EKONOMİ - 17 Ocak 2022 Pazartesi 09:58

2021'de otomotiv üretimi yüzde 2 azaldı

A
A
A
2021'de otomotiv üretimi yüzde 2 azaldı

2021’de otomotiv üretimi geçen yıla göre yüzde 2 azalarak 1 milyon 276 bin 140 adet oldu. Geçen yıl otomotiv ihracatı ise 30 milyar dolara yaklaştı.

2021 yılında toplam üretim 2020 yılına göre yüzde 2 azalarak 1 milyon 276 bin 140 adet, otomobil üretimi ise yüzde 8 azalarak 782 bin 835 adet oldu. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 331 bin 643 adede ulaştı. Bu dönemde, otomotiv ihracatı 2020 yılına göre adet bazında yüzde 2 oranında arttı ve 937 bin 5 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı ise yüzde 5 oranında azalarak 565 bin 361 adet oldu. Geçen yıl 29,9 milyar dolar değerinde ihracat yapan otomotiv sanayii, toplam ihracattan yüzde 13 oranında pay alarak, 16. yılında da Türkiye ihracatında zirvedeki yerini korudu.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2021 yılına ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. 2021 yılında toplam üretim 2020 yılına göre yüzde 2 azalarak, 1 milyon 276 bin 140 adet, otomobil üretimi ise yüzde 8 azalarak 782 bin 835 adet oldu. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 331 bin 643 adede ulaştı.

OSD verilerine göre, Türk otomotiv sanayisinin Aralık ayı üretimi de geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,1 azalarak 131 bin 557 adet olurken, aynı dönemde 76 bin 570 adet otomobil üretildi. Ayrıca, otomotiv sanayisinin 2021 yılı kapasite kullanım oranı yüzde 65 olarak gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil ve hafif ticari araç) yüzde 64, kamyon grubunda yüzde 83, otobüs-midibüs grubunda yüzde 31 ve traktörde yüzde 74 oldu.

Ticari araç üretimi yüzde 11 arttı

2021 yılında ticari araç üretimi bir önceki yıla kıyasla yüzde 11 arttı. Bu dönemde, üretim hafif ticari araç grubunda yüzde 9, ağır ticari araç grubunda yüzde 40 oranında arttı. Pazara bakıldığında ise; toplam ticari araç pazarı 2020 yılına göre yüzde 13, hafif ticari araç pazarı yüzde 8 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 51 oranında arttı. Baz etkisi dikkate alındığında 2021 yılında ticari araç pazarı 2017 senesinin yüzde 20 gerisinde kaldı. Yalnızca Aralık ayında yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi 54 bin 987 adet, traktör üretimi 4 bin 627 adet oldu.

Kamyon pazarı yüzde 56 oranında büyüdü

2021 yılında otomotiv pazarı, 2020 yılına göre yüzde 3 azalarak 772 bin 722 adet oldu. Aynı dönemde, otomobil pazarı da yüzde 8 oranında azaldı ve 561 bin 853 adet oldu. Son 10 yıllık ortalamalar dikkate alındığında, 2021’de toplam pazar yüzde 8, otomobil pazarı yüzde 8 ve hafif ticari araç pazarı ise yüzde 10 oranında azalırken, ağır ticari araç pazarı ortalamaya paralel seviyede gerçekleşti. 2021’de otomobil pazarında yerli araç payı yüzde 40 olurken, hafif ticari araç pazarında yerli araç payı yüzde 56 olarak gerçekleşti.

2021 yılında otomotiv ihracatı 2020 senesine göre göre adet bazında yüzde 2 artarak 937 bin 5 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı da yüzde 5 oranında azalarak 565 bin 361 adet oldu. Traktör ihracatı ise 2020 yılına göre yüzde 26 artarak 17 bin 38 adet olarak gerçekleşti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre; otomotiv sanayi toplam ihracatın yüzde 13’ünü gerçekleştirdi ve 16 yıldır üst üste ihracat şampiyonluğunu sürdürdü.

29,9 milyar dolarlık ihracat

2021 yılında 2020 senesine göre, toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 15, Euro bazında ise yüzde 12 oranında arttı. 2020 yılında, toplam otomotiv ihracatı 29,9 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 0,4 oranında azalarak 9,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 3 azalarak 7,9 milyar Euro oldu. Aynı dönemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 10 oranında, tedarik sanayi ihracatı da yüzde 25 oranında arttı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Çetinkaya, “Benim mahallem, şehrim, 7/24 hizmete layık” AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya, Yeşil Mahalle Taşkent Caddesi’nde düzenlenen iftar programında vatandaşlarla bir araya geldi. Ramazan ayının bereketini ve birlik beraberlik ruhunu pekiştirmek adına düzenlenen buluşmada, Çetinkaya, vatandaşlarla bir araya gelerek sohbet etti. Mahalle sakinleriyle samimi bir atmosferde geçen iftar programında, vatandaşlar da belediye başkan adayıyla fikir alışverişinde bulundu. Konuşmasında, mahalle halkının taleplerini ve beklentilerini dikkate alacaklarını belirten Çetinkaya, Karabük’ü gerçek belediyecilikle buluşturacaklarını ve mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini artırmayı hedeflediklerini vurguladı. “Benim mahallem, benim şehrim, 7-24 saat hizmete layık” Çetinkaya, “Şimdi bakın 15 yıl geçmiş. 15 gün değil, 15 saat değil, 15 hafta değil, 15 ay hiç değil tam 15 yıl geçmiş Esentepe ye asfalt atmak seçime 15 gün kala akla gelmiş. Benim şehrimde, benim mahallemde buna layık değil. Benim mahallem, benim şehrim, 7-24 saat hizmete layık. Sizlere söz veriyorum. Her dakika, her saat, hemşehrilerime, şehrime, Karabük’üme hizmet etmenin mücadelesi içerisinde olacağım” dedi. Mahalle sakinleri, Çetinkaya’ya büyük ilgi gösterirken, 1 Nisan sabahında Çetinkaya’yı başkan olarak görmek istediklerini ifade ettiler. Programa AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç ve AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt katıldı.
Konya Ramazan’da kilo almamak için metabolizmayı hızlandıran öneriler Diyetisyen Merve Sena Nazlı, oruç tutanlar için metabolizmayı hızlandıran önerilerde bulunarak, “Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyecekler kan şekeri dengesini bozup acıkmaları arttırabilir. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı zaman metabolizma yavaşlar ve kilo alımı başlar. Ramazan’da yeterli sıvı tüketimine ve protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” dedi. Oruç tutmak; bedeni arındırmaya ve sindirim sistemini dinlendirmeye yardımcı olur. Ancak Ramazan ayında yetersiz beslenildiği durumlarda; yorgunluk, susuzluk, baş-mide ağrısı görülebilir. Oruç tutarken bu sıkıntıların yaşanmaması için dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Merve Sena Nazlı, oruç tutanlar için metabolizmayı hızlandıran önerilerde bulunarak, “Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyecekler kan şekeri dengesini bozup acıkmaları arttırabilir. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı zaman metabolizma yavaşlar ve kilo alımı başlar. Ramazan’da yeterli sıvı tüketimine ve protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” dedi. Ramazan ayında iftarda çok fazla yemek ne kadar zararlıysa, tek öğün ile gün boyu oruç tutmanın da o kadar zararlı olduğunu belirten Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Oruç tutarken dengeli ve ölçülü beslenmeye, ayrıca yeterli sıvı almaya da özen gösterilmesi gerekiyor. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı için metabolizma da yavaşlıyor ve kilo alımı daha çok artıyor" diye konuştu. "Sahurda protein içeriği zengin besinler tüketilmeli" Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyeceklerin kan şekeri dengesini bozup, acıkmaları arttırabileceğini ifade eden Merve Sena Nazlı, Sahur öğününde hamur işlerinden uzak durulması gerekiyor. Sahur da protein içeriği zengin olan besinler tüketilmeli. Protein içeriği zengin besinler, gün boyu hem daha enerjik olunmasını sağlar hem de metabolizmanın yavaşlamasını engeller. Çok tuzlu olmayan peynir, yumurta, ceviz-badem-fındık, yeşillik, yoğurt, tam tahıllı ekmeklerin yer alacağı hafif kahvaltı öğünleri tercih edilmelidir" şeklinde konuştu. "İftarı ikiye bölün" İftarda açlığın verdiği hissiyatla çok hızlı yemek yenildiğine dikkat çeken Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Bu da şişkinlik, mide ağrıları, reflü şikayetlerine yol açabilmektedir. Bu şikayetlerin yaşanmaması için iftar öğününün ikiye bölünmesi gerekir. Öncelikle 1-2 bardak oda ısısında su ile başlanmalı, ardından kan şekerinin dengelenmesi için 1 adet hurma tercih edilmelidir. İftara 1 kase çorba ile başlamak, çorba bittikten sonra 10-15 dakika ara vermek fazla kilo alımını önleyebilir. Çünkü beyin doyma emrini yemeklerden 15-20 dakika sonra verir. Bu yüzden yemekleri hızlı yemekten kaçınmak, yavaş ve çok çiğneyerek tüketmek gerekir. Ara verdikten sonra ana yemek, salata, yoğurt, tam tahıllı ekmek gibi sağlıklı karbonhidrat ile devam etmek önemlidir. Ana yemek tercihleri dönüşümlü olarak et, tavuk, balık, kıymalı sebze yemekleri şeklinde olabilir. Ramazanda kuru baklagiller tüketimi oldukça azalmaktadır. Lif kaynağı olan bu grup salatalara ilave edilebilir. Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek tercih edilmelidir. Kızartma, kavurma gibi sağlıksız pişirme yöntemlerinden uzak durulmalıdır. Tatlı ihtiyacı, şerbetli tatlılar yerine Ramazan ayının vazgeçilmezi olan güllaç gibi sütlü tatlılardan ya da meyve tatlılarından karşılanmalıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu. "Çay-kahve, su yerine geçmez" Ramazan ayında önemli konulardan birinin de yeterli sıvı alımı olduğunu vurgulayan Merve Sena Nazlı, "Yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı olarak, bayılma, baş dönmesi gibi sağlık sorunları yaşanabilmektedir. İftar-sahur arasında en az 1,5 litre su içilmesi gerekir. Çay-kahve gibi içecekler su yerine geçmez. Aksine bu tarz içecekler sıvı kaybını daha da arttırmaktadır. Bu yüzden her 1 bardak çay içerken yanında 1 bardak su tüketmeye özen gösterilmelidir. Eğer su içmek zorluyorsa, aromatik olarak içerisine limon, nane, salatalık, tarçın gibi eklemeler yapılmalıdır. Bu sayede de metabolizma hızlandırılabilir. Ayrıca iftardan 1-2 saat sonra hafif bir yürüyüş yapmak metabolizmayı hızlandırarak bağırsakların çalışmasına yardımcı olacaktır” dedi.