EĞİTİM - 10 Mayıs 2017 Çarşamba 12:27

44'üncü MOBBİG buluşması ve MİDEKON toplantısı GTÜ Mimarlık Fakültesi'nde gerçekleşti

A
A
A
44'üncü MOBBİG buluşması ve MİDEKON toplantısı GTÜ Mimarlık Fakültesi'nde gerçekleşti

44'üncü Mimarlık Okulları Bölüm Başkanları İletişim Grubu (MOBBİG) toplantısı Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü ev sahipliğinde 'Müfredat' ana teması ile gerçekleştirildi.

44'üncü MOBBİG (Mimarlık Okulları Bölüm Başkanları İletişim Grubu) Toplantısı, 4-5 Mayıs 2017 tarihlerinde Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü ev sahipliğinde, Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde 'Müfredat' ana teması ile gerçekleştirildi. Türkiye'den 27 devlet üniversitesi, 17 vakıf üniversitesi, KKTC'den 3 üniversite olmak üzere, 23 Mimarlık Bölüm Başkanı (veya vekili) ve 18 dekan etkinliğe katıldı. 4 MIAK üyesi, 1 MİMEKK üyesi, Mimarlar Odası'ndan temsilci üyeler ve misafir mimarlık bölümü öğretim üyeleri de dâhil olmak üzere toplantılar, yaklaşık 69 katılımcı ile gerçekleştirildi.

MOBBİG 44 programı GTÜ Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elif Özlem Oral Aydın'ın konuşması ile başladı, ardından GTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay Coşgun ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan' ın konuşmalarıyla devam etti. MOBBİG Koordinasyon Kurulu Dönem Başkanı Doç. Dr. Murat Şahin ve Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Arsal Arısal'ın konuşmalarıyla açılış oturumu tamamlandı.

Müfredat alt başlıklarından "Bütünleştirme" temalı oturumda, Prof. Dr. Ayla Ayyıldız Potur’un oturum başkanlığında Bütünleşik eğitim deneyimleri ve Mimarlık Eğitiminde Teori/ Pratik İlişkisi konuşuldu. Bu oturumun sonunda, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, konuşmasında, katılımcı Bölüm Başkanları ve Dekanlara toplantının verimli ve bütünleştirici olmasına yönelik dilek ve temennilerini iletti. Müfredat alt başlıklarından 'Yenilenme' temalı oturumda, Doç. Dr. Murat Şahin’in oturum başkanlığında müfredat içeriğinin ve temsil araçlarının yenilenmesi ve Mimarlıkta yerinde deneyimin önemi tartışıldı. Mimarlık eğitiminde alternatif yöntemler arayışı, yapılan çalışmalar ve öneriler üzerinden mevcut uygulamalar tartışıldı. Programın ikinci gününde Müfredat alt başlıklarından 'Hazırbulunuşluk' temalı oturumda, Doç. Dr. Kutlu Sevinç Kayıhan’ın oturum başkanlığında GTÜ Mimarlık Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Ezgi Avcı ve GTÜ Mimarlık Bölümü 2014 mezunlarından Mimar Dilek Ersen’in almış oldukları eğitim konusundaki geri bildirimleri de katılımcılar tarafından oldukça dikkat çekici bulundu.

Konuşmalarda sürekli değişen mimari akımların ve yapım teknolojilerinin mimarlık mesleğinde yarattığı 'dinamizm'in müfredatın sürekli geri beslemelerle güncellenmesini gerektirdiğine dikkat çekildi. Toplantının ana konusunun da bu nedenle 'müfredat' olarak belirlendiği belirtilerek müfredat kelimesinin kökenindeki 'parçacıllık' anlamına rağmen mimarlık eğitim programlarında parçaların bütünleşmesinin sağlanmasında uygulanacak yöntemlerin ve müfredatın yapılandırma ölçütlerinin bu toplantının ana başlıklarını oluşturacağına değinildi.

Mimarlık Akreditasyon Kurulu (MİAK) Bilgilendirme ve Çalıştay sunumlarının ardından MiAK Üye seçimleri yapıldı. 4 adayın önerildiği seçimlerde, 34 oyla Prof. Dr. Mine Özkar (İTÜ), 30 oyla Prof. Cana Bilsel (ODTÜ) ve 29 oyla Doç. Dr. Sait Ali Köknar (Kadir Has Üniv.) seçildi. MiAK üye seçimleri ardından MOBBİG Koordinasyon Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Demet IRKLI Eryıldız’ın süresi dolması sebebiyle MOBBİG Koordinasyon Kurulu üye seçimi yapıldı. Doç. Dr. Murat Şahin’in yönettiği seçim sürecinde Yrd. Doç. Dr. Derya Yorgancıoğlu (Kemerburgaz Üniversitesi) oy birliği ile seçildi. Programın son oturumunda Prof. Dr. Demet Irklı Eryıldız’ın oturum başkanlığında mimarlık mesleğe kabul bilgilendirme sunumu, sürekli mesleki gelişim merkezi bilgilendirme sunumu, mimarlık araştırmaları merkezi bilgilendirme sunumu ile Mimarlık Eğitimi Deneği bilgilendirme sunumu yapıldı. Sunumların ardından katılımcılarla birlikte ortak sonuç bildirgesi hazırlandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla BİLSEM Türkiye’de en çok bilimsel proje hazırlayan 2’nci okul Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nca 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de bugün sona erecek. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Bize çalışmalarımızda her zaman destek veren Valiliğimize, Muğla İl Milli Eğitim Müdürümüz Emre Çay Bey’e ve yöneticilerimize teşekkür ederiz” dedi.
Samsun Yıllık işletme cetvellerinde son tarih 30 Nisan Samsun Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, sanayi işletmelerinin ‘yıllık işletme cetvelleri’ni 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlatarak, verilmemesi durumunda işletmelere 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağının altını çizdi. Müdür Selahattin Altunsoy, sanayi sicil belgesi sahibi işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlattı. Altunsoy, “Sanayi sicil belgesi alan işletmeler aynı kanunun 5. maddesine göre her yıl vermek zorunda oldukları bir yıllık faaliyetlerini gösteren yıllık işletme cetvellerini takvim yılı sonundan itibaren en geç dört ay içinde (30 Nisan tarihine kadar) bağlı bulundukları İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar. Bu çerçevede sanayi siciline kayıt olan işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yayımlanan SGM 2014/11 no’lu Tebliğin 11’nci maddesi uyarınca e-Devlet kapısı veya Bakanlık web sayfası Sanayi Sicil Bilgi Sistemi üzerinden (http://sanayisicil.sanayi.gov.tr) elektronik ortamda vermeleri gerekmektedir. Yoğunluk yaşanmaması için girişler son güne bırakılmamalıdır. Sistem 7 gün 24 saat açık olduğundan mesai saatleri dışında ve hafta sonları da girişler yapılabilir. Söz konusu zorunluluğu yerine getirmeyen işletmelere aynı kanunun ilgili maddeleri uyarınca 2024 yılı için belirlenen 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağından, ilgililerin cezai müeyyideye maruz kalmamaları açısından 30 Nisan 2024 tarihine kadar 2023 yılı yıllık işletme cetvellerini sistem üzerinden vermeleri önem arz etmektedir. Sanayi işletmeleri tereddüt edilen hususlarda bizzat İl Müdürlüğümüz Sanayi Sicil Birimine müracaat edebileceği gibi kurum telefondan da bilgi ve yardım alabileceklerdir” dedi.
Ordu Topraksız tarım sistemiyle çilek üretimine başladılar: Yıllık kazanç hedefleri 5 milyon TL Ordu’da, aldıkları hibe desteği ile 6 dönümlük serada topraksız tarım uygulaması ile çilek üretimine başlayan çift, yıllık yaklaşık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. Fatsa ilçesinde yaşayan Özge Arslan ve eşi Uğur Arslan, topraksız tarım ile çilek üretimi yapmaya karar verdi. 2021 yılında aldıkları hibe desteği ile seralarını kuran çift, yaklaşık 10 dönümlük arsa üzerine 6 dönüm çilek serası kurdu. Burada 110 bin fideden yıllık 80-100 ton arası üretim yapan çift, yıllık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. “Öğretmenliğe hiç başlamadan çilek üreticisi oldum, 6 dönüm alanda 30 dönümlük üretim yapıyoruz” Üniversitenin çocuk gelişimi bölümünden mezun olan yaşındaki Özge Arslan, topraksız tarım uygulaması ile verimin 5 katı arttığını belirterek, “Öğretmenliğe hiç başlamadan ticarete başladım, öncesinde farklı sektörlerde de çalıştık, şuanda çilek üretimi yapıyoruz. Topraksız tarım olduğu için herkes su kültürüyle üretim yaptığımızı zannediyor ancak Hindistan cevizi kabuğu içerisinde yetiştiriyoruz. Toprakta olmayan bütün değerlerin tamamını biz veriyoruz ancak kesinlikle hormon ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) yok. Toprağa göre daha hijyenik ve verim olarak 3-5 kat arası daha verimli. Burası 6 dönümlük sera ancak 30 dönüm toprak üretimine tekabül ediyor” diye konuştu. “2 yılda kendini amorti etti, yıllık 5 milyon TL getirisi bekliyoruz” Serada bulunan 110 bin fidede yıllık 80-100 ton ürün ile yıllık 5 milyon TL getiri beklediklerini söyleyen Özge Arslan, “Getirisinden memnunuz, 2 yıl önce 7 milyon liraya kuruldu, şu an maliyetler arttı ancak bu süre zarfından kendini amorti etti. Zaten kırsal kalkınma projesinden de destek almıştık. İl Tarım ve Orman Müdürümüz Kemal Yılmaz’ın da bizlere çok desteği oldu. İlk yıl 3 milyon TL gibi bir getirisi oldu, bu yıl 5 milyon kadar bir gelir bekliyoruz. Sektör açık, bu kalitede çilek Antalya’da ihracata gidiyor, biz burada iç piyasada satıyoruz. İlerleyen günlerden Karadeniz Bölgesi’nin tamamına yaymayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Uğur Arslan ise eşinin fikri ile topraksız tarım sistemiyle çilek üretimi yapmaya başladıklarını ve başarılı olduklarını dile getirerek, bu tür hibe desteklerinin insanları teşvik ettiğini ve üretime katkı sağladığını söyledi.