SPOR - 02 Ağustos 2021 Pazartesi 15:49

Ahmet Ağaoğlu: “Biz futbolda adalet ve hakkaniyet istiyoruz”

A
A
A
Ahmet Ağaoğlu: “Biz futbolda adalet ve hakkaniyet istiyoruz”

Kulüpler Birliği Başkanı Ahmet Ağaoğlu, MHK Semineri’nde konuştu. Herkesin hakem hatasına sığındığını ifade ederek hakemlere seslenen Ağaoğlu, “Biz futbolda adalet ve hakkaniyet istiyoruz” dedi.

Merkez Hakem Kurulu Yaz Semineri’nin resmi açılışında konuşan Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ahmet Ağaoğlu, ülke futbolu olarak çok sıkıntılı bir süreç içinden geçtiklerini belirterek sözlerine başladı. Son 2 senede büyük bir irtifa kaybettiklerini ifade eden Ağaoğlu, “Ekonomik olarak, marka değeri olarak irtifa kaybettik. Sektör olarak ülkede zorluğu en üst seviyede yaşayan, buna rağmen faaliyetine devam eden tek sektör futbol sektörü oldu. Sanatta, kültürde ülkede neredeyse tüm faaliyetlerin durma noktasına geldiği noktada biz haftada iki maç, çoğu zaman üç maç oynayarak belki de ülke insanın psikolojisinin ekranda oynanan futbolla motive eden bir görev icra ettik. Bu süreçte ekonomik anlamda ve marka değeri olarak çok şey kaybettik. Bunun sorumluluğu futbolun tüm paydaşlarının üzerinde. Bu marka değerini yukarıya taşımak ve Avrupa’da 6. büyük lig olduğumuz iddia ediyorsak bunun sorumluluğunu yerine getirmeliyiz” diye konuştu.

“Herkes hakem hatasına sığınıyor”

Yıllardır süregelen bir gerçeğin hakem hatasına sığınmak olduğunu söyleyen Ağaoğlu, “Çoğu zaman yönetici, kulüp başkanı, hatta kifayetsiz performans gösteren oyuncu bile hakem hatası üzerinden bir çıkış yolu arıyor. Bu durum hiçbir şekilde bu ailenin doğruları bulması, doğruları konuşması, futbolun marka değerinin de yukarıya taşınması için gereken sorumluluğu yerine getirmesine engel değil. Uzun süreden sonra ilk defa Kulüpler Birliği olarak hemen hemen tüm kulüplerimizin ortak birleştiği bir nokta var, biz futbolda adalet ve hakkaniyet istiyoruz, futbolda sistem istiyoruz. Çözümsüzlüğün çözüm, sistemsizliği de sistem olmadığını hepimiz gördük. Çoğu zaman kulüp başkanları olarak bağımsızlık ve adalet bizim için fazla bir anlam ifada etmedi. Bağımlı olsun ama bana bağımlı olsun istedik. Kulüpler Birliği Başkanı olarak ilk defa bu dönemde tüm kulüp başkanlarımız tek bir fikir etrafından birleşiyorlar, aynı şeklide aynı hassasiyeti federasyonumuzda da görüyoruz. Geçen çarşamba günü icra edilen genel kurulda uzun zamandan beri bağımsızlıkları ve yapısal olarak tartışılan tahkim, disiplin ve UÇK’nın, federasyonun değil de genel kurulda seçimle atanmasına yönelik tüzük değişikliği bizim bu samimiyetimizin ve federasyonumuzun aynı hassasiyetle bu konuya yaklaşımının en önemli göstergesi oldu” açıklamasını yaptı.

“Geçen sezon VAR standardının belli olmaması en büyük sıkıntımızdı”

VAR konusuna da değinen Ağaoğlu, “Geçen sezon VAR’la ilgili yaşadığımız sıkıntı VAR’ın standardının belli olmamasıydı. Hangisine karışır, hangisine karışmaz belli değildi. Kapsamın dışına çıkıyorsa burada sıkıntı var demektir. Biz bunun düzelmesini istiyoruz. Her pozisyona VAR müdahale etsin beklentimiz yok. 3-4 dakikaya varan VAR incelemeleri, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda 10-15 saniyeyle sınırlı kaldı. Hakemlerimizden yalnızca hakkaniyet ve adalet bekliyoruz. Dibe vurmaya yüz tutmuş marka değeri, özellikle futbolun finansal paydaşları, bu tür sıkıntıların üzerinden kendilerine avantaj sağlıyorlar. Hakem kararları, olmayan seyirci, kulüp başkanlarının konuşmaları üzerinden, bunların hepsi bahane gösterilerek finansal ortak sorumluluklarını pazarlık haline getiriyor. Bundan kaçınmamız gerek. Sizlerin kararlarının tartışılmayacağı, maalesef Türk futbolunda önce hakem kararları üzerinden MHK, MHK üzerinden de TFF Başkanı tartışılır konuma geliyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bizlerin gözünde sizler bağımsız bir kurumsunuz. Adaleti dağıttığınız takdirde sizlerin en büyük destekçisi Kulüpler Birliği, kulüpler, bizler olacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Bozhan Memiş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aile ve Gençlik Fonu’na 6 binden fazla başvuru yapıldı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu’na bugün itibarıyla 6 bin 299 çiftin başvurduğunu belirterek, “Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftleri bu hafta evlilik öncesi eğitimlere aldık” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Dinar ve Sandıklı ilçelerini ziyaret etti. Vatandaşlarla bir araya gelen, esnafı ziyaret eden Göktaş’a halk yoğun ilgi gösterdi. Sandıklı ilçesinde seralara da giden burada çalışan kadınlarla bir araya geldi. Ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu başvurularına ilişkin, “Bugün itibarıyla 6 bin 299 çiftimiz fondan yararlanabilmek için başvuruda bulundu” yanıtını verdi. Başvuruların titizlikle değerlendirildiğini aktaran Göktaş, “Şu ana kadar en çok başvuruyu Hatay’dan aldık. Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftleri bu hafta evlilik öncesi eğitimlere aldık. Resmi nikahın ardından da krediler hesaplarına yatmaya başlayacak” diye konuştu. Projenin öncelikli olarak deprem bölgesinde pilot olarak uygulanmaya başladığını hatırlatan Göktaş, “Depremden etkilenen gençlerimize öncelik veriyoruz. Pilot bölge Adıyaman, Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya olarak belirlenmişti. Fonu deprem bölgesinin ardından Türkiye geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin gençleri her şeyin en iyisini hak ediyor” ifadelerini kullandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yönelik 8 bin personel alımıyla ilgili takvime yönelik soru üzerine Bakan Göktaş, şunları kaydetti: “Başvuru süreci tamamlandı. Bakanlık tarihimizdeki tek seferde en büyük personel alımını yapıyoruz. Nisan ayı içerisinde atamaları gerçekleştireceğiz. Değişen ihtiyaçlara göre hizmetlerimizin niteliği ve kalitesi her geçen gün artıyor. Yeni mesai arkadaşlarımızla milletimize en iyi hizmeti sunmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
Samsun Samsun için büyük hedef: 5 milyon turist İYİ Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, Samsun’u turizm şehri yapacak mega projelerini açıklayarak, “Hedefimiz 5 milyon turist” dedi. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizm gelirlerine katkı sağlarken, Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’da yaptığı seçim kampanyası ve projeleri ile Türkiye’nin dikkatini çeken İmren Nilay Tüfekci, şehri cazibe merkezi yapacak bazı mega projelerini anlattı. “3 ana proje ile Samsun’u lokomotif şehir yapacağız” Samsun’un turizm vitrininin doğru oluşturulmadığına dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, büyükşehir için hazırladığı 3 imza proje ile kent turizmini ayağa kaldırmayı planlıyor. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizmde Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’un Karadeniz’in en büyük, Türkiye’nin ise 16. büyük şehri olduğunu belirten İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un yeni nesil turizm projeleri sayesinde Karadeniz’in de yıldızının parlayacağını söyledi. Yılda 5 milyon turist, 500 milyon dolar gelir Nilay Tüfekci, “Samsun, ülkemize gelen yaklaşık 50 milyon yabancı turistin yalnızca çok küçük bir rakamı olan, 100 bin turisti çekmektedir. Samsun’a yerli yabancı yılda ortalama 600 bin turist gelmektedir. Ortalama geceleme sayısı 1,4 gündür. Yapacağımız turizm yatırımları ile yılda 5 milyon turist ve 4 gün geceleme sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. Her bir turistin günlük 100 dolar harcadığı kabul edildiğinde; yılda 500 milyon dolar turizmden gelir elde edeceğiz” diye konuştu. Samsun’un geliri artacak Vatandaşların sorun yaşadığı her konuda projelerin hassasiyetle hazırlandığını belirten İmren Nilay Tüfekci, kalkınan bir Samsun için turizm ve ihracat gelirlerini artırmanın şart olduğunu söyledi. Geleceğin Samsun’unu bir cazibe merkezi olarak konumladığını belirten İmren Nilay Tüfekci, turizmde 3 ayrı proje ile şehrin rekabet gücünü önce ulusal, ardından uluslararası alanda artıracağını ifade etti. 5 milyon turist ve döviz girdisi Tüfekci’nin 5 milyon turisti hedeflediği Visit Samsun projesi, kentin kanyonlar, deltalar, sahilleri, şelaleleri gibi her ilçesinde yer alan turizme elverişli doğal güzelliklerinin cazibe alanı haline getirilerek teşvik edilmesini öngörüyor. Tüfekci, “Bu bölgelerin bazılarında sosyal tesis var ama içinde lavabo bile bulunmuyor. Bizim başkanlığımızda yatırımcıları doğal güzelliklerin bulunduğu alanlara teşvik edecek adımları atacağız ve restoranı, aktivite alanları, kafeleri ile turistlerin keyifli ve kaliteli zaman geçireceği ortamı oluşturacağız” dedi. Gastronomi, deniz turizmi, kaplıca, rafting, yayla, kış turizmi, kuş izlemi, yaz turizmi konularında işletmelerin geliştirilmesi ve gerekli yerlere tesis inşası için teşvik edici olacaklarını anlatan İmren Nilay Tüfekci, ayrıca Masal Park projesi ile de 300 bin ziyaretçinin çekilebileceğini ifade etti. Tüfekci "Masal Park ile sadece turizme değil, burada kullanılacak 55 milyon kesme çiçeğin üretimi sayesinde çiftçimize de çok büyük katkı sağlayacak. Masal Park Samsun’un toparlanması ve üzerinden ölü toprağını atması için çok büyük öneme sahip” diye konuştu. Masal Park Projesi Yaklaşık 130 bin metrekare alan üzerinde kurulacak Masal Park, Dubai’de gerçekleştirilen Miracle Park projesinden esinleniyor. Bu projenin 6 yıl gibi kısa bir zamanda kendi maliyetini çıkaracağı hesaplanıyor. 20 bin metrekarelik Savarona Adası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Savarona Yatı’nın isminden ilham alınarak projelendirilen Savarona Adası da Tüfekci’nin imza projelerinden biri. Samsun’un ilk turistik adası Savarona yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alanı doldurarak yapılacak. Üzerinde kule, kafe, restoran, hediyelik eşyaların satıldığı stantlar olacak. “Şehrimizin kaynaklarını çok doğru şekilde kullanırsak bunların hepsine yetecek maddiyat var. İstanbul’daki, Ankara’daki bağlantılarımızla da bunları destekleyeceğiz” diyen İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un turizmden aldığı payın yüzde 1 seviyesinde kalmasının üzücü olduğuna dikkat çekti.
İzmir "Ölü Kadınların Şarkısı": Sahne Tozu Tiyatrosu’ndan duygusal bir prömiyer Sahne Tozu Tiyatrosu’nun sahnelediği ve Haluk Işık’ın yönettiği "Ölü Kadınların Şarkısı" adlı oyun, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde seyirciyle buluştu. Sahne Tozu Tiyatrosu oyuncularının ustalıkla canlandırdığı bu oyun, seyircileri derinden etkileyen bir performans sergiledi. Dünya Tiyatro Günü prömiyer ile kutlandı "Dünya Tiyatro Günü’nde gerçekleştirilen prömiyer gösterimi büyük ilgi gördü. Oyunun teması ve sahnedeki performanslar, izleyicilerin duygusal anlar yaşamasını sağladı. Haluk Işık’ın yönetmenliğindeki bu özel oyun, seyirciler arasında büyük bir coşku oluşturdu. Seyirci oyun sonunda dakikalarca ayakta alkışladı. Sahne Tozu Tiyatrosu’nun deneyimli oyuncuları, rollerini ustalıkla canlandırarak seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. “Ölü Kadınların Şarkısı", Sahne Tozu Tiyatrosu’nun başarılı prömiyerlerinden biri olarak hafızalara kazındı. Duygusal derinliği ve etkileyici sahne performanslarıyla izleyicilerin beğenisini kazandı. Oyun sonunda yardımcı yönetmen Banu Kezel, Dünya Tiyatro Günü’nde sahnede olmanın mutluluğunu paylaşarak sahneye oyunun yönetmeni Haluk Işık’ı davet etti. Haluk Işık, Dünya Tiyatro Günü’nü kutlayarak, Sahne Tozu Tiyatrosu’na teşekkürlerini iletti. Konuşmaların ardından sahneye Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören davet edildi. Haluk Işık’a teşekkür eden İşgören, Dünya Tiyatro Günü’nde prömiyer yapmanın sevincini paylaştı. Çağlar İşgören, Haluk Işık’ın doğum günü olduğunu paylaşarak seyirciler eşliğinde sürpriz kutlama gerçekleştirdi. Bosna-Hersek iç savaşını konu alıyor Eve Ensler’in “Zorunlu Hedefler” adlı eserinden yola çıkılarak kurgulanan, yorumlanan ve sahnelenen oyun, yakın dönemin en yakıcı olaylarından biri olan Bosna-Hersek iç savaşını konu edinmektedir. Savaşın akıl almaz travmalarını yaşayan ve Balkan dağlarının kuytuluklarında unutulmuş bir klinikte, onulmaz yaralarıyla baş başa bırakılan kadınların yaşamına, Birleşmiş Milletler tarafından gönderilen bir doktor ile asistanı katılır. Altı kadının yaşadıklarıyla ve sonrasına dair çok bilinmezli arayışlarıyla örülen oyun, savaş denen vahşeti en acımasız yüzüyle sergilemekte, izleyicisini bu dramın parçasına dönüştürmektedir. Geçmişte ve yine aynı yazarın-yönetmenin yorumuyla sahnelenmiş ve ödüllendirilmiş “Ölü Kadınların Şarkısı” tüm ezberinizi bozacak, size barışın sonsuz erdemini hatırlatacaktır. Umudu var etmenin yolu, gerçeği görmekle başlar. Bu oyunu asla unutamayacaksınız.