GÜNDEM - 17 Temmuz 2019 Çarşamba 09:14

15 Temmuz Milli Birlik Günü için 5 günde 14 etkinlik

A
A
A
15 Temmuz Milli Birlik Günü için 5 günde 14 etkinlik

Beykent Üniversitesi 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri kapsamında 5 günde 14 etkinlik düzenledi. Etkinlik boyunca darbe teşebbüsü ile ilgili paneller ve sergiler düzenlenmesinin ardından son gün üniversiteden mezun olan 15 Temmuz Şehidi Fatih Satır’ın adı da Büyükçekmece Yerleşkesi Yeni Binada bir amfiye verildi.

Beykent Üniversitesi, yaklaşık bir hafta boyunca “Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri” düzenledi. Akademisyenlerin ve öğrencilerin katıldığı etkinliklerde ayrıca 15 Temmuz Gazileri ve Şehit yakınları da bulundu. 15 Temmuz ile ilgili, psikolojik travmalar, o gece acil servislerin durumu, darbe teşebbüsünün ekonomiye etkisi, darbeler tarihi gibi konular paneller halinde işlenirken, şiir ve resim sergisi gibi sanatsal çalışmalarla da 15 Temmuz yâd edildi. Etkinlikler, mezun öğrencileri olan Şehit Fatih Satır’ın isminin bir dersliğe verilmesi ve üniversitenin bahçesine dikilen Demokrasi Çınarı ile sonlandı.

“15 Temmuz bizim için sadece bir takvim yaprağı değil”

İlk gün gerçekleştirilen “Resimlerle 15 Temmuz” adlı sergide konuşan ve 15 Temmuz ruhunun her nesle aktarılması gerektirdiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Murat Ferman, “15 Temmuz’u takvim yapraklarında bir sayfa olarak düşünmüyoruz ve öyle kalmasını da istemiyoruz. Aslında 15 Temmuz çok ders çıkarılması gereken ve Türkiye’nin demokrasi tarihinde bir daha tekrarlanmamasını umduğumuz bir olay. Aynı zamanda da Türk halkının yüksek iradesine karşı benzeri girişimlerin, menfur suikastların olmaması için her yönüyle çalışılması, içselleştirilmesi gereken ve milli bilinç olarak tekrar tekrar nakşedilmesi gereken bir olgu. O bakımdan üniversite olarak 15 Temmuz Milli Demokrasi Günü’nde her şeyden evvel aziz şehitlerimizin huzurlarında saygıyla eğilir ve gazilerimize hürmet ve minnettarlıklarımızı tekrarlarken bir güne sıkıştırılmış değil günlerce süren ve bugünkü sergimiz ile başlayan bir etkinlikler dizisi planladı. Önemli olan bugünü unutmamak, unutturmamak ama arkasında yatan dersleri alabilmek” dedi.

18 öğretim üyesinden 60’a yakın çalışma

Sergiye yapmış olduğu eserle birlikte katkıda bulunan Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hamdi Ünal ise, “Bu hafta bizim için çok önemli. Bir hıyanet çetesinin 3 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, rejimine ve sistemine karşı kalkışmaya çalıştığı ama milli birlik ruhunun bu durumu alt ettiği gün bugün. Biz bugünü hiçbir şekilde unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu nedenle de Güzel Sanatlar Fakültesi olarak bir sergi düzenledik. 18 öğretim üyesinin 60’a yakın çalışması var. Bu sergi 15 Temmuz anısına düzenlenmiş bir çalışmadır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.