GÜNDEM - 28 Ocak 2021 Perşembe 10:48

Adalet Bakanı Gül'den sert 'militan' tepkisi

A
A
A
Adalet Bakanı Gül'den sert 'militan' tepkisi

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Vicdanını satmış, aklını kiraya vermiş militanların hukuka ve adalete verdiği tahribatı hala giderebilmiş değiliz. Bugün bu ülkenin hakimine, savcısına, valisine, kaymakamına ‘militan’ diyen birisi, militan görmek istiyorsa o döneme baksın, bu yaşadığımız dönemdeki militanlara baksın. Mahremiyet ifşasını, özel hayat komplolarını, kaset tezgahlarını yaşam tarzı haline getirenlere baksın” dedi.

Adalet Bakanı Gül, Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından 28 Ocak Veri Koruma Günü dolayısıyla düzenlenen konferansa katıldı. Bakan Gül, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde insan hak ve özgürlüğünü baş tacı yapan reformlarla çok önemli bir yere geldiğini söyledi. Bu çizginin özünde vatandaşların hakkına, milletin iradesine duyulan saygı ve hürmet olduğunu belirten Gül, “Öğretmeni, polisi, hakimi, savcısı, memuru, valiyi, kaymakamı, öğrenciyi, genci, yaşlıyı hepsini, herkesi bir bütün olarak 83 milyonun şerefli bir ferdi olarak görmek, iktidarıyla muhalefetiyle hepimizin boynunun borcudur. Ötekileştirmeden, onun bir insan olduğunu asla unutmadan, sözde ve özde ayrımı yapmadan herkesi kucaklamak insan olan herkese yakışan bir erdemdir. Bu nedenle insanımızın onuru, mahrem alanı ve kişisel haklarını teminat altına almanın temel vazife olduğuna inanıyoruz. Bu anlamda öncelikli görevlerimizden biri de kişisel verileri korumaktır” diye konuştu.

“Hiçbir çifte standart asla kabul edilemez”

Teknolojinin kolaylaştırıcı imkanlarının yanında kendine özgü tehdit ve zorluklarının da bulunduğunun farkında olduklarını aktaran Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bilginin aynı zamanda bir silaha dönüştüğü, silah gibi kullanılabildiği bir çağda yaşıyoruz. Veri, günümüzde en değerli madene dönüşmüş durumda. Veri madenciliği, büyük veri, yapay zeka gibi kavramları son zamanlarda sıkça duyuyoruz. Günümüzün en değerli varlığı olan verinin daha hızlı işlenmesini, daha kolay depolanmasını sağlayan teknolojik gelişmeler, veri güvenliğini de karşımıza bir sorun olarak çıkarmaktadır. Özellikle ücretsiz olmasıyla da dünyada birçok kişi tarafından ilgiyle takip edilen, dahil olunan sosyal mecralar da yine bu anlamda önemli bir genişlikte verileri toplamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın sürekli olarak vurguladığı gibi sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse, elektronik sistemlerimizin ve bu sistemlerde saklanan verilerin korunması da o derece önemlidir. Veri güvenliğini yabancı kaynaklarla sağlamaya çalışmak adeta sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmek gibi bir sonuca çıkabilmektedir. Bu gerçekten hareketle, “Siber Vatanı” korumak için veri güvenliği konusunda yerli ve milli çözüm çalışmaları hızlandırılmış, Türkiye’nin kişisel verisinin Türkiye’de kalması gerektiği anlayışıyla gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Örneğin son günlerde bir sosyal iletişim platformunun uygulamanın devamı için kişisel verileri kullanma, başka platforma aktarmaya rıza şartını getirdiği görmekteyiz. Ancak Avrupa Birliği ülkelerine bu anlamda çifte tercih sunulması, farklı ülkelerde farklı tutum içine girilmesi çifte standarttır. Herkesin, her ülkenin, her vatandaşın verisi kıymetlidir, gizlidir. Bu konuda hiçbir çifte standart asla kabul edilemez.”

Gül, her türlü kişisel veriyi toplayan, depolayan sosyal ağların, sıra suç ve suçlulukla mücadeleye geldiğinde failler için gizli bir liman olabildiğini dile getirerek, “Bu duruma karşı işbirliğine açık olduğumuzu defalarca söyledik ama hiçbir şekilde karşılıklı diyalog ve işbirliğine olumlu yanıt alamadık. Terör propagandasının, şiddet kışkırtmasının ve nefret dilinin itibar ve koruma göreceği hiçbir yer, hiçbir alan bulunmamalıdır. Dijital olsun, sosyal olsun, sosyal medya olsun, hiçbir yerde şiddetin, terörün, karakter suikastının asla müsamahasına göz yumulamaz. Yine bu kapsamda internet, özel hayata dair ifşaatın, mahremiyet ihlallerinin ve itibar suikastlarının faaliyet alanına dönüşmemelidir. Hukuk, buna hiç bir suretle izin vermez” ifadelerini kullandı.

FETÖ’nün istihbarat ve veri madenciliğine özel önem verdiğini herkesin hatırladığını dile getiren Gül, şu değerlendirmelerde bulundu:


“Delil tezgahlarıyla üretilen kumpas davalarının, hukuk dışı operasyonların, sahte isimlerle yapılan usulsüz dinlemelerin, kişilerin mahrem görüntülerinin, özel bilgilerinin ifşa edilmesi, verilerin hukuk dışı yollarla ele geçirilmesi gibi olayları hep beraber yaşadık. Hukuk bütün bu haysiyet cellatlarına hesap sorumuştur, sormaya devam etmektedir. Dijital kumpaslarla kişilerin hayatlarını zehir etmekten çekinmeyen FETÖ yöntemleri hiçbir şekilde hukuk devletinin koruyacağı bir tutum değildir. Bu anlayışı kim yaparsa yapsın zihniyet olarak FETÖ’cü zihniyettir ve bu zihniyetle mücadeleyi el birliğiyle tüm kurumların göstermesi gerekir. Bu dönemleri hep birlikte acı tecrübeyle yaşadık. Vicdanını satmış, aklını kiraya vermiş militanların hukuka ve adalete verdiği tahribatı hala giderebilmiş değiliz. Bugün bu ülkenin hakimine, savcısına, valisine, kaymakamına ‘militan’ diyen birisi, militan görmek istiyorsa o döneme baksın, bu yaşadığımız dönemdeki militanlara baksın. Mahremiyet ifşasını, özel hayat komplolarını, kaset tezgahlarını yaşam tarzı haline getirenlere baksın. Bu çarpık zihniyet, her sözüyle aslında devletin FETÖ militanlarından adım adım ve büyük kararlılıkla temizlenmesinden duyduğu üzüntü ve öfkeyi yansıtmaktadır. Milletle ve milletin iradesiyle kavga ederek hiçbir yere varılamaz. Bu ülkenin şerefli savcıları, hakimleri, mülki amirleri, emniyet ve güvenlik güçleri birilerinin işine gelse de gelmese de her türlü hukuksuzluğun karşısında ama milletin de daima yanında olmaya devam edeceklerdir.”

Abdullah Sarica
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Bak: "Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler" Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce izci, 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler." dedi. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından ’57’nci Alay Vefa Yürüyüşü’ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından tümü şehit düşen 57’nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı. Sabah namazı kılındı Ardından, 109 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00’yı gösterdiğinde harekete geçti. Atalarına yürüdüler Yarbay Mustafa Kemal’in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57’nci Alayı Conkbayırı’na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı’nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce izci katıldı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Amacımız bu ülke gençlerine Çanakkale destanını, Malazgirt zaferini, Dumlupınar, 30 Ağustos’taki, Sakarya’daki, 15 Temmuz’daki destanları unutturmamak, hatırlatmak. Bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bu vatan için binlerce şehidin verildiğini anlatmak ve bunları yaşamalarını sağlamak. Gençlerimiz o atmosferi görüyor, o zamanki o mücadelenin zorluklarını yaşananları hissediyor. Amaç bu toprakların gücünü, nasıl bir mücadele verildiğini anlatmak. Bakanlık olarak bunu sürekli gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanından gençlerimizi Çanakkale gezileriyle buraya taşıyoruz. Geziyorlar, programlar yapıyoruz. Rehberler, tarihçiler buradaki destansı mücadeleyi anlatıyorlar. Bu topraklar kanla yoğrulmuş, destansı mücadele var, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları o zaman mücadelede yer aldılar. Tüm dünya ve batı medeniyetine, emperyalizme karşı büyük mücadele ortaya konduğu, dünyanın en güçlü donanmaları, ordularını burada yendiler. Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler. Geçmişimizle tarihimizle gurur duyuyoruz" dedi.
Kütahya Kütahya’da silah ticareti operasyonu: 6 gözaltı Kütahya ve Afyonkarahisar’da kaçak silah ticareti yapanlara yönelik 7 adrese eşzamanlı düzenlenen operasyonda, 6 şüpheli gözaltına alındı. Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü sorumluluk bölgesinde silah ticareti yapan şahısların tespitine yönelik Asayiş Şube ve İstihbarat Şube Müdürlükleri tarafından yapılan koordineli çalışma sonucu, Afyon’dan silah bulundurma ruhsatı ile birlikte yasal yoldan silah satın alan şahısların Kütahya’ya getirdikleri silahları sattıkları ve satışı gerçekleştirdikten sonra da hırsızlık süsü vererek çalındığı yönünde müracaatta bulundukları tespit edildi. E.D. (37), E.D. (39), Y.V. (32) ve B.M. (23) isimli şahıslar hakkında projeli teknik ve fiziki takip çalışması neticesinde yapılan ara yakalamada, toplam 66 adet çeşitli çaplarda tabanca fişeği ele geçirildi. Hakkında çalışma başlatılan 4 şüpheli şahsın 2 ayrı şahıs ile silah ticareti konusu ile ilgili olarak irtibatlı olduğu tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması ve soruşturmaya konu başkaca suç unsurlarının ele geçirilmesi amacıyla Kütahya İl merkezinde 6 şüpheli şahsın yakalanması ve suç unsurlarının ele geçirilebilmesi için Kütahya il merkezinde 4 adres, jandarma sorumluluk bölgesi olan Siner Mahallesi’nde 3 adres olmak üzere toplamda 7 adreste yapılan eş zamanlı operasyon sonucu 6 şüpheli şahıs yakalandı. Yapılan arama neticesinde, 2 adet ruhsatsız tabanca, 5 adet av tüfeği, 127 adet tüfeği kartuşu, 13 adet çeşitli çaplarda tabanca fişeği ve 5 adet tabanca şarjörü ele geçirildi. Yakalanarak gözaltına alınan 6 şüpheli şahıs hakkında adli işlem başlatıldı.