Türkiye’yi yarınların dünyasında etkin bir aktör olarak gören ve hazırlayan bir siyasetçinin, hayata ve insana dair teklifleri ve tezleri konuşmalarının derlendiği kitabı İZ Yayınlarından çıktı.
Kurtulmuş, geleceğe dair vizyoner bir bakışla ilhamını aldığı geleneksel hikmet dünyamızı bağdaştıran bir bakış açısıyla kaleme aldığı kitabında; yitirilmemiş umut ve sorumluluk bilinci ile Türkiye’nin kendini daha güçlü bir yarına nasıl taşıyacağını anlatıyor.
Numan Kurtulmuş’un son kitabı “Türkiye’yi Yarınlara Taşımak”, adaleti sağlamak konusunda başarısız kalan dünya düzenine önemli sorular soruyor. İki büyük savasın ve küresel olarak maruz kaldığımız pandemik salgının acılarının var ettiği tecrübelerin eşliğinde, yeni bir dünya barışının yeniden mümkün olup olmayacağı sorusunu, “dünya barışı hepimizin ortak hedefi olmalıdır” şeklinde cevaplayan Kurtulmuş, kitabında, yeni bir küresel dayanışma ahlakına da ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
Türkiye’yi yarınlara taşımak
Numan Kurtulmuş’a göre: “Bir yanda tarihte parlak örneklikler sunmuş geleneksel birikim, diğer yanda yarınlara dair yitirilmemiş umut ve sorumluluk bilinci ile Türkiye, kendini daha güçlü bir yarına taşırken, yaşlı ve yorgun gezegenimizin barışa dair umutlarını da tazelemektedir.”
Kitaptaki tezli konuşmaların çoğu gençlerle, öğrencilerle, akademisyenler ve düşünce insanlarıyla, ruberu canlı iletişim şeklinde emek verilerek gerçekleştirildi.
Kurtulmuş, bu konuşmaların, masa başında önceden belirlenmiş metinler ışığında değil, dirençli bir iradeyle ve kalp atışlarının samimiyeti arasında kayda geçirilen tezler haline dönüştüğünü söylüyor.
İzzetbegoviç’e göre fani, Sezai Karakoç’a göre hüsran dolu dünya, kuskusuz hepimiz için bir sınav yeridir” şeklinde özetleyen Prof. Kurtulmuş, “Biz; varlığında alem saklı olan insana saygı duyan bir irfan geleneğinden geliyoruz. İnsan onuru, adalet ve erdem bizim siyasetimizin ana ilkelerindendir” diyor.
Mehmet Kalay
