- 27 Kasım 2019 Çarşamba 11:11

Üniversite öğrencileri vicdanlarını iyilikle besledi

A
A
A
Üniversite öğrencileri vicdanlarını iyilikle besledi

Gümüşhane’de üniversite öğrencilerinin sosyal medyada organize ettiği proje ile köy okulundaki tüm öğrencilere kış mevsimi öncesinde bot alındı, anne ve babası olmayanlara ise hem bot hem mont alındı.

Gümüşhane’de üniversite öğrencilerinin sosyal medyada organize ettiği proje ile köy okulundaki tüm öğrencilere kış mevsimi öncesinde bot alındı, anne ve babası olmayanlara ise hem bot hem mont alındı.


Gümüşhane Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü 2. sınıf öğrencileri daha önce defalarca yaptıkları sosyal hayata dokunan projelerine devam ediyor.


“Vicdanın besin kaynağı iyiliktir” sloganıyla yola çıkan öğrenciler kış mevsimi öncesinde minik ayakları üşümesin diye köy okullarında okuyan öğrencilere bot almak için sosyal medya üzerinden kampanya başlattı.


Birkaç ay içerisinde çığ gibi büyüyen kampanyaya Türkiye’nin dört bir tarafından destek yağarken, okuldaki öğrencilere bot almak için başlanan projede ayrıca anne ve babası olmayan öğrencilere de kışlık mont alacak duruma gelindi.


Projeyi hazırladıktan sonra ilgili kurumlarla görüşerek okul tespiti yapan Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü ikinci öğretim 2.sınıf öğrencileri, ArzularKabaköy beldesinde taşıma merkezi olan ve civar köylerden öğrencilerin geldiği Arzular İlkokulu ve Şehit Ramazan Meşe İmam Hatip Ortaokulunu seçti.


Okuldaki 129 öğrencinin tamamına direk fabrikadan botları alan öğrenciler okula getirdikleri kolileri de kendileri taşıyarak okul yönetiminin eşliğinde botları öğrencilere dağıttı. Okulda okuyan anne ve babası olmayan 20 öğrenciye de botun yanında mont alan üniversite öğrencileri iyilik yapmanın verdiği hazla okuldan ayrıldı.


Proje koordinatörü İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım ikinci öğretim 2.sınıf öğrencisi Rahman Bilgin, yaptıkları projenin ufak gözükebileceğini fakat insanları mutlu etme adına çok büyük bir adım olduğunu düşündüğünü belirterek, “Bugün bu botları alan çocukların bu gece mutluluktan uyuyamayacağını düşünüyorum. Bu konuda bize önderlik yapan Altan Topaloğlu’na bize verdiği ilham için teşekkür ediyoruz” dedi.


Okuldaki hocalarının iyilik yapmayan bir vicdanın yok olup gideceğini, vicdanın besin kaynağının iyilik olduğunu kendilerine öğrettiğini dile getiren Bilgin, kendilerinin de bunu gelecek nesillere iletmek adına bu tür projelerinin devam edeceğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi’nin sakuraları çiçek açtı Türk-Japon ortaklığında açılan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi bahçesine dikilen Japonya’nın ulusal simgelerinden biri olan sakuralar çiçek açtı. İki ülkenin dostluğunu simgelemesi amacıyla hastane bahçesini süsleyen çam ve sakuralar ise havadan görüntülendi. Türk-Japon ortaklığı ile Kamu Özel İş Birliği (PPP) modeli çerçevesinde inşa edilen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, açılışından bu yana çok sayıda hastaya hizmet vermeye devam ediyor. 2 bin 68 sismik izolatör bulunan yapı, 2 bin 500’ü aşan yatak kapasitesiyle de ön plana çıkarken inşa sürecinde hastanenin bahçesine Türk- Japon dostluğunu temsilen çam ağacı ile Türkçe ‘kiraz çiçeği ağacı’ anlamına gelen, Japonya’nın ulusal simgelerinden biri olan sakuralar dikilmişti. Baharın kendini göstermesiyle pembe renkleriyle açan sakuralar hastane bahçesini süslemeye başladı. Covid-19 pandemisinde de önemli hizmetler sunan bir yanda çam ağaçları bir yanda sakuraların yer aldığı çok sayıda hastaya şifa olan hastane ise havadan görüntülendi. “Japonya Türkiye kardeşliğini yansıtıyor" Hastane bahçesinde iki ülke bitkilerin birlikte bulunmasının hoş bir düşünce olduğunu belirten vatandaşlardan Emre Eroğlu sakuraların rengini çok beğendiğini söyleyerek, “Japonya Türkiye kardeşliğini yansıtıyor bizlere, yerli yerinde olmuş. Yapanın, emeği geçen herkesin eline sağlık. Bahar ayını, pozitifliği, enerjiyi yansıtıyor. İnsanlarımız da bu sayede bir nebze de olsa bu yeşilliklere bakarak bile mutlu olabilirler diye düşünüyorum. Japonların da emeğine sağlık, onların çiçekleri bizim çiçeklerimizle beraber çok güzel ambiyans sağlamışlar. Hastane mükemmel, tam bir modern çağ hastanesi olmuş, ilk defa içine girdim. Çok hoşuma gitti, içeride marketlerden, giyim mağazalarından tutun her türlü şeyi bulabiliyorsunuz” dedi. “İçi de dışı da çok güzel" Çam ve sakuraların birlikteliğini sevdiğini ifade eden Sevde Eroğlu, “Biz ilk defa geldik bu hastaneye içi de çok güzel, aynı şekilde dışına da çıkar çıkmaz mis gibi bahar ayı gelmiş dedik. Biz normalde Edirne’deydik aynı orada da çiçekler aynı şekilde açmıştı. Tema olarak yansıtması çok hoş” şeklinde konuştu.
Hakkari Ahır olarak kullanılan mağaraya kurtlar dadandı: 30 keçi ve 30 oğlak telef oldu Hakkari’nin Depin Vadisi’ne akşam saatlerinde inen aç kurtlar, hayvancılıkla geçimini sağlayan Bedel Akar isimli vatandaşın ahır olarak kullandığı mağaraya dadanarak 30 keçi ve 30 oğlağı telef etti. Kent merkezine 20 kilometre mesafede bulunan Depin Vadisi’nde küçükbaş hayvancılıkla geçimini sağlayan Bedel Akar isimli vatandaşın ahır olarak kullandığı mağaraya kurt sürüsü dadandı. 80 küçükbaş hayvandan 60’ını telef eden kurtlar, daha sonra bölgeden uzaklaştı. Sabah saatlerinde hayvanlarına bakmak için bölgeye giden Akar, gördüğü manzara karşısında büyük şok yaşadı. Üzüntüsünü dile getiren Akar, gece saatlerinde kurtlar 30 keçi ve 30 oğlak olmak üzere 60 hayvanını telef ettiğini söyledi. Akar, “Kurt sürüsü sabaha doğru saldırdı. Keçi sürüsü korkudan dağlara dağıldı. Havanın aydınlanmasıyla dağda sürümü aramaya çıktık. 30 keçi dağda telef olmuş. Yaralı hayvanları kendi imkanımla aşağıya indirdim. 30 oğlak ise sanki yok olmuş. Hiçbir yerde izlerine rastlamadım. Maddi olarak zarara uğradım” diye konuştu. Bölgeye gelen Hakkari Belediyesi Veterineri Faysal Cindioğlu da, kurt saldırısına uğrayan yaralı sürüyü muayene etti. Sürü sahibine yaralı hayvanları imha etmek zorunda olduklarını ifade eden Cindioğlu, “Kurt ısırıkları nedeniyle yaralanan keçiler imha edilmeli. Hayvanların veba hastalığı taşıyıp taşımadığını bilmiyoruz. Her ihtimale karşı tedbirlerimizi almak zorundayız. Kurt saldırısı sonucu kuduz virüsü bulaşmış olabilir. Bu hayvanların tüketilmesi tehlikeli olabilir” diye konuştu.