SPOR - 12 Mayıs 2019 Pazar 22:32

Abdullah Avcı: 'Artık yeter'

A
A
A
Abdullah Avcı: 'Artık yeter'

Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Yıllardır aynı kısır döngüde konuşup duruyoruz. Kim kollandı, kim kayrıldı, kimin hakkı yenildi. Biz futbolu böyle okuduğumuz sürece, Ajax’ın başarılarını, Tottenhamı’ı, Liverpool-Barcelona, City-Tottenham maçlarına uzaktan bakmaya devam edeceğiz. Artık gerçekten yeter” dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 32. haftasında sahasında Ankaragücü’nü 2-1 mağlup eden Abdullah Avcı, maç sonu değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine Anneler Günü'nden tüm anneleri tebrik ederek başlayan Abdullah Avcı, dün ayağı kırılan Emre Akbaba’ya da geçmiş olsun dileklerini iletti. K

onuşmasını elindeki yazılı kağıda aldığı notlardan okuyan Avcı, “Ülkedeki kısır döngüden bahsedelim. Biz bu ülkede futbol konuşuyoruz zannediyoruz. Ama futbolun evrensel boyuttaki ifade ettiklerini özümsemiyoruz. Müthiş bir genç nüfusumuz ve geniş yetenek havuzumun olduğu ülkede futbol adına ‘hakem hataları’ ve ‘bazı takımlar kollanıyor’ gibi konularla sınırlı kalması bizi ileri götürmüyor. İkinci madde adaletsizlik inancına tutsak oluş. Sorun adaletsizliğe dair inancın bizi tutsak etmesi. Yıllardır aynı kısır döngüde konuşup duruyoruz. Kim kollandı, kim kaydırıldı, kimin hakkı yenildi. Biz futbolu böyle okuduğumuz sürece, Ajax’ın başarılarını, Tottenhamı’ı, Liverpool - Barcelona, City -Tottenham maçlarına uzaktan bakmaya devam edeceğiz. Artık gerçekten yeter. Bir laf var; 'Haksızlık yapanın sefaleti, haksızlığa uğrayanın sefaletinden daha büyüktür.' Varsa haksızlık bırakın onun sonucu yapan düşünsün. Madde üç; ben hayatımı futbola adadım. Nasıl daha iyi oluruz, sistemleri nasıl kurarız bunu mücadelesini verdim. Hep saha içiyle uğraştım. Neyi kazanacaksak saha içinde kazanmayı, neyi kaybedeceksek sahanın içinde kaybedeceğimi bilerek, ona göre davranırım. Ben inadına futbol konuşmaya devam edeceğim. Biz işaret parmağımızı başkasına gösterirken, orada üç parmağınız kendinize bakar. Artık sebebi başkalarında değil kendine bakmayı öğrenmeli. Ben enerjimi futbola harcamaya devam edeceğim. Bu son zamanlarda yaşananlardan sonra samimi duygularımı size ifade ettim” dedi.

“Oyuncularım iyi geri dönüş yaptı” 

MKE Ankaragücü maçı hakkında da konuşan Avcı, “Son zamanlarda inişli çıkışlar yaşadık. Ama son 5 senede harika işler yaptık. Bugün ilk gelen topları çok kaçırdık. Ama iyi geri dönüş yaptık. İkinci yarı oyuna girenler iyi katkı yaptı. Bazen günü planlamak önemlidir. Öyle bir kadro tercihi yaptık. Şimdi önümüzdeki hafta Tüm Türkiye’nin merakla beklediği final maçına hazırlanacağız. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Ankaragücü’ne de başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

“Haftaya kazanmak için gideceğiz” 

Galatasaray derbisine kazanmak için sahaya çıkacaklarını belirten Avcı, “En iyi şekilde fiziksel ve taktiksel olarak hazırlanacağız. Allah hakemlerin de yardımcısı olsun. Biz oyun açısından hiçbir zaman kaybetmedik. Bizim oyunumuz her zaman herkesin saygısını kazanan ve gelişen bir oyundu. Bütün istatistiklere baktığınızda oyunda kaybetmediğimizi görürsünüz. Kazanmaya devam edeceğiz. Kazanmak için her yol mubah değildir demiştim geçen sene Galatasaray maçından sonra. Bugün herkes şampiyon olmak için uğraşabilir. Kazanırsın kaybedersin iki gün konuşulur. Benim için önemli olan sahanın içi. Ama böyle müsabakalarda saha dışı da önemli. Hakemler ve kurullar, kulübelere ve koridorlara da umarım hakim olurlar. Umarım iyi oyunun olduğu, Fair-Play’in olduğu bir maç olur. Kazanmak için her şeyi deneyeceğiz. Kazanmak da istiyoruz. Kazanmak için sahanın içindeki her türlü oyunu deneyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Çocuklara doğru mesajlar vermek önemli” 

Haftaya oynayacakları final maçında kazanmak istediklerini söyleyen tecrübeli çalıştırıcı, “Biz son iki senedir şampiyonluk için oynuyoruz. Geçen sene 34 hafta yarışın içindeydik. Bu sene de sezon başında yarışın içinde olacağımızı söyledik. Şimdi bir final maçımız. Umarım kazanacağız. Ben Türk futbolu adına gördüğüm ortamda duygularımı ifade ettim. Kim ne alır ne almaz bilemem açıklamalarımdan. Belki benden çatışmamı bekliyorsunuz ama çatışarak bir yere gelinmiyor. Kazansak da kaybetsek de bu konuşulacak. İnsanlara, çocuklara doğru mesajlar vermemiz lazım. Bu bir oyun. Sahanın içinde kazananı tebrik ederiz, saygı da gösteririz” dedi.

“Emre ile çalışmak büyük şans” 

Emre Belözoğlu’nun durumu hakkında konuşan Avcı, “Emre’nin durumu yarın sabah belli olacak. MR’ı çekilecek. Umarım bizimle olur. Türk futbolunun gelmiş geçmiş en önemli futbolcusu. Böyle oyuncular çok kolay yetişmiyor. Öyle bir oyuncu ile çalışmak benim için büyük şans. Büyük karakter farklı bir oyuncu” dedi. Avcı seyirci konusunda kendisine iletilen soruya ise şu yanıtı verdi: 

“Oyun kalitesi ve oyuncu kalitesi değişti. Bu bir ilçe takımı. Ben de çok istiyorum 8-10 bin taraftar. Ama rakibine saygı gösteren bir taraftar istiyorum. Umarım şampiyon olursak çoğalır. Bununla ilgili de çalışıyoruz. Futbolu bilen seyirciye her zaman ihtiyacımız var.”  

Güven Mert Ercan - Uygar Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Venedik Bienali’nde Türkiye güncel sanatı ilgi görüyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Türkiye Pavyonu, 20 Nisan-24 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin ön izlemesi 17, 18 ve 19 Nisan’da gerçekleşti. Bu yılki teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olan bienale çok sayıda seçkin isim katıldı. Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu, İKSV koordinasyonunda, Dışişleri Bakanlığı himayesinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye Pavyonu, 21 destekçinin katkılarıyla Venedik Bienali’nin iki ana sergi alanından biri olan Arsenale’de 2014-2034 yılları arasında tahsis edilen mekânda yer alıyor. Adriano Pedrosa küratörlüğünde 20 Nisan-24 Kasım 2024 arasında (17, 18 ve 19 Nisan’da ön izleme) gerçekleştirilen Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olarak açıklandı. 2022-2024 Danışma Kurulu’nda Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Nilüfer Ergin Doğruer, sanatçı İnci Eviner, küratör ve Fiorucci Art Trust Direktörü Milovan Farronato ve Sanat Dünyamız dergisi editörü, sanat yazarı Fisun Yalçınkaya yer alıyor. Seçkin isimler katıldı Dünyaca ünlü bu sanat etkinliğini takip eden pek çok seçkin isim bulunuyor. Kain Yapı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain, “ Venedik Bienali’nde, Türkiye Pavyonu’nda Türkiye’deki güncel sanatın önde gelen isimlerinin muhteşem eserlerinin sergilendiğini görmek büyük gurur” dedi. Kain, “Dünyanın en önemli koleksiyonerleri ve sanatın gerçek anlamını bilenlerle birlikte burada bulunmak çok heyecan verici. Ayrıca ülkemizin de sanata ve sanatçılara yatırımının gün geçtikçe arttığını görmek de çok güzel. Benim için sanat, hayatımda önemli bir yer kaplıyor. Bu sebeple burada olduğum için çok mutluyum” diye ekledi.
İstanbul "Kitap okuma alışkanlığını arttırmamız gerekiyor" Yazar Selcan Gür, Moderatör Mehmet Cemil eşliğinde yeni kitabı Plaza Sufisi’ni okuyucularına sundu. Söyleşi gerçekleştiren ikili kitap hakkında dinleyicilere bilgiler verdi. Yazar Gür ayrıca kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerektiğine dikkat çekti. Yazar Selcan Gür’ün, kişisel gelişim, felsefe, psikoloji ve tasavvuf ile harmanlanan “Plaza Sufisi” adlı kitabını bir söyleşi ile dinleyicilerine tanıttı. Ayrıca Gür günümüzde sosyal medya kullanımının artmasıyla kitap okuma oranlarının düştüğünü belirtti. Kitap okumanın insanı rahatlattığını ve düzgün düşünmeye teşvik ettiğini belirten Gür insanın kendini tanıması ve bulması için kitap okumanın önemli olduğunu belirtti. “Haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı seçmeliyiz” Kitabı 3 yılda tamamladığını belirten Yazar Selcan Gür, “Bu kitabı yazma sürecim yaklaşık 3 yıl sürdü. Pandemi döneminde tasavvuf ile ilgili kitaplar okumaya başlamıştım. Pandemi döneminde hepimiz hayatımızı sorguladık. Hayatımızın ne kadar değerli olduğunu sorguladık. Günümüzde insanların bir mutsuzluk ve anlam krizi var. Depresyon oranları giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre geçmiş dönemde depresyona girme yaşı 29’lardayken şimdi 15 yaşlara kadar düştü. Depresyon oranları da tüm toplumlarda artmaya başladı. Bunun sebebi hem bir anlam krizi ve mutluluğu sürekli hazlar ve tüketim peşinde koşarak elde etme yanılgımız. Ben bu kitapta plaza ve sufi terimlerine yer vermemin amacı plaza günümüz insanını temsil ediyor. Metropollerde yaşayan betonlar arasına sıkışmış plaza insanını. Sufi de bildiğiniz gibi tasavvuf öğretisini temsil ediyor. Tasavvuf öğretisi günümüz insanına ne vadedebilir. Kitabımda Pozitif psikoloji ile tasavvuf öğretisinin buluştuğu yerler nelerdir, mutluluğu yanlış mı tarif ediyoruz, haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı önceliklersek bu bize neler kazandırır bu soruların cevaplarını aradık” dedi. “Kitap okumayı arttırmamız gerekiyor” Kitap okuma alışkanlığının artması gerektiğini belirten Yazar Gür, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyal medyada çok fazla zaman geçirmek haset duygumuzu tetikliyor. Haset duygumuz tetiklenince depresyona girme eğilimimiz artıyor. Günümüzde çoğumuz sosyal medyada ve ekran karşısında videolar izleyerek vakit geçirdiğimiz için bu bizi olumsuz yönde etkiliyor, bencilliğimiz artıyor, gereksiz tüketime yönleniyoruz. Bu anlamda kitaplara daha çok ihtiyacımız var. Yine araştırmalar gösteriyor ki sosyal medya ile aramıza mesafe koyduğumuzda en azından zaman zaman ara verdiğimizde tekrardan olumlu duygularımız uyanıyor. Kendimizi bulmak ve iyi hissetmek konusunda bu çok etkili bir yöntem. Bu yüzden kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.