DÜNYA - 22 Eylül 2021 Çarşamba 21:51

ABD, düşük gelirli ülkelere 500 milyon doz Pfizer Covid-19 aşısı bağışlayacak

A
A
A
ABD, düşük gelirli ülkelere 500 milyon doz Pfizer Covid-19 aşısı bağışlayacak

Beyaz Saray korona virüs (Covid-19) zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden, ABD'nin bir "Covid-19 aşı deposu" olacağını ve dünya genelinde düşük ve düşük-orta gelirli ülkelere bağışlamak için 500 milyon doz Pfizer Covid-19 aşısı satın aldığını duyurdu.

Korona virüs (Covid-19) ile mücadele kapsamında dünya genelinde aşılama kampanyalarına hız kesmeden devam ederken, ABD Başkanı Joe Biden'dan, düşük ve düşük-orta gelirli ülkelere aşı desteği geldi. Beyaz Saray korona virüs (Covid-19) zirvesinde Biden yaptığı açıklamada, ABD'nin "Covid-19 aşı deposu" olacağı sözünü tuttuğunu belirterek, "Salgını burada yenmek için her yerde yenmemiz gerektiğini de biliyoruz. 2. Dünya Savaşı sırasında demokrasinin deposu olduğumuz gibi ABD'nin Covid-19 aşılarının da deposu olacağına dair söz verdim ve tutuyorum" ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, duyurulan 500 milyon dozun üzerine ABD'nin dünya genelinde düşük ve düşük-orta gelirli ülkelere bağışlamak için ek 500 milyon doz Pfizer Covid-19 aşısı da satın aldığını belirten Başkan Biden, aşı dozlarının ise gelecek yıl sevk edileceğini duyurdu. Biden, "Bu krizi yarım tedbirlerle ya da yolun ortası hırslarıyla çözmeyeceğiz. Büyümemiz gerekiyor ve hükümetler, özel sektör, sivil toplum, liderler, hayırseverler olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Bu, her şeyi kapsayan bir krizdir" dedi.

Ayrıca yıl başından bu yana ABD'de uygulanan aşıların sayısını da açıklayan Biden, "20 Ocak'ta göreve başladığımda tam olarak aşılanmış 2 milyon ABD'liden, bugün 182 milyon ABD'liye ulaştığımız için gurur duyuyorum. Fakat buradaki salgını yenmek için onu her yerde yenmemiz gerektiğini de biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Küresel olarak aşılamaları genişletmek için ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında bir Covid-19 aşı ortaklığının başlatıldığını belirten Biden, aşı dozlarının yönetimini ve dünya çapında teslimatını desteklemek adına 370 milyon dolar taahhüt etti. Bunlara ek olarak ABD'nin, "Covid-19 ölümlerini ve toplu oksijen desteği yoluyla bulaştırmayı azaltmak, Covid-19 testlerini çoğaltmak ve sağlık sistemlerini güçlendirmek" için yaklaşık 1,4 milyar dolar sağladığının altını çizen Biden, 2022'nin ilk çeyreğinde ise 2. bir zirve önerdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.