GÜNDEM - 10 Kasım 2019 Pazar 09:37

49 bin euroya aldığı sıfır araç boyalı çıkan tüketicinin hukuk zaferi

A
A
A
49 bin euroya aldığı sıfır araç boyalı çıkan tüketicinin hukuk zaferi

Tam 49 bin euro ödeyerek aldığı sıfır lüks otomobili boyalı çıkan tüketici, 9 yıl süren hukuk zaferini kazandı.

S.T., yıllardır hayâlini kurduğu lüks aracı alabilmek için kolları sıvadı. 2010 yılında dünya genelinde sadece 500 adet üretilen M.C. (Mini Cooper) marka Limited Edition model aracı 49 bin 45 duro ödeyerek alan S.T., bir süre sonra aracı satmaya kalkınca büyük şok yaşadı.

Sıfır aldığı araç boyalı çıkan S.T., durumu otomobili aldığı şirkete bildirdi. Şirketin 'yapacağımız bir şey yok' cevabıyla sarsılan S.T., olayı 3. Tüketici Mahkemesi'ne taşıdı. Satın aldığı aracın Limited Edition, yani dünyada sınırlı sayıda ve 500 adet üretilmiş 397 numaralı araç olduğunu anlatan S.T., ihtiyacı nedeniyle aracını satmak istediğinde aracın sol ön kapısının boyalı olduğunun ve navigasyon donanımının olmadığının anlaşıldığını dile getirdi. Özel imalat araçların bütün donanımlarının standart olması gerektiğini ve boya kalınlığının aynı olması gerektiğini belirten vatandaş, bu nedenle aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın iadesi ile ödediği bedelin tahsilini istedi. Davalı şirket avukatı, dava konusu aracın sonradan boyanarak imalat hatalı bir şekilde davacıya satılmadığını, araçta iddia edildiği gibi üretimden kaynaklanan herhangi bir gizli ayıp bulunmadığını öne sürdü. Şirket, boya kalınlığı konusunda bir standart olmadığını, dolayısıyla boya kalınlığından hareketle gizli ayıp nitelemesi yapılamayacağını, aracın 1.5 yıldır davacı tarafından kullanıldığını, aracın davacıya sonradan boyanmış olarak satıldığına dair hiçbir delil bulunmadığını dile getirdi. Şirket, ne zaman ve hangi olaydan dolayı kaynaklandığı belli olmayan boyadan sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini talep etti.

Mahkeme, aracın sol ön kapısının boyalı olduğunun anlaşılması üzerine aracın bedelinin iadesi istemiyle davanın açıldığına dikkat çekti. Yapılan bilirkişi incelemesi ile boya orjinal de olsa ülke ikinci el piyasa şartlarında bu tür kalınlık farklarının değer kaybına neden olacağının tespit edildiği belirtildi. Davanın kabulü ile dava konusu edilen aracın davalıya iade edilerek 49 bin 45 euronun yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmetti. Karar davalı tarafından temyiz edildi. Hüküm, Yargıtay 13. Hukuk Dâiresi tarafından da onandı. Ancak davalı bu kez de karar düzeltme talebinde bulundu. Daire, fabrika orijinal boyası dışında aracın farklı bir boyaya maruz kaldığı ya da ikinci bir boyamanın yapıldığı ispat edilemediği gibi araçtaki boya kalınlıklarının da standart sınırlar içinde kaldığı gerekçesiyle tüketici mahkemesinin verdiği kararı bozdu. Yeniden yapılan yargılama sonunda mahkeme önceki kararda direnince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.

Hukuk Genel Kurulu, kararında mahkemenin hazırlattığı bilirkişi heyeti raporundaki, “Aracın boyası orijinal de olsa ikinci el piyasa şartlarında araçtaki boya kalınlık farklarının değer kaybına neden olacağı tespit edilmiştir'' ifadeleri hatırlatıldı. Kararda, ''Mahkemece otomotiv sektöründe seri imalat sırasında araçların kaportasının yatay düzlemleri için 400-450 mikron, düşey düzlemleri için 300-350 mikron boya kalınlıklarının orijinal fabrikasyon boya kalınlığında üst sınır olarak kabul edildiği ortadadır. Ancak somut olayda dava konusu aracın sınırlı sayıda 500 adet üretildiği ve seri üretim araç olmadığı, bu tür özel araçların üretimi sırasında daha fazla özen ve dikkatin gösterilmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Araç üzerinde yapılan inceleme sonucunda boya kalınlığının sol ön kapı sacında 140 mikron, tavandaki beyaz boya nedeniyle 200 mikron, kaput, çamurluk ve diğer kapı saclarında ise 100 mikron civarında olduğu, boya kalınlıklarının bazı yerlerde neredeyse iki kat fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Her ne kadar aracın boyası orijinal olsa da bu durumun aracın satışı sırasında değer kaybına neden olacağı, bu nedenle araçta gizli ayıbın varlığının kabulü ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, direnme kararı verilmiştir'' denildi.

Özel üretilmiş ama özen gösterilmemiş

818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 194. maddesindeki, “Bayi, müşteriye karşı mebîin (satılan malın) zikir ve vaat ettiği vasıflarını mütekeffil (kefil) olduğu gibi, maddî veya hukukî bir sebeple kıymetini veya maksut olan (istenen) menfaatini izâle veya ehemmiyetli bir suretle tenkis eden (gideren veya önemli şekilde noksan kılan) ayıplardan sâlim bulunmasını da mütekeffildir. Bayi, bu ayıpların mevcudiyetini bilmese bile onlardan mesuldür” hükmü hatırlatıldı.

Kararda şu ifadelere yer verildi:

''Satılan maldaki ayıp açık veya gizli ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı bir muayene ile anlaşılan ayıplardır. Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgili olan ve kullanılmasıyla anlaşılan ayıplardır. 818 sayılı BK’nın 203. maddesinde satılanın muayyen misli şeylerden olması hâlinde alıcı, dilerse sözleşmenin feshi veya semenin tenzilindenhiç birini talep etmeyip malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği belirtilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde davacı, davalıdan 27.07.2010 tarihinde 49 bin 45 euro bedelle 2011 model M.C. marka aracı satın almıştır. Aracın üretici ve satıcı firmaların kabulünde olduğu üzere 500 adetle sınırlı olarak üretildiği ve özel üretim olduğuna yönelik 397 numaralı sertifika düzenlendiği anlaşılmaktadır. Alıcının bu şekilde üretilen ve ileride koleksiyon değeri olacak bir aracı tam eksiksiz olarak alma hakkı mevcuttur. Cihaz ile yapılan ölçümler neticesinde bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere satım konusu aracın boyasının çeşitli bölgelerde farklılıklar göstermesi, boyanın orijinal de olsa titizlikte üretilmediğini göstermektedir. Bu nedenle aracın gizli ayıplı olduğunun kabulü gerekir. Ne var ki bu durumun satım konusu araçta 4077 sayılı TKHK’nın 4. maddesinde belirtilen ayıp sebebiyle kullanımında bir eksiklik göstermeyeceği de kuşkusuzdur. Böyle olunca özel üretim olan aracın daha sonra satışı hâlinde değer kaybına uğrayacağının kabulü ile aracın bedelinin iadesi yerine 818 sayılı BK’nın 202/2. maddesi gereğince semenden tenzil (bedelde indirim) yönünde inceleme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan bu değişik gerekçe ile direnme kararının bozulması gerekmiştir.''
Hukukçular, Genel Kurul'un kararıyla araç bedelinden bir miktar indirim yapılacağına dikkat çektiler. Sıfır araç alacakları da uyaran hukukçular, ''Muhtemel bir mağduriyet yaşanmaması için boya kontrolü yapılmalı'' uyarısında bulundu.

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Zencirci, koltuğu miniklere devretti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında, Germencik Belediye Başkanlığı koltuğuna öğrenciler oturdu. Öğrenciler Belediye Başkanı Burak Zencirci’ye, talep ve isteklerini aktardı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104’üncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında, Germencik Hürriyet İlkokulu 1. sınıf öğrencileri Behice Gökbel, Şerife Nur Karabacak ve Muhammet Ali Duru Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci’yi ziyaret etti. Ortaklar Fatih Anaokulu’nda eğitim gören 6 yaşındaki Miraç Taşar da belediye başkanlığı makamına geçti. Miraç Taşar da taleplerini ileterek çocuk parkı ile çocuk etkinliklerinin yapılmasını istedi. Başkan Zencirci ile bir süre sohbet eden öğrenciler, Germencik Belediye Başkanlığı koltuğuna sırayla oturdu. Öğrenciler belediyeden çevre temizliği, çocuk parkı ile çocuk bayramı dolayısıyla etkinlikler düzenlemesini talep etti. İlgili birim müdürlerine talimat veren öğrencilerin isteklerinin yerine getirileceği belirtildi. Ziyaret sonrası Başkan Burak Zencirci, öğrenciler ve öğrencilere eşlik eden okul müdürü Burçin Yirmibeş ile sınıf öğretmeni Taner Çelikkaya ile hatıra fotoğrafı çektirdi. “Koltuğun gerçek sahiplerini ağırladık” 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle belediye başkanlığı koltuğunu miniklere devrettiklerini aktaran Belediye Başkanı Burak Zencirci, “Koltuğun gerçek sahiplerini ağırladık” dedi. Zencirci “23 Nisan’ın bir geleneği olarak öğrencilerimize koltuğumuzu devrettik. Genç başkanlarımızın talep ve önerilerini dinledik. En kısa sürede çalışma gerçekleştirerek verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz. Şunu da belirtmek isterim ki biz zaten yönetim esaslarımızı doğrudan onların beklenti ve ihtiyaçlarına göre belirliyoruz. Yani aslında her gün 23 Nisan ve onlar her gün Belediye Başkanı olarak görevdeler. Biz onlar adına yani koltuğun gerçek sahipleri adına görevlerimizi yürütüyoruz. Bu vesile ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyor, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm kahraman şehit ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.” ifadelerini kullandı.
Denizli Türk Devletleri Teşkilatı’nın düzenlediği yüzme yarışları Denizli’de yapıldı Türk Devletleri Teşkilatı Herkes İçin Yüzme Projesi’nin 1. Etap Yarışları, PAÜ yüzme havuzunda iki gün süren yarışların sonunda tamamlandı. Her yaştan 176 sporcunun katıldığı yarışlarda 30 dakika kulaç atan sporculardan dereceye girenler finallere adını yazdırdı. Hafta sonu Denizli’de yüzme heyecanı yaşandı. 10 ilden 176 sporcu Türk Devletleri Teşkilatı’nın girişimleriyle hayata geçen Herkes İçin Yüzme Projesi kapsamında kulaç attı. Türkiye’de 8 farklı grup merkezinde gerçekleşen yarışlardan biri olan Denizli grup yarışmaları PAÜ yüzme havuzunda gerçekleşti. Kategorilerine göre sırayla yarışmalara katılan sporcular, 30 dakika boyunca yüzdü. Bu zaman zarfında en iyi dereceyi elde eden sporcular, Konya’da düzenlenecek final yarışmalarına katılmaya hak kazandı. Konya’daki finallerde başarılı olacak sporcular ise Uluslararası Yüzme Finalleri için Azerbaycan’ın yolunu tutacak. Yarışmalar boyunca sporcuların heyecanına ortak olan Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman, Türk Devletleri Teşkilatı Herkes İçin Yüzme Projesi’nin, bir spor projesi olmasının yanında Türk Cumhuriyetleri arasında birlik, beraberlik ve dayanışmayı geliştirmeyi amaçladığını kaydetti. Denizli’de yarışlara ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden İlman, performanslarından dolayı sporcuları tek tek kutladı. Ömer İlman, finallere katılma hakkı kazanan sporculara başarı belgelerini takdim etti.
Aydın Vali Canbolat’ın 23 Nisan mesajı Aydın Valisi Yakup Canbolat, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Vali Canbolat mesajında, “Bugün, şanlı tarihimizde yeni bir sayfanın açıldığı, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı 23 Nisan 1920 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 104. yıldönümü kutlamanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. 23 Nisan 1920, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek bağımsızlığımızı ve milli iradenin hâkimiyetini tüm dünyaya ilan ettiğimiz tarihtir. Önce büyük zaferlere, ardından Cumhuriyetimizin kuruluşuna uzanan yolda pek çok önemli adımı atan Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, ilelebet milli iradenin, millet egemenliğinin, demokrasimizin ve bağımsızlığımızın teminatıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımıza ve tüm dünya çocuklarına bayram olarak armağan edilen ilk Meclis’in açılış tarihi olan “23 Nisan” günü, ecdadımızın gelecek nesillere ne kadar değer verdiğini ve onlara ne kadar güvendiğini ortaya koymaktadır. 23 Nisan dünya çocukları arasında sevgi, kardeşlik ve dostluk bağları güçlenerek tüm insanlığın huzur ve barış içerisinde yaşayabilecekleri bir dünyanın temelidir. Her yıl pek çok etkinlikle dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocuklarla birlikte kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. En büyük arzumuz, sizlerin güvenli ve sağlıklı ortamlarda, iyi eğitim alarak, topluma ve insanlığa yararlı özgür bireyler olarak yetişmenizi sağlamaktır. Kahraman bir milletin çocukları olarak sizler, ülkemizin ümitleri, istikbali ve yarınlarısınız. Bunun için bizler bütün hayallerimizi sizlerin üzerinden kuruyoruz. İnanıyoruz ki, yarınların Türkiye’si sizlerle aydınlık, sizlerle mutlu; sizlerle daha gelişmiş ve kalkınmış olacaktır. Ne mutlu sizlere ki, Cumhuriyetin geleceğini gençlere ve siz çocuklara emanet edecek kadar çocuklarımıza güvenen ve milli egemenliğin ilan edildiği günü sizlere bayram ilan eden bir milletin çocuklarısınız. Ne mutlu sizlere ki, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı dünya çocukları ile birlikte kutlayan bir ülkenin çocuklarısınız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir. Bu işi başarmanız için de çok çalışmak, çok gayret sarf etmek ve bu yüce milletin evlatları olarak birbirinizi çok sevmek durumundasınız. Bu duygu ve düşüncelerle İstiklal Savaşımıza Millî Mücadele vasfı kazandıran, onu millî irade temeline dayandıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurucularını, istiklal mücadelemizi yürüten Gazi Meclis’in bütün mebuslarını ve aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla yâd ediyorum. Geleceğimizin teminatı olan tüm çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyor, bayramın tüm milletimiz ve insanlık için iyiliklere, esenliklere, güzelliklere vesile olması temennisiyle “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını” kutluyor, saygılar sunuyorum” dedi.