SAĞLIK - 26 Eylül 2018 Çarşamba 13:04

Aile planlaması nedir?

A
A
A
Aile planlaması nedir?

Aile planlaması sanılanın aksine evli çiftlerin çocuk sahibi olmasını engellemek ya da kısıtlamak değil; bilakis çiftlerin istedikleri, hazır oldukları zamanda ve istedikleri sayıda çocuk sahibi olmasını planlamalarıdır diyen Türkiye Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Füreya Zilal Hocagil, 26 Eylül Doğum Kontrol günü olması nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu.

Esasen amacın gelişen dünyada mutlu bir aile kurumunun temelini oluşturan çocuklar için uygun ortamın planlaması olduğunu söyleyen Dr. Hocagil, “Pek çok ülkede bu eğitimler ergenlere okul sıralarında verilmektedir. Aile planlaması prensipleri ile anne ve bebek açısından sağlıklı bir hamilelik sürecinin oluşması için gebelik öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler ortaya konur ve sürecin bilinçli bir şekilde yaşanması sağlanır” dedi.

Aile planlaması nedir?

Dr. Hocagil; Aile planlamasının amaçlarını şöyle sıraladı;

• Çiftlerin çocuk sahibi olabilmesini desteklemek
• Doğum ve sonrası dönemde kadın sağlını korumak
• Toplumu üreme sağlığı konusunda bilinçlendirmek
• Riskli adölesan ve ileri yaş gebeliklerini kontrol etmek
• Beklenmeyen gebelikleri önlemek- planlı gebeliği desteklemek
• Aşırı doğurganlığı önlemek
• Hamilelikler arası sağlıklı bir zaman dilimi oluşturmak
• Sağlıklı çocuklardan oluşan sağlıklı bir toplum oluşturmaktır

Gerekli durumlarda danışmanlık almak önemlidir

Evli çiftlerin çocuk istemi olduğunda öncelikle birinci basamak da hekimleri ile görüşmeleri ve gerekli durumda uzman hekime yönlendirilmelerinin önemli olduğunu kaydeden Dr. Hocagil; fiziksel ve psikolojik olarak normal olan çiftlerin çocuk sahibi olmaları için neler yapmaları gerektiği ile ilgili olarak danışmanlık almalarının önemine de vurgu yaptı. Dr. Hocagil, “Yumurtlama dönemi, anne adayının beslenmesi, anne adayına verilecek gebelik öncesi folik asit desteği, sigara ve alkol gibi zararlı maddelerin kadın ve erkek üreme sağlına olan olumsuz etkileri gibi konularda danışmanlık alınabilir” dedi.

“Planlanmış bir toplum daha hızlı ve emin adımlarla gelişir”

Denemiş ancak başarılı gebelik elde edememiş çiftlerin araştırılmasının ve gerekli tetkiklerin ve takibin yapılmasın da aile planlaması hizmetleri kapsamında olduğunu söyleyen, Dr.Hocagil; “Planlanmış bir toplum daha hızlı ve emin adımlarla gelişir. Aile planlaması yöntemleri geleneksel ve modern yöntemler, ya da başka bir sınıflamaya göre cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemler olarak sınıflandırılır. Geleneksel yöntemlerde etkin korunma yüzde 60’larda iken, modern yöntemlerde yüzde 98 gibi yüksek başarı oranları görülür. Herhangi bir yöntem kullanmış ve sonrasında çocuk istemi olan çiftler, yöntemi bıraktığında en geç 1 yıl içinde yüzde 90 gebelik sahibi olur” şeklinde konuştu.

Dr.Hocagil; aile planlaması yöntemlerini şöyle sıraladı; 

• Hormonal Teknikler: Doğum Kontrol Hapları, aylık iğneler, üç aylık iğneler
• NuvaRing: Gebelikten Önleyici Halka
• Rahim İçi Araçlar: Spiral (RİA) ve Hormonlu Spiral (Mirena)
• Cilt Altı İmplantları: Norplant, İmplanon
• Bariyer Yöntemleri: Prezervatif (Kondom) ,Vajinal Fitiller, Diyafram ve Kadın Prezervatifi (Femidom)
• Geri çekme Yöntemi
• Takvim Yöntemi
• Vajinal Duş
• Kadında Tüplerin Bağlanması
• Erkek İçin Tüplerin Bağlanması (Vazektomi)

Bu yöntemlerin belli avantaj ve dezavantajlarının olduğunu da ifade eden Dr.Hocagil, çiftlerin hekimleri ile konuşarak onlar için en uygun yöntemi bulmalarını tavsiye etti. Her yöntemin bireyselleştirilerek kullanılması gerektiğine de değinen Dr. Hocagil, “Birisi için tercih edilen yöntem bir diğeri için uygun olmayabilir. Ertesi gün hapları ve kürtaj, aile planlaması yöntemleri arasında sayılmaz” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”