SPOR - 12 Ocak 2019 Cumartesi 12:14

Abdullah Avcı: 'Umarım kulüplerin artık sahipleri olur'

A
A
A
Abdullah Avcı: 'Umarım kulüplerin artık sahipleri olur'

Lider Başakşehir’in Teknik Direktörü Abdullah Avcı, kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı olmadığını söyleyerek, “Sermaye ve yabancı yatırımcıyla birlikte ligin de oyuncunun da kalitesi artar” dedi. Başarılı teknik adam, ligin ilk yarısında Fenerbahçe’den teklif almadığını da açıkladı.

Süper Lig’in ilk yarısını zirvede tamamlayan Medipol Başakşehir’de Teknik Direktör Abdullah Avcı, Antalya kampında İHA’ya konuştu. Serdar ve Robinho transferlerini değerlendirerek sözlerine başlayan başarılı teknik adam, “Oyuncunun ve kulübün menfaatleri doğrultusunda Da Costa’nın beklemediğimiz şekilde transferi gerçekleşince, daha evvelden bildiğimiz, uluslararası seviyeyi bilen, önemli başarılar yaşamış, sadece bir stoper değil, bizim oyun sistemimize uygun bir stoper olan Serdar Taşçı’yı aldık. Rakip ceza sahasında fazla oynamamıza karşın, sonuçlandırma konusunda sıkıntılarımız vardı. Mevkisel olarak birkaç yerde alternatif olacak ve oyun kalitesini yükseltebilecek bir oyuncu olduğu için Robinho’yu tercih ettik. İkinci yarı itibariyle biraz daha sonuç almak isteyen, skora daha çok etki etmek isteyen bir takım olmak istiyoruz. Umarım bu 2 oyuncunun da performansı sahaya yansır diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı değilim” 

Türkiye’de birçok kulübün borç batağında olması konusunda konuşan Abdullah Avcı, “Kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı değilim. Bizim kulübümüz de bir şirket, sahibi ve ortakları var. Dünyaya da baktığımızda çok önemli liglerde önemli takımların sahipleri ve yabancı sermayeleri var. Buna karşı değilim. Belki de gittiği nokta bu şekilde görünüyor. Umarım kulüplerin sahipleri olur. Başka sermayeler bu işin içine girerek oyunun ve oyuncunun kalitesini, ligin de Avrupa’da tanınırlığını yükseltir. Tabii uluslararası seviye için biraz mesafe kat edilmesi ve hemen beklenmemesi gereken bir süreç var. Tarihimizde çok az başarıya sahip bir ülkeyiz. Burada sermaye ya da yabancı yatırımla ilgisi yok, kendi içinde yapacağın yatırımla zamanı biraz daha daraltabiliriz” açıklamasını yaptı.

“Arda, Elia, Adebayor ve Emre, yeni transfer gibi olacak”

İlk yarıda sakatlıklar nedeniyle yararlanamadığı isimlerin ikinci yarıda takıma yeni transfer etkisi yapmasını beklediğini söyleyen Abdullah Avcı, “Sadece Arda değil, Elia, Adebayor ve Emre’nin de uzun süren sakatlıkları vardı. Bu 4 oyuncunun yeni transfer gibi olmasını hayal ediyoruz. Çok fazla yararlanamadık bu isimlerden. Bir bölgede sıkışmış olduk. Sol tarafta iki oyuncunun sakatlığı etkiledi. Sistem ve organizasyon, oyuncuyu değerli kılıyor. Eksik oyuncu olmasına karşın sistem ve organizasyon bizi yukarıda tuttu. Onların katılımıyla daha da iyi olacağız. Hepsinin katılımını performans belirleyecek” diye konuştu.

“Türkiye’nin her yerinde saygı görüyoruz”

Milli takımda olduğu dönemde medya baskısının olduğunu söyleyen Abdullah Avcı, “Bu durumun nasıl yönetilmesi gerektiğini de o dönemde öğrenmiş oldum. Bu ülkede taraftar ve medya baskısının ne demek olduğunu tam anlamıyla bilmiyorum. Taraftar kültürüne, bütün takımlar adına sahip olmamız gerekiyor. Bu bir oyun, bu oyunun içinde rakibe saygı gösteren, tiyatro izler gibi takımına coşku veren bir kültür oluşturmamız gerekiyor. En önemli baskı, işini doğru yapabilme ve başarılı olma baskısıdır. Biz bunu zaten yaşıyoruz. 4,5 sene önce taraftar sayımız sıfırdı. Şu anda 4-5 binleri buldu. Türkiye’de nereye gidersek gidelim, kulüp olarak, takım olarak ve hoca olarak saygı görüyoruz. Kulübümüz taraftar kültürünün oluştuğu bir seyirci profili için çalışmalar yapıyor. Aidiyet duygusunun olduğu bir seyirci profiline ihtiyacımız var” diyerek sözlerine devam etti.

“Fenerbahçe’den teklif almadım”

Phillip Cocu’nun Fenerbahçe’deki görevine son verilmesi sonrasında sarı-lacivertli kulüple adı geçen Abdullah Avcı, teklif almadığını söyledi. Fenerbahçe’nin kendisine teklifte bulunmadığını belirten başarılı teknik adam, “Ama büyük kulüplerde ismimin dolaşması, ekibimizin ve benim doğru işler yaptığını gösteriyor. Bu çok keyifli bir durum ama resmi teklif almadım. Bundan önceki senelerde teklifler almıştım. Ama bun sene almadım. Benim hikayem başka bir hikaye. Türkiye’de oluşturulmamış bir şey. 2006’da başlayan, arada milli takım olan ve şu anda da devam eden bir süreçtir. Şu an itibariyle ne oyuncu, ne kulüp, ne de Abdullah Avcı üzerinden değil, mayıs sonunda bitecek ligimize odaklandık. Sezon başında koyduğumuz hedefe ulaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kulübün menfaati önemli”

Başakşehir’de başarıya ulaşması durumunda kariyerini başka bir kulüpte sürdürüp sürdürmeyeceği sorusunu yanıtlayan Abdullah Avcı, “Zaman ve süreç gösterecek. Öncelikle şampiyonluk, ardından da kulübün menfaati doğrultusunda hareket edeceğiz. Bugüne kadar oyunculara ve bana gelen teklifleri her zaman kulübün menfaati doğrultusunda değerlendirdik. Sene sonu itibariyle duygularımız ve projelerimiz nasıl olacak, bunların hepsini yine kulüp menfaati doğrultusunda değerlendiririz” dedi. Şampiyonluk yarışı hakkında da konuşan Avcı, “4,5 senede çok önemli bir saygı kazandık ve oyun organizasyonları kazandık. Bunun yurt içi ve yurt dışında çok olumlu tepkilerini alıyoruz ve bunun karşılığında kupa almak istiyoruz. Geçen sene kaçırdık şampiyonluğu, bu sene de yarışın içindeyiz. 33 hafta yarışın içinde kalmıştık daha önce. Endişe ve kaygı yaşamadan oyunu geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Şu anda mayıs ayının sonunu düşünmüyoruz, maç maç giderek hedefe ulaşmak istiyoruz” diye konuştu.

“Paranın bu kadar büyüdüğü noktada teknolojiden yararlanmalıyız”

Fenerbahçe maçında attıkları gol sırasında VAR’ın devre dışı kalması ve VAR’ın futbola etkisi hakkında konuşan Abdullah Avcı, “Fenerbahçe maçındaki durumu talihsizlik olarak adlandırıyorum. Maçtan sonra da bunu söylemişti. Belki teknolojide bir daha olmayacak hata o anda bizim başımıza geldi. Bu oyunun içinde bunlar var. VAR sistemini en çok isteyen ve destekleyen kulüp bizdik. Şu anda yüzde 80’lerde doğru karar veriliyor. İnsanın yönettiği bir oyunda hatalar mutlaka olur. MHK de çalışıyor. VAR’la ilgili insanlara daha çok bilgilendirme yapılması gerekiyor. Bilmemize rağmen insanları yanlış yönlendirmememiz lazım. Taca karışmadı, kırmızı karta karıştı, ofsaytın çok net şekilde ortaya çıktığı durumlarda, diğer pozisyonların algılarının yapılın insanların yanlış yönlendirilmemesi gerekiyor. VAR’ı sonuna kadar destekliyoruz. Avrupa’da birçok yerde kullanılıyor. İngiltere önümüzdeki sezon başlayacak. Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu’nda VAR kullanılacak. Teknolojinin hayatımıza girdiği, paranın da bu kadar büyüdüğü bir yerde bundan tabii ki yararlanacağız” dedi.

“VAR sayesinde hatalar daha da düşecek”

Kulüp olarak aylık hakem analizi yaptıklarını da söyleyen tecrübeli teknik adam, “MHK’nin buradaki seminerinde yetkililer ile ayak üstü yaptığımız sohbette, aylık ya da milli takım aralarında yaşanmış pozisyonlar üzerinden kulüplere geri bildirim yapılabileceğini söyledim. Mesela o ayda 4 maç oynanmış, bunun olumlu ve olumsuz pozisyonları çıkarılıp, oyuncu ve teknik adamlarla yapılan toplantılarda bunun geri dönüşleri olur. Oyuncu eski düzendeki gibi sahada gidip, hakemin ‘Dinlemem gerekiyor’ demesine rağmen hala itiraz ediyorsa, tribünleri de yanlış harekete geçirir demektir. Önümüzdeki sene daha az hata olacaktır. VAR’da oyunun soğuduğunu düşünmüyorum. Süreler net şekilde ekleniyor. Ligimizde topun oyunda kalma süresi 40-45 dakikalardayken, Başakşehir bunu 60-65 dakikalarda oynuyor. Oyunun hızına etkisi olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Bize daha fazla yayın ücreti ödenmesi gerekiyor”

Özellikle Beşiktaş maçlarında, siyah-beyazlı taraftarların, Başakşehir’in oyunu yavaşlatmaya yönelik hareketleri olduğu için tepki gösterdiği hatırlatılan Abdullah Avcı, “Ben bunun esprisini de yaptım. Yayıncı kuruluştan daha fazla yayın ücreti isteyeceğiz. Başakşehir, topa sahip olma süresinde ilk sırada, Başakşehir’in oynadığı maçlarda topun oyunda kalma süresi 65 dakika. Ligin otlaması ise 45-50 dakika. Topun oyunda daha çok kalıyor, araya reklam girmiyor nasıl olsa” diyerek esprili bir cevap verdi.

“Alican’ın gelişimine göre yorum yapmak daha doğru olur”

Altınondu’dan transfer edilen Alican Özfesli’yle ilgili konuşan Abdullah Avcı, “Oyuncu tespitini herkes yapabilir önemli olan oyuncuyu geliştirmektir. Bazı oyuncular Cengiz gibi çabuk cevap verir. Bazı oyuncuyu zamana bırakırsınız. İrfan Can da bu örneklerden birisi. Cengiz gelir gelmez çok doğru cevap verdi ve gittiği yerde de buna devam ediyor. İrfan’ın, buradaki organizasyona adaptasyonu biraz zaman aldı. Ekip ve departmanlar onunla ilgili sağlıklı çalışmalar yaptı. Fiziksel, oyunsal, taktiksel, beslenme ve genel hayatıyla ilgili çalışmalar oldu. İrfan Can çok önemli bir mesafe kat ediyor. Alican da ekibin tespit ettiği, bizim de onay verdiğimiz bir isim. Altınordu’yla olan ilişkilerimizle de oyuncunun bir alt ligde sezon sonuna kadar devam etmesini istedik. Önümüzdeki sene itibariyle bizde olacak. Sezon başı itibariyle kamptan sonra Alican’la ilgili konuşursak daha sağlıklı bir bilgi veririz” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Eşi benzeri olmayan bir akademi projesi yapıyoruz”

Başakşehir’in altyapı konusunda da atılıma geçtiğini söyleyen başarılı teknik adam, “4,5 senedir bir akademi projesi üzerinde çalışıyoruz. Her şey hazır. Avrupa’da ilk kez olabilecek bir şey. Stadyum, A takım tesisi ve akademinin birbirine geçişinin olduğu tek tesis burada olacak. Bu tesis ve proje hazır, ihalesi bugün, yarın çıkacaktır. Bence bunun öncesinde biz kulüp olarak da, yöneticilerimizle, başkanımızla şimdiden altyapıya ve insan kalitesine yatırım yapmaya başladık. Buraya geçtiğimizde daha da hazır olacak. Bunlar önemli tabii ki. Altınordu gibi diğer kulüplerin de bunları yaptıktan sonra, TFF tarafından eğitim amaçlı denetlenmesi gerekir. Benim için de çok önemli olan alt liglerdeki rekabet ortamının da organizasyonunun iyi yapılması gerekir. Genç milli takımlara ya da A Milli Takım’a oyuncu geldiğinde daha hazır şekilde gelsin. Adım adım bunlar da olacak. Bizim bu projemizin büyük bir bölümü bitti ve artık uygulama bölümüne geçilecek” diyerek sözlerini tamamladı.

Bozhan Memiş - Oğuzhan Ort - Ozan Buğra Koşar - Mehmet Şirin Topaloğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gümüş balığının ihracat serüveni başladı İznik Gölü’nde gümüş balığı sezonu hızlandı. Yunanistan, Ukrayna ve Amerika’ya ihracatı yapılan ve bu ülkelerde işlendikten sonra cips olarak paketi 4 dolardan satışa çıkarılan gümüş balıkçılığı bu yıl bereketli başladı. İznik Gölü’nde son 25 yıldır yapılan gümüş balıkçılığında bu sezon sıcakların başlaması ile birlikte balıkçılar ağlarını İznik Gölü’ne bırakmaya başladı. 12 ay boyunca tutulması serbest olan ancak sıcak havaların başlaması ile tam anlamı ile sezonu açılan Gümüş balıkçılığı İznik Gölü’nde Orhangazi ve İznik’teki Su Ürünleri Kooperatiflerine bağlı balıkçılar tarafından yapılıyor. 5 kooperatif sezonu bereketli açtı Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifine bağlı su ürünleri kooperatifine bağlı balıkçıların İznik Gölü’ndeki Gümüş Balığı mesaileri de başlamış oldu. Sezonda toplam bin ton balığın tutulması hedeflenen bölgede bu yıl ki sezon da bereketli başlamış oldu. Orhangazi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zelkif Bektaş, gümüş balıkçılığı sezonunun tüm Orhangazi ve bölgeye hayırlı olmasını dileyerek, "Gümüş balığı ihraç ettiğimiz bir balık türü. Epey döviz getiren bir balık. Bu sene de bereketli, hamdolsun. Güzel bir başlangıç, inşallah sonu da iyi olacak" dedi. Zelkif Bektaş, şu anda İznik Gölü çevresinde faaliyet gösteren 5 ayrı kooperatifin yıllık bin ton gümüş balığı tutacağını belirterek, bu kooperatiflerin, Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini ifade etti. İznik yakasındaki kooperatiflerin Orhangazi kooperatiflerine oranla daha yüksek kapasiteli olduğunu da belirten Zelkif Bektaş, "Bu yıl çok bereketli bir sezon. İnşallah böyle devam eder" ifadelerini kullandı Zelkif Bektaş balığın Türkiye’de paketlenerek öncelikli olarak Yunanistan’a ihraç edildiğini hatırlatarak, "Ukrayna hatta Amerika’ya gönderen firmalar var. Bu balıklar oralarda cips haline getirilip paketlenip satışa sunuluyor. Oralarda cipsin paketinin 4 dolara satıldığını öğrendik. Geçen yıl balığın kilogram fiyatını 11-12 TL’ye veriyorduk. Maalesef beklediğimiz fiyat bu yıl yok. Bu yıl 13 TL’ye satabiliyoruz. Bu sezon 5 kooperatifin İznik Gölü’nden ortalama bin ton gümüş balığı avlayarak ihracata göndereceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. "Kendimiz cipse dönüştürebiliriz ama tesis lazım" Zelkif Bektaş, gümüş balığının Türkiye’de de işlenip paketlenebileceğini anlatarak, "Bunun için bizdeki tesis yetersiz kalıyor. Bunda devlet büyüklerimizden tek istediğimiz İznik Gölü bölgesinde 600-700 tonluk bir soğuk hava depo yapması. O durumda biz bunları burada paketleriz. Böylece katma değeri yüksek bir ürün elde etmiş oluruz. Daha önceleri çok söz verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi soğuk hava deposu yapılması için sözler verilmişti. İnşallah şimdi gelen yeni başkanlardan bunu bekliyoruz. Aynı projelerin devamı olarak İznik Gölü’nde böyle bir soğuk hava deposu yapılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."