GÜNDEM - 21 Haziran 2020 Pazar 10:46

9 ayda öğrendiği Türkçe ile akademik kitap yazdı

A
A
A
9 ayda öğrendiği Türkçe ile akademik kitap yazdı

Okumak için geldiği Türkiye’de, Türkçeyi yaklaşık 9 aylık bir sürede öğrenen ve daha sonra geliştiren Arnavutluk vatandaşı Flora Hajdarmataj Rizanaj, akademik anlamında Türkiye’ye katkı sunmak adına Türkçe bir kitap yayınladı.

Lisans eğitimini Kosova’daki Hasan Priştine Üniversitesinin Gazetecilik bölümünde tamamlayan Flora, 2013 yılında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından seçilerek Türkiye Bursları kapsamında Türkiye’ye geldi. Yüksek lisansını İzmir Ege Üniversitesinde bitiren Flora, daha sonra doktora eğitimi için kendi imkanıyla Eskişehir Anadolu Üniversitesi Basın ve Yayın Ana Birim Dalına kayıt oldu. Flora, yaptığı derin bir araştırma sonucunda ortaya çıkan yüksek lisans tezini kitaplaştırarak piyasaya sundu. Türkiye’ye gelirken bir kelime bile Türkçe bilmeyen Flora, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde (TÖMER) verilen 2 dönemlik Türkçe eğitiminden yola çıkarak YTB, RTÜK, TRT ve diğer sivil toplum kuruluşların düzenlediği konferansları ve çalıştaylarına katılarak Türkçeyi geliştirdiği dile getirdi.

Türkçeyi sonradan öğrenen birisi olarak Flora’nın Türkçe yazdığı kitap, dünyanın dört köşesinden eğitim için Türkiye’ye gelen, ancak akademik çalışmalarını Türkçe yapmaktan çekilen bazı uluslararası öğrencileri için bir moral oldu. “Yeni Medyada Gözetim ve Mahremiyetin Dönüşümü” kitabında Flora, teknolojinin gelişmesi ile birlikte gözetim iktidarı, gözetimin nasıl işlendiği ve yeni medya ortamlarında mahremiyetin nasıl kaybı ve dönüşüme uğradığını dile getirdi.

Arnavutça, İngilizce, İtalyanca ve Türkçe dilleri bilen uluslararası öğrenci Flora Hajdarmataj Rizanaj, kitabını Türkçe yazmasın nedeni, kitabın teması, kitap çalışması yaparken yaşadığı zorluklarını dile getirirken, Türkiye’de okuyan uluslararası öğrencilerin Türkçelerini geliştirmesi için bazı tavsiyelerde de bulundu. Rizanaj, ilk olarak yazdığı kitap hakkında konuşurken, “Aslında bu kitap yüksek lisans tezimin gözden geçirilmiş halidir. Hocalar tarafından beğenilmesi ile birlikte kitaba dönüştürmeye karar verdim. Çünkü onlar beğendikleri için ve derin ve detaylı bir çalışma olduğu için Türkçe kaynakların bir katkısı olmasını istedim. Bu kitabın ana teması yeni medyada gözetim ve mahremiyet algısındaki değişim konusunu ele alıyor. Bu teknolojinin gelişmesi ile birlikte gözetim iktidara, gözetim nasıl işlendiği ve mahremiyeti nasıl kaybı ve nasıl dönüşüme uğradığına bahsetmektedir. Araştırma Kosova’da Hasan Priştine Üniversitesinde öğrencilerle yapıldı mülakatlarla yapıldı. Araştırmada en çok öğrencilerin neyi kamusal ve neyi mahremiyet ve özel alan ayrımını yaptıklarını sonucuna varıldı. Aslında araştırma orada yapılırsa sadece oralarda değil, bütün dünyada bu durum geçerlidir” diye belirtti.

9 ayda öğrendiği Türkçe ile akademik kitap yazdı

“Bu kitap herkese hitaben”

Yazdığı kitabın temasına göre kimlere hitaben olduğu sorusuna yanıt veren Rizanaj, ayrıca piyasadan gelen geri dönüşler hakkında da bilgi verdi. Flora Rizanaj, “Bu kitap şuanda, şu günlerde herkese hitap edebilir. Çünkü teknolojinin gelişmesi ile birlikte mahremiyet konusu herkese değiniyor. Yani herkesten bahsedebilir çünkü herkesin mahremiyet kayba uğramış durumunda. Ama özellikle iletişim fakültesinde ve yeni medya alanında ilgilenen öğrenciler için daha çok hitap edebilir. Kitap yaklaşık bir ay önce basıldı ve bütün kitap satış sitelere sunuldu. Talep güzel görünüyor; altı ay sonradan bakacağım yani ne kadar satış ve nasıl gittiğini hesaplayacağım” dike aktardı.

Kitap yazarken yardım edenlere büyük teşekkür

Rizanaj, kitap yazma süreci boyunca en çok yardımı Türkiye’de okuyan Kosovalı eşi tarafından aldığı belirterek yardımda bulunan diğer herkese teşekkür etti. Rizanaj, şunları söyledi:
“Bu kitap yazarken en çok eşim tarafından yardım gördüm. O her zaman beni destekledi. Hem Türkçe konusunda; yani daha iyi öğrenmek hem de kitaplaştırması konusunda, o ilk olarak fikrini verdi. Yani dedi, ‘böyle bir yayın evi var ve kitaplar yayınlıyor’ ondan sonra ben de onlar ile iletişime geçip ve onlarla anlaştık. Ayrıca tez danışmanım Soner Yağlı başta olmak üzere ve tez jürilerimden Ege Üniversitesi İletişim Fakültesinden Pelin Dündar hocama, Yaşar üniversitesinden Huriye Toker hocama yani tezimi özellikle titizlikle okuyan bu hocalara, ondan sonra Türkçe açısından düzeltmeler yapan Türk arkadaşım Nur Akagündüz’e çok minnettarım.”

“Bir güvenlik bile görsem onu yazımı kontrol ettirdim”

Yabancı olması nedeniyle Türkçe kitap yazarken Rizanaj, dilsel hatalarından başlayarak kitabın basılmasına kadar farklı aşamalarda yaşadığı zorlukları dile getirirken, “İlk geldiğimde ben kafama koydum yani Türkiye’ye geldim ve burada Türkçe var. Korkmayarak Türkçe öğreneceğim ve Türkçe yazacağım. İngilizce biliyorum ama hiçbir zaman İngilizce yazmak istemedim. Yazdıklarımı doğru mu diye herkese sordum. Nerede bir Türk görsem, mesela bir güvenlik görevlisi görsem ona gidiyordum. Yazdığımı kontrol edebilir misin diye kontrol ettirdim. Yani bunu böyle değerlendirerek ondan sonra tavsiyeler alarak geliştirdim” diye belirtti ve uluslararası öğrencilere yönelik ilk tavsiyesi olarak, “'Ben bu dili öğrenemem yani zor bir dil.' Ondan sonra İngilizce'de yaparak kolaya kaçmayın diyorum. Sürekli zorluklarla mücadele etsinler” dedi.

“Türkçe zor ama öğrenmek imkansız değil”

Flora Hajdarmataj Rizanaj, Türkiye’de okuyan uluslararası öğrencilere hitaben verdiği tavsiyelerine şöyle devam etti:

“Türkçe zor bir dil herkes için, ama öğrenmek için imkansız değil. Onu zamanla yani zamanı değerlendirip kitaplar, dergiler ve haberler okuyarak, ondan sonra burada bütün fırsatlara, konferanslara, sempozyumlara katılarak Türkçeyi geliştirebilir. Ondan sonra özellikle herkes Türk arkadaş edip sohbet ederek bu dili geliştirebilir ve öğrenebilir. Yani pes etmemek lazım bence çünkü öğrenemez bir dil değil, Türkçe zor bir dil ama öğrenebilir. Bütün uluslararası öğrencilere şu tavsiyede bulunmak istiyorum; Türkiye'ye geldikten sonra zamanını ve enerjilerinizi iyi değerlendirin ve güzel şeyleri yapmaya gayret edin ve sonuçlar güzel bir şekilde size dönecek.”

9 ayda öğrendiği Türkçe ile akademik kitap yazdı

“Yazdığı kitap başka dillere de çevrilecek”

Yazdığı kitabını bildiği başka dillere de çevirebilecekleri konusuna değinen Rizanaj, “Evet, bu güzel bir konu ve güncel bir konu aslında. Bunun için ilk olarak benim dilimde yani Arnavutça tamamen değil de daha kısalmış belki bir roman tarzında yazmayı düşünüyorum. Ondan sonra da bunu İngilizcede de yazmayı düşünüyorum” dedi.

Başka kitap yazmak hakkında ise Rizanaj, “İlk plan olarak bu kitabımı çevirmek ve başka bir dilde onu geliştirmek var. Ondan sonra ‘yeni medya’ alanında yani iletişim alanında başka kitaplar yazmayı düşünüyorum. Çünkü devamlı katkıda bulunmak istiyorum” diyerek konuşmasını noktaladı.

Jamshıd Wakılı - Moshıur Rahman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Öldürüp polise ihbar ettiler, olay yerine gelince yakalandılar Adana’da bir kişiyi öldürdüğü öne sürülen iki kişi tutuklandı. Şahısların cinayeti işledikten sonra ihbarda bulunup olay yerine gelince yakalandığı öğrenildi. Olay, 16 Mart günü saat 02.00 sıralarında Seyhan ilçesine bağlı Sümer Mahallesi’nde bir evde meydana geldi. İddiaya göre, Selahattin Ayan’ın (34) kaldığı eve, arkadaşları Hıdır Ü. (27) ve Şükrü Ç. (31) geldi. Bir süre sonra Selahattin Ayan kendine ait ruhsatsız tabanca ile göğsünden vuruldu. Ayan’ın vurulmasının ardından Hıdır Ü. ve Şükrü Ç. tabancayı alarak evden uzaklaştı. Hıdır Ü. ve Şükrü Ç, polisi arayarak arkadaşlarını evde vurulmuş olarak bulduklarını söyledi. Bunun üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Ayan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yerine tekrar gelen Hıdır Ü. ve Şükrü Ç.’nin geldikleri aracı arayan polis olayda kullanıldığı düşünülen tabancayı buldu. Gözaltına alınan şüpheliler emniyete götürüldü. Şüphelilerin her ikisi de emniyetteki ifadelerinde “Odaya girdiğimizde yerde yüzüstü yatıyordu. Çevirdiğimizde kanlar içinde olduğunu görünce panikleyip, polisi aradık. Tabancayı da otomobile götürdük" dedi. “Ölen de arkadaşları da suç makinesi çıktı” Hayatını kaybeden Selahattin Ayan’ın, uyuşturucu ticareti, hırsızlık, adam yaralama gibi suçlardan 19 suç kaydı, arkadaşları Hıdır Ü.’nün hırsızlık, uyuşturucu, yaralama gibi suçlardan 13 kaydı ve Şükrü Ç.’nin ise aynı suçlardan 17 suç kaydı olduğu öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen her iki şüpheli de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Samsun Öğrencilerden Genelkurmay Başkanı’na mektup Samsun Bafra Anadolu Lisesinde düzenlenen "Vatanım Sana Canım Feda" etkinliğinde 700 öğrencinin imzaladığı mektup, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’a gönderilecek. Bafra Anadolu Lisesi Spor Salonu’nda düzenlenen "Vatanım Sana Canım Feda" etkinliğinde öğrenciler Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda şehit olan liseli gençleri andı. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarından kısa bir sinevizyon gösterisinin ardından konuşan proje koordinatörü İngilizce Öğretmeni Naim Okay, "1915 Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarında hayatlarının henüz baharında vatan için canını vermekten hiç tereddüt etmeyen 15-16 yaşlarındaki şehitleri anmak için buradayız. O gençlerden vatan sevgisinin Bafra Anadolu Lisesi öğrencilerinden de hala mevcut olduğunu göstermek için Vatanım Sana Canim Feda etkinliğini düzenledik" dedi. Genelkurmay Başkanı Metin Gürak’a yazdıkları mektubu okuyan 10 sınıf öğrencisi Nazlı Hüban Ertürk, "Cennet vatanımız Türkiye’nin yarınları olacak Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarında canlarını çekinmeden veren henüz 15-16 yaşlarında olan kahraman liseli şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Nasıl liseli gençler öğretmenlerinden helallik alarak vatan savunmasına koşmuşlarsa, biz de Bafra Anadolu Lisesi olarak ihtiyaç hissedildiğinde kızıyla erkeğiyle vatanımızı savunmaya hazır olduğumuzu bildirmekten şeref duyarız" ifadelerini kullandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürkan’a yazılan mektuba öğretmenler de imza atarak öğrencilere destek oldu. Öğrenciler ve öğretmenler tarafından imzalanan mektup, Genelkurmay Başkanı’na gönderilecek.
Balıkesir Kadın Oyunları Festivali 23-27 Mart tarihlerinde Ayvalıklı tiyatro severlerle 4. kez buluşacak Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Türkiye’nin ve Avrupa’nın kadın temalı tek tiyatro festivali olan Kadın Oyunları Festivali dördüncü kez Ayvalıklı tiyatro severlerle buluşuyor. 23-27 Mart tarihlerinde Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi’nde, festival beş oyunla “perde” diyecek. 23 Mart “Ben Rosa Luxemburg” 24 Mart “Disko Topu” 25 Mart “Mavi Müzikhol” 26 Mart “Mutlu Bir Romanın Aşk Hikayesi” ve 27 Mart “Bir Tatlı Kaşığı Çamur” festival izleyicisiyle buluşacak. Kadın Oyunları Festivali’nin geçmiş yıllarda olduğu gibi, yine yoğun ilgiyle karşılanması bekleniyor. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, başladığında büyük bir ilgi gören festivalin dördüncüsünde tiyatroseverlerin beş oyun izleyeceğini söyledi. Başkan Ergin, titiz bir çalışmayla oyunların belirlendiğini ve gerçekten kadın konusunu nitelikli ele alan tiyatro oyunlarını her türlü popülariteden uzak, festivalin içeriğine gerçekten uygun olma şartıyla seçmeye çalıştıklarını belirtti. Festival Direktörü Hasan Eldemir de, son zamanlarda neredeyse tek kriter haline gelen tiyatro oyunlarında hangi ünlünün oynadığından ziyade metin üslubu, reji, konu ve oyunculuk performansının festival yönetimi ve izleyicisi tarafından baz alındığını ifade ederek, “Festival, nitelikli bir tiyatro izleyicisine ulaştığını ve bundan da son derece mutlu oluyoruz. Geçtiğimiz yıl festival gelirinin bir bölümünü depremden etkilenen kız çocuklarının eğitim masrafları için bağışlayan Kadın Oyunları Festivali kültür-sanat projeleri alanında Türkiye’nin önemli sosyal sorumluluk faaliyetleri arasında gösteriliyor” dedi. Her geçen yıl daha da büyüyen festival bu yıl altı kentte tiyatro severler ile buluşacak. Sırasıyla; Ankara, Aydın, Bandırma, Konyaaltı, Çanakkale ve Ayvalık’ta yapılacak olan Kadın Oyunları Festivalinde yine kadın temalı nitelikli tiyatro oyunları sahnelenecek. Kadın oyunları festivalinin yapılış nedenlerinin canlı performans konseri dışında, kadının sosyal hayattaki yeri üzerine çalışmalar yapmış siyasilerin de katılacağı bir söyleşi yapılacak açılış 22 Mart’ta olacak. Ayrıca bu yıl Ayvalık’ta gündüz kuşağı yerel seçkiler adıyla; gündüz saatlerinde çevre il ve ilçelerdeki başarılı kadın oyunları da programa alınarak festival daha fazla oyunla Ayvalıkta sergilenmiş olacak.