TEKNOLOJİ - 13 Ekim 2018 Cumartesi 11:14

1'nci İstanbul Gizlilik Sempozyumu'nda veri gizliliği ele alındı

A
A
A
1'nci İstanbul Gizlilik Sempozyumu'nda veri gizliliği ele alındı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü ile İnternet ve Toplum Araştırma Merkezleri Global Ağı uluslararası ve interdisipliner bir platform oluşturulması amacıyla 1'inci İstanbul Gizlilik Sempozyumu'nu düzenledi. Alanında uzman uluslararası konukların katılımıyla gerçekleşen ve iki gün süren sempozyumda son dönemde gündemi meşgul eden veri gizliliği konusu tüm yönleriyle ele alındı.

Ana teması 'Veri Koruma ve İnovasyonlar' olan 1'inci İstanbul Gizlilik Sempozyumu, 11-12 Ekim tarihlerinde Taksim’de gerçekleştirildi. Veri gizliliğine ilişkin dünyadaki son gelişmelerin tartışıldığı sempozyumda, Avrupa Genel Veri Koruma Regülasyonu'nun (GDPR) gelişen ve dönüşen teknolojiler üzerindeki uygulamaları incelendi. Sempozyumun açılış konuşmasını, İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitü Müdürü Doç. Dr. Leyla Keser ve Rio de Janerio Teknoloji ve Toplum Enstitüsü’nden Carlos Affonso Souza gerçekleştirdi. 

Carlos Affonso Souza açılış konuşmasında, Avrupa Birliğinin önderlik ettiği Avrupa Genel Veri Koruma Regülasyonu'nun (GDPR) tüm yönleriyle değerlendirildiği sempozyumun; veri koruması için ülkelerin ne tür çalışmalar yürüttüğü, bu yeni regülasyonun teknoloji ve inovasyonları nasıl etkilediği ve gelecekle ilgili öngörülerin masaya yatırılması açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.

"İnternette olan hiçbir şey gizli değildir" 

Tillburg Hukuk Teknoloji ve Toplum Enstitüsü Direktörü (TILT) Ronald Leenes, Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki farkları irdelediği konuşmasında, "Data her şeydir. GDPR ise her şeyin kuralı. Neyin nasıl korunduğu ile ilgili yeni sınırlara duyulan ihtiyaçtan doğan GDPR ile ilgili dünyada daha fazla farkındalığa ihtiyaç var. Amerika’da işletmelerin yüzde 91’i GDPR’yi bilmiyor, yüzde 84’ü etkilerini kavramış değil" dedi.
“İnternette olan hiçbir şey gizli değildir” ifadesini vurgulayan Leenes, takip edilme kaygısının akıllı televizyonlar, internete bağlanan cihazlarla birlikte evlerin içine kadar girdiğine dikkat çekti.

Sempozyuma canlı yayınla bağlanan Avrupa Komisyonu Uluslararası Veri Akışı Birim Başkan Yardımcısı Ralf Sauer, dünya çapında veri koruma gelişmeleri hakkında bilgi verdiği konuşmasında, "25 Mayıs’ta yürürlüğe giren GDPR tüm dünyaya açık bir düzen. Veri koruma hesap verebilirlik, şeffaflık ve anonimlik gibi önemli kriterleri kapsıyor. Kişilere unutulma hakkı verirken, organizasyonları da regülasyonlar doğrultusunda hareket etmedikleri takdirde ekosistemin dışına itiyor" dedi.

GDPR’nin ekonomiye etkisi ne olacak? 

Sempozyumun dikkat çekici bölümlerinden 'Avrupa Genel Veri Koruma Regülasyonu”nun Gelişmekte Olan Teknolojilere ve Veriye Dayalı Ekonomiye Etkisi' başlıklı oturumda GDPR’nin teknoloji ve ekonomiyi nasıl şekillendireceği tartışıldı. Amerikan Üniversitesi’nden Thomas Struett, veri akışının 2005’ten 2016 yılına kadar 45 kat artığını ve 2021’e kadar 9 kat daha artmasının beklendiğini kaydetti. Struett, veri akışındaki artışın küreselleşmeyi de hızlandırdığını belirtti. Struett’in dikkat çektiği noktalardan bir diğeri ise Birleşik Krallık’ın 29 Mart 2019’dan itibaren yeterli veri koruma güvenliği olmayan ülkelerden veri kabul etmeyeceği oldu. Bu ve benzer örnekler ülkeler arasındaki ticari ilişkileri etkileyecek ve gelişmekte olan ülkeleri de regülasyonlara uyum sağlamaya mecbur kılacak.

"Gizlilik olmadan güvende olamayız" 

Sempozyumun ana konuşmacılarından Ryerson Üniversitesi’nden Ann Cavoukian, gizlilik olmadan güvende olmamızın mümkün olmadığını vurgulayarak, "Mahremiyeti güvenlikten bağımsız düşünemeyiz, ikisine de sahip olmamız gerekir. Yeni organizasyonlar, hükümetleri ve işletmeleri gizlilik, kamu güvenliği ve büyük veri ile ilgili politika ve teknolojilerin nasıl geliştirileceği konusunda yönlendiriyor” dedi. 

Brüksel Vrije Üniversitesi Hukuk Merkezi’nden Niels Van Dijk, mahremiyetin artık kişilerin ve şirketlerin önceliği olduğunun altını çizerek, "Yeni teknolojiler bireyin özerkliğine odaklanıyor. GDPR de organizasyonları böyle davranmaya, şeffaf ve hesap verebilir olmaya zorluyor. GDPR’den bağımsız inovasyon yapmak imkansız" ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.