GÜNDEM - 18 Şubat 2020 Salı 15:47

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten 'darbe' açıklaması

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten 'darbe' açıklaması

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Darbe gibisinden bir söylentiyi dillendirmek, bunu gündem yapmak, bununla ilgili olarak devletin dikkatini başka alanlara kaydırmaya çalışmak, dışarıya bakması gereken devletin gözünü ve aklını içe kapatmaya dönük bir reflekstir, Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük olarak da provokatif bir yaklaşımdır, iftiradır. TSK, Türk yargısı, devletin bütün kurumları demokrasiye bağlılıklarını gösterdiler, milletimiz bunu gösterdi” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin milletvekilleriyle kahvaltıda bir araya geldi. AK Parti Genel Merkezinde basına kapalı olarak düzenlenen program 3 saat sürdü. Toplantı sonrası açıklamada bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bugün gerçekleştirilen toplantıya 55 milletvekilinin katıldığını, önümüzdeki hafta bu tip toplantıların devam edeceğini söyledi.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos’un Batı Trakya ziyaretinde Müslüman Türk azınlığın kimliğine ilişkin kullandığı “Müslüman Yunan azınlık” ifadesine ilişkin bir değerlendirmede bulunan Çelik, “Batı Trakya’daki Türk azınlığa Müslüman Yunan azınlık gibisinden bir yaklaşım ortaya koyuyor. Müslüman Türk azınlığın tarihsel kimliğini reddetmek anlamına gelen ırkçı bir yaklaşım olarak bunu değerlendiriyoruz. Tarihsel kimliği reddedecek ırkçı yaklaşımlar konusunda AİHM defalarca Yunanistan’ı mahkum etti. Yunanistan, Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığa dönük ırkçı yaklaşımını değiştirmiyor. Asimilasyonist politikalar uygulamaya çalışıyor. En temel demokratik değerlere aykırı bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığın tarihsel kimliği tarihseldir, gerçeklerle sabittir. Oradaki azınlığın adı bellidir. Yüzyıllardır orada varlar. Müslüman Türk azınlık olarak hayatiyetlerini sürdürdüler ve gelecekte de sürdürecekler. Yunanistan Cumhurbaşkanı veya bir başkasının demesiyle kimliklerini değiştirecek değiller. Hiç kimsenin tarihsel bir kimliği değiştirmeye gücü yetmez. Bu yaklaşımı son derece vahim ırkçı bir yaklaşım olarak görüyoruz. Yunanistan’daki siyasilerin demokratik değerlere saygılı Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığı sürekli olarak bir tehdit veya tehlike olarak gösterme şeklindeki ırkçı yaklaşımlardan uzak durmaları gerekir. Bu ırkçı ve çirkin yaklaşımı güçlü bir şekilde reddediyoruz” diye konuştu.

Son dönemde Çin’de, Uygur Türkleri ile ilgili çok sayıda olumsuz haberlerin basına yansıdığını kaydeden Çelik, “Bir yandan Çin’de ortaya çıkan korona virüsü ile ilgili mücadelede Çin devleti ile dayanışma içerisinde olduğumuzu, bu salgını atlatmaları için her türlü yardıma hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Aynı zamanda Uygur Türkleri ile ilgili tekrar gündeme gelen olumsuz haberlerden kaygı duyduğumuzu ifade ediyoruz. Daha önce bu konu yakın takibimizde olan bir konudur. Çin makamları ile görüşmeler devam ediyor. Türkiye’den resmi bir heyet çeşitli yerleri ziyaret etmek maksadıyla oraya bir ziyaret yapacaktır. Bu ziyaretin şeffaf olmasını, bizim arzu ettiğimiz ziyaret mekanlarının o heyetimize açılmasını ve Uygur Türkleri ile ilgili gelen bu olumsuz haberlerin de sona ermesini diliyoruz” ifadelerini kullandı.

Moskova’da, Türk heyetinin görüşmelerine ilişkin son gelişmeleri paylaşan Çelik, şunları söyledi:
“İki gün üst üste bu görüşmeleri yaptılar, Türkiye’nin bu konudaki tezlerini açık ve net söylediler. Bizim İdlib’de rejimin bu saldırganlığına karşı rejim önceki sınırlarına çekilmezse bunu tahakkuk ettirmek için gerekli askeri hazırlıkları yaptığımız açık ve net bir şekilde karşı tarafa iletildi. Bu konudaki yaklaşımımız birincisi terörle mücadele için, milli güvenliğimiz için ve insani bir felaketin önlenmesi için zorunlu bir yaklaşımdır. Heyet döndüğü zaman buraya kapsamlı bir rapor verecekler ve daha sonra tekrar yeni bir değerlendirme yaparız.”
Abdullah Gül’ün bir gazeteye verdiği röportaja yönelik sorulan bir soruyu yanıtlayan Çelik, “Herkes görüşlerini dile getiriyor. Partimiz adına partimizin bu konudaki belli konu başlıklarındaki görüşlerini zaten kapsamlı bir şekilde paylaşıyorum. Başka bir değerlendirmeler ile ilgili bir yorumum yok. Bu konular bana sorulduğu zaman bu konulardaki görüşümüzü çeşitli vesilelerle açık ve net dile getiriyorum. Bu S-400 meselesinden diğer meselelere kadar bize sorulduğu zaman ben kendi görüşlerimi açıklıyorum ama başka değerlendirmeler ile ilgili bir yorum benden beklemeyin. Bizim görüşlerimizi biliyorsunuz başka görüşler konusunda başka bir değerlendirme yapmayacağım” açıklamasını yaptı.

İş Bankası hisseleri ile ilgili de bir açıklamada bulunan Çelik, “Atatürk milletimizin ortak bir değeridir. Atatürk’e ait her türlü değerin de devlet tarafından temsil edilmesi milletimizin ortak bir değeri olarak Atatürk’ten kalan her hatıranın bu şekilde korunması daha uygundur” dedi.

RAND’in Pentagon için hazırladığı 277 sayfalık raporunda yer alan “darbe olasılığı” tartışmalarına ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamalara yönelik Çelik, “Bu kışkırtıcılık yapanlar var. Son zamanlarda dikkat ediyorsunuz. Seçilmiş iradeyi, Cumhurbaşkanını bir terör örgütünün lideri gibi göstermeye çalışanlar, eski vesayet dönemini hatırlatırcasına 28 Şubat dili ile Meclis'in yasama yetkisine kısıtlama getirmeye çalışanlar iç politikada böyle bir zincir yaşıyoruz. Dışarda bir kuruluşun yaptığı bir rapor içerde belli taraflar tarafından gündemleştirildi. Bunların hepsi bir araya gelince böyle bir konu oluştu. Cumhurbaşkanımız bu konularla ilgili olarak bugün ki toplantının açılışında net bir değerlendirme yaptı. Bütün bu gündemlerin yani sanki bir darbe tehlikesi varmış gibi gündemlerin Türkiye’yi ana hedeflerinden saptırmaya dönük olarak bir yaklaşım olduğunu, bugün biz son derece kapsamlı bir gündemle meselelerimizi yürütüyoruz. Meclis’te son derece önemli reformların geleceği bir ajandamız var. Milletvekillerimizle toplanıyoruz. Bu sene içerisinde neler yapacağımızı milletvekillerimizle karar veriyoruz ve bu karar aşamasını son derece kademeli bir şekilde Kızılcahamam kampına hazırlık şeklinde gerçekleştiriyoruz. Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri çok yakından takip ediyorsunuz. Suriye ile ilgili olarak ise son derece kritik bir aşamadayız. Türkiye’nin milli güvenliğini korumak için burada rejim unsurlarının ve terör unsurlarının saldırganlığına karşı bir yaklaşım içerisindeyiz. Tam bu dönemde Türkiye’nin enerjisini toplumun dikkatini dağıtacak şekilde darbe ile meşgul etmek Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırmak, enerjisini başka bir yere çevirmektir. Darbe tartışması, gündemi Türkiye için lüzumsuz bir gündemdir. Türkiye’nin tarihine baktığımızda her zaman bunun heveslileri oldu. Demokrasiye bağlı olan bütün kurumlarımız uyanıktır, bütün bunlardan ders çıkarılmıştır. Bundan sonrasında Türkiye’nin tam demokratik bir ortam içerisinde hedeflerine ilerlemesi için gerekli kararlılık ortaya konulmuştur” ifadelerini kullandı.

"Türkiye’nin bundan sonraki istikameti, her türlü darbeye, vesayete karşı tam demokratik bir şekilde anayasaya sadakatte yolunda yürümektir"

“Darbe gibisinden bir söylentiyi dillendirmek, bunu gündem yapmak, bununla ilgili olarak devletin dikkatini başka alanlara kaydırmaya çalışmak, dışarıya bakması gereken devletin gözünü ve aklını içe kapatmaya dönük bir reflekstir, Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük olarak da provokatif bir yaklaşımdır, iftiradır” diyen Çelik, "TSK, Türk yargısı, devletin bütün kurumları demokrasiye bağlılıklarını gösterdiler, milletimiz bunu gösterdi. Türkiye’nin bundan sonraki istikameti, her türlü darbeye, vesayete karşı tam demokratik bir şekilde anayasaya sadakatte yolunda yürümektir. Asıl utanması gerekenler son zamanlarda eski vesayeti canlandıracak şekilde açıklama yapıp bu atmosferi bu şekilde zehirleyenlerdir” açıklamasını yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Erdoğan dış güçlerin maşasıdır” açıklamalarına yönelik Çelik, şunları söyledi:

“CHP Genel Başkanı, PYD için dış güçlerin maşası diyemedi, Esad için dış güçlerin maşası diyemedi. Türkiye’yi hedef alan bir takım odaklar için bunu diyemedi ama Türkiye’nin millet tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı için bunu diyorsa bunu söylerken sadece aynaya bakıyordur diyoruz. Bu kadar ahlak dışı, vicdansız, siyasi akıldan yoksun bir şekilde Türkiye’nin seçilmiş cumhurbaşkanını hedef almak, Türkiye’nin çıkarlarını, milli menfaatlerini korumak için çalışan cumhurbaşkanımızı bu şekilde hedef almak kesinlikle sıradan bir demokratik eleştiri olarak değerlendirilemez. Bunun arkasında biz Esad’ın görüşlerini dillendirdiğini gördük bu kişinin, çeşitli zamanlarda Yunanistan’ın bizim Libya ile yaptığımız anlaşma karşılığındaki tavrını gördük. Her Başkentin tezini Türkiye’ye karşı CHP Genel Başkanı dillendirdi ama bir tek Ankara’nın tezini dillendirmedi. CHP Genel Başkanından, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyonu, siyaseti anlamasını beklemiyoruz. Maşa gibi bir ifade kullanmışsa bu ifadeyi ancak aynaya bakarak söylemiştir.”

İlker Turak - Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Öğrenciler tarihi alanda kazı çalışmalarına katıldı Adıyaman’da ilk ve ortaöğretim öğrencileri, Perre Antik Kent’te devam eden kazı çalışmalarına katıldı. 15-22 Nisan 2024 tarihleri arasında 48’incisi kutlanmakta olan Turizm Haftasını kutlama etkinlikleri çerçevesinde Adıyaman’da bulunan 16 ilk ve ortaöğretim okulu öğrencileri Adıyaman merkezde bulunan Tarihi Perre Antik Kentinde devam eden kazı çalışmalarına katıldı. Öğrenciler burada arkeologlarla birlikte kazı yaptı. Tarih kokan Adıyaman’da kazı çalışmalarına katılan öğrenciler, yaptıkları kazıdan büyük keyif aldıklarını dile getirdi. Buradaki çalışmalarla ilgili bilgi veren Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, “48.Turimz Haftasını Adıyaman’da büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Bugün Perre Antik Kentindeyiz, burada Turizm Haftası boyunca toplam 16 tane okulumuzdan ilk, orta ve lise derecesinden öğrencilerimiz Perre Antik Kentine gelecekler. Burada bir tanıtım videosunu izledikten sonra iki gruba ayrılacaklar. Şimdi arka planda da gördüğünüz gibi bir bölümü uygulamalı arkeoloji kazılarına, arkeolog ve sanat tarihçilerimizle birlikte katılırken diğer grup Perre Antik Kentinde tarih ve kültür gezisi yapacak” dedi. Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun ise konuşmasında, “Adıyaman’da deprem yaşanmış bir şehirde çocuklarımızın kültürüyle, sanatıyla gelenek ve göreneğine, atasına saygısıyla tam öğretmeyi gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Öğrencilerimizin tamamı yakın çevrelerini gezmelerini, kültürel mirasını tanımasını, kendi yeteneklerini keşfetmelerini ve bu noktada da toplumumuzu daha ileriye götürmeleri anlamında gayretlerini ortaya çıkartma üzerin kurulmuş bir projedir” sözlerini kullandı. Öğrenciler ise antik kentte tarihi kazı çalışmalarına katıldıkları için oldukça mutlu olduklarını dile getirdi.
Sakarya SUBÜ’nün ilk patenti tescillendi SUBÜ Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan’ın ‘Raya Montajlı Tümleşik Asansör Tahrik Sistemi’ başlıklı buluşu, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patent almaya hak kazandı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin (SUBÜ) ilk patenti tescillendi. Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan’ın ‘Raya Montajlı Tümleşik Asansör Tahrik Sistemi’ başlıklı buluşunun üretim ve test süreçleri TÜBİTAK tarafından 2210394 numaralı proje kapsamında desteklendi ve prototip üretimi yapıldı. Yapılan testlerden başarı ile geçen buluşun sektörde önemli bir açığı kapatması bekleniyor. Buluş sahipleri arasında Trakya Üniversitesi (TÜ) İpsala Meslek Yüksekokulu’ndan Öğretim Görevlisi Dr. Yusuf Avşar ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Fenercioğlu da yer alıyor. Ürüne asansör sektöründen yoğun bir ilgi olduğunu ve seri üretim için görüşmeler yapıldığını kaydeden SUBÜ Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan, “SUBÜ Rektörlüğü, TÜ Rektörlüğü ve BTÜ Rektörlüğü’nün patent sahibi olduğu buluş, üretim süreçlerinde döküm yöntemine ihtiyaç duymuyor. Motor gövdesi aynı zamanda motor şasisi olarak görevi yapıyor. Motor gövdesi asansör taşıyıcı rayına direkt olarak dik bir şekilde bağlanıyor ve tahrik sisteminin yükünün tamamı binaya binmiyor. Böylece tümleşik bir asansör tahrik sistemi ortaya çıkıyor. Buluş sayesinde; raya montajlı olarak gerçekleştirilen, makine şasi yapısı gerektirmeyen, sistemin toplam ağırlığını dengeli şekilde taşıcıyı ve karşı ağırlık kılavuz raylarına dağıtabilen, düşük hacim ve kütleye sahip, döküm yerine plaka saclardan lazer kesim yöntemi ile üretilen ve minimum düzeyde talaşlı imalata ihtiyaç duyan bir asansör çekiş motoru tasarımı elde edilmiş oldu” diye konuştu.
Gaziantep Mevsimsel polen alerjisine dikkat ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsararaç, mevsimsel alerjilerin en yaygınlarından birisi olan polen alerjisine dikkat çekti. Alerjik bünyeli kişiler için bahar aylarının sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyleyen Dr. Özsaraç, “Polen türü alerjen yapısı bulunan maddeler vücuda girdiği anda bağışıklık sistemi bu maddeleri tehdit olarak algılar ve alerjiniz varsa vücut kimyasallar salarak semptomlara neden olur. Bunların yanında vücut polene karşı konjonktivit (göz nezlesi), nezle, ürtiker ve astım geliştirebilir. Hastalarda, özellikle sabah kalktıklarında ortaya çıkan hapşırma, burunda ve boğazda kaşıntı, burun tıkanıklığı ile burun akıntısı şikayetlerine rastlanıyor. Burunda, kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, hapşırık, gözlerde kaşıntı, sulanma kızarıklık, şişlik görülebilir. Astımlı hastalarda atak başlayabilir, öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ciltte kaşıntı olabilir. Hastalığın tamamen yok edilmesi mümkün olmasa da, hastaların şikayetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir takım tedaviler uygulanabilmektedir. Alerjenleri tespit edebilmek için kandan bazı tetkikler yapılabilmektedir veya bazı cilt, deri testleri yapılabilmektedir. Hekim tarafından yapılan fizik muayene ve tetkikler neticesinde en uygun tedavi protokolü hastalara uygulanacaktır” dedi. Polen alerjenlerinden korunmanın en önemli yolunun doğrudan oluşabilecek polen maruziyetini azaltmak olacağını belirten Dr. Özsaraç, bu konuda önerilerde bulunarak, “Polenler genellikle sabah saatlerinde havada uçuştuğu için mümkünse kapalı alanlarda kalınız. Çim biçmekten, polen mevsiminde parkta oturmaktan kaçınınız, ev ve arabada pencereleriniz kapalı tutunuz, gözleri korumak için güneş gözlüğünden yararlanınız, polenden arınmak için sık sık duş alıp, dışarı çıktığınızda maske takınız. Eğer hava sıcakken polen mevsiminde dışarıda çok vakit geçirmişsek akşam eve gidince hemen kıyafetleri çıkaralım, ayakkabıları da kapının dışında bırakalım, çünkü polenler bütün her yere yapışmaktadır ve duş almamız gerekiyor ki, polenler bütün vücudumuzdan çıksın” diye konuştu.
İstanbul Samet Aybaba: “Sergen Yalçın’la bu süreçte hiç görüşmedik” Yeni teknik direktör arayışlarının devam ettiğini söyleyen Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba, bu süreçte Sergen Yalçın ile hiç görüşmediklerini dile getirdi. Aybaba, yeni sezon öncesi kadro yapılanması konusunda da çalışmaların sürdüğünü belirtti. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında oynayacağı MKE Ankaragücü maçının hazırlıklarını ilk bölümü basına açık olarak gerçekleştirdiği antrenmanla sürdürdü. İdmanı Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba ve Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar da takip etti. İkili, antrenman sonrası basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Yolların ayrıldığı Portekizli teknik direktör Fernando Santos’un saha içindeki hiçbir kararına etki etmediğini vurgulayan Samet Aybaba, “İsimler üzerinde durmaya gerek yok. Bizim için her oyuncumuz değerlidir. Sahaya sürülen oyuncular hocanın kendi takdiri. Saha içi benim alanım değil. Ben önceden olduğu gibi bundan sonra da teknik direktöre karışmam. Düşüncelerimizi söyleriz ancak. Biz Santos hocayla konuştuğumuzda bir şeyleri anlatmaya çalıştık, gerekli şeyleri söyledik. Ama tabii ki takdir kendisinin. Tercih tamamen kendisine ait. Aldığı kararlarla doru mu yaptı, yanlış mı yaptı.. Kararını zaten kamuoyu veriyor, Beşiktaş veriyor. Verdi de zaten” diye konuştu. “Bu süreçte Sergen hocayla görüşmemiz etik olmaz” Yeni teknik direktör arayışlarının devam ettiğini aktaran Aybaba, “Biz çok görüşmeler yaptık. Takımın durumundan dolayı yeterli geri dönüş alamadık. Takımın başına getireceğiniz hocaya göre durum değişir. Çok transfer istenebilir. Büyük bütçeler istenebilir. Futbolun akışı böyle. Bir ihtimal de siz kadronuzu kurarsınız ve sonrasında hocayı getirirsiniz. Bu sefer de iş farklı yerlere gider. O yüzden biz antrenörle alakalı her zamanki gibi çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sergen Yalçın ile bu süreçte hiç görüşmedik. Kendisi zaten şu anda bir takımı çalıştırıyor. Kendisiyle görüşmemiz her şeyden önce etik bir durum değil. Yeni teknik direktörümüzün yerli veya yabancı olmasından daha önemli olan bizim istediğimiz sisteme uyum sağlaması gerekiyor. Beşiktaş’ın oyun düşüncesi, sistemi belli. Çok koşan, temas eden, mücadele eden, coşkulu, istekli oynayan, büyük takım oyunu oynayan, rakip alanda baskılı oynayan bir sistemi olmalı Beşiktaş’ın. Bu özelliklere uyan bir teknik adamla anlaşacağız” şeklinde konuştu. “Saha içi kaliteyi arttırmamız lazım” Yeni sezon öncesi kadro yapılanması için çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekleyen Samet Aybaba, “Transfer çalışmalarımız her zaman devam ediyor. Ben ayrı gittim, Feyyaz hoca ayrı gitti. Elimizde geniş bir oyuncu listesi var. Raporlarımızı hazırladık. Bunların hepsini başkanımıza bilgi olarak veriyoruz. Bu şekilde transfer politikamızı sürdüreceğiz. Marka değeri yüksek olan kulüpler bu şekilde çalışmak zorundadır. Bizim saha içi kaliteyi artırmamız lazım. Listemizde genç oyuncular da var. Tecrübeli oyuncular da var. Orta yaşa yakın oyuncu tipleri de var. Kabul edelim ki biz yeniden yapılanmanın içerisindeyiz. Elimizde çürümüş bir takım var. Bu durum kolay değil. Rakiplerimizin kadro yapılanmalarını görüyorsunuz. Saha içerisinde giren oyunculara, çıkan oyunculara bakın. Biz bu durumun çok gerisinde kaldık. Bu yapılanmayı olması gereken duruma getireceğiz. Fakat çok kolay bir şey değil. Hemen 3-5 günde olacak şeyler değil. Geçtiğimiz dönemlerde yaşadığımız ‘Feda’ dönemini hatırlayın. Sabrettikten sonra geldiğimiz kaliteye, elde ettiğimiz başarılara bakın. O yüzden şu anda yapacağımız bir hata bizi hedefimizden daha da uzaklaştırır. Ben bu kulübe geleli 47 sene oldu. Feyyaz hocanın yaklaşık 40 sene olmuştur. Bizim bu kulübe bir aidiyet duygumuz var. Camia hep iyi yerlerde olsun isteriz. Hep bu duygu ve düşüncelerle buradayız. Zamana ve saygıya ihtiyacımız var. O yüzden çok titiz bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Feyyaz Uçar: “Beşiktaş’a yakışacak olan hocayı belirleyeceğiz” Takımın başına geçecek yeni teknik direktör için titiz çalıştıklarını söyleyen Feyyaz Uçar ise, “Başkanımız bizzat bir önceki dönemde de yaklaşık 20 teknik adamla görüşmüştü. Sezon arasında gelmek istemeyen, kadroyu görüp görmek istemeyen oldu. Puan tablosunu görüp gelmek istemeyen oldu. Biz Beşiktaş’a yakışacak olan hocayı belirleyeceğiz ve kendisiyle sezon sonunda bir anlaşma yapacağız. Yeni Hocanın sezon başında takımın başında olacağından dolayı avantajlı olacağız. En azından kendisine bir şeyler vaat edebileceğiz. Transfer bütçesi verebileceğiz. Dolayısıyla işler çok daha rahat olacak” dedi.