüden geçerek gittik. 7’de evden çıkıyordum, yarım saat içinde derste oluyordum. Ana yolu kullansak 3,5 saatlik bir yolumuz var. Oradan yürüme şansımız yok” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.