GÜNDEM - 23 Ocak 2020 Perşembe 15:06

'Adli sicil kaydı düzenlemesine ihtiyaç var'

A
A
A
'Adli sicil kaydı düzenlemesine ihtiyaç var'

Denetimli serbestlik sisteminin değişmesiyle halen 1 Temmuz 2016'dan önce işlenen suçlar için 2 yıl, diğer suçlar için de 1 yıl olan denetimli serbestlik süresi, yeni sistemde alınan cezaya göre 5’te 1 oranında uygulanacağı belirtiliyor.

Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, adli sicil kaydı düzenlemesine ihtiyaç olduğunu belirterek, "Yeni infaz düzenlemesi içinde, sayıları 7 milyona ulaşan adli sicil kaydı bulunan eski hükümlülerin, adli sicillerinden dolayı çektikleri zorluklara dikkate alınarak adli sicil düzenlemesinin infaz düzenlemesi ile ele alınmasının toplum yararı açısından daha doğru bir adım olacak." dedi.

Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre, cezaevlerinde 260 bin 144 kişi bulunurken, bunların 202 bin 434’ü hükümlü, 57 bin 710’u ise tutuklu var. Adalet Bakanlığı'nın aylardır üzerinde çalıştığı infaz düzenlemesinden ilk etapta 42 bin kişi yararlanacak. Denetimli serbestlik sistemi değişecek. Halen 1 Temmuz 2016'dan önce işlenen suçlar için 2 yıl, diğer suçlar için de 1 yıl olan denetimli serbestlik süresi, yeni sistemde alınan cezaya göre 5’te 1 oranında uygulanacak.

Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, yeni infaz düzenlemesi konularında yaptığı açıklamada; adli sicil kaydı düzenlemesine ihtiyaç olduğunu, yeni infaz düzenlemesi içinde, sayıları 7 milyona ulaşan adli sicil kaydı bulunan eski hükümlülerin, adli sicillerinden dolayı çektikleri zorluklara dikkate alınarak adli sicil düzenlemesinin infaz düzenlemesi ile ele alınmasının toplum yararı açısından daha doğru bir adım olacağını belirtti.

Adli sicil kaydı bulunan hükümlülerin ceza evinden çıktıktan sonra, toplumsal yaşama uyum süreci, birçok sorunu da beraberinde getirdiğini belirten Demir, asıl cezanın tahliye sonrasında varlığını hissettirdiğini ve en temel ihtiyaçlardan yiyecek, giyecek, gelir ve yaşayacak bir yer gibi kaynaklara ulaşamama ve destek yetersizliği, ekonomik sorunlar, toplum tarafından dışlanma, etiketlenme ve bunun sonucunda ruhsal çökkünlük yer alabildiğini kaydetti.

"Hüküm giymiş ve cezalarını çekmiş kişilerin topluma kazandırılması için çok önemli"
Demir, bu sorunlar nedeniyle ise cezaevlerinden çıkan hükümlülerin önemli bir kısmının tekrar suç işlediğini ve yeniden ceza evine girdikleri yapılan araştırmalarda ortaya konulduğunu belirterek, "Sağlıklı infaz düzenlemesi için bir çok bakanlığın koordineli bir şekilde çalışmaları arasında suç ortamının kurutulması ilk öncelik olduğu düşünüldüğü taktirde adlı sicil kaydı düzenlemesinin ne kadar gerekli olduğu veriler ile ortadadır. Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkumiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren; yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla 15 yıl geçmesiyle, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın 30 yıl geçmesiyle silinebileceği koşullarda, hükümlünün infazdan sonra yeniden suç işlemeyerek insan onuruna yakışır bir hayat sürmesi için adli sicil kaydı düzenlemesine ihtiyacın ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkmaktadır. 1 yıl ceza alan kişi ile 10 yıl ve daha fazla ceza alan kişinin aldığı cezanın yılına bakılmaksızın, adli sicil kaydının silinmesini 15 yıl beklemesinin mağduriyetlere neden olduğu açık olarak ortada iken af veya ceza indiriminin amacına ulaşması için toplum yararı düşülerek adli sicil kaydı düzenlemesi ile birlikte yapılması yerinde bir düzenleme olacak. Türkiye'de yaklaşık 7 milyon sabıkalının olduğu düşünülürse, hüküm giymiş ve cezalarını çekmiş kişilerin topluma kazandırılması için çok önemli, gerekli ve yerinde bir düzenleme olacaktır." dedi.

"Ceza infaz düzenlemesi, toplumun taleplerine göre düzenlenmeli"
Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, henüz teklif halini almayan ceza infaz düzenlemesi 17 maddelik taslak metinde yeni infaz düzenlemesi kapsamına alınmayacak suçların belirlendiğini, Şubat ayı başında Meclis’e sunulması planlanan düzenleme ile ilk etapta 42 bine yakın mahkumun tahliye olacağını söyledi.

Demir, "Kapsam dışı tutulan suçların, terör suçları, örgütlü terör suçları, kasten adam öldürme, cinsel istismar, kadına ve çocuğa şiddet, soykırım suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, insan üzerinde deney suçu, organ ve doku ticareti, reşit olmayana cinsel istismar, çocukların cinsel istismarı suçu, devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiiller, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs, kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet veya köleleştirme, kişi hürriyetinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tabi kılma, zorla hamile bırakma, zorla fuhşa sevk etme suçların tamamı, Atatürk aleyhine işlenen suçlar, orman kanununa aykırı suçlar infaz düzenlemesi kapsamına alınmayacağı taslak metinde belirtiliyor. Taslak metinde olan bu suçlar dışındaki suçlar infaz düzenlemesi kapsamına alınacak. İnfaz düzenlemesi, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki dosyaları kapsamadığı, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tutuklu yargılananların tutukluluk halinin davam edeceği bir düzenleme olduğunu söylenebilir." ifadelerini kullandı.

Demir, yapılacak düzenlemelerin toplumun taleplerini karşılayacak düzeyde olunmasının çok önemli olduğunu adli sicil düzenlemesinin, yeni infaz düzenlemesi içerisinde değerlendirilmesinin toplum yararına bir gelişme olacağını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te hareketli gece: Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla saldırıp kapıyı ateşe verdi Fatih’te iddiaya göre, psikolojik sorunları olan bir kişi sesten rahatsız olduğu için üst komşusunun kapısını önce balyoz ve matkapla kırmaya çalıştı, başarılı olamayınca 4 kişinin bulunduğu evin dış kapısını ateşe verdi. Polis, itfaiye ve özel harekat polisleri olaya müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi. Olay, saat 01.30 sıralarında Fatih İskenderpaşa Mahallesi Feyzullah Efendi Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, 5 katlı binanın 4’üncü katında oturan psikolojik sorunları olan bir kişi, üst komşularının çıkardığı sesten rahatsız olunca eline aldığı balyoz ve matkapla üst komşusunun kapısına vurarak açmaya çalıştı. 5’inci katta oturan komşuları neye uğradıklarını şaşırarak panik içinde polise haber verdi. Kapıyı balyoz ve matkapla açamayan saldırgan başarılı olamayınca kapıyı ateşe verdi. Özel harekat polisleri saldırganı etkisiz hale getirdi Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri balyoz saldırgana müdahale etmekte güçlük çekince olay yerine polis özel harekat ekipleri sevk edildi. Özel harekat ekiplerinin çalışmasıyla saldırgan etkisiz hale getirilirken dairede bulunan 4 kişi itfaiye ekiplerince evin camından merdiven aracıyla tahliye edildi. Binadan dışarı çıkmak istemeyen saldırgan polis özel harekat tarafından etkisiz hale getirilerek sedye ile binadan dışarı çıkarıldı. Sedye ile dışarı çıkarılan saldırgan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Alt komşularının saldırısına uğrayan 4 kişi, saldırgandan şikayetçi olmak ve ifade vermek için polis merkezine götürüldü. Saldırı anında dairede olan ev sahibi Muhammet Enes, “Alt kattaki komşu eve matkapla içeri girmeye çalıştı, evin kapısını yaktı. Balyozla kapıya vurdu. Polisi aradık polis geldi. Camdan bağırıyorum ben polislere, yardımcı olsanıza adam kapıyı yakıyor. Adamı almıyorlar. Özel harekat geldi, tek bir adam ancak alabildi. Saldırgan benim alt komşum, daha önce hiçbir tartışma yaşamadık. Ruh hastası kendisi kuruluyor. Daha önce de biz polis çağırmıştık. Çevik kuvvet gelmişti kapıyı koçbaşıyla kırmıştı. Kapısını biz mi kırdık zannediyor artık. 2-3 akşamda bir geliyor. Daha önce 4-5 defa şikayetçi olduk. Birinci kattaki komşu onu da rahatsız ediyor, saldırıyor. O da şikayetçi oldu ama almıyorlar” dedi. Yanan kapı içeriden cep telefonu kamerasıyla anbean görüntülendi Görüntülerde, evde yaşayan 4 kişinin yaşadığı panik anları ve dışarıdan yanan kapının dumanlarının daireden içeri girdiği anlar görülüyor. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen saldırganın daha önce de aynı daireye matkapla saldırdığı iddia edildi. Hastaneye kaldırılan saldırganın hastanedeki işlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenilirken ekiplerin olayla ilgili çalışmaları sürüyor.
Aksaray Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı Aksaray’da önüne aniden bir otomobilin geçmesi üzerine fren yapan tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada otobüs sürücüsüyle birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Kaza saat 02.00 sıralarında Aksaray - Adana Karayolunun 6. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Diyarbakır’a giden Muhammet T. (45) idaresindeki 42 EKB 68 plakalı demir profil yüklü tır, önüne aniden geçen Şammas A. (29) yönetimindeki 68 AE 610 plakalı otomobili son anda fark ederek ani fren yaptı. Ani fren yapmasıyla birlikte tırın arkasından seyreden İstanbul - Adıyaman seferini yapan Murat T. (43) idaresindeki 02 AG 525 plakalı yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. 21 yolcunun bulunduğu otobüs kazasında otobüs şoförü ve 7 yolcu olmak üzere 8 kişi yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan 3 yaralı ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırılırken, hafif yaralanan 5 yolcuya olay yerinde ayakta müdahale yapıldı. Hastanede tedavi altına alınan otobüs sürücüsü ve 2 yolcunun da durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Yaşanan kazayı anlatan tır sürücüsü Muhammet T., “Şahin bir gitti bir geldi derken, ben tanımıyorum sürücüsünü ama önüme durdu. Durunca da ben fren yaptım. Çok sert fren yapmadım aslında yavaştım ben, otobüs de vurmuş arkamdan. Ben Ankara’dan Diyarbakır’a gidiyordum” dedi. Otobüste bunulan yolculardan Kadir Göçer (54) ise “Şahin taksi tırın önünde ani fren yaptı. Tır şoförü de ona vurmamak için ani fren yapıyor. Otobüste ona vurmamak için sağa kırınca duvara vuruyor. İyi ki de duvara vurmuş. Direk tıra vursaydı çok kötü olurdu” diye konuştu. Kazanın ardından yolcular otobüs firması tarafından olay yerine tahsis edilen servis minibüsü ile terminalde bulunan başka bir otobüse taşındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.