SPOR - 17 Ağustos 2020 Pazartesi 15:30

Pandemi sürecinde doğa yürüyüşlerine ilgi arttı

A
A
A
Pandemi sürecinde doğa yürüyüşlerine ilgi arttı

Gümüşhane’de yeni tip Korona virüs salgını nedeniyle bunalan vatandaşlar rahatlamak için kendilerini doğa yürüyüşlerine verdi.

Gümüşhane’de yeni tip Korona virüs salgını nedeniyle bunalan vatandaşlar rahatlamak için kendilerini doğa yürüyüşlerine verdi.


Kent merkezinde 10 yıldan fazla süreden beri kesintisiz olarak iki haftada bir doğa yürüyüşleri düzenleyen Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) üyesi sporcular sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uygun olarak doğa yürüyüşleri yapmaya devam ediyor.


Her etkinlikte bir önceki programdan daha fazla katılımcının iştirak ettiği doğa yürüyüşlerinde bu haftaki rotada sporcular kentin simge zirvelerinden bin 970 metre rakımlı Kuşakkaya zirvesine çıkarak kent merkezinin etrafında yay çizdi.


Oldukça zorlu bir parkur olması nedeniyle kısıtlı katılımcının kabul edildiği etkinlikte çok sayıda sporcu geri çevrilmek zorunda kalırken, 23 kişinin katıldığı etkinlik Eskibağlar Mahallesinden başladı.


Halgent Şelalesinden Kabanbaşı mevkiine ulaşan sporcular buradan oldukça dik zirveleri aşarak Kuşakkaya tepesine ulaştı. Bozkaya mevkiinden Kent Ormanına ulaşan sporcular burada yanlarında taşıdıkları yiyecekleri yedikten sonra Kızılköy, Hamzalı, Pirili rotasını takip ederek 7,5 saat sonra kent merkezinde 14 kilometrelik faaliyetini sonlandırdı.


Güzergah, parkur zorluğu ve katılımcıların güler yüzü ile mükemmel bir faaliyeti icra ettiklerini kaydeden Bayburt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Fatoş Cebeci, “Memleketim Giresun’dan Bayburt’a giderken Gümüşhane yolumun üzerinde. Dağların arasında bir şehir. Açıkçası insan şehri kuşatan o tepelerde ne olduğunu merak ediyor. Bugün GÜDAK ekibiyle keyifli bir yürüyüş rotasında o tepeleri keşfetme fırsatım oldu. Taşına bastım, kokusunu duydum, dalı kolumu çizdi, elmasından eriğinden yedim yani Gümüşhane’yle tanış olduk bugün. Artık biliyorum ki yolumun üstünde o tepelere tekrar baktığımda bu kez aklıma tanıdık bir şeyler gelecek. Nezaketleri ve dost canlısı tavırları için tüm katılımcılara çok teşekkür ederim” dedi.


Yıllardır kesintisiz devam ettikleri doğa yürüyüşlerine pandemi sürecinde ilginin arttığını, insanların kendilerini güçlendirmek, ciğerlerini temizlemek için doğaya ilgi gösterdiğini ifade eden GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut ise “Covid-19 virüsünden dolayı insanların kendilerini sürekli toplumdan tecrit ederek korunmaya çalıştığı bu dönemde GÜDAK olarak sosyal mesafeyi koruyarak doğa yürüyüşlerini devam ettirmeye çalışıyoruz. Bir önceki tırmanışını Ağrı dağına yapan ekibimiz bu hafta da kenti kuşbakışı izleyen simgelerden Kuşakkaya zirvesine tırmandı. Bin 970 rakımlı Kuşakkaya zirvesine oldukça diklikteki tırmanışı zorlanarak yapan sporcularımız ciğerlerini temiz havayla yenileyerek pandemiye karşı ciğerlerini korumaya aldılar” diye konuştu.


Yürüyüşün rehberliğini yapan Gümüşhaneli iş insanı ve yöre sakini Muammer Gürmen de gençlik yıllarında sürekli kullandığı bu patikalarda GÜDAK ekibine rehberlik yaparak hem çocukluk hem gençlik anılarını tazeleyip hem de kendini yenilediğini ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Milletvekili Kurt, Koçali Barajıyla ilgili bilgi verdi Adıyaman Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Resul Kurt, Koçali Barajı ile ilgili gelinen aşama ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, Adıyaman’da tarımsal üretimde büyük bir önemi olan Koçali Barajı’nın hem ülke ekonomisine hem de Adıyaman ekonomisine büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Milletvekili Kurt, "Koçali Baraj inşaatına 21.11.2014 tarihinde başlanmıştır. Gövde sıyırma kazıları, dolusavak, derivasyon tüneli, batardo, ulaşım yolu, Bulam Tüneli ve gövde kaya dolgu imalatlarına başlanmıştır. İşin devam sırasında baraj sol sahilinde muhtelif noktalarda heyelanlar meydana gelmiştir. Sonrasında iyileştirme önlemlerinin alınması ve heyelandan etkilenen yapıların yer değişikliğinin yanı sıra derivasyon tünelinin uzatılması gibi önlemler hakkında DSİ 20.Bölge Müdürlüğü ve ilgili Daire Başkanlıklarınca çalışmalar yapılmaktadır. Ancak, 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrasında USGS tarafından yapılan hesaplamalara göre yaklaşık olarak 0,48 g ivme değerine maruz kaldığı görülmektedir. Bölgenin depremsellik durumunun değişmesinden kaynaklı mevcut Koçali Barajı Sismik Tehlike Analiz Raporu güncellenmekte olup güncel sismik parametreler kullanılarak yapılara ait stabilite hesapları yenilenmektedir. Oluşan depremler sonrasında bahse konu çalışmalara ivedilikle başlanılmış olup sonuçlanması akabinde inşaat çalışmalarına devam edilecektir. Koçali Sulaması Yaklaşım Kanalı ve Tüneli işinde yüzde 68 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup inşaat çalışmaları devam etmektedir. Koçali Barajı Ana İletim Hattı ve Sulaması işinde ise yüzde 17 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup çalışmalara devam edilmektedir. Aynı iş muhtevasında devam eden çalışmalar kapsamında 21 köyde toplam 25 bin 14 hektar alanda arazi toplulaştırma çalışması yapılacaktır. 2014 yılında 4 bin 568 hektar alanın tescil edilerek arazi toplulaştırma çalışmalarının tamamlanması hedeflenmektedir. Adıyaman Koçali İçme Suyu Tesisleri işinin projeleri tamamlanmış olup önümüzdeki dönemde ihale edilmesi planlanmaktadır” diye konuştu.
İzmir Prof. Dr. İlber Ortaylı İZKİTAP Fest’e konuk oldu İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, bu yıl Kültürpark’taki açık alanda düzenlenen İZKİTAP Fest-İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında büyük bir coşkuya sahne oldu. Ebeveynleri ile Kültürpark’a gelen çocuklar, konser ile atölye çalışmalarından sihirbaz ve dans gösterilerine, kukladan sokak oyunlarına kadar birçok etkinliğin yer aldığı çocuk şenliğine yoğun ilgi gösterdi. Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı da düzenlenen söyleşide İzmirlilerle bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından “Çocuk Edebiyatı” ana temasıyla düzenlenen İZKİTAP Fest - İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan’da Evrencan ve Uzaylılar konseri, çocuklara özel etkinlik ve söyleşilerle İzmirli kitapseverlere ve çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Açık alanda yapılan en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan İZKİTAP Fest, 28 Nisan tarihine kadar her gün 10.00-21.00 saatleri arasında 300’e yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf, kurum ve sivil toplum kuruluşu standını ziyaret etme imkanının yanı sıra imza günü, söyleşi ve farklı etkinliklere katılma fırsatı da sağlıyor. "Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı" İZKİTAP Fest’in 23 Nisan’a özel konuğu tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda İzmirli kitapseverlerle buluşan Prof. Dr. Ortaylı, Türk demokrasisinin sağlam temellere dayandığını vurguladı. İlber Ortaylı, “23 Nisan çok önemli bir olay. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve halk idaresi, Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı. Türkiye’de umumi rey ile işbaşına gelen Ankara’daki hükümettir. İşgal edilmiş, şartlar tamamen aleyhine dönmüş bir memleket; ancak devletin bağımsızlığı tamamen bitmemiş. Harpten sonra ağır işgal hükümlerinin uygulanmak istendiği bir ülke, sınırlarını küçültmüşler, asker girmiş, itilaf devletleri giremedikleri bölgeleri de işgal ediyorlar Sevr’e göre. İşte buna karşı çıkıldı. Bir orduyu terhis ediyorlar; ancak terhis edilmeyenler organize edildi, kasaba ve şehirlerde insanlar, muhtelif sınıflar bir araya geldiler, bu çok mühim. Bu hareket keskin bir politika ve keskin bir politik görüşle yürütüldü. Meclis hükümetini yürüten kadroların içinde bile her zaman yüzde 100 uyum yoktu; ama belirli bir ideale, ahlaka, disipline bağlı bir irade vardı. Bu meclisteki insanlar seçimle gelmişlerdir. Meclisin tartışma adabı içinde, farklı fikirler hallediliyor. Bir araya gelmiş insanların farklılıklarının çok keskin olduğu, dünya görüşlerinin farklı olduğu bir meclis; ancak memleketin düşman istilası ve Sevr hükümlerinden kurtulması için çalışıyorlar. Birinci meclis, Türkiye’de demokrasinin kurulduğu, konvansiyonel bir sistemdir. Hükümeti seçer, devleti yönetir, olağanüstü savaş yetkilerini denetleyerek uyum içinde çalışmıştır. Hem Türkiye tarihinde hem bölge tarihinde Türkiye’de demokrasinin uyuşma ve tartışma geleneğinin ortaya çıktığı bir devirdir” dedi. Yurt dışına gitme isteğinde olan gençlere seslenen Prof. Dr. Ortaylı, “Memlekette büyük zorluklarla yetiştirdiğimiz gençlerin yabancı ellerde kalması Türkiye’yi aksatır” diyerek Türkiye’nin son 10 yıldaki vatandaşlık sisteminden de derhal geri dönmesi gerektiğinin altını çizdi. Ortaylı, “Türk vatandaşlığı kolay elde edilecek bir gömlek değil, ona sahip çıkacaksın. Arkasında; Balkanlardan, Kafkaslardan çileli göçler yatar. Ne yatar? Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda uzak çöllerde ölmüş dedeler yatar. Ta Gazze’den başlayan sınıra kadar mezarlıklar var, geze geze gidersin budur yani. Uzun yıllar çileli bir şekilde yerli malı kullanan, enflasyona dayanarak yaşayan, baraj yapılsın diye enflasyon içinde yaşamaya razı olmuş kitle yatar. Oralarda sulanmış toprakları şimdi ona buna satmak marifet değildir. Burası son derece imtiyazlı bir vatandaşlık kitlesinin sahip olduğu bir yerdir. ABD, bazı Avrupa devletlerine benzemez. Herkes vatandaşlığına, hemşeriliğine sahip olsun” diye konuştu. “Bu millet sandıkta rey veriyor. 77 yaşındayım sandıktan başka bir şey hatırlamıyorum. Dolayısıyla böyle bir demokraside, insanların bir takım; karamsar, kötümser, yıkıcı yorumları dinleyerek yüzlerini kara çıkarmanın gereği yoktur” diyen İlber Ortaylı, “Belediye seçimlerine katılın, katılmamak olmaz. Beğenmediğiniz adamlar adaysa yerine yenisini koyarsınız herkes anlar. Beğenmeyince küskün olmanın alemi yoktur. Tavşan dağa küsmüş oluyor o zaman. Rey verilecek. Çok önemli bir şey” dedi.