ASAYİŞ - 26 Ocak 2022 Çarşamba 14:52

11 kişiye mezar olan apartmanın beton kalitesi düşük çıktı

A
A
A
11 kişiye mezar olan apartmanın beton kalitesi düşük çıktı

İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremde, 11 kişinin öldüğü 11 kişinin de yaralandığı Yılmaz Erbek Apartmanı ile ilgili, ’Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçlarından sanıkların yargılandığı davada, mahkemeye ulaşan ek bilirkişi raporunda zeminde kolon kesme olmadığı, binanın beton kalitesinin düşük olduğu belirtildiği açıklandı.

Ege Denizinde Seferihisar açıklarında, 30 Ekim 2020’de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan ve 11 kişinin hayatını kaybedip 11 kişinin de yaralandığı Bayraklı ilçesindeki 10 katlı Yılmaz Erbek Apartmanı B Blok’un sorumlularının yargılanmasına devam edildi. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 2’si tutuklu 10 kişi hakkında, İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde ’Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın geçen Eylül ayında görülen ilk duruşmasında binanın fenni mesulü mimar N.B. tahliye edildi. 2’nci celsede ise mahkeme başkanı, kolon kesildiği iddiasıyla binanın altındaki bir marketler zinciri şirketi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

Davanın bugün görülen duruşmasına tutuklu sanık Mustafa Yılmaz, ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden gelen ek bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığını söyledi. Ek raporda, binada kolon kesmenin olmadığı, kolon inceltme yapılması durumunda binanın bu şekilde yıkılmayacağı belirtildi. Raporda binanın beton kalitesinin çok kötü olduğu, binanın yıkılmasının da buna bağlı olduğunun altı çizildi.

Duruşmada tanık olarak dinlenen apartman sakinlerinden A.Ç., kolon kesilmesi gibi bir şey duymadığını ve görmediğini söyleyerek, “Ben dairemi kooperatiften almıştım. Yaklaşık 5 yıl oturma ruhsatımız yoktu. Müteahhit Mustafa Yılmaz, 15 gün diye diye 5 yıl bizi oyaladı. Sonra tüm sakinler vekaletlerini bana verdi. 45 daire ve 2 dükkanın vekaletini alıp oturma ruhsatı için belediyeye başvurdum. Anlaştığımız yapı denetim firması çizimleri yaptı. Belediyeden gelip kontrol ettikten sonra onayladılar. Kolon kesildiğine dair bir şey duymuş olsam zaten orada oturmazdım” dedi.

Apartmanın yöneticisi T.B. de “11 yıl yıkılan binada yöneticilik yaptım. Zeminde normalde kolonlar arasında cam vardı. Onlar sökülüp hazır beton örüldü. Üzerine de pencere yapıldı. Kolon kesilmesi veya tıraşlanması gibi bir şey duymadım” ifadelerini kullandı.

Binaların yapımında şantiyede bekçi olarak görev yapan T.İ. ise binanın ilk 2-3 katında işçilerin betonu elleriyle hazırlayıp döktüklerini, hazır betonun ise sonraki katlarda kullanılmaya başlandığını belirtti.
Mustafa Yılmaz’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden de ek bilirkişi raporu alınmasına hükmederek davayı erteledi.

Ali Gözeten
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.
Van Van’da Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’ndan büyük fırsat Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Van’da 214 muhtelif arsayı yatırım yapmak isteyenler için avantajlı şartlarla satışa çıkarıyor. Van’daki 214 arsa; yüzde 25 peşin, 24 ay vadeyle satışa çıkacak. Bakanlık, peşin ödemelerde yüzde 20 indirim avantajı ise yatırım yapmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. 7 Mayıs Salı günü saat 10.30’da yapılacak müzayedelere online katılım da sağlanabilecek. Van’da arsa fırsatı Konut, konut-ticaret, tarım, akaryakıt tesis ve plansız alan niteliğindeki; 214 muhtelif arsa için alıcılar gün sayıyor. Van’daki arsalar için başvurular başladı. Çevrimiçi katılım sağlanabilecek Açık artırma 7 Mayıs Salı günü saat 10.30’da yapılacak. Ankara Holiday Inn Hotel ve Van Evliya Çelebi Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli Konferans Salonu’nda yapılacak. Artırmaya internetten üzerinden de (www.emlakmuzayede.com.tr) teklif verilebilecek. Ayrıntılı bilgilere ise www.emlakmuzayede.com.tr ve 0212 608 15 00 numaralı telefondan ulaşılabilecek. Arsa almak isteyen Necmi İdiz isimli vatandaş, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kendileri için arsa alma fırsatı sunduğunu belirtti. Gevaş ilçesinde arsasını alıp, evini yaptırmak istediğini ifade eden İdiz, çalışmanın hayırlı olmasını temenni etti. Yatırımcı iş adamı Kerem Baynal ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yatırım yapmak isteyenler için konut-ticaret, tarım, akaryakıt tesis ve plansız 214 arsayı, 24 ay vadeyle satışa çıkardığını belirterek, “Peşin ödemelerde yüzde 20 indirim var. Yatırımcı olarak bu fırsatı değerlendirmek istiyorum” dedi.
Ankara Gülten Dayıoğlu 2023 Çocuk Romanı Ödülü, Kurt’un oldu Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nca düzenlenen Çocuk Romanı Ödülü’nün bu yılki sahibi, ‘Profesör 104-Nükleer Çağ’ adlı romanıyla Tunç Kurt oldu. Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı tarafından, Türkçeyi doğru ve yalın kullanan yeni kuşak yazarların yetişmesine katkı sağlamak amacıyla her yıl düzenlenen Çocuk Romanı Ödülü’nün bu yılki sahibi belli oldu. Dil, anlatım ve içerik açısından özgün, çocuk gerçekliğine uygun, 9-12 yaş okurlara yönelik yazılmış ve daha önce yayımlanmamış eserlerin yarıştığı Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Çocuk Romanı Ödülü’nde bu sene 42 eser yarıştı. Dr. Kemal Ateş, Adnan Binyazar, Prof. Dr. Selahattin Dilidüzgün, Prof. Dr. Sedat Sever ve Mavisel Yener’den oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilen 42 eser arasından, Tunç Kurt’un ‘Profesör 104 - Nükleer Çağ’ isimli romanı bu yılın ödülünü almaya değer görüldü. “Türkçeyi doğru ve yalın kullanan yeni kuşak yazarların yetişmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz” Gülten Dayıoğlu Ödülleri Organizasyon Komitesi Sekreteri ve Sözcüsü Murat Dayıoğlu, ödülün yeni kuşak yazarların yetişmesinden büyük öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Türk dilinin olumsuz etkilerden arındırılmasının yanı sıra Türkçeyi doğru ve yalın kullanan yeni kuşak yazarların ve araştırmacıların yetişmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Yarışmamız aynı zamanda bir Türkçe ödevi olarak da kabul edilmelidir” dedi. Tunç, 15 Mayıs 2024 tarihinde Bahçeşehir Üniversitesi’nde yapılacak törende ödül ve sertifikasını alacak.