DÜNYA - 09 Temmuz 2020 Perşembe 11:20

9 Ocak’ta korona virüsten ilk ölüm gerçekleşti

A
A
A
9 Ocak’ta korona virüsten ilk ölüm gerçekleşti

Çin'in Hubey eyaletinin Wuhan kentinde ortaya çıkan ve korona virüsten ilk ölümün gerçekleştiği andan itibaren 6 ay geçti. 6 aylık süreçte dünyaya yayılan virüs nedeniyle 552 bin 204 can kaybı yaşandı. Pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik krizin ülkeleri öngörülenden daha ağır etkileyeceği belirtiliyor.

Çin'in Hubey eyaletinin Vuhan kentinde 9 0cak’ta solunum yetmezliği ve ağır zatürre teşhisiyle hastaneye kaldırılan 61 yaşındaki bir adamın kaynağı açıklanamayan virüs nedeniyle hayatını kaybettiğinin açıklanmasının ardından 6 ay geçti. Daha sonra yeni tip korona virüs(Covid-19) olduğu belirlenen ve pandemi haline gelen virüs nedeniyle ilk resmi ölüm tarihi 9 Ocak olarak belirlenmişti. Virüsün hayatımıza girmesiyle birçok şeyin değiştiği şu dönemlerde geçen 6 aylık süreçte Covid-19 nedeniyle dünyada 552 bin 204 kişi hayatını kaybetti.

Benzeri görülmemiş ekonomik çöküş ve uzun vadeli sınırlar kapandı

Dünya çapında hali hazırda 12 milyon 173 bin 613 kişiye bulaşan ve 552 bin 204 kişinin ölümüne neden olan korona virüs tarihte benzeri görülmemiş ekonomik çöküşlere neden oldu. Birçok ülkede sınırlar kapandı, ekonomi durma noktasına geldi. Korona virüse karşı alınan önlemler kapsamında kısıtlamalar yapıldı, sokağa çıkma yasağı ilan edildi, milyonlarca kişi evlere kapandı. Çin’in Wuhan kentinden dünyaya yayılan korona virüsüne karşı alarma geçen birçok ülke, seyahat yasakları ve virüs taraması gibi önlemler aldı. 9 Ocak’ta tanımlanamayan virüs nedeniyle ilk ölümün yaşandığı bildirilirken şu an Covid-19 olarak tanımlanan ölümcül virüs tüm dünyada etkisini sürdürmeye devam ediyor.

WHO, 30 Ocak’ta uluslararası acil durum ilan etti

Korona virüsünün yayılmaya başladığı ocak ayında Çin'in Wuhan kentindeki vatandaşlarını tahliye etmeye başlayan ülkeler gönderdiği uçaklarla ülkelere geri dönüşlerini hızlandırdı. Ocak ayında birçok ülkede ilk ölümlerin yaşandığı duyuruldu. 30 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Çin’de ortaya çıkan korona virüsünün dünya ülkelerine yayılması nedeniyle uluslararası acil durum ilan etti. WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ocak yaında yaptığı açıklamasında, korona virüs için, “Benzeri görülmemiş bir nedene bağlı benzeri görülmemiş bir salgın” ifadelerini kullanmıştı.

Hastaneler inşa edildi

Virüsün ortaya çıktığı ilk dönemlerde en çok etkilenen Çin’in Wuhan kentinde yeni tip korona virüs salgını nedeniyle 10 günde hastaneler inşa edildi. Yine 30 Ocak’ta virüsün yayıldığı Wuhan kentinde ve diğer kentlerde korona virüsü bulaşan vatandaşların evlerinin mühürlendiği, dışarı çıkmamaları için zorla bu şekilde evde tutuldukları öne sürüldü. Çin'de ortaya çıkan korona virüs kaynaklı vak'a ve ölümlerin tespit edilmesiyle bazı ülkelerde yaşayan Çinlilerin ırkçılığın hedefi haline geldi.

Camiler kapatıldı, etkinlikler iptal edildi

Virüse karşı alınan önlemler kapsamında birçok ülkede camiler kapatıldı, toplu etkinlikler ve festivaller iptal edildi, spor müsabakaları ileri bir tarihe ertelendi yada iptal edildi. Birçok spor müsabakaları seyircisiz gerçekleştirilmeye başlandı.

Şubat ayında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) hızla dünya ülkelerine yayılan korona virüsü için alarm seviyesini ‘yüksek’ten ‘çok yüksek’ seviyesine çıkardı. Virüsün yayılmasını önlemeye yönelik ülkelerden kritik adımlar geldi. Birçok ülkede olağanüstü hal ilan edildi, okullar kapatıldı. Suudi Arabistan, korona virüs nedeniyle umre ve Mescid-i Haram'a ziyaret yasağı getirdi.

7 Şubat’ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünyanın koruyucu ekipman sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu açıkladı. Korona virüs salgını nedeniyle özel kıyafet, maske, eldiven ve diğer koruyucu ekipmanların giderek azaldığı belirtildi. Ülkeler arasında maske savaşları boy gösterdi. Salgına karşı maske ihtiyacını gidermek isteyen ülkeler arasında büyük rekabet yaşandı. Almanya’nın satın aldığı maskelere Tayland’dayken ABD tarafından el konulmasıyla yeni bir tartışmanın fitili ateşlenmişti.

9 Ocak’ta korona virüsten ilk ölüm gerçekleşti

ABD’liler silah depolarken, Avrupa ülkeleri tuvalet kağıdına akın etti

Mart ayında ise korona virüs salgının dünya genelinde neden olduğu panik havası nedeniyle vatandaşlar marketlere akın etti. Çoğu ülkede temizlik ürünleri ve gıda maddeleri stok yapılırken, ABD'liler çareyi silah depolamakta buldu. Korona virüsü salgının ardından Japonya’da bazı ürünler uzun süre tedarik edilemedi. Özellikle hijyenik maske stoklarının tükenmesinin ardından, Japonya hükümeti maske üreticilerine destek sağlanacağını açıkladı. Avustralya'da ilk vakaların tespit edilmesinin ardından en çok satın alınan ürün tuvalet kağıdı olurken, tuvalet kağıdını duş jelleri ve dezenfektanlar izledi. Almanya’da korona virüs salgınında marketlerde ilk tükenen ürünlerin başında tuvalet kağıdı geldi. Marketler stoklamayı önleyebilmek için müşteri başına bir ürün adet alabilme sınırı getirdi. İtalya'da 8 Mart'tan itibaren ülkenin bazı kuzey bölgeleri, 10 Mart'tan sonra da tüm ülkenin karantina altına alınması nedeniyle halk en çok un, maya ve konserve ürünlere yöneldi. Rusya’da korona virüsü vak'alarının artışı nedeniyle ülke genelinde oluşan panik havası nedeniyle marketlere hücum eden Ruslar en çok bakliyat ürünleri satın aldı. Korona virüs salgını nedeniyle birçok ülkede temizlik ürünleri ve kuru gıda maddeleri satışları tavan yaparken, ABD’de de silah satışlarında patlama yaşandı. Korona virüs pandemisinin toplumsal huzursuzluğa yol açacağı tedirginliği yaşayan ABD’liler silah ve mühimmat stoklamaya başladı. ABD'deki birçok silah mağazası sahibi, salgının yol açabileceği ekonomik krizin sosyal düzeni bozacağı endişesiyle satışlarda artış yaşandığını ifade etti.

26 Mart’ta dünya genelinde korona virüsü vakaları 509 bin 477’ye ulaştı. Korona virüsüne bağlı hayatını kaybedenlerin sayısı ise 23 bin 4’de yükseldi. 11 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, korona virüsün "pandemi" olarak ilan edildiğini açıkladı. 13 Mart’ta ise Avrupa’nın Çin’de ortaya çıkan korona virüs salgının merkezi haline geldiğini ilan etti.

Nisan ayında ise birçok ülke virüse karşı aldığı önlemleri kademeli olarak kaldırmaya başladı diğer yandan birçok ülkeden ölüm vak'a haberleri gelmeye devam ediyor.. 4 Nisan’da Dünya genelinde korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 60 bin 115’e yükseldi. ABD’de korona virüs vak'aları 200 bini aştı. 8 Nisan’da korona virüsün ilk ortaya çıktığı Çin'in Hubei eyaletine bağlı Wuhan'da karantina kalktı. Yaklaşık 11 haftalık karantina sürecinin ardından Wuhan’dan tren ve uçak seferleri bugün tekrar başlatılırken, otobanlar yeniden açıldı.

16 Mayıs’ta ABD'de korona virüs salgını nedeniyle toplam ölü sayısı 89 bin 383’e ulaştı. Ülkede toplam vaka sayısı ise 1 milyon 501 bin 989'a çıktı.

İtalya'da ölü sayısı 31 bin 763'e toplam vaka sayısı 224 bin 760'a ulaşırken İtalya'da ise ölü sayısı 31 bin 610'a toplam vaka sayısı 223 bin 885'e İngiltere’de ise toplam ölü sayısı 33 bin 998'e toplam vaka sayısı ise 236 bin 711'e yükselmişti.

Mayıs ayında İngiliz ve Amerikan kanalarında Türk hastaneleri anlatılmaya başlandı. İngiliz BBC’nin Türkçe servisi, Türkiye’deki kahramanları dünyaya duyurdu. İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa (İÜC), Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde korona virüsle yürütülen mücadeleyi anlattı. Sabahın erken saatlerinde aralıksız devam eden mücadelede en önde savaşan doktorların, hemşirelerin güvenlik görevlilerinin her anını görüntüleyen ekip, gösterilen çabayı ve başarıyı gözler önüne serdi.

İngiliz haber ajansı Reuters ise, salgında unutulmaması gereken korona virüsün tespitinde öncü olan filyasyon ekibini takibe aldı. Salgının “gizli kahramanları” olarak tanımladığı Türk filyasyon ekibini an an fotoğraflayarak bu anları dünyaya servis etti. Korona virüs hastaları ile temasta bulunanları tespit eden filyasyon ekiplerinin haberini geniş kitlelere yayınlayan İngiliz haber ajansı, servis ettiği fotoğraflarla başarının gizli kahramanlarının çabasını dünyaya duyurdu.

Dünya Sağlık Örgütü de, Türkiye’yi örnek gösterdi

Yine Mayıs ayında yapılan açıklamada korona virüsü “pandemi” olarak açıklayan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de, Türkiye’den övgüyle bahsetmişti. Dünyanın zor bir dönemden geçtiğine vurgu yapan Dünya Sağlık Örgütü Türkiye’nin diğer ülkelere sağladığı tıbbı yardım desteğini takdirle karşılamıştı. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Türkiye'nin sergilediği dayanışma tüm dünyaya örnek olmalı” ifadelerini kullanmıştı.

Korona virüste ikinci dalga ihtimali en yüksek 10 ülke açıklandı

Pek çok ülkenin salgına karşı aldığı önlemleri gevşetmeye başlaması nedeniyle uzmanlar, ikinci bir korona virüs dalgası riski konusunda uyarıda bulundu. 26 Mayıs’ta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) küresel korona virüs vakalarında rekor bir artış olduğunu bildirdi. Ancak ülkeler, korona virüs önlemlerinin ekonomik zorluklara sebep olması nedeniyle normalleşme sürecine girerek kısıtlamaları kaldırmaya başladı. Korona virüsün ikinci bir dalgaya neden olup olmayacağını tartışmalara yol açarken, Oxford Üniversitesi, korona virüste (Covid-19) ikinci dalga ihtimali en yüksek 10 ülkeyi açıkladı. Korona virüs pandemisinde ikinci dalganın yaşanma ihtimalinin en yüksek olduğu 10 ülke sırasıyla; Almanya, Ukrayna, ABD, İsviçre, Bangladeş, Fransa, İsveç, İran, Endonezya ve Suudi Arabistan olarak belirtildi.

Öte yandan dünyanın pek çok ülkesinde korona virüse karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları devam ederken, aşının ve kesin bir tedavinin ne zaman bulunacağına dair açıklamalar ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Çalışmalar sürerken dünyada yeni normal düzene alışmaya çalışıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Uğurcan Yazğılı’nın hedefi Konyaspor’un efsaneleri arasına girmek Konyaspor’un 25 yaşındaki stoperi Uğurcan Yazğılı, performansını artırarak takımına daha fazla katkı sağlamak istediğini ve Konyaspor’un efsaneleri arasına adını yazdırmayı hedeflediğini söyledi. Konyaspor’a, 2021-2022 sezonunda Adanaspor’dan transfer olan Uğurcan Yazğılı, çok çalıştığını ve takımına daha da katkı vermek istediğini belirtti. İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Yazğılı, bu sezon zorlu bir süreçten geçtiklerini ifade ederek, “Yaşadığımız şansızlıklar var. Kötü gidişatımız vardı, onu pozitife çevirdik. Yeni hocamız ile iyi bir ivme yakaladık. Son zamanlarda performansımızın da arttığının farkındayız ama bunun yetmeyeceğinin de farkındayız. Daha da üstüne çıkmamız gerekiyor. Son haftalarda şanssız şekilde puanlar bıraktık. Kazanabileceğimiz maçları berabere bitirdik. Özellikle iç sahada taraftarımızın desteği ile taraftarlarımıza daha farklı bir Konyaspor izletmeye başladık. Taraftarlarımızın desteği ile bizim de performansımız arttı. Önümüzde Trabzon maçı var. Yine taraftarlarımızın desteği ile galip gelerek alt sıralardan uzaklaşmak istiyoruz. Bu sezonu en iyi şekilde, en iyi yerde bitirip inşallah Konyaspor’u önümüzdeki sezon hak ettiği yerlere, Avrupa’ya götürme hedefinde olacağız” şeklinde konuştu. “Hocaların hepsinden bir şeyler öğrenmeye çalıştım” Yeşil-beyazlı ekibin bu sezon 3 hoca değişikliğine gittiğini hatırlatan 25 yaşındaki stoper, “Bu sezon 3 farklı hoca ile çalıştım. Hocaların hepsinden bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Onlar bana sahada nerede görev verirlerse de çıkıp elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım. Performansımı artırmak istiyorum, daha da üstüne çıkmak istiyorum. Çünkü takımıma katkı sağlamak istiyorum. Takımıma katkı verebilirsem daha fazla mutlu oluyorum ve kendimi daha rahat hissediyorum. İnşallah performansımı artırırım ve uzun yıllar takımıma destek olmak için her şeyimi veririm” diye konuştu. “Konyaspor’da unutamadığım maç olarak Avrupa maçını diyebilirim” Genç stoper Uğurcan Yazğılı, Konyaspor’da unutamadığı ve ’öyle bitmeseydi’ dediği Vaduz maçını anlattı. Yazğılı, “Konyaspor’da unutamadığım maç olarak Avrupa maçını diyebilirim. Orada bir talihsizlik yaşadım. Ama o gün o şartlar altında o zeminde benim yerimde başka biri olsa belki de aynı şekilde olacaktı. Çünkü oradaki hatanın sadece benim hatam olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki hatalarımızdan ders çıkarıp performansımı yükseğe çekebilmek için düşündüm. Burada gerçekten inanılmaz derece çok çalıştım. Bu sene de çalışmalarımın karşılığını bir nebze de olsa almaya başladım. Çalışmalarımı devam ettirip inşallah performansımı en üst seviyeye çıkarmak istiyorum” cümlelerine yer verdi. “Konyaspor gerçekten Türkiye liginde ilk 5’te olan bir takım” Başarılı futbolcu, adını Konyaspor’un efsaneleri arasına yazdırmak istediğini de dile getirerek, “Konyaspor’un efsaneleri arasına adımı yazdırmak inşallah bana da nasip olur. Çünkü Konyaspor gerçekten Türkiye liginde ilk 5’te olan bir takım. Çünkü Anadolu’nun en büyük takımı ve tarihi de başarılar ile dolu. Her sene hedefi olan bir takım. Ligimizde de görüyoruz. Çok fazla hedefi olmayan takım oluyor ama Konyaspor her zaman hedefi olan bir takım oldu. Şehri, tesisi, camiası ve taraftarı ile başarıyı, Avrupa’yı, şampiyonlukları, kupaları hak eden bir takım. İnşallah ben de burada uzun yıllar oynayıp efsaneler arasına girersem ne mutlu bana” dedi. Milli takım formasını giymenin en büyük hedefi olduğunu sözlerine ekleyen Uğurcan Yazğılı, “Milli takım her Türk gencinin hayalidir. Benim de hayalim. İnşallah bana da nasip olur milli formayı giymek. Tabii ki benim de hedefim A Milli Takım’da forma giymek” açıklamasını yaptı. “Etli ekmeği seviyorum” Uğurcan, Konya’nın havasına zor alıştığını ama yemeklerini çok sevdiğini de söyleyerek, “Aslen Şanlıurfalıyım ama Diyarbakır’da yaşıyoruz. Diyarbakır ve Şanlıurfa da gerçekten çok sıcak. Konya’ya ilk geldiğimde, ilk sezon özellikle inanılmaz derece zorlanmıştım. -15, -20 dereceleri gördüm. Geçen sene de fena değildi ama bu sene iklim güzel geçti, kar 1 kere yağdı. Ama şehri, Konya’yı çok seviyorum. Hava konusunda sadece kışları biraz sıkıntı, onu da bu sene fazla yaşamadık. Bu sene biraz rahattım. Konya’nın yemekleri çok güzel, seviyorum. Etli ekmeği de seviyorum. Öyle çok da yemiyorum. 1 porsiyon benim için yeterli oluyor” ifadelerini kullandı. Bu sezon Konyaspor’un oynadığı 30 maçın 28’inde forma giyen 25 yaşındaki stoper, takımına 2 gol ve 1 asistlik katkı sağladı.
Muğla Köyceğiz’deki mahallede muhtar adaylığına kadınlar damga vurdu 31 Mart Yerel ve Mahalli idareler seçimlerine günler kala, mahalleler içinde muhtarlık adaylarının da çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinin Döğüşbelen Mahallesi’ndeki muhtarlık yarışında, aday Ümran Kabaağaç ve aza adayları köyün üretici kadınlarından oluşuyor. Köyceğize 11 kilometre mesafedeki Döğüşbelen Mahallesi’nde muhtar adaylarının en renkli isimlerin oluşturduğu listeye sahip Ümran Karaağaç’ın azaları da köyün üretici kadınlarından oluşuyor. Her biri üretimin ve çiftçiliğin önemini bildiklerini ve köylerine 20 yıl önce verilmiş kooperetif hakkının aktif hale getirilmesini istiyor. Muhtar adayı emekli eğitmen Ümran Karaağaç ‘’ Kadının gücünün her şeye yeteceğini inanıyoruz ve her yere bir kadın eli değerse daha güzel olur olacağına inanıyoruz o nedenle yola çıktık kendimize güveniyoruz, hayırlısı olsun’’ diyerek destek beklediklerini ifade etti. Büyükşehir yasasının ardından köylerin mahalle olarak geçse bile onlar Döğüşbelen için hala ‘köyümüz ‘ diyerek kapı kapı dolaşıp kendilerini tanıtan kendi hazırladıkları broşürleri dağıtıp destek istediklerini belirtiyor. Doğma büyüme Döğüşbelenli kadın girişimci ve aza adayı Nigar Ölemez ‘’ Döğüşbelen değişsin istiyoruz, kooperatifimiz var. 20 yıldır üzerimize verilmiş ama aktifleştirilememiş. "Bu konular ile biz muhtarlığa başvurmadan önce de uğraşıyorduk" dedik bürokrasinin içine girelim hep birlikte uğraşalım daha çok gelişir köyümüz diye düşünüyoruz o amaçla başladık ‘’ dedi. Eşlerinin en büyük destekçileri olduklarını belirten kadınlardan Hamide Ayten Canyılmaz ‘’ Kadınlarımızın oturabileceği, sohbet edebileceği hiçbir alan yok yenilikler getirmek istiyoruz. Kadının gücünün her alanda göstermek istiyoruz’’ diye konuştu. İstanbul’dan 4 yıl önce Döğüşbelen’e yerleşen Jale Baki ‘’ Burada yaşıyoruz yaşadıkça eksikliklerini görmeye başladık. Daha iyi daha güzel daha temiz bir köy olması için çalışmaya karar verdik. Elimizden gelenin en iyisini yapmak için bu yola çıktık ve bu yola çıktığım arkadaşlarımla başarmaya niyetliyiz ‘’ şeklinde konuştu. 42 yıl önce Döğüşbelen’e gelin olarak geldiğini ifade eden Fatmana Menteşe ‘’ Ben 42 yıl oldu Döğüşbelen’e geleli. Başka bir köyden buraya gelin olarak geldim. Döğüşbelen hep aynı hep bir şey hiçbir ilerleme yok. Biz kadınlar için ayrı bir gidebileceğimiz bir ortam istiyoruz. Gençlerimiz için istiyoruz. Yani Döğüşbelen daha güzelleşsin, daha gelişsin bunları yapmaya çalışacağız’’ diyerek köy sakinlerinden destek beklediklerini belirtti.