Sarıyer, Ferahevler Mahallesi’nde üç aileyi mağdur eden olay iddialara göre şöyle gerçekleşti. Polat Ailesi, 1994 yılında oturdukları binanın paralelinde bulunan bir araziyi satın aldı. Ancak bir süre sonra işleri yolunda gitmeyen aile araziyi satışa koydu. Hisseli tapu nedeniyle alıcılar arazinin satışına yanaşmadı. Bir alıcı, evlerin de içerisinde bulunduğu arazinin tamamının kendisine vermeleri halinde araziyi satın alacağını ve imar barışından yararlanarak evlerin tapusunu geri vereceğinin sözünü verdi. Bunun üzerine maddi açıdan zorda olan Polat Ailesi araziyi sattı. Aileden araziyi alan vatandaş ise bir süre sonra otel işine girerek kendi ve Polat Ailesinin oturduğu araziyi teminat olarak gösterdi. İşleri yolunda gitmeyen vatandaş iki arazinin tapusunu bir başkasına devretmek zorunda kaldı. Bununla birlikte yeni arazi sahibi de mahkemeden tahliye kararı aldırdı. Tahliye kararıyla şoka giren aile üyeleri bugünde 40 yıldır oturdukları apartmanı çevik kuvvet ekiplerinin gözetiminde boşalttı. Ekiplerin tahliye için evine geldiğini gören yaşlı kadın ise fenalaşarak yere yığıldı. Yaşlı kadın sağlık ekiplerince tedbir amaçlı olarak hastaneye kaldırıldı.
Hisseli tapu nedeniyle arazilerini bölemedikleri için mağduriyet yaşadıklarını belirten İsmail Hakkı Polat, "Biz 1994 senesinde evimizin paralelinde bir arsa aldık. İşlerimizin kötü gitmesinden ötürü rahmetli babam arsayı satmak zorunda kaldı. Ancak arsa hisse tapulu olduğu için malımızı bölüp satamadık. Bir alıcı çıktı. O da ben tapusuz araziyi almam deyince babam hisseli tapuyu vermek zorunda kaldı. Ben size noter satışını veririm, imar geldiğinde de böleriz diyerek anlaştılar. Babam 2003 senesinde vefat etti. 2011 yılında bu arkadaş başka işlere giriyor. Evimizi ve araziyi iş ortağına teminat gösteriyor. Parayı ödemeyince de iş ortağı araziye ve evimize el koyuyor. O arkadaşta bir başkasına satıyor’’ diye konuştu.
Mahkeme tarafından alınan tahliye kararıyla şoka girdiklerini aktaran Polat,’’ Biz senelerdir mahkemelerde uğraşıyoruz. Beşinci yıla girdik. Avukatımızdan da ayrı bir darbe yedik. Duruşmalara girmemiş, yazışmaları gerçekleştirmemiş. Davalar düşmüş, hiçbir şeyden haberimiz yok. Tahliye kararı geldiğinde şoka girdik. Tahliye kararı Şubat’ın ortasında alınıyor ancak bize Mart’ın başında ulaşıyor bu karar. İtiraz süremizde doluyor. Perişan durumdayız. Bizim ne suçumuz ne günahımız var. Zincirleme bir dolandırıcılık var. Üç aile sokakta kalmış durumdayız. Ne sığınacak bir yerimiz var ne gideceğimiz bir yer var. Devlet başka kimsemiz yok’’ diyerek yetkililerden yardım istedi.
Oğuzcan Yazar
