EKONOMİ - 24 Kasım 2009 Salı 09:17

2010 bütçesi komisyonda kabul edildi

A
A
A
2010 bütçesi komisyonda kabul edildi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı kabul edildi. Tasarıya göre, yeni yılda kamuya açıktan atama yoluyla 32 bin yeni memur alınacak.

Komisyonda, hükümetin verdiği önergenin kabul edilmesiyle bütçenin gider kalemine yedek ödenek olarak 53 milyon 750 bin lira ilave edildi.

Kabul edilen tasarıda, 2010 yılı bütçe giderleri 286 milyar 981 milyon lira, bütçe gelirleri 236 milyar 794 milyon lira, bütçe açığı da 50 milyar 187 milyon lira olarak yer aldı.

58,8 milyar lira faiz ödenecek olan bütçede, 6,6 milyar lira faiz dışı fazla öngörüldü. Bütçede personel giderleri 60,3 milyar lira olarak yer alırken, önümüzdeki yıl devletin kasasına vergilerden 193,3 milyar lira girecek.


Bütçe tasarısına göre, yeni yılda kamuya açıktan atama yoluyla 32 bin yeni memur alınacak.

Tasarının kadroların kullanımına ilişkin esasları düzenleyen maddesine göre, kamu idare, kurum ve kuruluşları serbest memur kadrolarına 2009 yılında emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu ayrılan memur sayısının yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde açıktan ya da diğer kamu idare, kurum ve kuruluşlarından nakil suretiyle atama yapabilecek.

Söz konusu sınırlar içinde memur ihtiyacını karşılayamayacak idare, kurum ve kuruluşlardan yükseköğretim kurumları için ilave 4 bin adet, diğerleri için de ilave 21 bin atama izni verilebilecek.

Bu çerçevede, üniversiteler açıktan atama yoluyla 4 bin, diğer bütçeli kuruluşlar ise 21 bin yeni memur alımında bulunacak.


2010 Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısında üniversitelere yeni yılda 4 bin memurun yanı sıra, 7 bin de akademik personel alma hakkı tanınıyor.

Tasarıya göre, yükseköğretim kurumları, öğretim üyesi dışındaki boş öğretim elemanı kadrolarına, bu yıl emeklilik, ölüm, istifa, nakil, eğitimin tamamlanması veya başarısızlık sonucu kurumlarından ayrılan öğretim elemanı sayısının yüzde 25'ini (araştırma görevlisi kadroları için yüzde 100'ünü) geçmeyecek şekilde açıktan veya diğer kuruluşlardan naklen atama yapabilecek.

Bu sınırlar içinde öğretim elemanı ihtiyacını karşılayamayacak yükseköğretim kurumları için ilave 7 bin adet atama izni verilecek.

Hükümet, 2009 yılı bütçesinde ilave ataması yapılacak akademik personel sayısını 5 bin olarak belirlemişti. Bu sayı, üniversitelerin artan öğretim elemanı ihtiyacının karşılanması amacıyla 2010 yılı bütçesinde 7 bine yükseltildi.


Bu arada hakimlik ve savcılık meslekleri ile bu meslekten sayılan görevlere ve Tıpta Uzmanlık Tüzüğü uyarınca asistan kadrolarına yapılacak atamalar, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu kapsamında veya diğer ilgili mevzuata göre gerçekleştirilecek askeri personel atamaları, emniyet hizmetleri sınıfında bulunan kadrolara yapılacak atamalar, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu uyarınca yapılacak atamalar ile Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun uyarınca gerçekleştirilecek personel nakilleri, emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu ayrılanlara ilişkin yüzde 25'lik sınıra tabi olmayacak.


2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısına göre, 1 Ocak 2010-30 Haziran 2010 döneminde aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayı 0,057314, memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylığı katsayısı 0,76177, yan ödeme katsayısı 0,018172 olarak uygulanacak.

Sözleşmeli personelin ücret tavanı 1 Ocak 2010-30 Haziran 2010 döneminde 3 bin 8 Türk Lirası olarak uygulanacak.

Buna göre, memur maaşlarına ocak ayında yüzde 2,5; haziran ayında da yüzde 2,5 olmak üzere toplam yüzde 5 oranında zam öngörülüyor.

2010 yılında, Hazine garantili imkan ve dış borcun ikrazı limiti 3 milyar doları aşamayacak.

Başlangıç ödeneklerinin yüzde 1'ine kadar ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilecek.

Hazine müsteşarlığınca belirlenecek koşullar çerçevesinde ve elde edilecek kaynaklar, Hazineye aktarılacak şekilde kamu kurum ve kuruluşlarınca ihraç edilecek sertifika, senet ve benzeri finansman enstrümanlarına sağlanacak garanti tutarı, 2 milyar doları aşamayacak.

Bu tutarı bir katına kadar artırmaya, Bakanlar Kurulu yetkili olacak.


Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakanlığının 2010 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin soru ve eleştirilerine cevap verdi. 

Global ekonomik krizin tüm ülkelerin bütçelerinde sapmalara sebep olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, Türkiye'de yüzde 4.5 civarında olan bu sapmanın, diğer ülkelerde yüzde 4 ila 14 arasında değiştiğini söyledi. Gelir tahminlerine yönelik eleştirilere değinen Şimşek, 2010 yılında 193.3 milyar lira olarak öngörülen vergi gelirlerinde, bu yıla oranla 29.7 milyar liralık bir fark olduğunu söyledi. 

Şimşek, "2010 yılında maktu vergi ve harçlarda ayarlamalar yapacağız. BOTAŞ gibi kuruluşların da borçlarının bir kısmını ödeyeceğini varsaydık. Maktu vergi içinde akaryakıt var. Bir miktarı da 2009 yılı içinde yapıldı. Burada 10.5 milyar liralık bir gelir öngörüsü var. 2009 yılında vergi indirimleri yapıldı, artık bunlarda kalktı. Burada 3.2 milyar liralık bir fark var. İndirimlerle 3.2 milyar liradan vazgeçilmişti, şimdi vazgeçilmiyor. Bu ek bir
gelirdir. 2009'un ikinci yarısında petrol ürünü ve tütünün ÖTV'sindeki artan maktu tutarlar, 2010'da tüm yıl olarak uygulanacak. Oradan da 3.3 milyar liralık bir gelir öngörülüyor. Vergi düzenlemelerinin tam yıl etkisinden 17 milyar lira gelir bekleniyor. 17 milyarı 29.7 milyar liradan çıkardığımızda, geriye 12.7 milyar lira kalıyor. Bu da bizim öngördüğümüz reel büyüme ile deflatörün altında. Yani burada bir takım varsayımlar var. O varsayımlar gerçekleşmezse, o zaman sorgulama yapılır" diye konuştu.

"VERGİ AFFINI DOĞRU BULMUYORUM" 

Mali affı doğru bulmadığını, affın vergi uyumunu ve adaleti bozduğunu söyleyen Şimşek, bunun yerine, vergi alacaklarının taksitlendirilmesi hususunda ihtiyaç duyulması halinde yeni düzenlemeler yapabileceklerini ifade etti. Vergi yükünün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya oranının yüzde 23.6 olduğunu kaydeden Şimşek, "Türkiye bu oranla da 30 OECD ülkesi arasında 28'inci sırada. Sadece vergi gelirleri bakımından bu yük yüzde 17.3 olarak hesaplanıyor. Burada da Türkiye 25'inci sırada. Gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerde de Türkiye'nin ülke sıralaması 25. Sosyal güvenlik yükü yüzde 6 civarında. O da bizi 28'inci sıraya taşıyor. Mülkiyet üzerinden alınan vergiler ise oran yüzde 0.7. Burada da sonuncu sıradayız. Mal ve hizmetten alınan vergilerde de yüzde 11'le ortalardayız. Bazı spesifik mal ve hizmetlerde oranlar yüksek. Hareket alanı kazandıkça bunlarda da adım atmamız lazım. Akaryakıt, özel iletişim vergisi ve otomotiv vergilerini bir tarafa bırakırsak, bir çok vergide OECD'nin ya en düşük ülkelerinden  biriyiz, ya da en düşüğüyüz" dedi.

"VERGİ KAÇAKÇILIĞI YAPANLARIN SONUÇLARINA KATLANMASI LAZIM"

Kayıt dışı kazanç ile ilgili cezaların daha ağır olması gerektiğini savunan Bakan Şimşek, "Kimsenin servetinin peşinde değiliz. Ama 1 yıl içindeki gelir-gider farkının açıklanabilmesi lazım. Ya da gelirle gider arasında uyum olması lazım. Bir yandan çapraz denetim, bir yandan vergi kaçıranların cezalarının ağırlaştırılması, bir yandan da gelir idaresinin güçlendirilmesi lazım*İdare, yarı özerkse yarı özerk olmalı. Dünyadaki emsalleriyle aynı olmalı. IRS nasıl yapıya sahipse, aynı yapılara kavuşturmalı.

Bütçe ve imkanları artırılmalı. Gelir İdaresi'ne anayasal sınırlar içerisinde yetki devredilecekse ben, bu yetkileri devretmeye dünden hazırım.Bunu da önümüzdeki yıl gerçekleştirmeye çalışacağız" ifadelerini kaydetti.
Yurt dışındaki bankalarda yer alan Türk vatandaşlarına ait hesaplar konusunda bilgi alacaklarını ifade eden Şimşek, "Amacımız kimseyi korkutmak değil ama vergi yükümlülüğü konusunda biz toleranslı davranamayız. Nerede olursa olsun, vergisini ödesin. Türk vatandaşları ister içeride, ister dışarıda yaşasın, onların banka hesapları konusunda her türlü çalışmayı yapıyoruz, anlaşmaları yapıyoruz. Parayı getirir getirmez, bu bir tercihtir ama anlaşmaları yaptıktan sonra geçmişe yönelik bilgileri alabileceğiz" dedi.

TÜPRAŞ ve THY gibi özelleştirilen bir çok kuruluşun daha çok üretim yapıp ve daha fazla istihdam sağladığını söyeleyen Şimşek, ilgili kanun kapsamında bugüne kadar Hazine'ye 27 milyar dolar kaynak aktarıldığını açıkladı. 2011 yılı için alt yapı yatırımlarının mali kuraldan ayrı tutulması hususunu konuştuklarını söyleyen Bakan Şimşek, bu çalışmada Hazine ve ilgili kuruluş temsilcileriyle birlikte çalışıldığını belirtti.

"GELİR İDARESİ BAŞKAN YARDIMCILIĞI TENZİL-İ RÜTBE DEĞİLDİR"

Bir milletvekilinin eski MASAK Başkanı ile ilgili açıklamasına cevap veren Şimşek, "Ben adama, şahsa göre işten çok, o işi en iyi yapacak liyakata bakıyorum. MASAK Başkanı'nın da kendisi Gelir İdaresi Başkanlığına geçme eğilimi gösterdi, Gelir İdaresi de istedi. Ayrıca Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığı tenzil-i rütbe değildir. Gündeme gelen iddialar doğru değildir" dedi.

Gelecek dönemde Maliye Bakanlığı'nın kredibilitesini yükseltmek istediklerini söyleyen Şimşek, uygulamada soru işaretlerini kaldıracak düzenlemeler yapmayı düşündüklerini bildirdi.

Mahalli idareler konusunda çalışma yaptıklatını ifade eden Bakan Şimşek, şehir rantlarından, yerel idare paylarına kadar çeşitli konuları içeren bu çalışmanın da TBMM'ye getirileceğini duyurdu. Üniversiteler dışında bir mülkiyetin cari değeri üzerinden satılmaması halinde, özel sektörün eline geçmesini doğru bulmadığını söyleyen Bakan Şimşek, Sayıştay reformunu en çok kendisinin istediğini belirtti. Şimşek, "Bu konunun 2010'da TBMM'den geçmesi için çalışmamız lazım. Taslağa da nihai şekil verilmiş
durumda" dedi.

Bazı memur grupları için maadım atmamız lazım. Akaryakıt, özel iletişim vergisi ve oaş düzeltmesi isteği ile ilgili Bakan Şimşek, "Herhangi bir kesimin özlük haklarına ilişkin bir düzenlemeyi benden beklemeyin. Yapacaksak toplu yapalım. Böyle olsun ki sağlıklı olsun" diye konuştu.

KAMU İHALE KURUMU BAŞKANI GÜL'DEN ELEŞTİRİLERE YANIT

Daha sonra Kamu İhale Kurumu Başkanı Hasan Gül, kurumu ile ilgili soru ve eleştirilere cevap verdi. Hakkında yapaılan "koltuğunu korumak amacıyla bazı düzenlemeleri desteklediği" iddiasınının doğru olmadığını söyleyen Gül, Kamu İhale Kurumu'nun görevini şeffaf bir şekilde sürdürdüğünü, alınan kararların idari denetime de açık olduğuna ama bunlardan sadece yüzde 10'unun idari yargıya gittiğini söyledi. Kurumunu ile ilgili çalışma yapılmasını kendilerinin de istediğini ifade eden Gül, bunun doğru olduğuna inandıklarını kaydetti.

Konuşmaların ardından 2010 Yılı Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı'nın maddelerinin görüşülmesine geçildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Ata Sahne Sanat Merkezi, ‘Dünya Tiyatrolar Günü’nde kapılarını açtı Samsun’un Atakum Belediyesi tarafından yapılan Ata Sahne Sanat Merkezi, “Dünya Tiyatrolar Günü”nde “Bimarhane” isimli tiyatro oyunu ile kapılarını açtı. Atakum Belediyesi tarafından atıl durumda olan binada yapılan Ata Sahne Sanat Merkezi için açılış töreni düzenlendi. Açılıştan önce Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci ve beraberindekiler ilk olarak, aynı binada açılan Atakum Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Temel Nacar Resim Sergisi’ni gezdi. Akabinde kurdele kesilerek merkezin açılışı gerçekleştirildi. Açılışta, Düşevi Oyuncuları tarafından “Bimarhane” isimli oyun sahneledi. Dört akıl hastasının bakış açısıyla Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşananları sahneye taşıyan “Bimarhane” isimli oyun, davetlilerden büyük alkış aldı. “Atakum özellikle sanat ve kültür alanında 2 büyük eser kazandı” Programda konuşan Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, "Burası 2012 yılında başlanmış, yarım bırakılmış, çürümeye terk edilmiş bir binaydı. Karadeniz’in en çağdaş, modern, son teknoloji ile mücehhez çok amaçlı salonunu yaptık. Tiyatro, konser ve buna benzer etkinliklerin yapılabileceği, çevre düzenlemesiyle bu bölgeye değer katacak bir eser ortaya getirdik. Adı da Ata Sanat Merkezi. Atakum’da her şey adını atasından alıyor. Burası Hasan Ali Yücel Gençlik ve Bilim Merkezi’ni tamamlıyor. İkisi bir araya geldiğinde buranın sanat, kültür, üniversite kimliğinin altyapısını oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde bu 2 salon da kendini ispat etmiş olacak. Atakum’da 45 bin üniversite öğrencisi yaşıyor. 108 ülkeden 10 bin yabancı uyruklu öğrenci var. Özellikle Hasan Ali Yücel Merkezi’ne sürekli geliyorlar. Burada da diğer sanatsal etkinliklerini yapacaklar ve gittikleri yerlere de anlatacaklar. Atakum özellikle sanat ve kültür alanında iki büyük eser kazandı" dedi. Salon hakkında bilgi Ata Sahne Sanat Merkezi, Atakum Belediyesi Etüt Proje Müdürlüğü tarafından yeniden modern, çağın şartlarına uygun ve Atakum’un ihtiyaç duyduğu şekilde projelendirildi ve yapımı tamamlandı. Merkez içerisinde tiyatro, konser ve sanat etkinliklerinin düzenlenebileceği akustik ve profesyonel ses ışık sistemi projeleri ile gerekliliklerinin tümü karşılanmış olan 550 kişilik konferans salonu, kitap sergisi ve satışı için kullanılacak ve imza günler gibi etkinliklerin düzenlenebileceği sergi salonu, uygun sayıda ve yeterlilikte sanatçı soyunma odaları, teknik ve idari ofislerin yer aldığı, tüm faaliyetler için uygun fuaye alanları yer alıyor.
Yozgat İftara yetişemeyenlerin yardımına ASH koşuyor Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından ‘Her Anınızda Hep Yanınızda’ sloganı ile iftara yetişemeyen vatandaşlara ikramlarda bulunuluyor. Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Topal, personeli ile birlikte iftar saatin Terminal kavşağında trafikte bekleyen araçlara hazırladıkları kumanyaları dağıtarak orucunu açamayanların yanında oldular. İl Müdürü Arif Topal personeli ile birlikte "Her Anınızda Hep Yanınızda" diyerek trafikte kalıp iftara yetişemeyen vatandaşlarımıza otogar kavşağında iftariyelik ikramında bulundu. İl Müdürü Topal, "Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak Ramazan’ın bereketini hep birlikte paylaşıyor kalpten kalbe giden yolda buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. İl Müdürü Topal, ramazan ayında insanların bir araya gelerek paylaşımın ve yardımlaşmanın önemine vurgu yaparak şunları söyledi: "’Her Anınızda Hep Yanınızda’ sloganıyla yola çıktık ve bu anlayışla trafikte kalan vatandaşlarımıza destek olmaya gayret ettik. İftar saatinde trafikte bekleyen araçlara hazırladığımız kumanyaları dağıtarak, orucunu açamayan kardeşlerimizin yanında olduğumuzu hissettik. Bu tür etkinliklerle, sadece maddi destek değil, aynı zamanda manevi dayanışmayı da güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak, toplumumuzun her kesimine ulaşarak onların yanında olmaya gayret ediyoruz. Ramazan’ın bereketini hep birlikte paylaşarak, kalpten kalbe giden yolda buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu vesileyle, tüm Yozgatlı vatandaşlarımızın ramazan ayını en içten dileklerimle kutluyor, birlik ve beraberlik içinde nice güzel paylaşımlara vesile olmasını temenni ediyorum’’ diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya Üniversitesi’nden tarihi başarı Kapadokya Üniversitesi İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, havacılık alanında önemli bir başarıya imza attı. Üretilen İHA, +25kg kompozit gövde yapısıyla Türkiye’de ilk kez üretilerek tescil sertifikası alan ilk İHA-2 oldu. Üretilen İnsansız Hava Aracı (İHA), İHA-2 kategorisinde ve +25kg kompozit gövde yapısıyla Türkiye’de ilk kez Kapadokya Üniversitesi tarafından üretilerek tescil sertifikası alan ilk İHA-2 olarak tarihe geçti. Tescil sertifikasını Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden (SHGM) alan Kapadokya Üniversitesi İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “İnsansız Hava Aracı Üreticisi” resmiyeti kazanarak Sanayi Sicil Belgesi de aldı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Havacılık Programları Koordinatörü Samet Gençağ, “İnsansız Hava Aracı Uygulama ve Araştırma Merkezimiz tarafından üretilen insansız hava aracı İHA-2 kategorisinde yer alan, 27 kilogram maksimum kalkış ağırlığına sahip. Bu hava aracımız tamamen üniversitemiz bünyesinde bulunan araştırma ve uygulama merkezimiz tarafından geliştirilmiştir. Tasarımı, üretimi ve tescillenmesi tamamen üniversitemiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Üretmiş olduğumuz bu hava aracı Türkiye’de bir üniversite tarafından üretilmiş ve tescili alınmış ilk İHA-2 sınıfı hava aracı olma özelliğine sahiptir. Üniversitemizin kabiliyetleri ve mevcut imkanları doğrultusunda ürettiğimiz bu hava aracıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından üretici belgesi almış bulunmaktayız. İlerleyen süreçlerde seri üretime geçmeyi hedeflemekteyiz. Bu aracımız şu an eğitim amaçlı üretilmiştir, çeşitli varyasyonları bulunmaktadır. Bu varyasyonlar tarımsal alanlarda ilaçlama, görüntü alma ve hava trafik yönetimi gibi eğitim dışında farklı uygulamaları da bulunmaktadır. Şu an İHA-2 sınıfında olan hava aracımızı ilerleterek 150 kilogram ve üstü olan İHA-3 sınıfı bir hava aracı üretmek ve ilerleyen aşamalarda içerisinde kontrol eden bir insanın olmadığı ancak insan taşıyan hava taksi projemiz de bulunmaktadır" dedi. Öğr. Gör. Emin Tugay Kekeç ise, "İHA-2 kategorisinde geliştirdiğimiz insansız hava aracında tasarım, üretim ve montaj kısımlarını da tamamen üniversitemiz uygulama, araştırma merkezimiz imkanları dahilinde öğrencilerimizle birlikte gerçekleştirdik. Dokümantasyon tarafı da tamamen bize ait. İHA’da kullandığımız ekipmanlar, özellikle hafifliği ve dayanma açısından kompozit yani karbonfiber ve alışımı, türevleri, malzemeler kullandık. Bunların tasarımını ve üretimini de tamamen üniversitemiz bünyesinde gerçekleştirdik. İnsansız hava aracımız değişken faydalı yük sistemiyle birlikte farklı uygulama alanlarında kullanımı mümkündür. Ek olarak ilerleyen dönemlerde kargo taşımacılığı gibi alanlarda da değiştirilebilir bir mekanizmayla bu sistemi aktif hale getirebileceğiz" diye konuştu.
Tokat Köylerinde cep telefonu çekmeyen kadınlar boş vakitlerini kurslarda değerlendiriyor Tokat’a 71 kilometre uzaklıkta bulunan Alpudere köyünde, telefon hattı çekmemesi nedeniyle köy halkının isteği üzerine açılan kurs sayesinde kadınlar eğlenceli vakit geçiriyor. Tokat’a 71 Sulusaray ilçesine ise 6 kilometre uzaklıkta bulunan Alpudere köyünde, telefon hattı çekmemesi nedeniyle kadınlar evde sıkılıyordu. Kış aylarında eve kapanan kadınların bu durumuna son vermek isteyen köy muhtarı, kaymakam ve ilçe halk eğitim merkezi ile görüşerek harekete geçti. Yapılan görüşmeler sonucunda dikiş nakış kursu açılmasına karar verildi. Ev işlerini tamamlayan kadınlar, köy konağında açılan dikiş nakış kursuna katılarak vakitlerini değerlendiriyor. Kurs kapsamında, tahta baskılar ile kumaşları boyama, dikiş ve nakış gibi el işleri öğretiliyor. Kursiyerler, istedikleri her türlü ürünü geliştirme imkânı buluyor. “Kursumuzu köy konağımızda açtık” Kursun açılış aşaması hakkında bilgiler veren köy muhtarı Tuncay Algeç, "Yaklaşık 3 ay önce kaymakamımız ve ilçe halk eğitim merkezi müdürüyle yaptığımız görüşmeler neticesinde buraya bir kurs açma gereği gördük. Kış aylarında bayanlarımızın evde kalmalarındansa burada bir şeyler öğrenip aile ekonomilerine katkı sağlayabilirler mi diye düşündük. Bu kapsamda kursumuzu köy konağımızda açtık. Şu anda da faal durumda da çalışıyor" dedi. “Ev ekonomilerine katkıda bulunuyorlar” Nakış kursu öğreticisi Zeynep Kavlak ise, "Halk eğitim merkezi olarak buraya öğrencilerime kurs vermeye geliyorum. 17 tane kursiyerim var. Her sabah Sulusaray ilçesinden Alpudere köyüne geliyorum. Saat 9’dan 3’e kadar burada eğitim veriyorum. Kursiyerlerimle güzel çalışmalar yapıyoruz. Bayanlara tahta baskı, masa örtüsü, dikiş öğretiyoruz. Herkes ailesine, eşine ve çocuklarına dikiş nakıştan ürünler yapıyor. Hem aile bünyesine katkı sağlıyorlar hem de çocuklarının çeyizlerini hazırlıyorlar" şeklinde konuştu. Bir kursiyer, “Artık telefona da ihtiyacımız olmuyor. Nakışlarımızı evlerimize götürüp evimizde de yapıyoruz” diyerek kursun kendilerine sağladığı pratiklikten memnuniyetini dile getirdi. Köy konağında düzenlenen dikiş nakış kursu, köy halkına yeni bir sosyal etkinlik alanı sunmanın yanı sıra, kadınların evde sıkılmadan vakit geçirebilecekleri ve becerilerini geliştirebilecekleri bir ortam sağlıyor.
Manisa Başkan Ergün tedavi gördüğü hastaneden taburcu oldu Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, geçirdiği rahatsızlığın ardından yapılan tedaviye alerjik reaksiyon gösterince Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’ne yatırıldı. Bugün sabah saatlerinde taburcu olan Başkan Ergün, "Bana dua eden çok insan olduğunu biliyorum. Onlara da şükranlarımı sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Bugün biraz daha dinleneceğim. Yarın ve cumartesi günü yine vatandaşlarımızla kucaklaşacağız" dedi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, salı günü rahatsızlanarak Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesine başvurdu. Burada yapılan tedaviye alerjik reaksiyon gösteren Başkan Ergün, hastaneye yatırıldı. Tedavisi tamamlanan Başkan Ergün, bugün sabah saatlerinde taburcu edildi. Evinde istirahat eden Başkan Ergün, yarın itibariyle seçim çalışmalarına kaldığı yerden devam edeceğini bildirdi. Başkan Ergün, “2 gün önce bronşlarla ve ses tellerimdeki sıkıntıyla ilgili bir serum almak için hastaneye geldim. Son 2-3 güne girdiğimiz bu süreçte bir takviye yapalım demiştim. Ancak, serumu alırken ilave bir ilacın verilmesiyle bir alerjik reaksiyon oluştu. Bu alerjinin etkileri vücutta bazı tepkimelere sebebiyet verdi. Çok şükür ilk 24 saat içerisinde hemen doktorlarımız, hemşirelerimiz gerekli muayeneleri, her türlü tedbirleri aldılar ve bizi sağlımıza kavuşturdular. Ancak tedbir amaçlı hastanede kalmaya devam ettik. Hepimize öncelikle geçmiş olsun diyorum. Gerçekten zor bir süreçti. Bu süreci geride bıraktık. Tabiki, dualarımız var, hayırlarımız var. Vatandaşımızın gönül bağıyla bağlılıkları, duaları bizlere ulaştı. Bugün, şu saatte sağlığımın çok iyi olduğunu buradan ifade ediyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum. Bana dua eden çok insan olduğunu biliyorum. Onlara da şükranlarımı sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Bugün biraz daha dinleneceğim. Yarın ve Cumartesi günü yine vatandaşlarımızla kucaklaşacağız inşallah” dedi.