GÜNDEM - 14 Aralık 2018 Cuma 22:22

19 yıldır bu senedi hatıra olarak saklıyor

A
A
A
19 yıldır bu senedi hatıra olarak saklıyor

Muğla'nın Fethiye ilçesinde, 1999 yılında babasını hastanede senetle tedavi ettirebilen ve para yatırmadığı için ambulans verilmeyen Mustafa Gülhan, imzaladığı senedi hatıra olarak saklıyor. Yaşadıklarını unutamayan Gülhan, “Bugün gelinen noktada sağlıkta adeta devrim yapıldı” dedi.

Seydikemer'in Girmeler Mahallesi’nde oturan Mustafa Gülhan, 1999 yılında babası İbrahim Gülhan’ın (79) kalp krizi geçirmesi üzerine kendi imkanları ile Fethiye Devlet Hastanesi acil servisine götürdü. Tedavi için hastaneye alınan ve durumu ağır olan babası için tedavi aşamasında MR çekilmesi gerekti. Durumunun ağır olması nedeniyle özel bir kliniğe ambulans ile götürülmesi için hastaneye ücret ödemesi gerektiği belirtildi.

“Ambulansta hemşire bile yoktu” 

Mustafa Gülhan, o dönemde yaşadıklarını anlatırken dönemin parası ile 5 bin lira istediklerini belirterek, “Ücreti yatırdık makbuzla ambulansla babamı götürdük. Arabanın dışında sadece ambulans yazıyor ama içinde herhangi bir şey yoktu. İçinde hemşire bile yoktu” dedi.

“Senet yetmedi, kefil istediler” 

Bir hafta boyunca Fethiye Devlet Hastanesi’nde tedavi gören İbrahim Gülhan’ı doktor taburcu etmesine rağmen hastaneden çıkaramayan Mustafa Gülhan, “Taburcu işlemleri yapılırken karşımıza belli ücret çıktı, bu ücreti ödemem istendi, yoksa hastayı taburcu etmeyeceklerini söylediler. Biz o zaman bu hastayı taburcu edemeyiz, bize geliri olan bir kefil getireceksin senet yapacağız. Gittim kefil buldum babamı öyle çıkarabildim" şeklinde konuştu.

19 yıldır bu senedi hatıra olarak saklıyor

Senedi hatıra olarak saklıyor 

Hastaneden çıktıktan sonra kısa bir süre sonra babasını kaybeden Gülhan, dönemin parası ile 51 milyon 550 bin liralık senedin belli aralıklarla ödemesini gerçekleştirdiğini belirterek, imzaladığı senedi 19 yıldır hatıra olarak sakladığını ifade etti. O dönem ile bugünü kıyaslayan Gülhan, şöyle konuştu: "Bugün geldiğimiz nokta 2018 yılındayız ve gerçekten sağlıkta nereden nereye geldik. Dağda bir çoban koyun otlatırken düşüyor kayadan. Hemen ambulans helikopter gelip o çobanı alıyor götürüyor, hastaneye tedavisi yapılıyor ne ambulans ücreti ne de tedavi ücreti talep edilmiyor, bu senedi görünce gözlerim doluyor."  

Murat Yalçın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Çetinkaya, “Benim mahallem, şehrim, 7/24 hizmete layık” AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya, Yeşil Mahalle Taşkent Caddesi’nde düzenlenen iftar programında vatandaşlarla bir araya geldi. Ramazan ayının bereketini ve birlik beraberlik ruhunu pekiştirmek adına düzenlenen buluşmada, Çetinkaya, vatandaşlarla bir araya gelerek sohbet etti. Mahalle sakinleriyle samimi bir atmosferde geçen iftar programında, vatandaşlar da belediye başkan adayıyla fikir alışverişinde bulundu. Konuşmasında, mahalle halkının taleplerini ve beklentilerini dikkate alacaklarını belirten Çetinkaya, Karabük’ü gerçek belediyecilikle buluşturacaklarını ve mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini artırmayı hedeflediklerini vurguladı. “Benim mahallem, benim şehrim, 7-24 saat hizmete layık” Çetinkaya, “Şimdi bakın 15 yıl geçmiş. 15 gün değil, 15 saat değil, 15 hafta değil, 15 ay hiç değil tam 15 yıl geçmiş Esentepe ye asfalt atmak seçime 15 gün kala akla gelmiş. Benim şehrimde, benim mahallemde buna layık değil. Benim mahallem, benim şehrim, 7-24 saat hizmete layık. Sizlere söz veriyorum. Her dakika, her saat, hemşehrilerime, şehrime, Karabük’üme hizmet etmenin mücadelesi içerisinde olacağım” dedi. Mahalle sakinleri, Çetinkaya’ya büyük ilgi gösterirken, 1 Nisan sabahında Çetinkaya’yı başkan olarak görmek istediklerini ifade ettiler. Programa AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç ve AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt katıldı.
Konya Ramazan’da kilo almamak için metabolizmayı hızlandıran öneriler Diyetisyen Merve Sena Nazlı, oruç tutanlar için metabolizmayı hızlandıran önerilerde bulunarak, “Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyecekler kan şekeri dengesini bozup acıkmaları arttırabilir. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı zaman metabolizma yavaşlar ve kilo alımı başlar. Ramazan’da yeterli sıvı tüketimine ve protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” dedi. Oruç tutmak; bedeni arındırmaya ve sindirim sistemini dinlendirmeye yardımcı olur. Ancak Ramazan ayında yetersiz beslenildiği durumlarda; yorgunluk, susuzluk, baş-mide ağrısı görülebilir. Oruç tutarken bu sıkıntıların yaşanmaması için dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Merve Sena Nazlı, oruç tutanlar için metabolizmayı hızlandıran önerilerde bulunarak, “Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyecekler kan şekeri dengesini bozup acıkmaları arttırabilir. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı zaman metabolizma yavaşlar ve kilo alımı başlar. Ramazan’da yeterli sıvı tüketimine ve protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” dedi. Ramazan ayında iftarda çok fazla yemek ne kadar zararlıysa, tek öğün ile gün boyu oruç tutmanın da o kadar zararlı olduğunu belirten Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Oruç tutarken dengeli ve ölçülü beslenmeye, ayrıca yeterli sıvı almaya da özen gösterilmesi gerekiyor. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı için metabolizma da yavaşlıyor ve kilo alımı daha çok artıyor" diye konuştu. "Sahurda protein içeriği zengin besinler tüketilmeli" Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyeceklerin kan şekeri dengesini bozup, acıkmaları arttırabileceğini ifade eden Merve Sena Nazlı, Sahur öğününde hamur işlerinden uzak durulması gerekiyor. Sahur da protein içeriği zengin olan besinler tüketilmeli. Protein içeriği zengin besinler, gün boyu hem daha enerjik olunmasını sağlar hem de metabolizmanın yavaşlamasını engeller. Çok tuzlu olmayan peynir, yumurta, ceviz-badem-fındık, yeşillik, yoğurt, tam tahıllı ekmeklerin yer alacağı hafif kahvaltı öğünleri tercih edilmelidir" şeklinde konuştu. "İftarı ikiye bölün" İftarda açlığın verdiği hissiyatla çok hızlı yemek yenildiğine dikkat çeken Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Bu da şişkinlik, mide ağrıları, reflü şikayetlerine yol açabilmektedir. Bu şikayetlerin yaşanmaması için iftar öğününün ikiye bölünmesi gerekir. Öncelikle 1-2 bardak oda ısısında su ile başlanmalı, ardından kan şekerinin dengelenmesi için 1 adet hurma tercih edilmelidir. İftara 1 kase çorba ile başlamak, çorba bittikten sonra 10-15 dakika ara vermek fazla kilo alımını önleyebilir. Çünkü beyin doyma emrini yemeklerden 15-20 dakika sonra verir. Bu yüzden yemekleri hızlı yemekten kaçınmak, yavaş ve çok çiğneyerek tüketmek gerekir. Ara verdikten sonra ana yemek, salata, yoğurt, tam tahıllı ekmek gibi sağlıklı karbonhidrat ile devam etmek önemlidir. Ana yemek tercihleri dönüşümlü olarak et, tavuk, balık, kıymalı sebze yemekleri şeklinde olabilir. Ramazanda kuru baklagiller tüketimi oldukça azalmaktadır. Lif kaynağı olan bu grup salatalara ilave edilebilir. Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek tercih edilmelidir. Kızartma, kavurma gibi sağlıksız pişirme yöntemlerinden uzak durulmalıdır. Tatlı ihtiyacı, şerbetli tatlılar yerine Ramazan ayının vazgeçilmezi olan güllaç gibi sütlü tatlılardan ya da meyve tatlılarından karşılanmalıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu. "Çay-kahve, su yerine geçmez" Ramazan ayında önemli konulardan birinin de yeterli sıvı alımı olduğunu vurgulayan Merve Sena Nazlı, "Yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı olarak, bayılma, baş dönmesi gibi sağlık sorunları yaşanabilmektedir. İftar-sahur arasında en az 1,5 litre su içilmesi gerekir. Çay-kahve gibi içecekler su yerine geçmez. Aksine bu tarz içecekler sıvı kaybını daha da arttırmaktadır. Bu yüzden her 1 bardak çay içerken yanında 1 bardak su tüketmeye özen gösterilmelidir. Eğer su içmek zorluyorsa, aromatik olarak içerisine limon, nane, salatalık, tarçın gibi eklemeler yapılmalıdır. Bu sayede de metabolizma hızlandırılabilir. Ayrıca iftardan 1-2 saat sonra hafif bir yürüyüş yapmak metabolizmayı hızlandırarak bağırsakların çalışmasına yardımcı olacaktır” dedi.