EKONOMİ - 02 Ağustos 2021 Pazartesi 12:44

300 akreple başladı, hedefi yurt dışına zehir satmak

A
A
A
300 akreple başladı, hedefi yurt dışına zehir satmak

Malatya’da yaşayan Ferhat Alaca kanser hastası yakınının tedavi sürecinde ismini ilk kez duyduğu akrep zehrini, hasta yakınını kaybettikten sonra kendi üretmeye başladı. Akrep beslemeye başlayan ve aldığı izinle akrep zehri üretim tesisi kuran Ferhat Alaca, şimdi ise akreplerinin sayısını 30 bine ulaştırmaya çalışıyor. Alaca, çoğaltacağı akreplerin zehrini ise gramı 8 bin 500 dolardan yurt dışına satmayı planlıyor.

Malatya’da 34 yaşındaki Ferhat Alaca, 2015 yılında kanser hastası bir yakını için gereken akrep zehrinin bulunması ve hasta yakının ölmesinin ardından akreplere merak duymaya başladı.

Akrep beslemeye başlayan ve zehrin iyi bir kazanç kapısı olduğunu fark eden Alaca, gerekli izinleri alarak Yeşilyurt ilçesinde akrep zehri üretim tesisi kurdu.

Doğadan topladığı 150 kara ve 150 sarı akreple akrep zehri üretim tesisi kuran Alaca, tesisinde 1 biyolog ve 2’de bakıcıya iş verdi. Bakarken bile birçok insanın içini ürküten akreplerin sayısı 6 yıl içerisinde 5 bini buldu.

Alaca, kurduğu üretim tesisini vatandaşların garipsediğini ve 30 bin hedefine ulaştığı zaman gram fiyatı 8 bin 500 dolar olan akrep zehrini yurt dışına satmayı planladığını söyledi.

300 akreple başladı, hedefi yurt dışına zehir satmak

“Akrep de mi beslenir diyen çok oluyor”

Tesisin sahibi Ferhat Alaca, müteahhitlik yaptığını ve merak üzerine başladığı akrep zehri üretim işini çevresindekilerin garipsediğini belirterek, “Normalde inşaat işiyle ilgileniyorum müteahhitlik yapıyorum. Hobi olarak başladım. Yaklaşık 6 senedir akrep besliyorum. Akrep beslemeye bir tesadüf bir merak üzerine başladık. Bir hastaya akrep zehri lazım oldu o şekilde onun üzerine başladık. Niye böyle bir iş olmasın ki Türkiye’de Malatya’da. O zaman akrep zehri bulunmadığı için alınmadı. Akrep zehri bulunmadı kısa zaman sonra hasta öldü. Çok bilinmedik bir iş olduğu için. Ondan sonra merak ettik. Önce hobi amacıyla başladık. Ondan sonra profesyonel bir şekilde izinlerini aldık. Şu an 5 bin akrebimiz var. Şu an burada çalışan biyoloğumuz, veterinerimiz, iki tanede çalışan bakıcımız var. Şu an için kazanç yok. Sadece üretiyoruz hayvanı. Belli bir sayı düşünüyoruz satmak için. Bir de pandemiden dolayı görüşme yaptığımız ama ulaşamadığımız kişiler var özelikle yurtdışında. Hedefimiz şuan 30 bin ama 1 milyon tanelik tesis kurulmuş şuan. Akrep de mi beslenir diyen çok oluyor. Çok garipsiyen var” dedi.

Gramı 8 bin 500 dolar, 30 bin adetten sonra satacak

Akreplerin dönem dönem kendilerini ısırdığını ve 30 bin adet sayısına ulaştıktan sonra gram fiyatı 8 bin 500 dolar akrep zehrini satmayı hedeflediklerini belirten Alaca, “Dönem dönem ısırıyor. Yani dikkatli olduğumuz için bunun ilk ısırığı çok da zehirli değil. El uyuşması yada ısırdığı yerlerde uyuşmalar oluyor ama bunun ikinci ısırması aslında çok daha güçlü. Ona izin vermiyoruz. Türkiye’de iki üç yerde akrep zehri üretim tesisi var diye biliyorum. Bu zehirleri aslında dünyada Fransa takip ediyor. Andırektanus Akrebi türünün zehir fiyatı gramı 8 bin 200 dolar, Leirus Akrebi fiyatı da 8 bin 500 dolar. 30 bin adetten sonra zehir satışına başlamayı hedefliyoruz” dedi.

300 akreple başladı, hedefi yurt dışına zehir satmak

“Akreplere şu an ben bakıyorum ve akrep bakıcısıyım”

Akrep zehri üretim tesisinde bakıcı olarak çalışan Murat Şahin, mesleğini garipsiyenler olduğunu ve yaptığı işin tehlikeli olduğunu belirterek, “Şu anda buradaki akreplere bakıyoruz. Günlük rutin olarak yem su ve hastalık olarak onları takip ediyoruz. Akreplere şu an ben bakıyorum ve akrep bakıcısıyım. Mesleği muhakkak garipsiyen oluyor ama bir şekilde alıştırıyoruz onları da. Tehlikeli ama biz eğitimini aldığımız için bir sıkıntı yaşamıyoruz, şu an alıştık” ifadelerini kullandı.

300 akreple başladı, hedefi yurt dışına zehir satmak

“Ayrı ayrı kaplarda bazıları koloni halinde besleniyorlar”

Akrep zehri üretim tesisinin biyoloğu Eren Arslan, hayvanların ayrı ayrı kaplarda koloniler halinde beslendiğini ifade ederek “Haftalık ve günlük hayvanların rutin bakımından Murat abi sorumluydu. Bende günlük olarak hayvanların sağlıyla ilgileniyorum. Bu hayvanlar hepsi ayrı ayrı kaplarda bazıları koloni halinde besleniyorlar. Günlük bakımlar yapılıyor. Suları veriliyor. 150’şer adet akreple başlamıştık. Bu hayvanları üreterek şuan elimizde 5 bin adet hayvanımız var. Daha da fazla üretip bu zehri satarak ülkemize döviz girişi yaparak katkıda bulunmak istiyoruz. Gram fiyatımız biz belirlemediğimiz için yurtdışındaki fiyatlardan bahsediyoruz biz. Ne zaman satış olursa biz de net bir fiyat verebiliriz o zaman. Burası tesis olarak geçiyor. Zaten ruhsatlandırmalar Tarım ve Orman Bakanlığından yapıldı” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Girdi maliyetleri yüzünden çifti üretimden vazgeçmektedir" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, finansal sorunlarla mücadele eden çiftçinin girdi maliyetleri nedeniyle üretimden vazgeçtiğini söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, temel gıda ürünlerinin üretimiyle doğrudan ilişkili olan ve küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik bir role sahip olan tarım sektörünün sorunlarına değindi. Doğan, "Gübre, tohum, ilaç ve yakıt gibi girdi maliyetlerindeki artış, tarımsal üretim maliyetlerini yükseltmekte ve üreticilerin kar marjlarını azaltmaktadır. Finansal sorunlarla mücadele eden çiftçi üretimden vazgeçmektedir. Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte yaşanan kuraklık ve yanlış su kullanımı, özellikle sulama gerektiren tarım alanlarında verim kayıplarına neden olmaktadır. Toprak erozyonu, arazi parçalanması ve mülkiyet sorunları gibi arazi sorunları tarım arazilerinin verimli kullanımını engellemektedir. Adil fiyatlarla pazarlanmayan ürünler ve dağıtım kanallarına erişimde yaşanan zorluklar gibi pazarlama ve lojistik sorunlardan dolayı üreticiler ürünlerini satmakta zorlanmaktadır. Yaşanan finansal sorunlarla modern tarım teknikleri ve makineleşmeye kaynak ayıramayan üretici, üretim verimliliğini ve kalitesini arttıramamaktadır" dedi. Doğan, şöyle devam etti: "Tarımsal üretimin büyümesi için devlet destekleri ve tarım sigortası gibi mekanizmalar güçlendirilmeli, üreticiler piyasa dalgalanmalarına karşı korunmalıdır. Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik adımlar atılmalı, su yönetimi ve sulama tekniklerinde iyileştirmeler yapılmalı, su tasarrufu teşvik edilmelidir. Toprak koruma uygulamaları ve arazi planlaması gibi alınacak önlemler tarım arazilerinin verimliliğinin artırılmasına yardımcı olacaktır. Tarım ürünlerimizin ulusal ve uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıracak lojistik ve pazarlama altyapısının geliştirilmesi için gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Tarımsal üretim tekniklerinin modernizasyonu için verilecek destekler ve üreticilere yönelik eğitim programları, sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Tarım sektörünün karşılaştığı sorunların giderilmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretim sağlanması için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir."
Uşak Bakan Bayraktar açıkladı: "Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraklar, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraklar, bir dizi ziyaret ve inceleme için Uşak’a geldi. Sektör Temsilcileri ile İstişare Toplantısı’na katılan Bayraktar, yaptığı konuşmada “2020 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfini çok şükür yaptık. Sakarya gaz sahasında bugün 3,7 milyon metreküp günlük gaz üretiyoruz ama daha yolun başındayız. İnşallah oradaki gaz üretimimizi günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız. Bu sayede bugün 1,4 milyon haneye yeten oradaki doğal gaz üretimimiz 15 milyon haneye kadar çıkacak yani nerdeyse 60 milyonluk nüfusun kullanabileceği doğal gazı kendimiz üreteceğiz” dedi. Bakan Bayraktar, Sakarya gaz sahası yakınlarında yeni keşfedilen gaz kuyusundan bahsederek, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Ramazan ve Uşak’ın bereketiyle, bu kuyumuzdan önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yeni bir keşif ve ilave bir rezerv inşallah buluruz. Bütün çalışmamız, gayretimiz bu yönde olacak. Dolasıyla Göktepe 1 kuyumuz da bu anlamda hayırlı olsun. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık. İlk kez kamuoyunda sizlerle paylaşmış olduk” dedi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek" dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından Ümraniye Nikah Sarayında Doğu ve Güneydoğu iftar programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ümraniye Kaymakamı Abdulaziz Aydın, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, İlçe Başkanı Salim Çetinkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Yılmaz, Büyükşehirler arasında yatırım oranı en fazla azalan ilin İstanbul olduğunu ifade etti. “Kimlikleri siyasetin malzemesi haline dönüştürmüyoruz” Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hiçbir zaman kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimlikleri siyasetin malzemesi haline de dönüştürmüyoruz. Kimliklere sonuna kadar saygılıyız ama kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimliklerimizin ve farklılıklarımızın ötesinde geniş bir ortak zeminimiz var. Aynı tarihten gelen, aynı değerleri paylaşan ve aynı gelecek ufkuna sahip, kederde, tasada ve sevinçte bir olan bir milletiz” ifadelerini kullandı. “Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı” Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşan muhalefet masasına değinen Cevdet Yılmaz, “Tabiri caizde 7 düvel birleşti, olmadık masalar kuruldu. Ne oldu seçimden sonra? Masa kaldı mı ortada? Dağıldı gitti. Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı. Hatta bazı insaflı muhalifler seçimden sonra ‘iyi ki biz kazanmamışız’ dediler” ifadelerini kullandı. “İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” 31 Mart seçimlerine değinen Yılmaz, “Büyükşehirler arasından yatırım oranı en fazla azalan il hangisi olmuş biliyor musunuz? İstanbul. Bir önceki dönem AK Parti döneminde yatırımların toplam harcamalar içinde oranı yüzde 55. Bu dönemde ne olmuş diye baktığınızda yüzde 38’e düşmüş. Tam 17 puan yatırımlarda bir düşüş olmuş. Bundan daha güzel bir gösterge olamaz. Laf ile bunu kapatabilir misiniz? Şovlarla, polemiklerle, kutuplaştırıcı bir takım söylemler ile bu gerçeğin üstünü örtebilir misiniz? Örtemezsiniz. İstanbul’un çok ciddi anlamda yatırıma ihtiyacı var. 5 sene yatırım yapmadan idare edebilirsiniz. Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.