EKONOMİ - 12 Ocak 2018 Cuma 03:31

Akdeniz Güvenlik, Tanıtek’in yüzde 50’sini satın aldı

A
A
A
Akdeniz Güvenlik, Tanıtek’in yüzde 50’sini satın aldı

Özel güvenlik sektörünün en büyük oyuncularından birisi olan Akdeniz Güvenlik, ağırlıklı olarak kamu kurum ve kuruluşlarına plaka tanıma, araç takip ve denetimli serbeslik konularında projeler üreten bilişim sektörünün önemli oyuncusu Tanıtek’in yüzde 50 hissesini satın aldı.

Akdeniz Güvenlik, özel güvenlik sektöründeki deneyimini yine güvenlik alanına hizmet sağlayan bir teknoloji firması ile güç birliği yaparak daha da geniş bir alanda uygulama kararı aldı. Akdeniz Güvenlik, Türkiye’deki geçmişi 2004 yılına kadar uzanan Tanıtek Bilişim Sistemleri’nin yüzde 50’sini satın alarak güvenlik sektöründe yeni bir alana giriş yaptı. Merkezi Ankara ODTÜ’de bulunan Tanıtek Bilişim Sistemleri, ağırlıklı olarak Emniyet Genel Müdürlüğü, Aselsan, belediyeler gibi kamu kurum ve kuruluşlarına özel çözümler üretirken, plaka tanıma, araç takip ve denetimli serbestlik konularında projeleri hayata geçiriyor. Ürettiği özel çözümler sayesinde tasarladığı ve geliştirdiği ürün ve markaları oldukça büyük potansiyel barındırıyor.

"Akdeniz Güvenlik’in karlılığına olumlu katkı yapacak"

Satın alma ile ilgili bir açıklama yapan Akdeniz Güvenlik Yönetim Kurulu Başkanı Necmeddin Şimşek, Tanıtek ile yapılan ortaklık sayesinde güvenlik ve savunma sanayisindeki deneyimlerini yeni bir alana daha taşıdıklarını söyleyerek "Bugüne kadar kamu ve özel sektör müşterilerimizle kurduğumuz güçlü ilişkilerimizi bir üst boyuta taşıma hedefimiz çerçevesinde Tanıtek ile bu ortaklığı gerçekleştirdik. Bu satın almanın bir diğer nedeni de ortaklarımız, hissedarlarımız ve çalışanlarımıza daha fazla katma değer oluşturma yönündeki stratejimiz doğrultusunda yüksek karlılığa sahip alanlara yönelmemizdir. Büyüme potansiyeli yüksek, karlı pazarlara ürünler tasarlayan Tanıtek’in bu sayede elde ettiği yüksek marjların, Akdeniz Güvenlik’in karlılığına olumlu katkı yapacağına inanıyoruz" dedi.

Türkiye’nin güvenlik açısından son derece büyük bir pazar olduğunu anımsatan Şimşek, "Yazılım sektörü sadece Türkiye’de değil, dünyada da gelişime ve büyümeye sürekli açık. Bu noktada Tanıtek’in tasarladığı ürünler ve çözümler Akdeniz Güvenlik’in uzman olduğu güvenlik sektöründe ihtiyaçların teknolojik boyut katılarak giderilmesi yönünde büyük bir öneme sahip. Her iki şirketin uzmanlığının oluşturacağı sinerji sektörümüzün büyümesine de katkı sunacak" yorumunu yaptı.

ODTÜ Teknokent’te faaliyet gösteren yazılım üreten Tanıtek’in bünyesinde farklı kurum ve kuruluşlara hitap eden 5 ayrı ürün ve markası bulunuyor. Ürünler şöyle;

Platurk adlı plaka tanıma ve TEDES/EDS Sistemleri Yönetim Platformu, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün her türlü plaka tanıma sistemi yazılım ihtiyacının karşılanması için geliştirilmiş yazılım platformudur.
Pointr Plaka Tanıma ve TEDES/EDS Sistemleri Donanımı, trafik denetleme ve otoyol güvenliği için kullanılmakta.

Araç ve kişi takip sistemi olan Tektakip adlı ürün sayesinde araç içindeki insan, hayvan, eşya, hasta gibi unsurlar takip edilebiliyor.

Biksis Biometrik Kontrol Sistemleri ile adli denetim uygulanan kişilerin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından bilgisayar ortamında takibi yapılabiliyor.

Doorbino Akıllı Kapı Dürbünü Yönetim Sistemi sayesinde kapı dışı görüntüsü, yüz tanıma, dış mekanların kontrolü gibi ihtiyaçlar sağlanabiliyor.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanlığından ABD Dışişleri Bakanlığınca Yayımlanan 2023 İnsan Hakları Raporu’na tepki Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığınca Yayımlanan 2023 İnsan Hakları Raporu hakkında “Asılsız iddialara, gerçek dışı bilgilere ve önyargılı yorumlara yer verilmektedir” açıklamalarında bulundu. Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığınca Yayımlanan 2023 İnsan Hakları Raporu hakkında açıklama yaptı. Açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığının 22 Nisan 2024 tarihinde yayımladığı ve 200’e yakın ülke hakkında bölümler içeren “2023 İnsan Hakları Raporu”nda, geçmiş yıllarda olduğu gibi, Türkiye’ye yönelik asılsız iddialara, gerçek dışı bilgilere ve önyargılı yorumlara yer verildiği belirtildi. Bu yıl da kaynağı belirsiz iddialar ile terör örgütleriyle iltisaklı çevrelerin söylemleri temelinde hazırlanmış olan bu rapora itibar etmediğimizin bir kez daha vurgulandığı açıklamada, “Ülkemiz, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerine bağlılığını, karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerine rağmen kararlılıkla sürdürmektedir. Meşru müdafaa hakkımız temelinde yürüttüğümüz terörle mücadele operasyonları tamamen terörist unsurlar ile bunların terör faaliyetlerinde kullandıkları yeteneklere yöneliktir. ABD’nin, terörün her türüne karşı sürdürdüğümüz haklı ve meşru mücadelenin kapsamını iyi bilen bir müttefik olarak gerçekleri çarpıtan tutarsız iddialarda ısrarını anlamak mümkün değildir” ifadelerine yer verildi. Ayrıca raporda, Gazze’de devam eden ve yalnızca Filistin halkının asli haklarına değil aynı zamanda tüm insanlığın ortak değerlerine büyük bir darbe vuran insanlık dışı saldırılara layıkıyla yer verilmemesini büyük endişeyle karşılandığı ifade edildiği açıklamada, sözkonusu raporun tarafsızlık ve objektiflikten uzak bir şekilde, siyasi saiklerle hazırlandığını açıkça gösterdiği aktarıldı. Açıklamada, ABD’nin insan hakları konusunda kendi siciline odaklanması ve terör örgütleriyle kurduğu ortaklıklar ile insan hakları konusunda izlediği çifte standartlı politikayı sonlandırması çağrımızı yinelendiğinin altı çizildi.