EKONOMİ - 28 Ocak 2021 Perşembe 10:16

1970’li yılların modasıydı, şimdi meslek yok oldu

A
A
A
1970’li yılların modasıydı, şimdi meslek yok oldu

Ordu’da yaşayan dokumacı ustası Metin Kul, dede mesleği olan ve 1970'li yılların modası olan dokumacılığı, babasından miras kalan makineler ile yapıyor. Teknolojiye yenik düştüğü için mesleği bırakan Metin Kul, şimdilerde ise hobi olarak dokuma ürünler üreterek, mesleğini yaşatıyor.

Altınordu ilçesinde yaşayan şuan 63 yaşında olan Metin Kul, ilkokul çağlarında ailesinin yanında başladığı dokumacılığı, kendisine meslek olarak seçti. Ortaokul yaşlarında makineleri kullanmaya başlayınca anne ve babasından dokumayı öğrenen Kul, ustalaşınca mesleğini sürdürdü. Aslen dede mesleği olan dokumacılığı, babasının kullandığı ve yadigar olan makineler ile; evlenip yuva kuran, 2 çocuk yetiştirip, yaklaşık 50 yıl boyunca geçimini sağlayan, Kul, son zamanlarda ise teknolojiye yenik düştü. İşi bırakan ancak makineleri hurdaya vermeye gönlü razı gelmeyen Metin Kul, şimdilerde ise hobi olarak dokuma ürünler yapıyor, bazı ürünlerin ise tamiratını hobi olarak gerçekleştiriyor.

“Hem annem, hem de babamdan öğrendim”

Dokumacılık mesleğini, 3 nesildir devam ettirdiklerini söyleyen Metin Kul, “Dokumacılık dededen gelen bir meslek. 1960’lı yıllarda babam bu mesleğe başladı. Biz de ilkokul çağlarında kendisine yardımcı oluyorduk. Daha sonra bu mesleği hem anne, hem de babamızdan öğrendik. Makinelerde ise ortaokul yıllarımda, boyum yetince çalışmaya başladım. Bu zamana kadar da getirmeye çalıştım” dedi.

1970’li yılların modasıydı, şimdi meslek yok oldu

“Teknoloji bizi etkiledi, baba yadigarı makinelere kıyamadım”

“Teknoloji bizi son dönemlerimizde etkiledi. Hem fiyatlar konusunda, hem de ürün bazında çeşitlilik anlamında çok farklı oldu” diyen Kul, “Bir dönem bıraktık ancak okullar trikolara döndüğünde babam ‘yeniden dokuyalım’ dedi. Sanayi makinelerini getirdik ancak kısa bir süre sonra teknoloji bizi yeniden bitirme noktasına geldi. Ben de hobi olarak devam ettirmeye çalışıyorum. Baba yadigarı olan makineleri hurdaya vermek işime gelmedi. Gücüm yettiğince ve gözüm gördüğünce insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Hem kendimi eğlendiriyorum, hem de insanlara faydalı olmuş oluyoruz” şeklinde konuştu.

“Eskiden günlük 20 sipariş alırdık, şuan bu meslekte ustalar olarak boş kaldık”

Dokumacı ustası Metin Kul, şimdilerde pek kullanılmasa da dokuma ürünlerin özellikle 1970 yıllarında çok popüler olduğunu ve insanların çok fazla talep gösterdiklerini ifade ederek, “1970 yıllarında en popüler ürünlerdi. O yıllarda günlük yaklaşık 20 tane sipariş alıyorduk. İnsanların giyim ihtiyacını, diğer az sayıdaki meslektaşlarımız ile bizler karşılıyorduk. Ordu’nun tüm kazak ihtiyacını biz temin ediyorduk, şimdiki gibi giyim mağazaları yoktu. Şuan bizler bu meslekte ustalar olarak boş kaldık, bizden sonra da yetişen yok maalesef. Biz, içlik, kazak, bere, süveterler gibi ürünler yapıyorduk” diye konuştu.

1970’li yılların modasıydı, şimdi meslek yok oldu

“Mesleğimizin ölmüş olmasına üzülüyorum”

Hobi olarak yaptığı ürünlerin kendisine mutluluk verdiğini kaydeden Kul, mesleğin kaybolmasının ise üzüntü verdiğini kaydederek, şunları söyledi:
“Bu meslek ile büyüdük. 5 kardeşimi de babam bu meslekle okuttu. Çocuklarımı da bu meslek ile okuttum ve birisi makine mühendisi, diğeri ise mimar oldu. Mesleğimizin ölmüş olması, küçük sanatkarların yok olmaya dönmüş olmasından dolayı üzüntü duyuyorum. Çünkü benden sonra bu mesleği yapacak usta kalmıyor diyebilirim. Bu meslek dokumayı bilen olabilir ama makineleri çalıştırıp arızlarını gideren kimse kalmadı. O yüzden Ordu için meslekte son ustayım diyebilirim. Teknoloji bir noktada sanatı bitiriyor, en kötüsü de zanaatın bitmiş olması.”

1970’li yılların modasıydı, şimdi meslek yok oldu

Selim Kuşcu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Dünya Takımlar Yürüyüş Şampiyonası’nın basın lansmanı yapıldı Kepez Belediyesi sponsorluğunda gerçekleşecek Dünya Takımlar Yürüyüş Şampiyonası ’nın basın toplantısı düzenlendi. Dünya Takımlar Yürüyüş Şampiyonası Antalya’daki EXPO 2016 alanında yarın başlıyor. 52 ülkeden toplam 431 sporcunun katılacağı şampiyonanın basın lansmanı DokumaPark’ta yapıldı. Gerçekleşen toplantıya Antalya Valisi Hulusi Şahin, Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, World Athletics (WA) Üst Yöneticisi (CEO) Jon Ridgeon, dünya ve olimpiyat şampiyonu Robert Korzeniowsk, milli atletler Meryem Bekmez ve Salih Korkmaz da katıldı. Antalya Valisi Hulusi Şahin, son dönemde Antalya’nın birçok turizm ve spor organizasyonuna ev sahipliği yaptığını ifade ederek, “Antalya ve Türkiye için çok önemli bir organizasyon. Ev sahipliği için büyük bir memnuniyet ve onur duyuyoruz. Böyle önemli ve büyük bir organizasyonun Antalya’da yapılmasını karar veren Dünya Atletizm Birliğine teşekkür ediyorum. Bu organizasyonu hayata geçiren, büyük emek veren Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar ve ekibine de çok teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar ise, yürüyüş adına dünyada bir tarih yazıldığını ifade ederek, “Bu tarihi dünya atletizmiyle birlikte Antalya’da yazacağız. Bu organizasyonu bize veren ve destek olan dünya atletizm ailesine teşekkür ediyorum. Sporculara başarılar diliyorum" diye konuştu. Toplantı toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Gaziantep Kalp sağlığına dikkat SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çetin, kalp sağlığı için düzenli doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Kalp sağlığıyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Çetin, “Ülkemizde de diğerülkelerde olduğu gibi yaşam kayıplarının önde gelen nedenleri arasında kalp hastalıkları bulunmaktadır. Bu hastalıklarla ilgili yaşam kayıplarındaki artış ise kalp hastalıkları konusunda çok daha bilinçli olmamız gerektiğinin en somut örneğidir” dedi. Prof. Dr. Çetin, kadınlarda 55, erkeklerde 45 yaş üzeri, ailede genetik kalp hastalığı öyküsü, sigara tüketimi, hipertansiyon, yüksek kolesterol, sedanter (hareketsiz) yaşam şekli, depresyon, diyabet, obezite, stres ve erken menopozun risk faktörlerinin başında geldiğine dikkati çekti. Kontrol altına alınabilecek bir takım risk faktörleriyle kalp sağlığının korunabileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Çetin, şu bilgileri paylaştı: “Kalp rahatsızlıkları gelişiminin bir kısmı kontrol altına alınabilirken, bir kısmı ise kontrol dışı gelişebilmektedir. Önceliğimiz kontrol altına alabileceğimiz risk faktörleriyle ilgili farkındalık oluşturarak, bilinç oluşturmaktır. Erkeklerin kadınlara göre daha fazla risk taşıması, genetik olarak ailede kalp hastalıklarına yatkınlık gibi değiştiremeyeceğimiz, kontrol dışı gelişen faktörler yanında, sigara tüketimi, obezite, hipertansiyon (Yüksek tansiyon), şeker (Diyabet) hastalığı gibi kontrol altına alabileceğimiz risk faktörlerini mümkün olduğu kadar azaltmaya çalışmalıyız.” Her yaşta görülebiliyor Kadınlar ve erkekler kadar günümüzde gençlerde de çok görülmeye başlayan kalp hastalıkları konusunda mutlaka önlem alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Çetin,şöyle devam etti: “Günümüzde çağdaş teknolojinin kullanılmasının bir sonucu olarak dijital dünyanın hareketsiz yaşamı, yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlıkları, stresin yoğun yaşanması, hastalığın genetik miras olarak aktarımı, deprem, pandemi gibi yaşamı olumsuz etkileyen, düzeni bozan olumsuzluklar her yaştan insanı kalp sağlığı olarak da negatif şekilde etkilemektedir. Değiştirilebildiğimiz yani kontrol altına alabileceğimiz risk faktörleri için temel ailede atılıyor. Ailenin bilinçli olması çocuk ve gençlerin yaşamını da olumlu etkiliyor.Düzenli bir yaşam, beslenme şeklinde yapılacak olumlu düzenlemeler, doktorlar tarafından kalp rahatsızlıklarına yönelik verilecek ilaçların düzenli bir şekilde kullanılmasıyla kalp hastalıklarının görülme oranı da azalabilecektir.” Prof. Dr. Çetin, alınabilecek önlemler ve yapılabilecekleri şöyle özetledi: “- Sağlıklı beslenin, hareket etmeyi ihmal etmeyin, sigara tüketimini bırakın, stresten uzak durun, düzenli doktor kontrolleri yaptırın, tuz tüketimini azaltın, aşırı kilo almamaya dikkat edin, kan şekerinizi ve kolesterolünüzü dengede tutmaya özen gösterin, olumlu bir yaşam şekli benimsemeye çalışın.”
İstanbul 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu yarın Antalya’da başlayacak 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu yarın Antalya-Antalya etabıyla başlayacak. Dünyaca ünlü yarışmacılara ev sahipliği yapacak organizasyon 28 Nisan’da İstanbul-İstanbul etabıyla Sultanahmet Meydanı’nda sona erecek. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 59. yılında 21-28 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenecek. Antalya’dan başlayacak yarış, Kemer, Kaş, Fethiye, Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Manisa ve Çeşme’den geçerek İzmir’e gelecek. Buradan İstanbul’a taşınan profesyonel bisikletçiler, finişi Sultanahmet Meydanı’nda yapacak. 14 ülkeden 25 takım, 175 bisikletçi yarışacak Türkiye’nin en büyük projelerinden biri olan 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, Antalya’dan Kemer ve Kaş’a, Fethiye’den, Marmaris’e, Bodrum’dan Kuşadası’na, Manisa’dan (Spil Dağı), Çeşme ve İzmir’e uzanan parkuruyla son olarak İstanbul etabıyla son bulacak. 14 ülkeden 25 takım, 175 bisikletçi yaklaşık 2 bin kişilik dev organizasyonda kıyasıya yarışacak. 1963 yılında Marmara Turu olarak başlayan, 1965 yılında uluslararası nitelik kazanarak 1966 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı himayelerine alınan, Türk bisikletinin gelişimine katkı sağlayan ve dünya bisikletinde önemli bir yeri ve marka değeri olan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, dünyaca ünlü bisiklet takımlarını Türkiye’nin doğal ve tarihi güzellikleri içinde ağırlayacak. Organizasyon 13 dilde 700 milyon haneye ulaşacak Dünyaca ünlü takımlara ve bisikletçilere ev sahipliği yapacak 8 etaplı organizasyonda, bisikletçiler Antalya’dan İstanbul’a 8 günde bin 188 kilometre mesafe boyunca pedal basacak. Yaklaşık 5 kıtada, 190 ülkede, 13 dilde 700 milyon haneye ulaşacak organizasyonu, 100’e yakın yerli-yabancı medya mensubu da yerinde takip edecek. Çocuklara yönelik eğitim verilecek Organizasyonun ilk gününde saat 10.00-12.30 arasında Jandarma Genel Komutanlığı Trafik Daire Başkanlığı ve Antalya İl Jandarma Komutanlığı Trafik Şube Müdürlüğü emrinde görevli Mobil Bisiklet Eğitim aracıyla eğitici Trafik Jandarması personellerince 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 1. Etap start bölgesinde çocuklara yönelik Bisiklet Trafik Güvenliği eğitimleri verilecek. 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 2024 parkuru şu şekilde olacak: 21 Nisan - Antalya - Antalya - 134,7 km 22 Nisan - Kemer - Kalkan (Kaş) - 190,6 km 23 Nisan - Fethiye - Marmaris - 156 km 24 Nisan - Marmaris - Bodrum - 137,9 km 25 Nisan - Bodrum - Kuşadası - 177,9 km 26 Nisan - Kuşadası - Manisa (Spil Dağı) - 160,1 km 27 Nisan - Çeşme - İzmir (Karşkıyaka) - 125,4 km 28 Nisan - İstanbul - İstanbul - 105.4 km
Giresun Fındığın başkent Giresun’da salep hasadı yapıldı Dünyanın en kaliteli tescilli fındığının üretildiği Giresun’da fındığa ek gelir olarak salep üretimi yaygınlaştırılıyor. Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 43 çiftçiye yüzde 50 hibe destekli toplam bin 325 kg salep yumru dağıtımının ilk hasadı yapıldı. Tirebolu ilçesinin Halaçlı köyünde Mehmet Davut’a ait salep bahçesinde 1 metrekarelik alandan 1 kilo 670 gram gibi yüz güldüren hasat elde edildiği belirtildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafında ülke genelinde yürütülen Tarım Arazilerinin Kullanımın Etkinleştirilmesi Projesi (TAKEP) kapsamında Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce hazırlanan “Giresun İlinde Salep Üretimini Geliştirme’’ alt projesinin ilk hasadı yapıldı. 1 metrekareden 1 kilo 670 gram salep elde edildi “Giresun İlinde Salep Üretimini Geliştirme’’ projesiyle ilgili bilgi veren Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, “TAKEP projesinin temel amacı ve hedefi tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi için boş bırakılan, nadasa ayrılan ve işlemeli tarıma uygun olmayan alanlar öncelikli olmak üzere, uygun tarımsal üretim yöntemleri kullanmak suretiyle katma değeri yüksek bitki türlerinin üretimini artırmak, hasat sonrası kayıpları azaltmak ve ürün işlemeye yönelik yatırım projelerinin desteklenmesidir. Bu amaçla geçtiğimiz yıl içinde proje dahilinde 43 çiftçimize yüzde 50 hibe destekli toplam bin 325 kg salep yumru tohumluğu dağıtılmış olup hasat edilmeye başlanmıştır. Bu kapsamda Tirebolu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüz koordinasyonunda uzmanlarca üretim ve bakım tekniklerini anlatımı eşliğinde hasat etkinliği gerçekleştirildi. Halaçlı köyü çiftçilerinden Mehmet Davut’un bahçesinde diğer salep üreticilerimizin de katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, ‘şansa bağlı örnekleme metoduyla’ seçilen 1 metrekarelik kısımdan elde edilen ürün tartılmış ve 1 kilo 670 gr gibi oldukça iyi bir verim elde edildiği görülmüştür” denildi.