GÜNDEM - 11 Eylül 2019 Çarşamba 08:39

28 Şubat mağduru öğretmenin 18 yıl süren hukuk zaferi

A
A
A
28 Şubat mağduru öğretmenin 18 yıl süren hukuk zaferi

İmam Hatip Lisesi'nde görev yaparken 28 Şubat'ın çalkantılı dönemi olan 2001 yılında memurluktan atılan öğretmen, 18 yıldır süren hukuk mücadelesini kazandı. Danıştay, 2006 senesinde yeniden göreve dönen öğretmene manevi tazminat da ödenmesi gerektiğine hükmetti.

Muhtelif bahanelerle 2001 yılında devlet memurluğundan atılan İmam Hatip Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni, soluğu mahkemede aldı. 2006 senesinde mahkeme kararıyla yeniden göreve başladı. Boş geçen yıllarda psikolojisinin bozulduğunu, çevresine küçük düştüğünü öne süren öğretmen, maddi kayıplarının yanın da manevi kayıplarının da olduğunu belirterek Mill Eğitim Bakanlığı'ndan 20 bin lira manevi tazminat talep etti.
Başvuru zımnen reddedildi. İşlemin iptali talebiyle İdare Mahkemesi'ne müracaat eden mağdur öğretmen, başvuruya konu olan parasal hakların hakediş tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle, manevi tazminatın ise görevine son verildiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istedi. İdare Mahkemesi, davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 2011 ile yeniden atandığı 2006 tarihleri arasındaki maddi kayıplarının idareye başvuru tarihi olan 14/04/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, davacının Devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin işlemde idarenin kastı ya da ağır kusuru bulunmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verdi.

Davacı kararı temyiz etti

Danıştay 12. Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Daire kararında; Anayasa'nın "Yargı yolu" başlıklı 125. maddesinin yedinci fıkrasındaki, "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmüne dikkat çekti. Kararda şu ifadelere yer verildi: ''Yerleşik yargı içtihatlarına göre, hükmedilecek maddi tazminata yürütülecek faizin başlangıç tarihinin, iptal davası üzerine açılan tam yargı davalarında, iptal davasının açıldığı tarih olarak kabulü gerekmektedir. Hukukumuzda manevi tazminat, mal varlığında meydana gelen eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, zarar görenin üzüntüsünü azaltmaya yarayan manevi bir tatmin vasıtasıdır. Olay nedeniyle duyulan psikolojik ve ruhsal acıyı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Manevi tazminatın, her olayın özelliğine göre ölçülülük ilkesi de gözetilmek suretiyle makul bir miktar para olarak belirleneceği tabiidir. Bakılan davada, hukuka aykırılığı yargı kararıyla sabit olan Devlet memurluğundan çıkarma cezası nedeniyle beş yıldan uzun bir süre görevinden uzak kalarak toplum içindeki saygınlığını kaybeden davacının, hem bu olay nedeniyle iç dünyasında yaşamış olduğu acılar hem de ekonomik ve sosyal hayatında karşılaşmış olduğu sorunlar göz önüne alındığında manevi zararın meydana geldiğinin kabulü gerekmektedir. İdarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle kişilik hakları zarar gören davacının, uğramış olduğu bu zararın giderilmesi hukuk devleti ilkesinin bir gereği olduğundan, ölçülülük ilkesi de gözetilmek suretiyle olayın özelliğine göre belirlenecek tazminat bedelinin, davacıya manevi tazminat olarak ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla davacının manevi tazminat talebinin reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. İdare Mahkemesi'nin red kararının bozulmasına oy birliği ile ile karar verilmiştir.''
Bozma kararının ardından davanın yeniden görülmesine İdare Mahkemesi'nde başlandı. Davacı öğretmen 18 yıl sonra hukuk mücadelesini kazanmasıyla birlikte manevi tazminatın da sahibi olacak.

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı. Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi. Hastanede tedavi altına alındılar Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı. "Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi" Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi. Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
İstanbul Ersin Destanoğlu: “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Beşiktaş’ın tecrübeli kalecisi Ersin Destanoğlu, daha iyi sonuçlar almak için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” dedi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup etti. Siyah-beyazlılarda sakatlığı bulunan Mert Günok’un yerine 11’de sahaya çıkan Ersin Destanoğlu, maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İyi bir futbolla galip geldikleri için mutlu olduğunu dile getiren Destanoğlu, “Bizim için güzel bir akşamdı. Tempolu, coşkulu güzel bir maç oynadık. Kazandığımız için mutluyuz. Önümüzde önemli bir kupa maçı var. Bugünkü maç bizi o maça da bira hazırladı. Rakibimizi de daha iyi tanıdık. Moral motivasyonumuzu yukarı çekerek daha iyi sonuçlar almak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Uzun süre sonra kazandıklarına değinen siyah-beyazlı takımın kalecisi, “Taraftarlarımız 5 maçlık serüvende bizden galibiyet bekliyordu. Biz de Serdar Hoca’yla birlikte içerideki moral ve motivasyonu sahaya yansıtıp taraftarlarımızı galibiyetle buradan uğurladığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Serdar Topraktepe’nin takımla bağını hiç kopartmadığını vurgulayan Ersin Destanoğlu, "Öncelikle Santos Hoca’ya teşekkür ederim. Buraya geldi ve takımı yukarı çıkartabilmek için elinden geleni yaptı. Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi bilen, oyuncularla iyi diyaloğu olan bir hocaydı. Bizimle hep irtibat halindeydi. Bugün için sahada neler yapmamız gerektiğini söyledi. Biz de çıkıp oynadık” diyerek sözlerini tamamladı.