ASAYİŞ - 20 Mart 2018 Salı 17:16

643 milyon TL’yi zimmetine geçiren polis yakalandı

A
A
A
643 milyon TL’yi zimmetine geçiren polis yakalandı

Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde, İlçe Emniyet Amirliğinde görevli olduğu 2015-2017 yılları arasında, 643 milyon TL’yi değişik zamanlarda farklı banka hesabına geçirdiği tespit edilen eski polis memuru Ankara’da yakalandı.

Edinilen bilgilere göre, eski polis memuru S.K.’nın, Beytüşşebap İlçe Emniyet Amirliğinde görevli bulunduğu 2015-2017 yılları arasında kurum mutemetliği yaptığı süre zarfında, kurum banka hesaplarının yetkilisi olduğu Maliye Harcama Yönetim Sistemi üzerinden usulsüz veya sahte ödeme emri belgesiyle toplamda 643 milyon TL’yi değişik zamanlarda başka bir banka hesabına geçirdiği belirlendi. Eylül 2017’de yapılan tespit üzerine, Şırnak Emniyet Müdürlüğü görevlilerince hesaba bloke konularak 636 milyon TL’nin transferi ve devletin zarara uğraması engellendi. Olayın birinci faili S.K.’nın hakkında da yakalama kararı çıkartıldı.

Daha sonra, İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, konu ile ilgili olayın derinliğinde olabilecek kişiler ve hesaplar üzerinde gizlilik içerisinde detaylı çalışmalara başladı. Şırnak Valiliğinin talebi ile bakanlıklardan görevlendirilen müfettişler marifetiyle tüm hesaplar her noktasına kadar incelendi. Hesap hareketleri üzerinden yapılan incelemeler kapsamında S.K. isimli şahsın emniyete ait kamu harcama kalemlerinden olayların ortaya çıktığı 18 Eylül 2017’ye kadar kendi hesaplarına, yakınlarına ve üçüncü şahıslara usulsüz ve sahte belgelerle Beytüşşebap Mal Müdürlüğü 7 milyon TL para transferi gerçekleştirerek, parayı zimmetine geçirdiği belirlendi. Şırnak polisi, kamunun çok yüksek miktarda zarara uğratıldığını da tespit ederken, ilgili olabilecek şüphelilerin ve yakınlarının mal varlıklarına adli makamlarca tedbir kararı uygulandı. Zimmet olayı ile ilgili olabilecek tüm uzantıların durumu da süreç içerisinde hassasiyetle incelendi.

Zimmet ve suçu gerçekleşmesine kolaylık sağlayan şebekenin tamamıyla deşifresine yönelik 6 ay içerisinde yürütülen operasyon kapsamında olayın birinci faili S.K. Ankara’da yakalandı. Şırnak’a getirilen S.K., KOM Şube Müdürlüğünce alınan ifadesinin ardından 12 Mart’ta tutuklanarak, cezaevine gönderildi.
Öte yandan, suça konu olan 643 milyon TL ile cumhuriyet tarihinin en büyük zimmet olayının deşifresine yönelik “zimmet”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama”, “resmi evrakta sahtecilik”, “suç işlemek maksadıyla örgüt kurmam, yönetmek” ve bağlantılı suçlardan Şırnak Emniyet Müdürlüğünce yürütülen operasyon kapsamında maddi olarak deliller ortaya konuldu. MASAK, KOM Daire Başkanlığı, bankalar ve müfettiş raporları ile beraber detaylandırılan çalışmada kamu zararının hukuk yoluyla karşılanması için başta şüphelilerin mal varlıkları olmak üzere tedbir kararları uygulandı. Operasyonda aralarında mal müdürlüğü görevlileri ve kamu görevlilerinin bulunduğu toplam 28 kişi de yakalanarak gözaltına alındı.  

Melih Yiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Okula gitmek için evden ayrıldı, bir daha da dönmedi: Acılı anne 15 yaşındaki kızını arıyor Kırıkkale’de okula gitmek için evden ayrılan 15 yaşındaki lise öğrencisi Gözde Nehir Akbulut’tan iki gündür haber alınamıyor. Acılı anne Nuray Akbulut, kayıp kızının bulunmasını istiyor. Edinilen bilgiye göre, Kırıkkale yaşayan Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Gözde Nehir Akbulut, bir süredir kaldığı ablasının evinden dün sabah saatlerinde ayrıldı. Okula gitmediğini öğrenen Nuray-Şinasi Akbulut çiftçi, 15 yaşındaki kızlarından haber alamayınca durumu polise bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yapılan kayıp ihbarı sonrası Gözde’yi bulmak için arama çalışması başlattı. Polis, okul ve çarşı merkezindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Acılı anne Nuray Akbulut, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının bir süredir doğum yapan ablasının yanında kaldığını belirtti. Okula hiç gitmediğini ifade eden Akbulut, "Ablası doğum yaptığı için ablasında kalıyordu okulda yakındı. Okula gidiyor diye çıkıyor, okula gitmiyor. Gitmeyince de dönüş saatinde ’anne kaçta geliyordu" dedi. Bende ’4.5’ dedim. Baktık okula o gün hiç gitmemiş. Sonra ben geldim okul idaresine kimseyi bulamadım. Emniyete gittik haber verdik. Herkes ’şuarada görüldü’ diyor. Oraya gidiyoruz aslı yok hiçbir şey bulamıyoruz" dedi. Akbulut, "Arkadaşının bir tanesi ’dolmuş durağında saat 9.30 gibi gördüm gidiyordu’ dedi. Tek başına deniliyor, yanında bir kişi var denildi. Okuldan da kimse ’kızının geldi gitti’ diye arama olmadı. Aramaya ulaşmaya çabaladım. Görenlerin duyanların yardımını istiyorum" diye konuştu. (HA
Bursa Psikososyal gelişimin eğitimdeki önemi Bursa’da düzenlenen ’Türkiye yüzyılda öğretmen olmak’ konulu panelde konuşan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve daha fazla yer verilmesi önem arz ediyor” dedi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonunda gerçekleştirilen panelin sunuculuğunu Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe yaparken, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, salonu dolduran akademisyen ve öğretmenlere bilgi birikimlerini aktardı. "Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişime önem verilmeli" Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Dünyanın çok hızlı bir biçimde değiştiğini hepimiz biliyoruz. Bu hızlı gelişen dünyadaki bilgileri, becerileri, davranış kalıpları farklılaşıyor. Bu duruma etkili olarak hızlı cevap vermek için çocuklarımızı bu dünyaya hazır hale getirmemiz gerekiyor. Yeni dünyanın dijital dünya olduğunu iyi biliyoruz. Bir yandan çocuklarımıza dijital becerileri kazandırırken, öbür taraftan da onların psikososyal gelişimlerini de sağlayacak bir biçimde bir eğitim yapılanmasına ihtiyaç var. Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve fazla yer verilmesi önem arz ediyor. Eğitimde ve toplumsal refahı üst düzeyde olan milletlere bakıldığında onların eğitim sistemlerinde bu gelişime, akademik gelişimin dışında çok önem verildiğin görüyoruz. Japonya ve Güney Doğu Asya ülkelerinde de bunu görüyoruz. Bunun içinde üniversitelerden ve akademik dünyadan yardım alınması önem kazanıyor. Bugün burada üniversite ve il milli eğitim müdürlüğü işbirliğiyle Türkiye’de öğretmen olmak adı altında yaptığımız panelin faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi. "Bursa Uludağ Üniversitesi olarak Türkiye’ye örnek iş birliği yapıyoruz" Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, “Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kurmuş olduğu öğretmen akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen akademisi çerçevesinde yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa’daki öğretmenlere bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız” diye konuştu. "Bu panellerin devamında da katkımız olacak" Arena Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Celal Arslan, “Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz panelle eğitime katkımız olsun istiyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa İl Milli Eğitim müdürlüğünün birlikte yürüttüğü çalışmaya bizde destek olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin, Bursa’nın kazanmasını istiyoruz. Öğretmen ve öğretmen adaylarımızın mesleki gelişimlerine destek olmak için bu panellerin devamını getirmeyi planlıyoruz. Ne kadar gelişirsek, öğrencilerimize o kadar katkı sunarız diye düşünüyorum. Korana virüs salgınında yaşadığımız sorunları ileride yaşamamak için çalışmalar yürütüyoruz. Öğrenmek için sınır yok. Öğrenmeye devam ediyoruz. Ben 20 yılı geride bıraktım. Biz öğrencilerimize ve velilerimize dokunmak istiyoruz. Şu anda da belli bir yol aldık. Ülkemize yani memleketimize olan borcumuzu ödüyoruz. Biz eğitim kurumumuzda Finlandiya ve Japonya ile işbirliği halindeyiz. Onların uyguladığı eğitim modelerlerinden faydalanıyoruz. Teknolojinin nereye varacağını bilemiyoruz. Ancak öğrenciye ne kadar dokuna bilirsek o kadar faydalı olacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.