SPOR - 11 Kasım 2018 Pazar 09:13

Pes etmedi, çalıştı 3 yılda dünya şampiyonu oldu

A
A
A
Pes etmedi, çalıştı 3 yılda dünya şampiyonu oldu

Gümüşhaneli 17 yaşındaki milli bilek güreşi sporcusu Şükriye Yılmaz, okul değişikliği sonucu tanıştığı bilek güreşi sporunda sadece 3 yılda Türkiye, Avrupa ve Dünya şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza attı.

Gümüşhaneli 17 yaşındaki milli bilek güreşi sporcusu Şükriye Yılmaz, okul değişikliği sonucu tanıştığı bilek güreşi sporunda sadece 3 yılda Türkiye, Avrupa ve Dünya şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza attı.


Üç çocuklu ailenin en küçüğü olan Yılmaz, 3 yıl önce okul değişikliği nedeniyle hentbolu bırakarak bilek güreşi yapmaya karar verdi. Bu süreçte ailesinin bile bilek güreşini ‘erkek sporu’ olarak nitelendirmesi nedeniyle zaman zaman yalnız kalan ama pes etmeyerek çalışmalarına devam eden Yılmaz, 3 yıl içerisinde Türkiye, Avrupa ve son olarak da dünya şampiyonu oldu.


Üç yıllık zaman diliminde ulusal ve uluslararası müsabakalarda yaşından daha fazla olan 20 madalya kazanan Yılmaz, 3 yıllık spor hayatında büyük bir başarıya imza atmanın haklı gururunu yaşıyor.


Başladığı yıllarda bu branşta kadın sporcu olmaması nedeniyle erkek sporcularla antrenman yapmak zorunda kalan Yılmaz’ın elde ettiği başarılar şehirde yaşayan kadınların bilek güreşine bakışını da değiştirdi. Şimdilerde Gümüşhane’de kadın bilek güreşi takımı kurma çalışmaları son aşamaya geldi.


Geçtiğimiz günlerde tarihinde ilk kez Türkiye’de, Antalya’da düzenlenen ve 61 ülkeden bin 350 sporcunun katıldığı 40.Dünya Bilek Güreşi Şampiyonasında 18 yaş altı 55 kilogramda Gümüşhane Belediyesi Spor kulübü adına mücadele eden Şükriye Yılmaz, sol kolda dünya şampiyonu, sağ kolda da dünya ikincisi oldu.


Gümüşhane’de çok sayıda milli sporcu yetiştiren milli takım antrenörü Davut Altuntaş’la birlikte büyük bir başarıya imza atan Yılmaz, bugüne kadar yarıştığı 18 yaş altı kategorisinin ardından gençlerde ve büyüklerde de her iki kolda dünya şampiyonu olmak istiyor.


Aynı zamanda Gümüşhane Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi olan Yılmaz, sporu bırakmak istememesi nedeniyle hiç planında olmamasına rağmen bilek güreşi sporuna başladığını belirterek, “2015 yılında başladım bilek güreşine. Hiç planım yoktu bu sporla ilgili, hentbol oynuyordum. Sporu hiç bırakmak istemedim. İlk başlarda bir hedefim yoktu. Gelir sporumu yaparım diyordum. Erkek sporu olarak biliniyordu toplumda da. Ben bu önyargıları yıkmak istedim. 2 ay çalıştıktan sonra baktım oluyor devam ettim. Bunu aileme de gösterdim. İmkansızı başardım” dedi.


Ailesinin bile hiç istemeyerek önyargılı davrandığını, “Erkek sporu, sen yapamazsın” söylemlerine maruz kaldığını hatırlatan Yılmaz, yılmadan çalıştığını ve şimdi herkesin ön yargılarını kırdığını, destekçisi olduğunu ve sonuçta da kendisine inanan herkesi en iyi şekilde temsil ettiğini söyledi.



“Sol kolda imkansızı başardım”


Antalya’da düzenlenen şampiyonada kendisi için imkansız olanı başardığını anlatan Yılmaz, “Sol kolda imkansızı başardım. Soluma hiç güvenmiyordum. Sağıma güveniyordum ama solda şampiyon oldum. İlk defa Türkiye’de yapılan 40.Dünya Bilek Güreşi şampiyonasında bayrağımızı dalgalandırdım. Çok güzel bir duydu” diye konuştu.


Bugüne kadar 20 madalya kazandığını kaydeden Yılmaz, “Hedefimin bir noktasına geldim ama milli olayım da paramı alıp yerime oturayım amacında değilim. 2019 yılında hem gençlerde hem büyüklerde hedeflerim var. İnşallah gençlerde ve büyüklerde sağ ve sol kolda dünya şampiyonluğuna kadar gitmek istiyorum” ifadelerini kullandı.



“Herkes benimle gurur duyuyor, bu çok güzel bir duygu”


Bu başarılarının ardından hem ailesinin hem tanıdıklarının hem de okulda ki arkadaşlarının hepsinin gurur duyduğunu ve bunun da çok güzel bir duygu olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bence şampiyon imkansızı ve zoru başardığın zaman olursun. Ben başladığımda fazla kadın bilek güreşi sporcusu yoktu. ‘Biz yapamayız’ korkusuyla bakıyorlardı. Ben o buzları kırdım. Eskiden bayan takımımız da yoktu. Ama şimdi gelişiyor, spor salonumuz doldu. Hedefimiz bir bayan takımı kurmak” şeklinde konuştu.


Hem Şükriye’nin hem de milli takım antrenörü olan Davut Altuntaş ise 19 yıldır bu sporun içinde olduğunu, yaşadığı sakatlığının ardından antrenörlük yaptığını ve 8 yıldır da Vücut Geliştirme, Fitness ve Bilek Güreşi İl Temsilcisi olduğunu hatırlattı.



“Şükriye’nin başarılarının ardından bayan takımını kurduk”


Gümüşhane’nin bilek güreşinde son yıllarda büyük bir ivme kazandığını, Şükriye Yılmaz’ın ardından bayan takımını da kurduklarını belirten Altuntaş, “Sporcumuz Şükriye Yılmaz Türkiye, Avrupa ve Dünya şampiyonu oldu. Bu bizim için iyi bir reklam yüzü oldu ve şu anda bayan takımımızı da kurduk. Şuanda 10 bayan sporcuyla takımımızı kurduk ve Türkiye Şampiyonasına hazırlanıyoruz. Önümüzde ki 5 ayda iyi bir hazırlık süreci geçirip inşallah hem takım hem de bireysel anlamda ilimizi en iyi şekilde temsil edip birincilik madalyalarını ve birincilik kupasına talibiz inşallah” dedi.



Bilek güreşinde Gümüşhane’nin 28 milli sporcusu var


Gümüşhane’de bilek güreşi branşında 28 milli sporcu olduğunu ve bu sporcular içerisinde Türkiye, Avrupa ve dünya derecesine sahip olan sporcular olduğunu hatırlatan Altuntaş, “Gümüşhane’de iyi bir noktaya doğru gidiyoruz. Gümüşhane insanı fiziki olarak güçlü. Biz bunu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Ağırlık antrenmanlarını ve masa antrenmanları doğru yapıldığında başarı ister istemez geliyor. Biz de bu başarıları daha üst seviyelere çıkarmaya çalışacağız. 2019 yılında yapılacak olan bilek güreşi Türkiye şampiyonası Avrupa milli takım seçmelerine inşallah bu 28 olan milli sporcu sayımızı 40’lara kadar çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.


Bilek güreşinin çok zor bir spor branşı olmadığını, bazı şeylerin doğru yapılması, hiçbir antrenmanın aksatılmaması, beslenmeye dikkat edilmesi ve iyi bir çalışma programıyla iyi bir sonuç alınabileceğini vurgulayan Altuntaş, şampiyon yetiştirmenin de kolay olmadığının altını çizdi.


Altuntaş, zaman zaman sıkıntılar da yaşadıklarını belirterek, “Bazı badireler atlattık. Bu süreçte yanımızda olan Gümüşhane eski Valimiz Yücel Yavuz’a, o zamanın Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, şuanda Erzurum Valiliğine atanan Valimiz Okay Memiş’e, Belediye Başkanımız Ercan Çimen’e ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü İsrafil Aslan’a desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Hava sıcaklığı artarken çıkan haşerelere karşı uzmanı uyardı Havaların ısınması ile birlikte kış uykusundan uyanacak canlılar ve haşereler konusunda bilgiler veren Veteriner Hekim Serkan Eroğlu, “Sıcak havalarda müstakil bağ evlerine göçecek vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapması gerekiyor” dedi. Isınan havalarda evlerin etrafındaki su birikintileri ve otların temizlenmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Havaların ısınması ile birlikte kış uykusuna yatan yılan, akrep, sarıkız, kene ve sivrisinek gibi canlılar uyanmaya başladılar. Bununla birlikte insan sağlığı için de tehlikeli durumlar oluşmaya başladı. Özellikle keneler ve sivrisinekler olsun. Bundan sonraki dönemde tabi ki havaların ısınması ile birlikte insanlarımız yağışların da gelmesiyle birlikte bağlara doğru göçecek. Artık evlerimizden, müstakil bağ evlerimize doğru göçeceğiz. Tabi ki kış dönemi boyunca oradaki karların altında kalmış olan ağaçların yapraklarının dökülmesi ile o yaprakların altında kış uykusuna yatan akrep olabilir, çıyan olabilir veya sarıkız dediğimiz canlılar aktif hale geliyorlar. Şimdi bağlarına göçecek olan vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Bu bodrumda olsun veya bahçeli yerlerdeki bu birikintileri ya da atık otları düzenli bir şekilde temizleyecekler hatta bir takım ilaçlamalarla da evlerinin etrafını ilaçlayacaklar. Çünkü bu canlıların ısırmaları veya sokmalarına maruz kalmamak için dikkatli olmaları gerekiyor. Mesire alanında bir yeşillikte veya bir su kenarında piknik yapacak vatandaşlarımız ise çizme gibi şeyler giymeliler. Özellikle buralarda dolaşırken, çünkü otların arasındaki yılan olsun veya başka canlıları tam olarak göremedikleri için bu şekilde önlem alabilirler. Sonuç olarak bu bölgeler o canlıların yaşam alanı ve biz onların yaşam alanlarına girmiş oluyoruz” dedi. Özellikle mesire alanlarında keneye karşı vatandaşların çok dikkatli olması gerektiğini belirten Serkan Eroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Tabi havaların ısınmış olması ile birlikte keneler birçok hastalığı nakleden canlılardır. En başta kırım kongo kanamalı ateşi hastalığını. Vatandaşlarımızın özellikle mesire alanlarına gittiklerinde, bu hayvanların mera dediğimiz yayılım alanlarından uzak yerlerde piknik yapmaları vatandaşlarımız için daha sağlıklı olur. Bu keneleri uzaklaştırıcı veya kovucu spreyler ya da onun dışında ilaçlarda kullanabilirler. Piknik yapacaklar ise çimenlerin yanına oturmadan ziyade ayaklarına kalın bir çizme ve ya poşet gibi koruyucu galoşlardan giyebilirler. Açık renkli kıyafetler giymeleri daha uygun olur. Çünkü siyah renkli, yassı bir yapıda oldukları için açık renkli kıyafetlerde bu hayvanları görmemiz daha rahat olur. Eğer ki vatandaşlarımız kene ısırmasına maruz kalmışlar ise öncelikle en yakın bir sağlık ocağına gitmeleri, kendilerinin çıkarmamaları gerekiyor. Doktor kontrolünde kenelerin çıkarılması gerekiyor. Piknik alanlarını gayet iyi seçmeliler. Havaların ısınması ile birlikte keneler artık aktif duruma geçecek kan emmek için canlılar arayacaklardır. Buna istinaden de aktif olan keneler insanların üzerine ya da koyun, keçi veya büyükbaş gibi hayvanlara, sokak hayvanlarına, evcil hayvanlarımızın üzerine de yapışabilirler. Bu durumda da dikkatli olmamız gerekiyor. Mera alanlarından veya piknik alanlarından döndükten sonra sürekli kontrollerimizi yapmamız gerekiyor.”