ASAYİŞ - 26 Ağustos 2019 Pazartesi 09:36

3 komşusunu kendisini öldüreceklerini zannettiği için katletmiş

A
A
A
3 komşusunu kendisini öldüreceklerini zannettiği için katletmiş

Adana'da bir komşusunu elektrikli bisiklet üzerinde, diğer iki komşusunu kahvehanede otururken tabanca ile öldürdükten sonra evden pompalı tüfek ve 3 tabanca ile çıkarken yakalanan katil zanlısının, 3 kişiyi kendisini öldüreceklerini zannettiği için katlettiği ortaya çıktı.

Edinilen bilgiye göre, merkez Yüreğir ilçesi Köprülü Mahallesi'nde 22 Ağustos günü meydana gelen olayda, Hayati Özkaya, kızını arkasına, 5 yaşındaki oğlu Osman'ı kucağına alarak elektrikli bisikletle giderken açılan ateş sonucu yere yığılarak hayatını kaybetti. 5 yaşındaki çocuk ise çevredeki vatandaşlar tarafından kanlar içinde kalan babasının kucağından alındı. Gözyaşlarına boğulan küçük çocuk babasını olay yerinde korku dolu gözlerle izledi. Bir süre sonra ise ilk olayın yaklaşık 500 metre uzağında kahvehaneden tabanca sesleri geldi. Kahvehane sahibi Okan Develi ile arkadaşı Necmettin Şahinoğlu da tabanca ile başlarından vurularak hayatını kaybetti.

"Ben onları öldürmesem onlar beni öldürecek zannettim"

Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği dedektifleri, yaptığı çalışmada cinayetleri ordudan psikolojisi bozuk olduğu için atılan Astsubay Güçlü Doğan T.'nin işlediğini belirledi. Polis, zanlının mermisi bitince olay yerinden ayrılıp otomobille gittiğini belirleyince, aracın gittiği yöne doğru çalışma başlattı. Polis otomobilin gittiği yeri takip ettiğinde ikinci olay yerine yaklaşık 500 metre uzaklıkta bir evin önünde park halinde olduğunu fark etti. Polis hemen evin etrafını sarıp eve girmek için hazırlık yaptı. Bu sırada katil zanlısı T. omzunda pompalı tüfek ve çanta ile dışarı çıktı. Cinayet dedektifleri zanlıya durmasını istedi yalnız zanlı belinden tabancasını çıkartıp polisin kafasına dayadı.

Polis de buna tepkisiz kalmayıp silahını katil zanlısının kafasına dayadı. Zanlı etrafını polislerin sardığını ve çok sayıda polisin kendisine silah doğrulttuğunu görünce silahını bırakıp teslim oldu. Güçlü Doğan T. etkisiz hale getirildiğinde, omzundaki pompalı tüfeğin haricinde belinde 3 tabanca, çantada bu tabancalara ait 3 şarjör, 3 kutu mermi, 40 pompalı tüfek fişeği ele geçirildi. Polis zanlıyı hemen mahalleden çıkartıp emniyete götürdü. Zanlının cinayet dedektifleri tarafından yakalanmaması durumunda mahalleye tekrar gidip cinayet işlemeye devam edeceği öğrenildi. Emniyette sorgulanan zanlı çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesinde tutuklandı. Güçlü Doğan T.'nin sorgusunda, "Ben öldürmesem onların beni öldüreceğini zannettim. Beni takip ediyorlardı onlar benim canımı almadan ben onların canını aldım. Hala beni takip ediyorlar beni bulurlarsa öldüreceklerdi. Bu nedenle tekrar eve dönüp diğer silahlarımı aldım" dediği öne sürüldü.  

Fatih Keçe

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.