GÜNDEM - 02 Ağustos 2020 Pazar 12:32

1915 Çanakkale Köprüsü’nde itme-sürme metodu uygulandı

A
A
A
1915 Çanakkale Köprüsü’nde itme-sürme metodu uygulandı

1915 Çanakkale Köprüsü inşaatında itme-sürme tekniği kullanıldı.

Avrupa’da 1960’lı yılların başında kullanılmaya başlanan itme-sürme yöntemi Türkiye’de de genellikle köprü yapımlarında tercih edilen bir yöntem. İtme-sürme yöntemiyle hem zaman kaybının önüne geçilirken, hem de yerinde üretim yapılmış oluyor.

Türkiye’nin vizyon projelerinden 1915 Çanakkale Köprüsü’nde aralıksız devam eden çalışmalarda itme-sürme tekniği kullanıldı. Dünya çapında birçok uygulamaları bulunan itme sürme yöntemi (Incremental Launch MethodILM) ülkemizde de kullanılmaya başlanmış bir köprü yapım yöntemi. Bu yöntem ile köprü tabliyesi tek kalıp kullanılarak, vadinin bir kenarında dökülmekte ve itilmektedir. Önce ayakların inşa edilmesi ile başlayan üretim, sabit kalıp sahasının kurulması ile devam eder. Ardından, tabliye birbiri ardına dökülerek, kalıptan itilir. Köprü ayaklarında, kayıcı mesnetler kullanılarak itme sırasındaki sürtünme kuvvetleri azaltılır. Tabliye açıklıkları genelde 40 m - 60 m arasında değişmekte, uzunlukları 700 m - 800 m'ye varan sürekli tabliyeler oluşmaktadır. İnşaat süresinin kısalması, hiperstatik sürekli tabliye ile malzeme miktarlarındaki azalma, mesnet sayısının ve genleşme derz sayısının azalması, bu metodun sağladığı en büyük ekonomik faydalardır.

1915 Çanakkale Köprüsü’nde itme-sürme metodu uygulandı

Deprem ivmesinin azalması sağlanmakta

İtme sürme yöntemi kullanılan yüksek ayaklı köprü uygulamalarında, deprem tasarımında daha esnek ayaklar kullanılarak efektif periyodun artması amaçlanıyor ve böylece ayaklara gelen deprem ivmesinin azalması sağlanıyor. Köprü tasarımında, deplasman değerlerini sınırlandırmak ve esnek ayaklarda oluşacak deprem tesirlerini azalmak için viskoz akışkanlı sönümleyicilerin kullanılması, hem tasarım hem de malzeme miktarı açısından büyük avantaj sağlıyor.

Tabliyeler 42 parçadan oluşacak

17 metre genişliği ve 30 metre uzunluğu bulunan tabliyeler toplam 42 parçadan oluşacak. Köprü şantiyesinde devam eden çalışmalarla birlikte önümüzdeki günlerde tabliyelerin itme sürme yöntemiyle yerleştirilecekleri alana getirileceği öğrenildi.

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni simgeleyecek

Dünyanın en büyük asma köprüsü unvanına da sahip olacağı ifade edilen köprünün ayakları 318 metrelik yüksekliğiyle 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni simgeliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 18 Mart 2017’de temeli atılan ve Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Şekerkaya ile Gelibolu’nun Sütlüce mevkii arasında yapımı süren 1915 Çanakkale Köprüsü’nün ayakları 16 Mayıs Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın videokonferansla katıldığı törenle tamamlanmıştı. 32 bloktan oluşan köprünün ayak yüksekliği 318 metreye ulaşmıştı.

Köprüde Seyit Onbaşı tasviri yer alacak

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni temsil eden köprü 32 bloktan oluşacak. Kulelerin en ucunda ise Çanakkale Savaşlarının unutulmaz kahramanı Seyit Onbaşı’nın sırtlayarak namluya sürdüğü top mermisi tasviri yer alacak. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılını temsilen orta açıklığının 2023 metre olması planlanıyor. Bu açıklık, dünyanın en yüksek kuleler arası açıklığa sahip asma köprü olması özelliğini taşıyor. Köprü hizmete açıldıktan sonra iki yaka arasındaki ulaşım mesafesi 6 dakikaya inecek. Köprünün bölgeye de ciddi faydalar sağlayacağı ve özellikle Lapseki’ye yatırımcı talebinin artacağı öngörülüyor.

18 Mart 2022’de tamamlanacak

1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak, 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek ve 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsü, 18 Mart 2022’de tamamlanarak hizmete açılacak.

Utku Yaşar Cüce
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Gökyüzünden denize pedal çevirecekler Kemer’de bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Sky To Sea (Gökyüzünden Denize) Dağ Bisikleti Yarışı için hazırlıklar tamamlandı. Kemer Kaymakamlığı’nın destekleriyle Kemer Belediyesi ana sponsorluğunda 20-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek yarışlara Türkiye, Rusya, Norveç, Romanya ve Gürcistan’dan 85 sporcu katılacak. Dünya’da kar üzerinde başlayıp denizde biten tek yarış olma özelliğine sahip Sky To Sea, Kemer bölgesinin bisiklet turizmi alt yapısını ve benzersiz coğrafyasını ön plana çıkarmak amacıyla düzenleniyor. 21 Nisan Pazar günü Tahtalı Dağı’nın 2 bin 365 metrelik zirvesinden yarışa başlayacak sporcular, 34 kilometrelik etapta patikaları ve köy yollarını geçerek Kemer sahilinde bulunan denize atlama rampasındaki bitiş çizgisine ulaşmaya çalışacaklar. Yarışlar ile ilgili açıklama yapan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer’de turizm sezonunun uzatılması amacıyla hayata geçirdikleri Bisiklet Rotaları Projesi ile Kemer bölgesini bisiklet turizmi ile tanıştırdıklarını söyledi. Başkan Topaloğlu, Sky To Sea Dağ Bisikleti Yarışı’nın Kemer turizmine büyük katkısı olduğunun altını çizerek, “Bisiklet potansiyelini çok iyi tanıtacak ve anlatacak bir yarış etkinliği. Bu yarıştan sonra gelecek hafta da Akra Gran Fondo yol bisikleti yarışlarına ev sahipliği yapacağız. Ayrıca şu anda Kemer Belediyesi Göynük Atatürk Spor Salonu’nda yapılan Bekir Özer Türkiye Gençler, U23 ve Elite Büyükler Bay-Bayanlar Muaythai Şampiyonası’na katılan bin 100 sporcu Kemer’de. Geçen gün Uluslararası TEN PRO -Turkish Bowl Tenis Turnuvası ile açılan Corendon Tennis Club Kemer’de 44 ülkeden 8 -16 yaş arasında 200 üst düzey sporcu ağırlanıyor. Kemer’de öncelikli hedefimiz, nisan ve mayıs aylarını bu tip spor etkinlikleri ile doldurmak ve turizm hareketliliğini bu aylara spor turizmi sayesinde yaymak istiyoruz. Kemer’i spor turizminin zirvesine taşımak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Samsun Mevsim geçişlerinde çocuklarda ishale dikkat Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” dedi. Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, mevsim geçişlerinde çocuklarda sıklıkla görülen ishal konusunda açıklamalarda bulundu. Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. Virüslerin sebep olduğu ishaller temas ile kolayca bulaşabilmektedir. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” diye konuştu. "Belirtiler bir veya iki gün sürebilir” Çocuklarda ishalin genellikle 24-48 saat içinde düzelen kusma atağı ile başladığını belirten Uzm. Dr. Çebi, “Belirtiler bir veya iki gün süren hafif ishal ve bulantıdan, birkaç gün süren şiddetli ve bol sulu dışkılamaya kadar değişkendir. İshal, genellikle 24 saat içinde en az üç kez gözlenen yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama olarak ifade edilmektedir” şeklinde konuştu. "Yüksek ateş görülebilir" Uzm. Dr. Çebi, çocuklarda ani başlangıçlı ishalin yaygın belirtileri ile ilgili şunları söyledi: " Yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama, dışkılama ile rahatlayan ve kramplar halinde gelen karın ağrısı atakları, bulantı ve kusma, yüksek ateş, kas veya baş ağrısı. Yumuşak kıvamlı dışkılama, bağırsaklar normal düzenine dönmeden bir hafta kadar daha sürebilir. Bazı çocuklar, akut ishalden sonra zaman içinde düzelen geçici bir laktoz intoleransı geliştirirler; bu durumda süt içtikten veya süt ürünleri tükettikten sonra yumuşak kıvamlı dışkılarlar. İdrar çıkışında azalma, ağız kuruluğu, gözyaşında azalma, göz kürelerinde çöküklük, halsizlik ve huzursuzluk sıklıkla gözlenebilen dehidratasyon belirtileridir. Ancak, acil tıbbi yardım alma gereksinimi ifade eden uykuya meyilllilik, soluk veya alacalı bir cilt, soğuk el ve ayaklar, ıslak bez sayısında ciddi azalma, hızlı ve yüzeysel soluma gibi belirtiler dehidratasyonun şiddetli olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. "Bol su tüketimi önemli" Bol su tüketiminin öneminden bahseden Uzm. Dr. Çebi, “Çok sulu sümüksü ve kanlı dışkı, siyah-katran rengi dışkı, idrar yapamama ya da idrar renginde kırmızılık önemlidir. Bu durumu çocuk doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz. Evde bol su ve anne sütü ile sık besleme uygulanmaktadır. Şekerli, yağlı salçalı gıdalar verilmemelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları ve çok şekerli içecekler ishali arttırabilir. İshale yönelik ilaç tedavisi doktorunuz önermedikçe gerekli değildir. Destek için doğal ya da ilaç formunda probiyotikler kullanılabilir. 1 yaşından küçük bebekler, kanlı ishal, kusma ağızdan beslenememe, uyuklama hali, halsizlik, ağız kuruluğu, idrarda azalma ve yüksek ateş durumunda hemen çocuk doktoruna başvurulmalıdır, gözetim altında tutulmalıdır" açıklamasında bulundu.