SPOR - 15 Şubat 2020 Cumartesi 14:47

Ahmet Nur Çebi'den Fikret Orman'a sert sözler!

A
A
A
Ahmet Nur Çebi'den Fikret Orman'a sert sözler!

Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, divan kurulu toplantısında Fikret Orman ile ilgili yaptığı açıklamada ''Maalesef kendisi burayı yüzüstü bırakarak gitmiştir. Sebep olarak taraftarı gösteriyorsunuz. Taraftar orada, niye gereğini yapmadınız ve sessiz kaldınız'' dedi.

Beşiktaş’ta gerçekleşen divan kurulu toplantısında Başkan Ahmet Nur Çebi açıklamalarda bulundu. En önemli konunun futbol olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Çebi, “Sergen hocamızın gelmesiyle özümüze döndük. Bundan sonra özümüzle beraber profesyonelliği tercih ederek yola devam edeceğiz. Amatörlere karşı sempatimi kimseyle tartışmam. Ama gelir ve gider bütçelerini dengeleyen bir yapıya ihtiyacımız lazım. Hentbol, basketbol ve voleybolda, altyapılardan oyuncularımız geliyor ve bunları değerlendiremiyoruz. Ben istiyorum ki, bu çocuklarımız ana sporcularımız olsunlar. Güreşçilerimizin, boks şubesindeki sporcuların nerelerde spor yaptığını görünce kötü hissetmiştim.

Onları da stada taşıdık. İnşallah başarılı olacaklar. Futbol takımımızı tartışacak durumda değiliz. Toparlanma başladı. Dünkü maç bizi üzdü ancak daha da iyi oynayarak birbirine kenetlenen takım ümitlerimizi artırdı. TFF’ye, hakemlerle ilgili yazdıklarımız ve aldığımız cevaplar var. Biz kurullarla sürekli temas halindeyiz. Hakkımızı alana kadar gerekeni yapmaya devam ediyoruz. Bizlere bu konuda güvenmenizi istiyoruz. Artık eski ve yaşlı hakemler istemiyoruz dedik. Artık gençlerle bu işi yapalım. Yapacaksa hatayı gençler yapsın ve geleceğimizi kurtaralım dedik. Gerçekten fikirlerimizi dinliyorlar ama VAR konusunda açıklayın bu kayıtları şeffaf olun diyoruz, ‘yok açıklanamaz’ diyorlar. Bu VAR ile hakemler arasında işler niye gitmiyor diyoruz, ceza alan hakemleri buraya koymak zorunda kalıyoruz diyorlar. Yurt dışından hakem getirin. Bunların arasında ahbap çavuş ilişkisi var. Birinin babasına diğeri abi diyor, ahbap çavuş ilişkileri etkiliyor. Göztepe maçında IFAB’ın ne görüş bildirdiğinin açıklanmasını istedik ve takibini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Şenol hocayı küstürüp başarısız olmasını sağladılar”

Ocak ayında Futbol AŞ’de ibra edilmeyen ve ardından bir TV programına çıkarak açıklamalar yapan eski başkan Fikret Orman’a cevap veren Ahmet Nur Çebi, “Fikret Orman, yaklaşık 2-3 hafta önce televizyon programında bazı konuşmalar yaptı. Ben kendisiyle ilgili bildiğim ve bilmediğim şeyleri konuşmak istemiyorum. KPMG denetlemeye başladı, onların vereceği rapora göre sonuna kadar gideceğiz. Futbol AŞ’de ibra edilmedi. Bununla ilgili kızgın olduğunu ve TV’ye çıkma ihtiyacı olduğunu anlamış oluyoruz. Bu konu seninle ve benim aramdaki bir konu değil.

Bu konu seninle Beşiktaş arasındaki bir konu. Konu Beşiktaş olduğu zaman benim için akan sular durur. Bunu açıkladım ve ibra edilmemenin dünyanın sonu olmadığını söylememe rağmen televizyona çıktı. Şahsımla ilgili konulara cevap verme hakkımı kullanıyorum. Erzurumspor maçının ardından ‘Kamuoyu önünde hocayı yöneticiler tartışmayacak’ diyor. Benim hangi yöneticim Abdullah Avcı’yı tartıştı. Biz göreve geldikten sonra 6 maç üst üste kazandı. Sonrasında talihsizlik diyelim, olmadı. Demek ki öncesinde siz tartıştınız. Biz gereken desteği kendisine verdik ama olmadı. Ama Şenol hocanın şampiyonluğu kaybettiği sene, kendi yöneticilerinin hocayı küstürüp başarısız olmasına sebep olduğunu çok iyi biliyorum” ifadelerini kullandı.

“Kendisi burayı yüzüstü bırakarak gitti”

Fikret Orman’ın kendisiyle ilgili Futbol AŞ üzerinden yaptığı eleştirileri de yanıtlayan Çebi, “Futbol AŞ’ye girmemişim, göğsümü koyacakmışım. Ben kellemi koydum. Benim göğsümün içinde vicdan var. Zamanında Futbol AŞ için o kadar istekli yöneticiler vardı ki, burada başka AŞ’ler vardı ve hepsinde yönetim kurulu üyesiydim. SSK’dan kaçtı diyor ya, bugün vergi borçlarının yüzde 67’si benim yönetim kurulu üyesi olduğum şirketlere, yüzde 33’ü Futbol AŞ’ye ait. Söz konusu kaçmaksa, seçecek olsam orayı seçerdim. Bugün de aynısı söz konusu. Futbol AŞ’de yine yokum.

Çünkü orada benimle çatışabilecek bir ekip kurdum. Ben oranın büyük ortağıyım. Ben hiçbir yerden onun kaçtığı gibi kaçmadım. Maalesef kendisi burayı yüzüstü bırakarak gitmiştir. Sebep olarak taraftarı gösteriyorsunuz. Taraftar orada, niye gereğini yapmadınız ve sessiz kaldınız. Genel kurullarda genç çocukları arka taraflarda dövdürdünüz. Orada konuşan tertemiz çocuğu alıp dövüyorsunuz, gereğini yapıyorsunuz da, burada size hakaret edene karşı niye gereğini yapmıyorsunuz. Çünkü bunu gidiş amacı olarak kullanacaksınız, yemezler” diye konuştu.

“Bu kulübün ekmeğini yediniz, özel jetine bindiniz. Hiç mi bırakacak 100 bin liranız yoktu”

Yönetimden ayrıldığı dönemde kulüpten alacağını tahsil etmesiyle ilgili Fikret Orman’ın yaptığı eleştirilere de yanıt veren Çebi, “Ben Futbol AŞ’den 2 milyon Dolar’ı Beşiktaş Kulübü’ne geçirmişim ve oradan da almışım gitmişim. Paramı aldım ya, çalmadım ki. Sen de giderken 1 senede paranı aldın, ben 6 senede aldım. Tamer Kıran diye değerli bir arkadaşımız 6-7 sene parasını almadı. Sen başkansın, adam yönetim kurulu üyesi. Ben 2 milyon Dolar almadım. 1 milyon Dolarını burada Kartal Yuvası, loca ve bindiğim uçakların ödemelerine verdim. Diğerini de vadeli çeklerimi aldım. Beşiktaş’ta para konusu her zaman gündeme getiriliyor. Biz buraya geldiğimizde kapıda bir tane profesyonel yoktu.

Burası Beşiktaş. Kapıda bekleyecek, 5 sene 10 sene maaş almış. Ondan sonra gidecek. Neden burayı bize devretmeden gidiyorsunuz, ne şaibeniz var, neden kaçıyorsunuz? Herkes susuyor. Kapıda beyefendinin sekreterini görüyoruz, 'Efendim biz ayrılmak istiyoruz, çok mutsuzuz' diyorlar. O zaman güle güle. Neymiş, ben onun tazminatını ödememişim. Sen ödeseydin. Benim 2 milyon Dolar aldığımı söylüyorsun, giderken hangi yönetici alacaklarını almış. Bu kurumun özel jetine bindiniz, ekmeğini yediniz, çayını içtiniz, hiç mi bırakacak 100 bin liranız yoktu. Giderayak arkadaşına loca satacaksın, 10 gün önce verdiğin 1 milyon TL’yi alıp gideceksin, sonra da Ahmet Nur Çebi hırsızmış gibi televizyonda çıkıp konuşacaksın. Yeter artık işine bak. Çok üzgünüm arkadaşlar, ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.

Geleneklerde ibra etmemek yokmuş, geçmiş yönetimleri konuşmak yokmuş. Yahu Fikret Orman, sen göreve geldiğin gün, 110. yıl törenlerinde, aklına her gelen yerde Yıldırım Demirören’den hesap soracağını söyledin. Bu durum adetlere uygunsa, benimki niye değil. Ümraniye’de masamı toplamışım. Yaramı deşti, evet masamı topladım. Benim gitmem için bana mobbing yaptılar. Yanındaki yönetici arkadaşlarıyla futbolcuların aşçıların duyacağı şekilde bana küfür ettiler. Ben namuslu bir adamım, orada mı oturmalıydım” açıklamasını yaptı.

“Sen transfer komitesi başkanını Futbol AŞ’ye yönetici yapmadın”

Kulübün mali durumlarıyla ilgili açıklamalar yaparak sözlerini sürdüren Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, “Kulübün mali durumları açıklandı. Bu borç artarak devam edecek korkarım ki. Çünkü 3 milyar borcu olan bir kulübün, 450-500 milyon yıllık faizi var, zaten gelirleri o kadar. Ama biz bunu çözeceğiz. Bu kulüp namusuyla onuruyla yaşayacak, kapıda haciz memurları olmadan yaşayacak. Ama bunu hep beraber yapacağız. Beni terk ederseniz ben bir şey yapamam. Ama Beşiktaş camiası büyük bir camia. Keşke bu divan kurulu toplantıları ayda 1 olsa da, ben buradan enerji alarak çıksam. Neymiş, ben Futbol AŞ’de yönetim kurulu üyesi olmamışım ve kaçmışım. Yahu senin transfer cambazı dediğin, transfer komitesi başkanını sen kendin Futbol AŞ’de yönetici yapmamışsın. Orada burada 3 yıldır transferleri yapan transfer komitesi başkanın vardı. Benden ne istiyorsun, bak işine. Ben sana bir şey söylemedim ki, bu ne acele. Hepinizden çok özür diliyorum. Bir daha bu konuyu mali genel kurul gelene kadar açmayacağım ve onun da adını anmayacağım. Bana da bu konuşmada katlandığınız için teşekkür ediyorum” diyerek devam etti.

“Başını öne eğ, hep beraber sarılalım, seni de kucaklayalım”

Fikret Orman’ın Ahmet Nur Çebi’nin kulübe para vermesi gerektiğiyle ilgili sözlerini yanıtlayan Çebi, “Ben gelmişim para verecekmişim, Ali Koç vermiş. Ali Koç rakip takımın başkanı, senin ne işin var onunla, senin konun benimle. Ben Ali Koç değilim, sen beni ezmeye mi çalışıyorsun. Ali Koç para verirken burada sen başkandın, niye vermedin? Sen parayı harcayacaksın, vatandaş gelip senin borçlarını ödeyecek. Bir sus artık. Bir başını öne eğ, ‘Ettik bir halt’ de, hep beraber sarılalım, seni de kucaklayalım. Bana ‘Abi hayırlı olsun, emrindeyim’ diye mesaj gönderdi, ben de cevap vermedim. 1-2 gün evvel benim aleyhimde ‘Bu adama oy vermeyin’ diyorsun, senin samimiyetine nasıl inanacağım ben. Bir başkan gelir ve oyunu atıp gider. Bir insanın vatanı, bayrağı, anası, babası, bacısı, Beşiktaş’ı ve abi dediği kişi onun namusudur. Ona Ümraniye’de yöneticisinin küfür etmesine müsaade etmez. Bu isimler yanında olan malum kişiler. Çok var ama devam etmeyeceğim” dedi.

“Temlikler kendisini 12 yılda ancak kapatıyor”

Fikret Orman’a cevap vermeyi sürdüren Ahmet Nur Çebi, “En çok içerlediğim de şu, ‘Güçlü başkan sloganıyla geldin, güçlüysen para var.’ Güçlü olmak demek para mıdır? Ben paradan utandığım kadar hiçbir şeyden utanmıyorum. Seçim dönemi davul çalınmış. Ne kadar koymuş bu durum arkadaşa. Programın yarısında ‘Güçlü başkan davul çaldı’ dedi. Çaldım. Ne yaptım, ayıp mı etkim. Artık bu kişinin ismini denetleme bitene kadar kullanmak istemiyorum. Bu kişinin ismini açıklamam, denetlemeyi yapan firmayı etki altına alabilir. Ajdin Hasic konusunda arkadaşım da bahsetti. Kendisi pırlanta gibi bir çocukmuş. 2 milyon denilen yerde 1 milyon Euro’ya inmesi çok önemliydi. İnşallah kendisi çok iyi bir performans gösterecek ve ileride Beşiktaş’a büyük paralar kazandırarak önemli transferler yapacak” dedi.

Orman’ın borç içinde geldiklerini söylemesiyle ilgili de konuşan Çebi, “‘Biz de borç içinde geldik’ diyor. Yahu yapmayın. Ben o dönemde de ağladım, zırlandım, bu nasıl hesap dedim. Beterin beteri varmış. O günkü yönetim kurulunun bize bıraktığı 85 milyon Dolar kredi, 10 yıl vadeliydi. 2 tane de temlik vardı, kira ve yayın gelirlerimiz. Bugünü paylaşalım Her şey temlikli. Biletiniz, ön göğsünüz, tozluğunuz. Doğmuş, doğacak olan her şey temlikli. Banka diyor ki, bundan sonra herhangi bir gelir tedarik edersen, bana getireceksin. 5 yıl temlik görünüyor ama 12 yılda ancak kapatıyor kendini. Kartal Yuvaları felaket içinde yüzüyor. Elektrik parasını ödemek için bile para yok. Yapma bu sözleşmeyi, niye yaptın. Hiç olmazsa bazı yerlerden gelenlerle kulübü çeviriyorduk. Ama kendi dönemine ait 300 milyon TL’yi ödeyip gidebilmek adına buna imza attı. Ama hiç hoş olmadı. Peki sonra ne olacak” açıklamasında bulundu.

“Söz veriyorum başarılı olacağız. Yeter ki yanımızda olun”

Kulübü zor şartlar altında çevirdiklerinin altını çizen Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, “Benim burada yazan alacaklı bir param var. Bu paranın birçok kısmı arkadaşlarıma ait. Bakmayın orada 700 lira yazdığına, onlardan da aldım, beraber sırtlandık. Bu şartlar altında bizim çıkabileceğimiz tek bir yol kaldı, bağış kampanyası. Beşiktaş’ı Beşiktaşlıdan başka kimse kurtaramaz ve yardımcı olamaz. Zaten başkasına da ihtiyacımız yok ki. Hazırlıklar bitmek üzere, en kısa sürede önünüze geleceğiz.

Özellikle divandaki abilerimizden destek bekliyoruz. 1 lira da bir, 10 bin lira da bir. Bazen 10 bin Lira verenin yanında 1 lira verenin parasının daha kıymetli olduğunu ben derinden hissediyorum. Biz bu sorunları beraber çözeceğiz. Futbol takımımızı da yüreği olan pırlanta gibi çocuklardan oluşturacağız ve birkaç sene içinde muhteşem bir Beşiktaş oluşturacağız. Bunu beraber yapacağız. Siz olmadan asla yapamam. Ümitlerini kırmayın, bizler buradayız, yeter ki sizler de burada olun. İlkleri başaran Beşiktaş, bir ilki daha başararak yoluna devam edecektir. Artık kara delikler yok. Kapatarak geliyoruz. İnsanlar ‘Biliyordun da geldin’ diyor. Burası iyi olsaydı zaten gelmeyecektim ki, bana ihtiyaç yoktu. Ben buranın durumunu zaten biliyordum. Ben sizinle beraber yol yürümeye karar verdiğim için konuşmak zorundayım.

Bu kara tabloyu her mali tabloda açıklayacağım. Çünkü düzeleceğiz ve başımız dimdik olacak. Bizden sonra gelecek olanlar bilecek ki, Yanlış yapılırsa Tarihte kötü şeyler yaşandı. Tarih kitaplarındaki tarih, toplumlara bir şeylerin unutulmaması için okutulur. Ben hatırlatmaya devam edeceğim, buna kimse kızmasın, alınmasın. Biz burada başarılı olmayacağız demiyorum. Size söz veriyorum başarılı olacağız, yanımda olun yeter” diyerek sözlerini tamamladı. Çebi, Divan Kurulu Üyeleri’nin alkışları eşliğinde kürsüden indi.

Bozhan Memiş - Güven Mert Ercan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.