GÜNDEM - 12 Temmuz 2020 Pazar 12:32

27 yıllık imam, 15 Temmuz gecesi yaşadığı sözlü saldırıyı anlattı

A
A
A
27 yıllık imam, 15 Temmuz gecesi yaşadığı sözlü saldırıyı anlattı

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinin Perşembe beldesinde Perşembe Merkez Camii imamı Raşit Bayraktar, 27 yıldır imamlık görevini gerçekleştirirken 15 Temmuz darbe gecesi uğradığı saldırıyı anlattı. Bayraktar, "Zorla aracımın kapısını açmaya çalıştılar, tekmelediler. Aracımın camlarını ve kapılarını kilitleyerek evime gittim" dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016 gecesi başarısız darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçti. O gecenin tanıklarından biri de Çaycuma ilçesi Perşembe beldesi Merkez Camii İmam Hatibi Raşit Bayraktar oldu. Darbe girişiminin ardından Diyanet İşleri Başkanlığından gelen talimat doğrultusunda görevli olduğu camiye sala okumak için giden Bayraktar, 15 Temmuz gecesi yaşadığı sözlü saldırıyı İHA’ya anlattı. 15 Temmuz gecesi birçok meslektaşının da saldırıya uğradığını anlatan Bayraktar, "15 Temmuz’da sadece biz değil bütün Türkiye mağdur oldu. Birebir fiziki müdahaleye ve tacize maruz kalan birçok meslektaşımız oldu. Biz de onlardan biriyiz. O gece tabi devletin diğer kurumları gibi, personeller gibi teyakkuz halindeydik. Gerek Diyanet İşleri Başkanlığımızdan gerekse ilçe müftülüğümüzden gelecek olan talimatlarımızı anbean takip ediyorduk. Gece yarısı saat 24 sularında Diyanet İşleri Merkez Başkanlığından ve ilçe müftülüğümüzden aynı anda olmak üzere bütün camilerin sabaha kadar açık tutulması, ışıklarının yakılması ve gece 01.00’de de bütün camilerimizden aynı anda sala verilmesi şeklinde talimat aldık. Bütün meslektaşlarım camilerine koştular" dedi.

"Bu saatte ne salası verdin" diye tepki aldım

Camide sala okuduktan sonra evine gitmek üzere caminin önüne geldiğini anlatan Bayraktar, yaşadığı o geceyi şöyle anlattı:

"Ben de camiye geldim. Ama evim camiye yakın olduğu için genelde yürüyerek gelir giderim. O akşam da Cenab-ı Hakkın bir hikmeti olsa gerek daha büyük belalardan salması için aracımla geldim. Salayı verdim. Caminin bütün ışıklarını yaktım, kapılarını açtım ve tekrar evime dönmek üzere aracıma bindim. Camimizin şadırvan girişinde iki, üç kişinin olduğunu gördüm. Şadırvan girişimiz aynı zamanda morg girişimizdir. O saatte insanları orada görünce hemen aklımıza cenaze gelir. Herhalde cenaze geldi, kapıyı açmak için görevde bekliyorlar dedim ve yanlarında durdum. ’Hayırdır gençler’ diyerek seslendim. İçlerinden bir tanesi yanıma doğru yaklaştı. Sonra bana ‘bu saatte ne salası verdin sen’ dedi. Ben de bunun devletimizin talimatı olduğunu ve salayı da bunun için verdim, görevimizi yerine getirdiğimi söyledim. Sonra o genç bana kaba tabirlerde bulunarak ‘devlet de biziz, bu saatte ne salası verilir, devletine de başlarım’ gibi bir sürü sözlü hitapta bulundu. Ardından diğer arkadaşları da gelerek arabamın camını açmaya çalıştılar. Sonra da kapımı açmaya zorladılar. Bunları yapamayınca aracımı tekmelemeye başladılar. Daha sonra da baktım ki iş büyüyecek olay yerinden uzaklaşarak evime gittim. Ertesi gün bu şahıslar hakkında ilgili kurumlara şikayette bulundum. Devlet büyüklerimizin metanetli duruşu, devletimizin kurumlarının güzel bir iş birliği içerisinde bu belayı salma savunması bize bugünleri yaşattı. Bu güzel günleri görmemize vesile oldu. Rabbim devletimize zeval vermesin. Bu tür musibetlerden, tacizlerden ebediyen bizleri de, devletimizi de, bu memleketimiz de yaşayan tüm insanlarımıza muhafaza eylesin, korusun. Yaşadığımız son musibet olsun inşallah."

Gülcan Çolak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Ege Bölgesi’ndeki buluşçu öğrencilerin projeleri ilk kez Denizli’de Ege Bölgesinde İzmir’İn dışında ilk kez Denizli’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve 100 projenin sergilendiği Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finalinde görücüye çıkan fikirler büyük beğeni topladı. Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finali ilk kez İzmir dışında bir kentin ev sahipliğinde Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Ege Bölgesi kentlerinden İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Uşak ve Denizli’den yarışmaya katılan okullardan toplam 100 proje yarı finale katıldı. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasında Ege Bölgesindeki okullarda hazırlanan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek, bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Birbirinden ilginç fikirlerin yer aldığı sergi, Denizli’de 3 gün boyunca yine ortaokul öğrencileri tarafından ziyaret edilebilecek. Muğla’dan başvurdukları 90 proje arasından 13’ü ile yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Ortaokul Öğrencileri Arası Proje yarışması bölge finali heyecanını yaşıyoruz. Öğrenciler yıl boyunca hazırladıkları projelerini sundular ve bunlar bir ön elemeden geçti. Davet edilen projeler ise burada 3 gün boyunca sergilenecek. Perşembe günü gerçekleşecek ödül töreninde dereceye giren öğrenciler Türkiye Finallerine gidecek. Biz bugün 13 proje ile buradayız. Şu an burada 100 proje var. Bunun 13’ü bize ait. Ege Bölgesi’ndeki projelerin yüzde 13’ü Muğla Bilim ve Sanat Merkezi’ne ait. Bilim ve teknoloji kuruluna bu yıl 90 proje ile başvuruda bulunduk. Türkiye bazında en çok proje başvurusu yapan ikinci okuluz. Ege Bölgesi’nde birinci sıradayız. Ege bölgesinde böyle bir başarı yok. Okullardan öğrenciler buraya gelerek geziyorlar. Buradaki projeler günlük hayat problemlerinde çıkardığımız tahlillerdir. Patent ve inovasyon değerine sahip projeler yaptılar” dedi. Yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinde Elif Su Demir ise “Benim projem, Bir Doğal Boyar Madde Kaynağı: Xanthoria Parietina. Xanthoria Parietina bir diken türü. Günümüzde sentetik boyar maddelerin özellikle insanlara ve çevreye pek çok etkisi olduğu bilinmektedir. Bu etkileri azaltmak için doğal boyar maddelere ihtiyaç vardır. Xanthoria Parietina’dan elde ettiğimiz doğal boyar maddenin ahşap üzerindeki etkinliğini ortaya koymak projemizin amacıydı ve amacımıza ulaştık. Elbette literatürde bu doğal boyar madde var. Ancak ahşap üzerindeki etkinliğinin olmaması bizim projemizi özgün kılmakta” ifadelerini kullandı.
Sivas Sivaslı kadınlar artık madımak toplamak yerine pazardan satın alıyor Sivas’ta baharın gelmesiyle birlikte dağlardan toplanan madımak otu pazar tezgahlarında satışa sunuldu. Pazar esnafı artık köylerde yeni neslin madımak toplamadığını belirterek, "Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter" dedi. Türkiye’nin geleneksel yemek kültüründe önemli bir yere sahip olan ve türkülere dahi konu olan madımak, yıllar boyunca özellikle kırsal bölgelerde yaşayan genç kızlar tarafından doğada tek tek elle toplanırken, günümüzde halk pazarlarında veya marketlerden hazır olarak satın alınıyor. “Şimdiki nesil madımak toplamıyor, hamburger yemeye gidiyor” Pazarda madımak satan Ethem Yıldız, “10 senedir madımak işi ile uğraşıyorum. Madımak nisan ayında toplanmaya başlanır ve haziran ayına kadar devam eder. Bunu toplayan şu an köylü kadınlarımız, emekçi kadınlarımız var. Ne yazık ki o eski kadınlarımız da artık yaşlanıyor ve nesli tükeniyor. Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter. Şimdi çocuklar pizza yemeye, hamburger yemeye gidiyorlar. Böylesi zararlı şeyleri yiyorlar ve madımak gibi yararlı bir şeyi yemiyorlar. Önceden kadınlarımız madımağı kendileri severek topluyordu. Şimdi ise nesil değiştiğinden dolayı kadınlarımız da tembelleşti ve madımak toplamıyorlar. Satın almaya geldiklerinde ise ’Bunun toplamasında ne var ki’ diyorlar. Madımağı toplaması kolay değildir. Madımağı topladıktan sonra 1 ay boyunca hasta yatabilirsiniz. Emekçi kadınlarımızın ellerine sağlık, çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Madımak da pazara düştü” Pazara alışveriş yapmaya gelen Ahmet Turan Yıldırım, “Kadınlar şimdi her şeyin hazırına koşuyorlar. Önceden bizim annelerimiz, nenelerimiz bunu toplarlar, güzelce bıçakla kıyarlardı ve bunun yemeğini yaparlardı kuşbaşı etle. Katı bir yemek olurdu, onu yufka ekmekle sokum ile yerdik. Bakar mısınız madımak da pazara düştü. Bundan köylerde çok var ama toplayan yok” şeklinde konuştu. “Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” Doğada elleriyle tek tek madımak toplayan Zeynep Gedikli, “Gençken biz topluyorduk, şimdiki cahiller ise daha madımağın ne olduğunu bilmiyorlar. Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.