SPOR - 20 Eylül 2021 Pazartesi 15:40

A Milli Takım’da Stefan Kuntz dönemi başladı

A
A
A
A Milli Takım’da Stefan Kuntz dönemi başladı

A Milli Takım’da Şenol Güneş’ten boşalan teknik direktörlük koltuğu Stefan Kuntz ile dolduruldu. Alman teknik adamla 3 yıllık anlaşma imzalandı.

A Milli Takım’da Şenol Güneş’le yolların ayrılmasının ardından Alman teknik adam Stefan Kuntz ile 3 yıllık anlaşmaya varıldı.

Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde düzenlenen imza töreninde Stefan Kuntz’un yanı sıra Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ve A Milli Takımdan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop hazır bulundu. 1995-1996 sezonunda Beşiktaş forması giyen ve 1999 yılında futbolu bırakan Stefan Kuntz, daha sonra teknik adamlık kariyerine başladı. Son olarak Almanya U21 Takımı’nı çalıştıran 58 yaşındaki teknik adam, Tokyo Olimpiyatları’nda da Almanya Milli Takımı’nın başında sahaya çıktı.

Özdemir: “İnşallah Dünya Kupası tutkumuzu gerçekleştireceğiz”

Toplantıda konuşan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Türk futbolu için yeni bir dönemin olduğunu ifade ederek, “A Milli Takımımızın yeni teknik direktörü Stefan Kuntz ile imzaları atıyoruz. Öncelikle Şenol Güneş hocamıza, bugüne kadar olan katkıları için teşekkür etmek istiyorum. Güneş, çok değerli, dünya tecrübesinde bir isim ve A Milli Takımımıza unutamayacağımız hizmetlerde bulundu. Kendisine, bundan sonraki yaşamında sağlık ve başarı diliyorum. Kan değişiklikleri futbolun doğal akışında her zaman var. Son dönemde yaşanan süreç üzerine Şenol Hocamızla görüşmeler yaptık. Karşılıklı mutabık kalarak yolları ayırdık ve ardından da Stefan Kuntz isminde karar kaldık. Kuntz, futbol anlayışı, kariyeri ve disiplininin yanı sıra, son 5 yılda 3 kez Avrupa Şampiyonası Finali oynatıp, 2 kez şampiyon olarak Almanya U21 Takımı’nın en başarılı teknik direktörü olarak ülkemize geldi. İnşallah Almanya için bir kayıp, Türkiye için kazanç olacaktır. Ekim ayında ilk sınavlarımızı vereceğiz. Kalan 4 maçta, özellikle Norveç maçında tüm ülkeyi, milli takım etrafında toplanmaya davet ediyorum. A Milli Takım hepimizin vazgeçilmez tutkusudur. 20 yıl sonra Dünya Kupası’na katılmak istiyoruz ve inşallah da bunu başaracağız. Eğer ki başaramazsak, gerekli dersleri çıkarıp yeniden ayağa kalkarak yola devam edeceğiz. Almanya’da düzenlenecek olan 2024 Avrupa Şampiyonası’na hazırlanacağız. Her ne skor alırsak alalım, çocuklarımızı, hocamızı tartışma konusu yapmayalım. Lütfen Stefan Kuntz’u yerli-yabancı meselesinin içine çekerek kendisini yıpratmayalım. Kendisi A Milli Takım’ın ilk yabancı hocası değil. Bu bir bayrak yarışıdır. Biz kendisine inanıyoruz, güveniyoruz, uzun yıllar da birlikte çalışmak istiyoruz. Yeni görevinde Kuntz’un en büyük yardımcısı Hamit Altıntop olacaktır. Yeni süreçle birlikte Hamit Altıntop, milli takımlardan sorumlu olacak. Hem Almanya hem de Türkiye’yi çok iyi bilen birisi olarak aramızdaki köprü görevini sürdürecektir. Bu projeyi hayata geçirmemiz için her türlü kolaylığı sağlayan Almanya Futbol Federasyonu’na teşekkür ediyorum. Türkiye-Almanya futbol federasyonları arasında dostluğun simgesi olacak bir harekete imza attılar. İlk günden itibaren Servet Yardımcı, Erhan Kamışlı, Hamit Altıntop yaptıkları çalışmalarla bu anlaşmanın mimarı oldular” açıklamasını yaptı.

A Milli Takım’da Stefan Kuntz dönemi başladı

“Her kontratta olduğu gibi bunda da tazminat maddesi var”

Polonya’da Avrupa Şampiyonu olan Ampute Milli Futbol Takımı’nı kutlayarak sözlerini sürdüren Nihat Özdemir, “Son olarak dün Polonya’da Avrupa Şampiyonu olan Ampute Futbol Milli Takımımızı tebrik ediyorum. İnançları, yürekleri ve hırslarıyla tarih yazdılar. Tüm sporculara örnek olacak bir başarı ortaya koydular. Federasyon olarak kendilerini desteklemekten büyük onur duyuyoruz. Yeni dönemin A Milli Takım ve Türk futbolu için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Sözleşmenin 3 yıllık olduğunu ifade eden Özdemir, “Her kontratta olduğu gibi bu kontratta da tazminat söz konusudur. Kendisiyle tazminat konuşulurken teveccühte bulundu ve böyle bir madde imzaladık. Memnunuz. Ayrılan hocamızla masa başında anlaşarak vedalaştık. Bu konulardan birisi de tazminat maddesiydi. TFF ile Şenol Güneş arasında yapılan anlaşmada hak ettiği tazminatın yarısından daha az miktara anlaştık. Karşılıklı ibralaşarak sözleşmemizi sonlandırdık” diye konuştu.

“Yabancı sayısı seneye düşecek”

Süper Lig’deki yabancı oyuncu sayısı hakkındaki soruyu da yanıtlayan TFF Başkanı Nihat Özdemir, “Bu sene, gelecek sene ve bir sonraki sene oynayacak yabancı sayısını ilan ettik. Bunun ilk senesini yaşıyoruz. Pandemi nedeniyle de bu kararı 1 yıl geciktirdik. Bu konuları detaylı olarak tekrar görüşeceğiz. Bu kararların milli takıma etkisinin nasıl olacağını değerlendiriyoruz. Hocamızın görüşünü kesinlikle alacağız. Şu andaki sistemimiz devam ediyor. Sergen Hoca da ‘Bu sisteme alıştık, gelecek yıl da bu kararın devam edeceğini bilmek istiyorum’ dedi. Evet bu karar gelecek sene de devam edecek” cevabını verdi.

A Milli Takım’da Stefan Kuntz dönemi başladı

Altıntop: “Stefan Kuntz’a ikinci vatanında kendisine A takımda çalışma şansı veriyoruz”

Ampute Milli Takımı’nı tebrik ederek sözlerine başlayan Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop, “Milli takımımız yurda döndü. Güzel bir performansla, kaliteli bir oyunla bütün maçları kazanarak kupayı getirdiler. Osman hocamızı ve takımımızı tebrik ediyorum. İnşallah A takıma da nasip olur. Hizmetleri için Şenol Güneş’e teşekkür ediyorum. Hayatında sağlık ve başarılar diliyorum. Eski bir milli futbolcu olarak burada yer almaktan ve böyle önemli bir kararda yer almaktan dolayı gurur duyuyorum. Bu sorumluluk için teşekkür ediyorum. Yükün farkındayım ama ben Hamit Altıntop olarak bunu tecrübem ve birikimimle keyfe çevireceğim. Zor bir görev ama zoru seviyoruz. Yeni bir hoca kararı aldık. Stefan Kuntz’a hayırlı olsun diyorum. Kendisiyle beraber genç, modern, taktiksel olarak en üst seviyede oynama hedefiyle tanıtmak istiyorum. Kendisi görevin bilincinde. Ben kendisini saha dışında en iyi şekilde destekleyeceğimin sözünü verdim. Kendisinin de saha içinde en iyisini yapacağına inanıyoruz. Almanya’da A takım çalıştırma şansını bulamadı ama burada, ikinci vatanında bu şansı kendisine veriyoruz ve inanıyorum ki kendisi bu şansı en iyi şekilde değerlendirecektir. Umarım en kısa zamanda güzel futbol ve çok iyi sonuçlarla tekrar buluşuruz. Bizim hedefimiz, Türkiye’de futbol kültürünü artırmak. İnsanları genel manada yine statlara getirebilmek ve eski heyecanı yaşatabilmek. Bunları yaparken de doğru futbol deyimiyle doğru mesajları vermek. Sadece iyi futbol değil, saha dışındaki duruşumuzla da bunu bağdaştırmak istiyoruz. Biz 1 Haziran 2019’dan bu yana buradayız. Son 6 aydır çözümleri nasıl giderebiliriz ve daha iyi nasıl oynayabiliriz diye bunları konuşuyoruz. Stefan Kuntz’la birlikte bunu daha da hızlandırabiliriz” diye konuştu.

“20-25 hocayla görüştük”

Şenol Güneş ile yolların ayrılmasının ardından 20-25 hocayla görüştüklerini ifade eden Hamit Altıntop, “Heyecanımı, gururumu, mutluluğumu herhalde cümlelerimin arasında görebiliyorsunuz. Maçlarda olduğu gibi top ayağıma geldikten birkaç dakika sonra rahatlamaya başlıyorum. Hedefimiz çok büyük. Şenol hocamız ile vedalaştıktan sonra 20-25 hocayla görüştük ve konuştuk. Türkiye’nin albenisi ve potansiyeli çok. Bunu herkes kabul ediyor. Ama onlar Türkiye’nin eksiklerini görmüyorlar. Güzel statlar var, çok iyi kulüpler var. Ama gerçekler de var. Buna müdahale etme zamanı artık. Bunu hissettireceğiz. Önemli olan bu eksiklerimizi görmemiz. Biz de çok iyi skorlar istiyoruz ama eğitimde, bilimde o eksikleri görüyoruz. Bunu en kısa sürede telafi etmeye çalışacağız. Coşku, heyecan bizde var ama gerçeklerle yüzleşmemiz lazım. Hedefimiz Norveç maçı. Bu maçta bir ekip olalım, eskisi gibi birbirimizi destekleyelim. Herkes stada gelsin. Doğru mesajlarla, doğru yaklaşımla bu takımı el üstünde tutalım. Bu takımı çok iyi biliyorum ama son 5 maçın açıklaması yok. Milli takım bir iniş çıkış yaşamıştır ama bu takım hiçbir zaman bu kadar çaresiz olmamıştır. Hepimizin bunda payı var. Şimdi değiştirme zamanı. Stefan Kuntz’a her konuda yardımcı olmaya çalışacağız. Sonunda güzel futbol ve güzel sonuçlarla, güzel şeyler konuşuruz ve umarım biraz daha tebessüm olur yüzümüzde. Bunun için en kısa zamanda sizlerle tekrar bir araya geleceğiz. Bu özel günde Stefan’ın keyfini çıkarmasını istiyoruz, yarın itibariyle iş başı yapacak. İnşallah bu karar futbolumuz için iyi olur, umarım bunu ispatlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

A Milli Takım’da Stefan Kuntz dönemi başladı

Stefan Kuntz’un kendi tercih ettiği 2 yardımcısının olacağını da söyleyen Altıntop, “Diğer arkadaşlarla ilgili küçük bir çalışmamız var. Burada da tabii ki oyuncuları, takımı iyi tanıyan bir hocamızın ekipte olması öngörülüyor. Bunun kararını bugün, yarın vereceğiz ve tam kadroyu da en kısa sürede açıklayacağız. Saha içinde değil, saha dışında da değişiklikler olacak. Bunun içinde medya ilişkileri de kesinlikle daha farklı seviyeye gelecektir. Ben de daha fazla sorumluluk alıp, sizinle bilgiler paylaşacağım” diyerek sözlerini tamamladı.

Stefan Kuntz: “En büyük pişmanlığım, Türkiye’den erken ayrılmaktı”

Sözlerine Türkçe olarak “Merhaba Türkiye” diyerek başlayan A Milli Takım’ın yeni teknik direktörü Stefan Kuntz ise, “İlk söylemek istediğim, Hamit beni ilk aradığında hissettiğim gururdur. Sonrasında görüşmeleri yürütme imkanımız oldu. Son derece başarılı ve ünlü Türk teknik adamların ardından benim gelecek olmamdan dolayı çok mutlu ve gururluyum. Hepimizin bugünün ardından tüm gücümüzü toplayıp hızla Norveç maçına odaklanmamız gerekiyor. Teknik direktör dışarıya yansıyan bir yüzdür. Ama iyi çalışmayan bir ekibi olmazsa bu mümkün değildir. Herkesin milli takım arkasında destek olması gerekir. Başkana ve Hamit’e çok teşekkür ediyorum. Almanya Futbol Federasyonu’yla son derece profesyonel şekilde müzakereler yürüttüler. Sert görüşmeler oldu ama adil oldu. Belki de en önemlisi, herkes karşılıklı olarak verdiği sözlere güvenebildi. Benim için bir anlamda evime geri dönmek gibi oldu. Beşiktaş’ta geçirdiğim 1 yıl inanılmazdı. Bugün bile hayatımda bir yerde hata yaptım mı diye düşündüğümde, Türkiye’den erken ayrıldım derim. O dönemdeki takım arkadaşlarımdan Sergen’i teknik direktör olarak televizyonda gördüğümde kahkahalar attım. Onun teknik direktör olması ve bu kadar başarılı olması nedeniyle saygı duyuyorum. Rıza, Recep, Ertuğrul, Metin çok güzel arkadaşlıklarımın olduğu isimler. Burada teknik direktörlüğe geçme durumum ilk ortaya çıktığında, çocuklarım ve eşim de ‘Biz de seninle Türkiye’ye gelebilir miyiz’ dediler. Yönetim kurulunun bu inancı nedeniyle çok mutluyum. Türk oyuncularının nasıl bir potansiyeli olduğunu biliyorum. Bu oyunculara biraz organizasyon ve yapı kazandıracağız. Ayrıca öyle bir özgüvenimiz var ki, yeniden Türk Bayrağı’na bakarak zaferimizi kutlayacağız. Bana duyduğunuz güven için çok teşekkür ediyorum” açıklamasını yaptı.

A Milli Takım’da Stefan Kuntz dönemi başladı

“Mart ayındaki performansa dönmek istiyoruz”

Türkçe dersleri alacağını ifade eden Kuntz, “Sahadayken aklıma, Beşiktaş’tayken de kullandığım bazı kelimeler de gelecektir. Futbol Türkçesi diyorum ben buna. Baştan çok büyük fikirlerimi anlatmak istemiyorum. Öncelikle oyuncularımla konuşmayı tercih ederim. Yarın oyuncularla temasa geçeceğim. Burada kulüpler ve temsilcilerle görüşeceğim, antrenörlerle görüşeceğim. Şu anda Hamit bana yardımcı oluyor. Bazı maçları izlerim. Bir işe yeni başlıyorsanız, iyileştirme önerileri konusunda biraz daha temkinli yaklaşmakta fayda var” dedi.

A Milli Takım’ın mart ayında çok iyi bir noktada olduğunu söyleyen Alman teknik adam, “Mart ayındaki performans aslında benim bu işi almamdaki en önemli şey oldu. Çünkü bu takımın potansiyelini gördüm. Şimdi yeniden bu potansiyele ulaşmak için neler yapabileceğimize bakacağız” dedi.

“Oyuncuların kulüplerdeki performansı belirleyici olacak”

Ümit Milli Takım’da 2 yılda 1 yeni jenerasyonun gelmesinden kaynaklı olarak her seferinde yeniden başladıklarını ifade eden Stefan Kuntz, “Bu nedenle iyi bir deneyim oldu. Burada önemli olan çift taraflı iletişimdir. Hangi davranışın hangi sonuçlara neden olduğu üzerine çalışıyoruz. Gerek futbolcu, gerek insan olarak bunun sonuçlarının neler olduğunu iyi bilmesi gerekiyor oyuncunun. Gerçek bir ekip kurmak için harcamanız gereken çaba çok fazla. Bunları başardığınız zaman, sahaya sadece takım olarak çıktığınızda bunu başarabiliyorsunuz. Benim tek yapmak istediğim, bütün ülkenin bizimle gurur duyması. Ama Milli Takım’da teknik direktörün görevi, oyuncuları kulüplerinde oynadığı gibi gözlemlemektir. En önemli başarıları kulüplerinde yapıyorlar. 11 tane yapboz parçası bulacağım ve bu isimler kulüplerinde oynadığı gibi oynayarak, hep birlikte başarılı olmaya çalışacak” diye konuştu. Baskı ortamına alışkın olduğunu da söyleyen Kuntz, “Sözleşmeyi daha imzalamadığım için cevapları dikkatli vermem gerekiyor. Beşiktaş döneminde sizin tarif ettiğiniz konuyu yaşadım. Bazen 4. sıraya geriliyorduk, ardından Süleyman Seba ile bir toplantı yapılıyordu ve disiplin önlemleri alınıyordu. Kazandığımız zamanlarda da neler yaşadığımızı hatırlıyorum. Bu durum Almanya’da da benzer. Buradaki kadar duygusal olmasa da baskı aynı derecede oluyor. Beni biraz tanımışsınızdır. Ben olumlu bakan iyimser bir insanım. Pozitif bir bakış açısıyla hareket etmek isteyen bir teknik adamım. Başıma geleceklerin neler olduğunu biliyorum, bu konuda tecrübem var. Başarılı bir milli takım antrenörü olmak istemenin yanı sıra, en Türk Alman ya da en Alman Türk olmak istiyorum. Sizin gösterdiğiniz konukseverlik beni sevindiriyor. Ama günün birinde gitmek zorunda kalırsam, benim hakkımdaki görüşün de daha iyi bir seviyede olmasını istiyorum” diyerek devam etti.

“Teklif geldiği anda büyük heyecan yaşadım”

Bilime inanarak yola devam edeceklerini söyleyen Kuntz, “Almanya U21 Takımı’ndaki asistanım tecrübeli bir isimdi. Kendisi Milli Takım tecrübesi olan bir oyuncuydu. Bilimsel anlamda uzman bir antrenör. Burada tabii ki A Milli Takım’da böyle bir konuya ihtiyaç yok. Bunun yerine anadili Türkçe olan bir antrenör tercih ederim. Bilimsel alanı da muhafaza edeceğiz. 4 isim var. Beraber oturup şuna karar vermemiz gerekecek. Benim desteklediğim, futbolda hakim olan bilimsel yöntemleri, Türk futboluna nasıl kazandıracağımızı çalışacağız. Ülkeyi tanımanız ve ülkenin karakterini anlamanız gerekiyor. İşte o zaman takımı geliştirmenin yolunu bulabiliriz” dedi.

Almanya U21 Takımı’ndan ayrılmanın kendisi için zor olmadığını söyleyen Kuntz, “Oyuncular 2 yılda bir değişiyor Ümit Milli Takım’da. Avrupa Kupası’nı kazandıktan sonra bu nesil de değişecekti. O nedenle ayrılmak zor gelmedi. Ama teknik ekipten ayrılmak zor gelecek. Çünkü orada 20-22 kişilik bir grup var. Takımın başarı elde etmesinde, örnek olmada çok önemli bir fonksiyona sahipler. Hamit ‘Türk Milli Takımı’nın teknik direktörü olmak ister misin’ diye sordu ve bunun ardından bütün sinir sistemimde bir coşkuya kapıldım, motivasyonum bu oldu. Son derece yüksek profesyonel seviyede görüşmeler yapıldı. Buna bir de duygular eklendiğinde, bizi durduracak bir şey olmayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

A Milli Takım’da Stefan Kuntz dönemi başladı

“Eski arkadaşlarımın birçoğuyla görüştüm”

A Milli Takım forması giyen futbolcuların hangi ülkede top koşturduğunun önemi olmadığını sözlerine ekleyen Stefan Kuntz, “Oyuncuların hangi ülkede oynadığının önemi yok. Sahaya çıkacak olan oyuncular önemli. Önümüzdeki hafta 3 oyuncuyu izleyeceğim. Geçen hafta Beşiktaş-Borussia Dortmund maçını ve Frankfurt-Fenerbahçe maçını izledim. Ama Türkiye’de oynayan ve Avrupa’da oynayan oyuncular arasında ayrım yapmıyorum. Burada birlik oluşturmak istiyoruz. Bol bol seyahat etmem ve oyuncularla bağ kurmam gerekecek. Fakat kulüplerdeki teknik adamların bana yardımcı olması önemli ki, ben burada en iyi ekibi oluşturayım. Sergen’le ilgili olarak neden güldüğümü söyleyeyim. Sergen’in en üst değerlerinden birisinin disiplin ve iyi çalışma olduğunu duydum. Hayatım boyunca oynadığım en iyi orta saha oyuncusudur kendisi. Ama o dönemde onun öncelik listesinde disiplinin en üst sırada olduğunu söyleyemem. Ama teknik direktör olarak onu gördükten sonra kendime baktım, aynı kilolarda olmadığımızı gördüm. Ama en kısa sürede kendisiyle görüşmek istiyorum. Eminim ki bana çok yardımcı olacaktır. Rıza beni aradı ve başarı diledi. Hamit üzerinden de birçok oyuncu arkadaşım bana ulaştı. Bu bilgi alışverişini işin içine katabilirsek başarılı olacağımızı düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Bozhan Memiş - Uygar Aydın - Mehmet Şirin Topaloğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar açıklandı Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmanın sanık savunmalarıyla devam edeceğini ve ardından dosyayı ara karar bağlayacaklarını açıkladı. Hakkında bulunan suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mustafa Koç, operasyonların yapıldığı tarihte kendi rızasıyla teslim olduğunu ifade etti. “Bora Kaplan’ı medyadan tanıyorum” 2018 yılında “Süvari Kahvesi” adlı mekanda bar sorumlusu olarak çalışmaya başladığını anlatan sanık Koç, “Fethi Koyuncu isimli kişi bizim mekanımızda vale eksiği olduğu zaman sadece vale gönderirdi, oradan tanıyorum. Ayrıca Bora Kaplan adlı kişiyi tanımıyorum, sadece medyadan biliyorum. Kaplan’la sadece nezarethane ve duruşma salonunda yan yana geldim. Herhangi bir örgüte üye olmak veya faaliyette bulunmak gibi bir girişimim olmamıştır. Gereğini size bırakıyorum” diye konuştu. “Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek emir almadım” Suç örgütüne üye olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mümin Ali Beldek, “Suç örgütüne üye değilim. 15 yıldır gece alemin de çalışmaktayım. Bu sebepten dolayı mekana gelen müşterilerle illaki samimi olmuşumdur. Bora Kaplan ile de bu şekilde tanıştım. Filistin Caddesi’nde boş bir dükkan vardı. Bora Kaplan’la konuşup burayı “Makyaj” adında gece kulübü yapalım dedik, kendisi de olumlu yaklaştı. 8 senedir de İzmir Çeşme’de çalışıyorum. Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek bir emir almadım” ifadelerine yer verdi. "Dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” Çankaya İlçe Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Necdet A.Ç., Organize Şube Ekipleri tarafından gözaltına alındığında konuyla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Konunun anlatılması üzerine hatırladığını iddia eden Necdet A.Ç., "Olay günü, komiserlerden birisi gelip bana bir şahsın geldiğini, şahsın dayak yediğini ve hürriyetinden yoksun bırakıldığını ancak çelişkili ifadeler verdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Gasp Büroya ulaşamadıklarını söyledi. Gasp Büro amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, ‘Konuyu ben zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, bende iki güne Esat karakoluna gönderiyorum’ dedi. Şahsı Esat karakoluna gönderdik. Bir gün sonraysa konuyla ilgili ne olduğunu merak ettiğim için komiserlerden bir tanesiyle görüştüm. Komiser bana, ‘Şahıs susma hakkını kullanmak istedi’ dedi. Ben de nasıl böyle bir şey olabilir diye tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü karşımda böyle eziyet görmüş iki gün hürriyetinden yoksun bırakılmış vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” diyerek savunmasını noktaladı. "Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez" Mahkeme başkanının, Bora Kaplan’a ‘Esenboğa Havalimanında yakalandığı beyaz renkli SUV aracın neden zıhlıydı?’ sorusuna sanık Kaplan, “Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler onu gasp etmişler, öldürmüşler. Bizim çalışanlarımızın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Zırhlı araç olduğu için dışarıdan saldırı olmaz. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Neden? Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Suç işlemek amaçlı değil bu araç. Tamamen kendimi savunma amaçlı” dedi. Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerimin devamına hükmetti. Duruşma, 22 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.
İzmir İzmir Kitap Fuarı Kültürpark’ta başladı İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarının açılışı Kültürpark’ta gerçekleştirilirken, 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurum geleneksel fuarda yerini aldı. İzmir Kitap Fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurumun katıldığı İzkitapfest; Lozan’dan 26 Ağustos’a, Kaskatlı Havuz’dan Basmane’ye ve Atatürk Açıkhava Tiyatrosuna kadar Kültürpark’ın tüm alanlarına yayılarak doğayla iç içe bir edebiyat buluşmasına ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen kitap fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da, bu yıl Kültürpark’ın dört bir yanındaki açık alanlarda düzenlenen İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarının açılışını yaptı. Kültürpark Lozan Kapısının iç bölümünde yapılan açılışta Başkan Tugay, yazar Ahmet Ümit ve CHP Zonguldak ve İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol’a plaket takdim etti. Fuara İzmirlileri davet eden Başkan Cemil Tugay, “İzmirliler, Kültürpark’ın tamamında bir fuar yaşamanın keyfini, değerini bilir. Şimdi, ülkemizin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarıyla yaşadığımız bu geleneğe İzkitapfest de eklendi. ‘Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta’ sloganıyla düzenlediğimiz festival sayesinde Kültürpark’a işte şimdi bahar geldi” dedi. “Kitaplar bizi dünyaya açar” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün, İzmir’imizin hazinesi Kültürpark’ın kapılarından geçerken geldiğimiz yer, sadece Kültürpark değildi. Zamanları ve mekanları aşan bir yolculuğa adım attık hep birlikte. Öyle ki parkımızın sınırları genişledi; içine tüm zamanları, coğrafyaları, evrenin sonsuzluğunu ve dünyanın tüm hikayelerini aldı. İnsanlığın başlangıcından bu yana üretilen fikirler, yaşanan duygular, durumlar, hikayeler, bilimin ve sanatın bütün yolculuğu burada; Kültürpark kapılarının içinde bugün; çünkü bugün, kitapların şenliğini başlatıyoruz. Kitaplar, bizi dünyaya açar” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ile yayıncılığa yeni bir soluk geldiğini ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Söyleşiler, imza günleri, konserler, dans ve pantomim gösterileri, müzikaller, tiyatrolar, illüzyonist gösterisi gibi onlarca türde binden fazla etkinlikle tam anlamıyla bir kitap festivali bizi bekliyor" diye aktardı. Sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesi gerektiğini savunan İzkitapfest’in onur konuğu yazar Ahmet Ümit, “İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde kitap fuarının onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor; ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, açılışın ardından Kültürpark’ta açılan stantları gezdi. Birçok yazar ve yayınevi, Başkan Tugay’a kitap hediye etti. Fuarı geliştirerek ve büyüterek yola devam edeceklerini ifade eden Tugay, büyüdüğünde belediye başkanı olmak istediğini söyleyen fuarın minik katılımcısı Poyraz’la da sohbet etti. Tugay, katılımcılara iyi fuarlar dileyerek İzmirlileri Kültürpark’a davet etti. Birbirinden önemli isimler İzkitapfest’te Girişin ücretsiz olacağı İzkitapfest, saat 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İzkitapfest, sadece kitap alışverişi için değil; aynı zamanda söyleşiler, dinletiler, yarışmalar, konserler ve imza günleri ile ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Yazar, şair, çizer, gazeteci, edebiyat dünyasının birbirinden önemli 800’den fazla ismi, düzenlenecek binin üzerinde imza etkinliği ve söyleşi ile deneyimlerini paylaşacak. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da özel olarak düzenlenen alanda okuyucuları ve İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Sahaf Sokağı ile Türkiye’nin en geniş sahaf katılımına da ev sahipliği yapacak fuarda, özel kitap müzayedesi de gerçekleşecek. Atatürk Açıkhava Tiyatrosu birbirinden değerli isimleri ağırlayacak Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda bilim, düşün ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimleri düzenlenecek söyleşi ve imza etkinliklerinde kitapseverlerle bir araya gelecek. Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı 22 Nisan’da, akademisyen, jeolog ve bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör 21 Nisan’da, şair yazar Murathan Mungan 27 Nisan’da, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan 27 Nisan’da, animasyon yapımcısı ve karikatürist Varol Yaşaroğlu da 27 Nisan’da Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda İzmirlilerle buluşacak. Edebiyatın önemli isimleri İzkitapfest’te Fuarda, birbirinden değerli yüzlerce yazar, şair, çizer, imza günleri ve söyleşilerle okurlarıyla bir araya gelecek. Ahmet Ümit, Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Canan Tan, Çağan Irmak, Mahir Ünsal Eriş, Mete Kaan Kaynar, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Murat Menteş, Saygı Öztürk, Sema Kaygusuz, Serhan Asker, Şükrü Erbaş, Umut Sarıkaya gibi isimler fuarda okurlarıyla buluşacak. İzkitapfest’i, 10 gün boyunca yüz binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi ve daha fazla bilgi https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alacak.
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gün ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.