GENEL - 24 Aralık 2019 Salı 08:51

Şiddetli rüzgar Gümüşhane’de de etkili oldu

A
A
A
Şiddetli rüzgar Gümüşhane’de de etkili oldu

Karadeniz bölgesinde etkili olan ve sadece Trabzon’da 26 farklı noktada yangına neden olan şiddetli rüzgar nedeniyle Meteoroloji Gümüşhane’yi de uyardı.

Karadeniz bölgesinde etkili olan ve sadece Trabzon’da 26 farklı noktada yangına neden olan şiddetli rüzgar nedeniyle Meteoroloji Gümüşhane’yi de uyardı. Gümüşhane İtfaiye müdürlüğü ise vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmalarını istedi.


Meteoroloji kaynaklarından alınan bilgilere göre dün gece Torul’da rüzgarın hızı en fazla Torul’da saatte 78 kilometreye, Kürtün’de 73 kilometreye, il merkezinde de 45 kilometreye ulaştı.


Kürtün ilçesine bağlı Üçtaş köyünde küçük çaplı örtü yangını çıkarken, Özkürtün Beldesinde ise rüzgar nedeniyle bir evde baca kaynaklı yangın çıktığı, çeşitli noktalardaki kamelyaların devrildiği ve ticari araca çarparak maddi hasara neden olduğu öğrenildi. Özkürtün Belediye Başkanı Yakup Turgut, gece boyunca etkili olan rüzgarın ardından beldede hasar tespit çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.


Bu gece yarısına kadar zaman zaman etkili olması beklenen rüzgarın ardından Perşembe gününden itibaren Gümüşhane genelinde karla karışık yağmurlu hava dalgasının etkili olması tahmin ediliyor.


Meteoroloji konuyla ilgili yaptığı Gümüşhane ve tüm ilçelerini içeren “Sarı” uyarıda “Güney yönlerden kuvvetli rüzgar ve fırtına (60-80 km/saat), yüksek ve dağlık kesimlerde kuvvetli fırtına (100 km/saat üzeri) beklendiğinden ulaşımda aksamalar, soba ve doğal gaz kaynaklı zehirlenmeler, çatı uçması gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.


Öte yandan Gümüşhane Belediyesi İtfaiye Müdürü Mustafa Demir de mevsimden kaynaklanan ters rüzgarların etkisiyle olabilecek baca yangınlarına karşı ve dumanın geri basması sonucu zehirlenmelere ve boğulmalara karşı vatandaşları uyardı. Demir, “Hemşerilerimizin gece yatarken sobalarını söndürerek yatmaları ve daha dikkatli ve titiz davranmaları gerekmektedir. Birçok acı olayın ihmal ve tedbirsizlikten kaynaklandığını düşünürsek bu konuda birşey olmaz demeden daha duyarlı olmaları ve söz konusu tehlikenin kendilerini ve ailelerini tehdit ettiğini bilerek daha bilinçli davranmaları gerektiği konusunda uyarılara uymaları önemle belirtilmektedir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.