- 21 Ağustos 2021 Cumartesi 09:18

Yarım asırdır takım elbiseyle televizyon tamir ediyor

A
A
A
Yarım asırdır takım elbiseyle televizyon tamir ediyor

Gümüşhane’de yarım asırdır bisikletiyle gittiği iş yerinde takım elbisesiyle televizyon tamir eden “Radyocu Nihat” lakaplı Nihat Uğur tüm esnafa örnek oluyor.

Gümüşhane’de yarım asırdır bisikletiyle gittiği iş yerinde takım elbisesiyle televizyon tamir eden “Radyocu Nihat” lakaplı Nihat Uğur tüm esnafa örnek oluyor.


Ortaokul yıllarında babasını görüp heves ettiği tamircilik mesleğine 47 yıl önce dükkan açarak başlayan 65 yaşındaki Nihat Uğur, her gün düzenli olarak sakal tıraşını olup takım elbisesini giyerek hava şartları uygunsa bisikletiyle dükkanına gidiyor. Hem mesleğe başlamasının hem de bisiklet sevdasının ilginç hikayeleri olan ’Radyocu Nihat’ lakaplı Uğur, 1974 yılında başladığı mesleğinin ilk yıllarında radyo tamir ettikten sonra televizyonların yaygınlaşmasıyla birlikte bu işe de girdi. Son olarak Hasanbey Caddesi’ndeki dükkanında yerli bir markanın servisçiliğini yapan Uğur, hem kılık kıyafeti hem güler yüzü hem de tatlı diliyle diğer esnaflara örnek oluyor.


Babasının bataryalı radyoları pilli radyoya çevirmesinden esinlenerek mesleğe atıldığını anlatan Uğur, “1974 yılında radyo dükkanı açtım. Genelde bana Radyocu Nihat derler. 1980 yıllarında televizyonlar artık moda olmaya başladığında artık kendi çabamızla beraber televizyon tamiri yapmaya başladık. O tarihten bugüne kadar işi devam ettiriyoruz” dedi.


Takım elbise ve günlük tıraş olayını da babasından gördüğünü kaydeden Uğur, “Babam da aynı giyerdi. Biraz da hobi. Şu an Gümüşhane’de diyebilirim ki esnaf olarak benim gibi düzgün kıyafetler giyen esnaf çok az. Yıllardır bu işle meşgulüm. Bugüne kadar hiçbir müşterimle sorun yaşamadım. Her zaman müşteriye karşı güler yüzlü davranırım. Müşteri benim söylediğim fiyata itiraz etse bile müşterinin söylediği fiyatı ben kabul ederim. Hiçbir zaman paraya önem vermedim. Babam devlet memuru idi, devamlı takım elbiseyle işe gidiyordu. Bende ondan esinlenerek takım elbiseye alıştım. 47 yıldır bu şekildeyim. Yazın Temmuz-Ağustos aylarında takım elbise giymiyorum. O zaman spor giyiyorum. Ceket ve kravatı bırakıyorum sıcak nedeniyle” diye konuştu.


İşe bisikletle gidip geldiğini ve bisikletin kendisi için niçin önemli olduğunu anlatan Uğur, “Bisiklete binmeyi çok seviyorum. İlkokul üçüncü sınıfa gidiyordum. Köyümüzden birisi çocuğuna 3 tekerlekli bisiklet getirdi. Defalarca yalvarma rağmen 1 dakikalığına bizi bindirmedi. Bende ondan esinlenerek eve gittim tahtadan 3 teker bisiklet yaptım. O hayatımdan hiç çıkmayacak bir anıydı. Şuan için artık teknoloji değişti. Normal bisiklete bindik, hatta motor bile aldım ama motorda kaza yaptığım gibi motoru bıraktım. Şu an benim için bisiklete binmek spor” ifadelerini kullandı.


Aynı sokakta 32 yıldır esnaflık Burhan Saran ise Uğur’un takım elbiseyle iş yapması, her gün tıraş olup işe gelmesi, insanlara yaklaşımının çok güzel olduğunu belirterek, şunları söyledi:


“Bu şekilde esnaf olmasından memnun kalıyor vatandaşlar. Bütün esnafın da bu şekilde yapmasını istiyorlar. Bu şekilde yapan esnafımız pek nadir kaldı. Takım elbisesiyle gelip iş yapan insanı görünce şaşırıyoruz. Bende düşündüm ama ben kendime yakıştırmadığım için bizim işlerde onun için mecburiyetten onu ben takdir ettim, gurur duydum o şekilde çalışmasından. Esnaflık yönünde Nihat abimizden insanların ders almaları lazım.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Reklam Kurulu, aldatıcı reklamlar ve haksız ticari uygulamalar için 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti Reklam Kurulu’nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139’u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.