GÜNDEM - 15 Ocak 2020 Çarşamba 11:42

Ailelere yarıyıl tatili uyarısı

A
A
A
Ailelere yarıyıl tatili uyarısı

Uzman Klinik Psikolog Yücel Şavklı, yaklaşan yarıyıl tatilini çocukların verimli geçirebilmesi adına ailelere önerilerde bulundu. Çocukların akademik başarısını arttırmak için kısa süreli yarıyıl tatilini fırsat olarak görmenin çok doğru olmadığına dikkat çeken Şavklı, ailecek yapılabilecek aktivitelerin zamanı etkili ve verimli kullanmak adına önemli olduğunu söyledi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Şavklı, yarıyıl tatilini değerlendirme noktasında ailelerin iki uca ayrıldığını ifade ederek, "Yarıyıl tatilini nasıl değerlendireceği konusunda ailelerimiz iki uçta. Birinci uç okulun çocukları yıprattığı sürecine inanan aileler çocukları fazlasıyla rahatlatacak farklı bir temponun içine sokmaya yöneltebiliyorlar. Yarıyılı çocuklar için tamamen rahatlama dönemi olarak değerlendirmekte okula dönüş sürecisinde zorlayıcı bir etken olabilir. Burada dengeyi tutturmak önemli. 15 gün aslında kısa bir süre. Bu rahatlamanın sonucunda yoğun tempoya dönmek çocuklar için zorlayıcı olabiliyor. Bu nedenle çocuklarımız adaptasyon sürecinde sorun yaşayabiliyorlar. Çocuklarımız okula dönüş sürecinde okul fobisi, okula karşı direnç, okulu istememe, ayrılma anksiyetesi gibi durumlar bu süreçte daha fazla görülebilir. O yüzden dengeyi sağlamamız gerekiyor" dedi.

Tatili değerlendirme noktasında ailelerin bulunduğu ikinci ucun ise yarıyılı akademik başarıyı artırma anlamında bir fırsat olarak gören kısım olduğunu söyleyen Şavklı, "Ailelerin büyük bir kısmı bu uçta yer alıyor. Bu da çocukları olumsuz etkileyebilir. İkinci döneme çocuklar dinlenmiş olarak başlayamaz. 15 günün çocukların akademik anlamda sıçratma yaşaması için etkili bir süre olduğunu düşünmüyoruz. Bu iki uç arasında denge sağlamak hem aileler hem de çocuklar için pozitif etki sağlayacaktır" diye konuştu.

Ailelerin çocukları ile birlikte yarıyılı dolu dolu değerlendirmek adına yapabileceklerini sıralayan Şavklı, "Eğitim sürecinde çok fazla vakit ayıramadığımız aktivitelere katılabiliriz. Burada pasif hazırcı aktivite yerine çocuğun daha etkileşimli olduğu ailecek aktiviteler yapılabilir. Ailecek kitap okuma etkinlikleri, film günleri, kutu, kart oyunları oynanabilir. Bu oyunlar aile dinamiklerini güçlendirirken, çocukların hoşgörü, kabullenme, yenme, yenilme gibi duyguları öğrenmesini sağlayacaktır. Çocuklarla ev içi sorumlulukları paylaştırmak, birlikte kek yapmak, bir şeyler ekmek, küçük tamirler yapmak gibi şeyler çocuğu beceri anlamında güçlendirir" şeklinde konuştu.

Çocukların tatil süresince bilgisayar, internet ve tablet ile fazla haşır neşir olmamasını gerektiğine de dikkat çeken Şavklı, “Çocuklarımız yarıyıl tatilinde bilgisayara biraz mola vermeliler. Bu süreçte teknolojinin kullanım süresi çok ciddi kontrol edilmeli. Okul öncesi dönemde günlük yarım saat, ilköğretimin ilk döneminde 45 dakika, ikinci döneminde bir saat, lise çağındaki çocuklarımızda maksimum iki saat olabilir. Tatilde süre biraz esnetilebilir ama genel eksende bu çerçeveden ayrılmamakta fayda var” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Bu proje geleceğin hafızlarını yetiştiriyor: 11 bin 300 öğrenci icazetnamelerini aldı Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığınca 2014’den beri yürütülen “Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi” çerçevesinde icazetnamelerine kavuşan hafız sayısı 11 bin 300 oldu. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, 177 okulda yürütülen projeyle 20 bine yakın öğrencinin hafızlık eğitimi aldığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliği çerçevesinde yürütülen "Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi" çerçevesinde 2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılından itibaren 11 bin 300 öğrenci icazetnamelerini aldı. Başiskele ilçesi Yeşilyurt Mahallesindeki Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programda; Müzhebbibe Fatma Aydın İmam Hatip Ortaokulu ile Kuran Kursu’nda hafızlık eğitimimi başarıyla tamamlayan 19 öğrenci daha icazetnamelerini aldı. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen organizasyonda aileleri, yakınları ve öğretmenleri hafızların heyecanlarına eşlik etti. “11 bin 300 hafız yetişmiştir” Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, “İmam Hatip Okullarımız ile birlikte Kur’an kurslarımızın hafızlık süreci, Milli Eğim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla müşterek başlayan projedir. Bu güne kadar 11 bin 300 hafız yetişmiştir. Bizim hafızlık geleneğimizde eskiden öğrencilerimiz 5’inci sınıfı bitirir, 2- 3 yıl da hafızlığa giderdi. Sonra yaşları büyüdüğü için kendi arkadaşları ile okula devam edemez, daha küçük yaşlardaki öğrencilerle okurdu. Öğrenci, liseye devam ederken zorlanır ve maalesef birçok hafızımız üniversiteye devam edemezdi. Ama bu sistemle birlikte öğrencilerimiz hafızlıkta akademi öğrenmelerine geri kalmadan, sosyal ortamdan, okul ortamından uzak kalmasın diye Kur’an kursu ile iş birliği haline girdik. Dolayısıyla okulla beraber bu sistemi yürüten 177 okul bulunuyor. 20 bine yakın öğrencimizde hafızlık eğitimi almaktadır. Maksadımız okullarımızda fen bilimleri, sosyal bilimler ve temel İslam bilimlerinde olan hafızlık eğitimini aynı çatı altına almaktır" ifadelerini kullandı. "Hafızlık bütün dünyevi unvanları üzerindedir" Hafızlığın yeryüzünde bir insana nasip olabilecek en güzel derce olduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Hafızlık bütün dünyevi unvanları üzerindedir. Hafızlık ile diğer ilimleri birleştirmek gerekiyor. Dini ilimler ve din dışı ilimler diye bir tasnif yok. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam, bu ilimler ne kadar dini ise matematik, astronomi, tıp ile tabii bilimler dediğimiz ilimler de dini ilimdir. O ilimlerde zirvede olan alimlere baktığımız zaman, küçük yaşlarda hafız olduklarını görüyoruz. Örneğin İbni Sina 11 yaşında olmuş. Sadece ulumu İslamiye de değil tabii ilimlerde de kendisini çok iyi yetiştirmiş. Kanun Fıt Tıb isimli altı ciltlik kitap yazmış ve altı asır Avrupa okullarında, üniversitelerinde, ders kitabı olarak okutulmuş. Matematikte, kimyada, fizikte, astronomide pek çok alim önce Kuran’ı öğrenmişler, onun üzerine diğer ilimleri elde etmişler. Milli Eğitim Bakanlığımızın ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın ortak yürüttüğümüz bu proje ile örneklerini gördüğümüz yavrularımız, kardeşlerimiz, 11 bin hafızımız bu okullardan mezun oldu. Onlarda geçmiş alimlerimizin yolunu devam ettirmelerini bekliyoruz. Farklı ilimlerle ilgili kitap ve makale, Allah’ın kitabını daha iyi anlayayım niyetiyle okunursa, her okunan cümlede harcanan zaman nafile ibadet etmiş kadar değerli olur” diye konuştu. “Meal çalışması yapıyoruz” Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gök ayetlerinin meali konusunda çalışma yürüttüklerini söyleyen Erbaş, “100 civarında ayet var, meal çalışması yapıyoruz. Çeşitli alanlardan hocalarımız, ayetlerin konusuna göre uzmanları ile istişare yaparak o ayeti en güzel şekilde anlamaya çalışıyorlar. Hafızlarımızdan inşallah çok şeyler bekliyoruz. Onlar Kuran’ın hafızı Kuran’da onların hafızı. ‘Şüphesiz Kuran’ı biz indirdik ve onun muhafızı biziz buyuruyor’ Rabbimiz. Kim eliyle, Hafızlarımız eliyle. Onların zihinleri vesilesiyle Cenabıhak Kuran’ı koruyor. Kur’an’da hafızlarımızı koruyor” ifadelerini kullandı. Programa Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yanı sıra; Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Görmez, Başiskele Belediye Başkanı Mehmet Yasin Özlü, imamlar, müezzinler ve vatandaşlar katıldı. Programın sonunda Kuranı Kerim tilaveti ve dua edildi.