GÜNDEM - 26 Mart 2019 Salı 12:13

12 yıldır bozulmayan yol

A
A
A
12 yıldır bozulmayan yol

Ordu’da 12 yıl önce test amaçlı döşenen milli ürün ’bor’lu beton yol, aradan geçen yıllara rağmen en küçük bir aşınma göstermedi. 12 yılda üç kez asfalt çalışması yapılan yolda, 'bor'lu betonun bulunduğu bölüm bütün doğa şartlarına rağmen ilk gün gibi özelliğini koruyor.

AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı M.Hilmi Güler’in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemde 2007 yılında test amaçlı olarak Ordu-Ulubey karayolunun 6. kilometresine döşenen bor karışımlı beton asfalt, döşendiği ilk günkü gibi duruyor. Yoğun yağmurlu ve sert geçen Karadeniz ikliminde 12 yıl boyunca üzerinden geçen ağır vasıtalara rağmen en küçük bir aşınma göstermeyen bor karışımlı beton yol, zift karışımlı asfalta adeta meydan okudu. Aynı güzergahta 12 yıl içerisinde üç kez asfalt çalışması yapılırken, borlu beton asfaltın bulunduğu 1 km’lik bölümde bugüne kadar çalışma yapılmasına gerek görülmedi.

40 yıl dayanıklı kalıyor
Bakanlık yaptığı dönemde Bor Enstitüsünü (BOREN) kurarak, bu madeni geleceğe hazırlayan AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler, bor karışımlı çimento ile elde edilen beton ile normal çimentoyla elde edilen betonun farklı olduğuna dikkat çekti. Normal çimento ile atılan betonun çatlamaması için su takviyesi yapıldığını hatırlatan Güler, bor karışımlı çimento ile elde edilen betonun asla çatlamadığını söyledi. Güler, "Bor karışımlı çimento ile elde edilen beton asfalt 30-40 yıl dayanıklı kalıyor. Normal çimento atıldıktan sonra çatlama ihtimaline karşı sulama yapılır ama bor karışımlı çimentoda çatlama ihtimali bulunmuyor. Bor karışımlı çimento ile asfaltı attıktan sonra daha bakım gerekmiyor. Asfalt ise sürekli bakım istiyor. Ayrıca normal çimento bin 450 derecede üretilirken, borlu çimento bin 200 derecede üretiliyor. Hem yakıt tasarrufu sağlıyor hem de havaya karışan emisyon oranı düşüyor. Nükleer santrallerin dış duvarlarında kullanıldığında, kalkan görevi yapıyor ve bir kaza anında dışarıya sızıntı vermesini önlüyor. Açık söylemek gerekirse borlu çimento normal çimentodan yüzde 70 oranında daha dayanıklıdır. Borlu çimento ile yapılan asfaltın 40 yıl sonra ekonomik ömrü bitse bile toprak oluyor, yani aynı zamanda çevre dostu. Bugünkü asfalt ise atıldığı toprağı kirletiyor. Yani bor karışımlı beton asfalt hem ekonomik hem çevre açısından Türkiye için kabuğunu kıracak büyük bir potansiyel" dedi. 

Güler ayrıca, "Bor karışımlı çimento önümüzdeki yıllarda beton gövde yapılan barajlarda, uçak pistlerinde, depreme dayanıklı yapılarda, yollarda ve özellikle köy yollarında kullanılabilir. Biz de yeni dönemde özellikle kırsal kesimde ‘köy yolları’ tabir ettiğimiz yollarda borlu beton yola ağırlık vereceğiz ve bu milli ürünümüzü günlük hayatımıza kazandıracağız” diye konuştu.

Türkiye, 240 yıl boyunca bor üretebilir
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Asya’nın bazı gelişmiş ülkelerinin yıllardır cam, seramik, sabun ve deterjan, tarım, metalürji, nükleer sanayi, yanmayı önleyici maddeler ve beton asfalt üretiminde kullandığı bor madeni baraj, uçak pisti, inşaat ve yol yapımlarında da kullanılıyor.
1 milyon tonluk dünya bor rezervinin yüzde 70’i olan 644 bin tonunu elinde bulunduran Türkiye, kendisine 240 yıl yetecek bir potansiyele sahip bulunuyor. ABD’nin elinde bulunan 105 bin tonluk bor rezervinin 33 yıllık ömrü olduğu bildirilirken, Rusya’nın elinde bulunduran bor rezervinin ömrü 16, Çin’in 17, Şili’nin 5 yıl olarak belirlendi. Diğer bor madeni üreticisi olan Bolivya, Peru, Arjantin ve Sırbistan’ın rezervlerinin bitme noktasında olduğu kaydedildi.  

Metin Akyürek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa MASKİ içme suyu klor analizlerindeki başarısını sürdürüyor Manisa merkez ve ilçelerine daha sağlıklı içme suyu ulaştırmak için çalışmalarına aralıksız devam eden Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan içme ve kullanma suyu analizlerinde klorlama noktasındaki başarısını sürdürüyor. Yapılan ölçümlerde Manisa’da bakiye klor uygunluk oranının 2023 yılında yüzde 97, 2024 yılının ilk üç ayında ise yüzde 96 olduğu belirlendi. MASKİ Genel Müdürlüğü Manisa merkez ve ilçelerindeki vatandaşlara daha sağlıklı içme suyu ulaştırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda İçme Suyu Dairesi Başkanlığın bünyesinde 17 ilçede görev yapan 34 klorlama dezenfeksiyon ekibi 17 araç ile mesai mefhumu gözetmeksizin düzenli olarak içme suyu depolarına klor tedariki ve içme suyu şebekesinde bakiye klor ölçümü yapmaya devam ediyor. Ayrıca ekipler mikrobiyolojik ve bakiye klor uygunluğunun devamı için de günlük bakiye klor takibi yapıyor. Düzenli olarak kontrollerini sürdüren İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan bakiye klor ölçümlerinde ise 2023 yılında Manisa’da bakiye klor uygunluk oranının yüzde 97, 2024 yılının ilk üç ayında ise yüzde 96 olduğu belirlendi. Yüzde 100’e yakın olan başarının idare tarafından yapılan sürdürülebilir uygulamalar neticesinde sağlandığı bir kez daha ortaya çıktı. İçme Suyu Dairesi Başkanı Erman Aydınyer, “İdaremiz tarafından 17 Şubat 2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak dezenfeksiyon çalışmalarımızı il genelinde düzenli olarak sürdürüyoruz. Yönetmelik hükümleri gereği ilk olarak içme suyu depolarına dezenfeksiyon üniteleri kurduk. Dijital dozaj pompası, kimyasal stok tankı, ölçüm cihazı, güneş paneli gibi tüm ekipmanlar eksiksiz tamamlanarak montajları gerçekleştirildi. Büyük kapasitelerdeki dezenfeksiyon stok tankları da sürekli işleyiş için sisteme entegre edildi. 17 adet özel ekipmanlı araç ve 34 personel ile 7 gün 24 saat çalışan bir sistem kurarak, tüm araçlarımızı arazi şartlarına uygun özel kaplama, depo ve pompa ekipmanları ile donattık. Ekiplerimiz ise klor takviyesi gereken en uzak kırsal mahalleye dahi ulaşarak içme suyunun daha sağlıklı olması için mesai harcıyor” dedi.
Ankara Pursaklar’ın dedeleri mutlu ve huzurlu Ankara Pursaklar Belediyesi, son 5 yılda 5 farklı Dede-Torun Evinde sağlıktan spora, müzik dinletilerinden el becerilerine, Kur’an-ı Kerim ziyafetinden İslami konulara kadar birçok farklı etkinlik düzenledi. Pursaklar’da ikamet eden yaşlı vatandaşlar, çay ve çorbanın ikram edildiği, 5 yıl boyunca hafta içi her gün birbirinden farklı etkinliklerin düzenlendiği Dede-Torun Evlerinde, hayatı dolu dolu yaşadı. ‘‘Dede-Torun Evlerimize gelen bir büyüğümüzün gönlünü hoş etmek için büyük çaba sarf ettik’’ Pursaklar’ın büyüklerini Dede-Torun Evlerinde en iyi şekilde ağırlamak için büyük gayret gösterdiklerini belirten Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin; ‘‘Geride kalan son 5 yıl içerisinde Dede Torun Evlerimize gelen ağabeylerimiz için her gün sporda sağlığa, kahramanlık türkülerinden tasavvuf musiki dinletisine ve kültür gezileri gibi birçok aktivite düzenledik. Dede-Torun Evlerimize gelen bir büyüğümüzün gönlünü hoş etmek için büyük çaba sarf ettik. Onları memnun edebildiysek ne mutlu bizlere. Geleceğimizin yol göstericileri için ne yapsak az kalır. Birbirinden farklı etkinliklerle zamanın su gibi akıp geçtiği Dede-Torun Evlerimize tüm büyüklerimizi bekliyoruz’’ dedi. Pursaklar Belediyesi tarafından hazırlanan etkinliklerde büyükler; Kur’an-ı Kerim tilaveti, dini sohbetler, sağlık, el becerileri, kahramanlık türküleri ve tasavvuf musikisi ile tadına doyulmaz günler geçirirken, Kültür Gezileri ile de doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle ön plana çıkan şehirleri gezme fırsatı buldular.
Kırşehir Şehrin merkezindeki tarihi bölge otoparka döndü Kırşehir’de farklı efsanelere konu olan Kalehöyük, otomobiline park yeri bulamayanların adresi haline geldi. 2019 Yılı Mahalli İdareler Seçimleri’nde seçmene otopark alanları projeleri vaat eden Kırşehir Belediye Başkanı Selehattin Ekicioğlu’nun çalışmaları yetersiz kalınca tarihi bölge koruma altında olmasına rağmen açık otopark gibi kullanılmaya başlandı. Vatandaşlar, bölgenin tarihi dokusuna uymayan görüntü kirliliğinin ortadan kaldırılmasını istiyor. Kalehöyük çevresindeki esnaf, "Cami, tarih var ama bölge otopark olarak kullanılıyor. Biz bu duruma çok üzülüyoruz. Höyük ve çarşı olmasına rağmen otopark sorunu çözülemedi. İnsandan çok otomobil var" dedi. Kırşehir’in ortasında akan Kılıçözü Çayı’nın kenarında yer alan ve halkın kale olarak bildiği alanda 2012 ve 2013 yıllarında Kırşehir Müze Müdürlüğünün başkanlığında ve Ahi Evran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Işık Adak Adıbelli’nin bilimsel danışmanlığında yapılan kazı çalışmalarında Frig, Hitit ve diğer Tunç Çağ kültürlerine rastlanmıştı. Yaklaşık yüksekliği 35 metre olan ve şehrin her bölgesinde görülebilen Kalehöyük üzerinde Aleeddin Camii bulunuyor. Geçtiğimiz dönem Kırşehir Belediyesi tarafından başlatılan ve 5 bin yıllık tarihin ortaya çıkacağı ’arkeopark’ projesiyle Osmanlı, Selçuklu, Bizans, Roma ve Helenistik dönemlere ait açık hava müzesi planlanmıştı.