- 11 Aralık 2018 Salı 13:55

Vali Taşbilek ‘Ben tok yatıyorsam herkes tok yatsın’ projesinin sahibi öğrenciyi makamında ağırladı

A
A
A
Vali Taşbilek ‘Ben tok yatıyorsam herkes tok yatsın’ projesinin sahibi öğrenciyi makamında ağırladı

Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, ‘Ben tok yatıyorsam herkes tok yatsın’ diyerek harçlığından biriktirdiği parayı fırınlara ihtiyaç sahiplerinin ekmek alması için bırakan 18 yaşındaki üniversite öğrencisini makamında kabul etti, annesini de telefonla arayarak böyle güzel bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür etti, projenin de ‘Biz toksak herkes tok yatsın Gümüşhane’de’ şeklinde devam etmesini istedi.

Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, ‘Ben tok yatıyorsam herkes tok yatsın’ diyerek harçlığından biriktirdiği parayı fırınlara ihtiyaç sahiplerinin ekmek alması için bırakan 18 yaşındaki üniversite öğrencisini makamında kabul etti, annesini de telefonla arayarak böyle güzel bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür etti, projenin de ‘Biz toksak herkes tok yatsın Gümüşhane’de’ şeklinde devam etmesini istedi.


Gümüşhane Üniversitesinde okuyan Samsunlu 18 yaşındaki Grafik-Tasarım bölümü birinci sınıf öğrencisi Melike Ayvaz, okulunda ödev olarak başlattığı ve ardından tüm şehre yayılan ‘Ben tok yatıyorsam herkes tok yatsın’ projesini Vali Kamuran Taşbilek’e anlattı.


Konunun medyada yer almasının ardından öğrenciyi makamında ağırlayan Vali Taşbilek, öğrencinin annesini de telefonla arayarak böyle güzel bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür etti.



“Biz toksak herkes tok yatsın Gümüşhane’de”


Geçtiğimiz günlerde basın aracılığıyla Melike Ayvaz’ın çok güzel bir faaliyetine şahit olduğunu hem kendisiyle tanışmak hem teşekkür etmek hem de faaliyetleriyle ilgili bilgi almak amacıyla kendisini davet ettiklerini kaydeden Vali Taşbilek, “O diyor ki ‘Ben toksam herkes tok yatsın’. Bende onun müsaadesiyle diyorum ki ‘Biz toksak herkes tok yatsın Gümüşhane’de.’ Bu kadar iyi yürekli kızlarımızın bizim yapacağımız faaliyetlere ışık tutması, bizim toplumsal faaliyetlerimizde, çalışmalarımızda da nerede bir fakir, ihtiyaç sahibi, darda kalmış varsa bu vesileyle gönüllü birer kardeşimiz olarak bizlere ulaştırmalarını talep etmek amacıyla kendilerini davet ettik” dedi.



“Allah’a şükrolsun ki çok güzel bir gençliğimiz var. Bunlar da gençliğimizin örnek şahsiyetleri”


Güçlerinin yettiğince Gümüşhane’de bütün ihtiyaç sahibi insanlara ulaşabilmek ve onların dertlerine derman olabilmek amacıyla neler yapılabileceği konusundan duyarlı öğrenciden fikir aldıklarını dile getiren Vali Taşbilek, “Bu kızlarımızın şahsında bizim toplum yapımızda gençlerimizin pırıl pırıl olduğunun bir göstergesini de tekrar yaşıyoruz. Bu kadar güzel evlatlarımız olduğu için çok mutluyuz. Bu topluluğa, bu ülkeye, değerlerine bağlı, kendisinden ziyade başkalarını düşünen, ihtiyaç sahibi insanları düşünen evlatlarımız var. Ki bu çocuklar öğrenci. Kendi harçlıklarından artırdıklarıyla ihtiyaç sahibi insanlara yardımcı olma gayretindeler. Çok büyük bir faaliyet ve çaba. Çok etkilendim, duygulandırıcı bir hadise. Allah’a şükrolsun ki çok güzel bir gençliğimiz var. Bunlar da gençliğimizin örnek şahsiyetleri. Bu çocuklar gibi toplumumuzda on binlerce gencimiz var. İyi yürekli, değerlerine sahip, insanlarına sahip çok güzel çocuklarımız var” diye konuştu.



“Annesini aradım, teşekkür ettim. Böyle gençlere sahibiz, geleceğimiz parlak”


Ziyaret sırasında Melike Ayvaz’ın annesini de telefonla aradığını hatırlatan Vali Taşbilek, “Böyle güzel bir evlat yetiştirdikleri için kendilerine çok teşekkür ettim. Annelerimiz, babalarımız toplumumuza duyarlı insanlar yetiştirdikleri takdirde bunların sonuçlarının da Melike kızımız ve diğer çocuklarımız gibi güzel olduğunu görüyoruz. Böyle gençlere sahibiz, geleceğimiz parlak” diyerek sözlerini sonlandırdı.



“Herkes bana yardım etmek için mesaj atıyor, arıyor”


18 yaşındaki üniversite öğrencisi Melike Ayvaz da Valilikten aradıklarında çok heyecanlandığını belirterek, “Gerçekten bazı şeyleri başarabilmişim ki böyle bir makama davet edildim. Çok teşekkür ediyorum beni duydukları için. İnsanlara yardım etmek istedikleri için çok teşekkür ederim. Uygulamanın duyulmasının ardından insanların bazı şeylerin farkına vardığını fark ettim bende. Çok yardıma muhtaç insanlar var. Bu tür projelerle fark ediliyor. Herkes bir yardım çabasında şuan. Herkes bana yardım etmek için mesaj atıyor, arıyor. Onlara da çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Gümüşhane Üniversitesinde okuyan 18 yaşındaki Grafik-Tasarım bölümü birinci sınıf öğrencisi Melike Ayvaz, ‘Ben tok yatıyorsam herkes tok yatsın’ diyerek harçlığından ve devletin verdiği krediden biriktirdiği 10-15 ekmek parasını düzenli aralıklarla fırınlara ihtiyaç sahiplerinin ekmek alması için bırakıyor. Özellikle fırıncıların “Böyle insanlar var mı, herkes böyle olsa keşke” demelerinde de etkilenen Ayvaz, projeyi gücünün yettiği kadar devam ettireceğini söylemişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.
Antalya Bakan Ersoy: "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarının iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, Antalya ve ilçelerinde gerçekleştirdikleri ziyaret ve buluşmalarda yapılan çalışmaları inceleme ve eksiklikleri yerinde tespit etme imkanını bulduklarını söyledi. “Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik” diyen Ersoy, Antalya’nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrin röntgenini çektiklerini aktardı. "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" Turizm konusuna da değinen Bakan Ersoy, küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörün büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimi doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Peki bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya’ya çevirmesi, Danimarka’da insanların Antalya’daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz” dedi. “Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz” Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendirdiklerini kaydeden Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın dört bir yanında, 200’den fazla ülkede Antalya’nın, Kemer’in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz. Çin’de, Japonya’da, Amerika’da, Almanya’da, Rusya’da, Manavgat’ı, Kemer’i, Side’yi tanıtıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgemizde bu mirasın gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın şehrimizi, ilçelerimizi ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya’mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya’da çekilmesini sağlıyoruz.” “Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister” İlçelere yapmış olduğu ziyaretlerde, gördüğü ve duyduklarını paylaşan Ersoy, "Biz dünyanın bir ucunda Avustralya’da gözbebeğimiz Antalya’nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi arttırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya’nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Diğer bakanlıklarımızla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Biz Antalya’nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi ister, çalışma ister, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir” diye konuştu. “Antalya bunu hak etmiyor” Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını ileri sürerek, "Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz, Antalya’nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya’nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya’nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya’nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacımız var. Bu şehirde yaşayan, bu şehir için üreten, kalbi bu şehir için atan vatandaşlarımıza yönelik; ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.