GÜNDEM - 26 Eylül 2018 Çarşamba 13:57

1 liraya 180 kilometre giden yerli araç ürettiler

A
A
A
1 liraya 180 kilometre giden yerli araç ürettiler

Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri, 1 lira ile 160-180 kilometre yol kat edebilen ve tamamen yerli elektrikli araç üretti.

Bozok Üniversitesi bünyesinde kurulan 3M Elektro Topluluğu tarafından tüm aksamları yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından olan elektrikle çalışan araç üretildi. Aracın motoru, motor kontrolcüsü, batarya yönetim sistemi, yerleşik şarj birimi, araç kontrol sistemi ve telemetri (haberleşme) sistemi ve bunların yazılımları tamamen öğrenciler tarafından üretildi.

Toplam ağırlığı 131 kilogram olan araç, 100 kilometre hızın üzerine çıkabiliyor ve 1 Türk Lirası'na 160-180 kilometre arası yol kat ediyor. Yaklaşık 4 bin lira harcanan araç, Uluslararası olan Shell Eco Maraton Türkiye yarışında kendi kategorilerinde 5'incilik ödülünü aldı. Ayrıca Bozok Üniversitesi bünyesinde bulunan '3M-Electro' ve 'Atılganlar' öğrenci kulüplerinden oluşturulan karma takım ile de Shell Eco Marathon yarışında Global Yarış Jürisi tarafından 'Takım Ruhu ve Azim Ödülü'ne layık görüldü.

Bozok Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yaz, "Avrupa'ya gitmeye hak kazandık. Öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Arabanın A'dan Z'ye bütün aksamını öğrencilerim kendi imkanlarıyla yapıldı. Ben de akademik danışmanlık yapıyorum. Takıldıkları yerde yardımcı oluyorum. Aracın en büyük özelliği 72 Voltta 250 kilometre yol alabilir olması. Hızı da iyi testlerde 95 kilometre hızı gördük. 1 liralık enerjiyle de 3 tekerlekli haliyle 180 kilometre yol yapıyor" dedi.

3M Elektro Topluluğu üyesi Sertaç Somuncu ise aracın 1KW ile 84 kilometre yol gidebildiğini söyleyerek, "Aracımız 1 TL ile yaklaşık olarak 170 kilometre yol gidiyor. Motoru tamamen kendi üretimimiz. Bu araçlarda batarya kontrol sistemi de kendi üretimimiz. Yani araç yüzde yüz yerli. Bozok Üniversitesi bünyesinde bulunan 3M Elektro Topluluğunun bir ürünü. Bunun maliyeti, bataryası hariç 3-4 bin liraya bize mal oldu" dedi.

Somuncu, "İstanbul’da yapılan Shell Eco Marathon yarışında kendi konseptimizde 5'inci olduk. Yunanistan, Tunus gibi takımların arasında Takım Ruhu Ödülünü'de almaya hak kazandık. Bundan sonra Londra'da düzenlenecek olan yarışmaya katılmaya hak kazandık. Temmuz ayında Londra'da hem ülkemizi hem de üniversitemizi temsil edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Aracın 100 kilometre hızın üzerine çıkabildiğini de hatırlatan Somuncu, "Aracın toplam ağırlığı 131 kilo. Aracımızı geliştirerek bunu 35 kiloya çekmeyi planlıyoruz. Bunlar geleceğin araçları diyebiliriz. Yenilenebilir enerji revaçta olan bir şey. Bu doğrultuda yapılan bir araç. Teknolojik olarak piyasada satılan elektrikli araçlardan bir eksiği yok. Sadece daha kullanıma uygun hale getirilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.  

Bahadır Muhlis Gökgül

 


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.