POLİTİKA - 03 Nisan 2018 Salı 17:00

Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelini Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin birlikte attı

A
A
A
Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelini Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin birlikte attı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemiz Rusya ile bilhassa Suriye'deki terör tehdidinin ve çatışmaların bir an önce sona erdirilmesi noktasında yakın işbirliği içindedir" dedi.

Türkiye-Rusya-İran’ın Suriye zirvesi için Türkiye’ye gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmi tören ile karşılandı. Resmi karşılama töreninin ardından Erdoğan ve Putin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin bahçesinden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin temel atma törenine iştirak etti. Mersin'e telekonferans sistemiyle bağlantı yapılarak gerçekleştirilen temel atma töreninde konuşan Erdoğan, projenin gerek Türkiye'nin kalkınması gerekse Rusya ile enerji işbirliği adına tarihi bir an olduğunu belirtti. Akkuyu'nun temelini Putin ile atmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Ülkelerimizin özellikle son 15 yılda ikili ilişkilerde kat ettiği büyük mesafe geleceğimiz adına çok önemli bir referanstır. Bugün 7'nci toplantısını gerçekleştireceğimiz Üst Düzey İşbirliği Konseyi ilişkilerimizin geldiği seviyenin sembolü olmuştur. Ayrıca Rusya Federasyonu ile birlikte birçok stratejik projeyi de hayata geçiriyoruz. S-400 Hava Savunma Sistemleri, TÜRKAKIM Doğalgaz Boru Hattı ve Akkuyu Güç Santrali bunlardan bazılarıdır. Bunun yanında ülkelerimiz bilhassa Suriye'deki terör tehdidinin ve çatışmaların bir an önce sona erdirilmesi noktasında da yakın işbirliği içindedir" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin 2003-2017 yılları arasında ortalama 5,8 büyüme gerçekleştirdiğini anımsatan Erdoğan, 2017 yılında yüzde 7,4 oranında büyüme başarısı sergilendiğini aktardı. Cumhuriyetin 100'üncü yıl dönümü olan 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, "Bu durum enerjiye olan ihtiyacımızın da artması anlamına geliyor. Gerek petrol ve doğalgaz gerekse yenilenebilir kaynaklarda son 15 yılda daha önce hayali dahi kurulamayacak projeleri hayata geçirdik. Enerji güvenliğimizin geliştirilmesi hedefi doğrultusunda enerji sektörümüzün her alanında yatırımlarımız kesintisiz devam ediyor. Ülkemizin güvenli ve sürdürülebilir enerjiye sahip olacağı bir gelecek için yaptığımız planlamalar içinde nükleer enerji önemli bir yer tutuyor. Halihazırda dünyada 31 ülke kullandığı elektriğin önemli bir bölümünü faaliyette olan 450 nükleer santralden üretiyor. Hala 16 ülkede 55 nükleer santral de inşa halindedir. Bugün temelini attığımız Akkuyu ile bu sayı 56 oluyor, ilk reaktörünün 2023 devreye alınmasıyla Türkiye de nükleer enerji kullanan ülkeler ailesine dahil olmuş olacaktır. Böylece Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılını enerji alanında tarihi bir eserle taçlandırmış olacağız. Akkuyu, ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacaktır. Böylece petrol, doğalgaz ve kömüre dayanan enerji sepetimizi daha sağlıklı hale getirmiş olacağız. Bu santral enerji güvenliğimize katkı sağlarken, iklim değişikliği ile mücadelede de önemli bir rol oynayacaktır. Bu tecrübenin nükleer enerji alanında yetkin uluslararası çapta söz sahibi insan kaynağımızın yetişmesine de ciddi katkısı olacaktır. Şuan yüzlerce gencimiz Rusya’da alanda öğrenim görüyor. İnşallah bu gençlerimiz eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkemize dönerek önemli görevler üstlenecektir" diye aktardı.
Akkuyu Projesini hayata geçirmenin AK Parti hükümetine nasip olduğunu söyleyen Erdoğan, projeye karar verildiği andan itibaren, Putin başta olmak üzere tüm Rus bakanlarıyla çok yakın bir mesai harcadıklarını kaydetti. "Böylesine çetrefilli bir konuda kısa sürede mesafe almamızın sebebi, süreç boyunca iki tarafın ortaya koyduğu iş birliği ruhudur" diyen Erdoğan gece gündüz demeden çalışan her düzeyden yetkiliye teşekkür etti. Erdoğan, Rusya ile bölgesel konulardaki işbirliğini de arttırarak kararlılıkla sürdüreceklerini dile getirdi.

"Kalifiye uzman yetiştirilmesinde işbirliği yapacağız"

Törende konuşan konuk Devlet Başkanı Putin de, Akkuyu ile Türkiye'de sadece nükleer santralin değil, aynı zamanda yeni bir iş sektörü kurulduğunu ifade etti. Projenin Türkiye'nin ekonomisinde yeni bir dönemeç olduğunun altını çizen Putin, "Proje hem Türkiye hem de Rusya’da yeni iş yerleri kurulmasına vesile olacak. Ayrıca yüksek kalifiyeli uzmanların yetiştirilmesinde de iş birliği yapma fikrindeyiz. 2023 yılında ilk enerji blokunun devreye girmesini sağlamak istiyoruz. Türkiye’nin 100’üncü yıl dönümünde bunu yapacağız" diye konuştu.

"10 bin kişilik istihdam olanağı"

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin temel atma töreninde konuşan Berat Albayrak ise, 1955 yılında başlayan nükleer yolculuğun bugün en önemli aşamasına gelindiğini ifade ederek, 63 yıllık rüyanın gerçekleşmesinden duyduğu gururu dile getirdi. 2010 yılında Rusya ile imzalanan hükümetler arası anlaşma ile bu alanda ilk somut adımın atıldığını söyleyen Albayrak, "Tarihi bir ana hep birlikte şahit oluyoruz. Bugün burada 20 milyar dolarlık maliyetiyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gelmiş geçmiş en büyük projesinin temelini atıyoruz. Nükleer santraller sayesinde iklim ve mevsim koşullarına bağlı kalmadan 7/24 kesintisiz elektrik üreteceğiz. Üstelik bunu sıfır emisyon ile gerçekleştireceğiz. Sağlayacağı verimli enerjinin yanı sıra sanayiden tarıma, uydu haberleşmeden sağlığa kadar birçok alanda bugün Türkiye için enerji ve teknoloji alanında önemli bir miladı yaşadığımız açıktır. Akkuyu, bütün güvenlik standartlarına en uygun ileri teknolojiyle inşa edilecek son teknoloji bir santraldir. Akkuyu’da inşaatın başlamasıyla 10 bin kişilik istihdam olanağı sağlayacak, bunun yüzde 80’i de Türk çalışan olacak. Santral işletmeye alındığında ise 3 bin 500 kişi bu tesislerde çalışıyor olacak. Malzeme ve ekipmanların büyük bir kısmı Türk şirketleri tarafından tedarik edilecek, sanayimize iş imkanı sağlayacak. Bu kapsamda eğitim alması için Rusya’ya gönderdiğimiz 248 öğrencimizden 35’i eğitimlerini tamamlayarak ülkemize geri döndü. Öğrencilerimiz bilgi ve tecrübeleriyle çok önemli rol oynayacaktır. Biz bu pırıl pırıl kardeşlerimize inanıyoruz. İnanıyoruz ki ülkemiz bu teknolojiyle, dünya ile rekabet edecek güce ulaşacaktır" ifadelerini kaydetti.

Konuşmaların ardından Akkuyu’ya canlı olarak bağlanıldı ve ilk harç için Mersin’den butona basıldı.  

Derya Yetim - Yağmur Yıldız - Ömer Çetin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da kahverengi kokarca istilası Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynağı olan fındık, istilacı kahverengi kokarca böceği ile tehlikede. İl ve ilçe tarım müdürlükleri tarafından şimdiye kadar 40 bin noktada ilaçlama çalışması yapılırken, 200 kata kadar çoğalabilen böcek ile kimyasal mücadelenin önemli olduğu belirtiliyor. Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, kimyasal mücadele yapılan noktalarda kahverengi kokarcanın ciddi oranda azaldığını söyledi. Fındık başta olmak üzere tarım ürünlerine ciddi zarar veren, insan sağlığı açısından bir tehlike oluşturmayan kahverengi kokarca, yaz mevsimi sonunda kışlamak için özellikle ev, depo gibi korunaklı alanları tercih ediyor. Fındık hasat sezonunda üreticiler tarafından sık karşılaşılan, bir yıl ömrü olan ve zirai, tuzak ile mekanik mücadele edilen kahverengi kokarca, bıraktığı yumurtalar ile ortalama 200 kat çoğalabiliyor. Havaların ısınması ile kışlaklardan çıkarak fındık bahçelerine ulaşan kokarca, üreticileri de tedirgin ediyor. Mücadele çalışmaları kapsamında Ordu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Çamaş ilçesi Hisarbey Mahallesi’nde mahalle muhtarları ve üreticilere yönelik bilgilendirme çalışmaları yapıldı. Eğitimde, ilaçlamanın nasıl yapılacağı, mücadele çeşitleri gibi konular anlatılarak, uygulamalı eğitim verildi. “Kimyasal mücadele çok önemli” Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, kahverengi kokarca ile mücadele çalışmalarının 2023 yılından itibaren yoğun olarak devam ettiğini söyledi. Hava sıcaklıklarının artması ile birlikte kahverengi kokarcaların bulunduğu yerlerden çıkarak, yakın çevredeki fındık bahçelerine geçtiğini kaydeden Yılmaz, “Burada beslenecekler ve sonrasında yumurta bırakacaklar. Yumurta bırakmadan önce yapacağımız kimyasal mücadele çok önemli. Çünkü bir tane kokarca 150-200 tane yumurta bırakıyor, bu da yaklaşık 200 yeni canlı demek. Bu dönemde yapacağımız mücadele ile kahverengi kokarcalar yumurta bırakmadan imha olacak, daha geniş alanlara dağılmadan mücadele edilecek” diye konuştu. “İstilacı bir tür” Şu ana kadar tüm sektör temsilcileri ve üreticilerin desteğiyle, mücadele çalışmaları kapsamında 40 bin kışlakta ilaçlama çalışması gerçekleştirildiğini kaydeden Yılmaz, bunların yanında il ve ilçe tarım müdürlükleri ile ziraat odaları tarafından 600’den fazla eğitim çalışması yapıldığını da aktardı. Yılmaz, “Oldukça önemli bir zararlı, istilacı bir tür, 300’den fazla konukçusu olan bir tür. Bu nedenle mücadele çalışmalarının aksatılmadan yapılması gerekiyor. Ordu’da Valimiz Muammer Erol’un Başkanlığı’nda tüm sektör paydaşlarımız ile işbirliği çerçevesinde çalışmaları yürütüyoruz” şeklinde konuştu. “Ordu’da yoğunluk her bölgede aynı değil” Yılmaz, kahverengi kokarcaların ilk olarak kışlakların etrafında görülmeye başladığını belirterek, “Kışlak mücadelesi yaptığımız alanlarda şu anda çıkışların daha az olduğunu görebiliyoruz ama mücadelenin çok yapılamadığı analarda yoğunluk var. Yoğunluk her bölgede aynı değil, özellikle geçen yıl görülen noktalarda ve kışlak mücadelesinin yapıldığı noktalarda daha az olduğunu gözlemliyoruz” ifadelerine yer verdi. “Acil önlem alınması gerekiyor, hepimiz tedirginiz” Çamaş ilçesi Kocaman Mahalle Muhtarı Mehmet Yılmaz, mahallede kokarcanın aşırı bir şekilde yoğunlaştığını söyledi. Bu durumda fındık mahsulünün ömrünün olmayacağını kaydeden Yılmaz, “Kesinlikle acil önlem alınması lazım. bir fındık dalında en az 200 tane kahverengi kokarca var. Şu anda ekiplerimiz önlemlerini alıyor. Bu kokarcaları görünce çok şaşırdık, geçen yıl burada fındık, sebze ve meyve olmadı, adeta burayı talan etti. Vatandaşlar çok tedirgin, beklentimiz burada koordineli bir şekilde çalışıp sıkı bir kimyasal mücadele yapılması gerekiyor” dedi. “Havalar ısındıkça yoğunluk artıyor” Hisarbey Mahalle Muhtarı İshak Özcan, mahallelerinde çok yoğun bir kahverengi kokarca istilasının olduğunu kaydetti. Hava sıcaklığına göre yoğunluğun arttığını belirten Özcan, “Evlerden, barınaklardan ve çatılardan fındık bahçelerine yayılıyor. Biz fındığın dalını salladığımızda dala düşüyordu, şimdi hava daha sıcak olduğu için uçuyor” açıklamasında bulundu. Mustafa Öztürk isimli fındık üreticisi, kahverengi kokarcaların fındık dallarında arı kovanı gibi çok olduğunu, bu durumun kendilerini tedirgin ettiğini söyledi. İstilacı böcek türünün kahvaltı esnasında dahi eve girdiğine dikkat çeken Öztürk, bu durumun kendilerini tedirgin ettiğini aktardı. Fatma Arım isimli ev hanımı, kahverengi kokarcalar ile başlarının dertte olduğunu, fındık başta olmak üzere hiçbir tarım ürününü yetiştiremediklerini, tedirgin olduklarını kaydetti. Çamaşırları balkona asamadıklarını söyleyen ev kadınları, bu durumun artık kendilerini çok rahatsız ettiğini, tarım ürünlerine zarar verdiğini, yemeklere dahi girdiğini belirttiler.
Gümüşhane İntihar için çatıya çıkan şahsı kaymakam ikna etti Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde intihar teşebbüsünde bulunan 40 yaşındaki şahsı Kaymakam Mehmet Alperen Başkapan ikna ederek 5 katlı okul binasının çatısından indirdi. İlçe merkezindeki Tekke Mahallesi, Hükümet Caddesinde bulunan 5 katlı Şehit Hakan Aydoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi çatısında bugün hareketli saatler yaşandı. Okulun çatı katına çıkarak intihar teşebbüsünde bulunan Yeşilbük beldesinden 40 yaşındaki Z.T’yi fark eden vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda emniyet ve 112 Acil Sağlık görevlisi sevk edildi. İlk olarak vatandaşların daha sonra da Şiran Belediye Başkanı Abdulbaki Kara’nın telkinlerinin ardından Kaymakam’la görüşmek istediğini belirten Z.T’nin bu talebi üzerine Kaymakam Mehmet Alperen Başkapan bölgeye geldi. Çatı katına çıkıp kenarına kadar gelip vatandaşların yüreğini ağzına getiren Z.T, ailesi ve yaşadıklarıyla ilgili bazı şeyler anlattı. Bekar olduğu öğrenilen Z.T’ye seslenen Şiran Belediye Başkanı Abdulbaki Kara "Gel aşağı, Kaymakam beyle beraber oturup konuşalım" sözlerine karşılık "Beni harcayacaklar. Ben o hastaneye gitmem" diyen şahsa "Hastaneye yollamayacağız, gel aşağı" dedi. Daha sonra olay yerine gelen Kaymakam Mehmet Alperen Başkapan ise Z.T’nin anlattıklarına karşın "Benim bu konuyu senden dinlemem lazım. Gel anlat ki çözelim bu olayı. Senin için ’Vatansever, namuslu dürüst’ bir arkadaş dediler. Ben seni dinlemek istiyorum. Söz hastaneye yollamayacağım. Gel makama gidip konuşalım" sözleri üzerine aşağı inmeye ikna oldu. Z.T’nin Kaymakam Başkapan ve diğer yetkililerle birlikte Kaymakamlık makamında görüşme gerçekleştirdiği öğrenildi.
Bursa Çalıntı motosiklet ile başka bir motosiklet çalan hırsız yakalandı Bursa’nın Karacabey ilçesinin Eskisarıbey Mahallesi’nde bayramın ikinci günü yaşanan motosiklet hırsızlığı olayında şüpheli U.C. (30), Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından İnegöl’de çaldığı motosikletle birlikte kıskıvrak yakalandı. Jandarma ekipleri çalınan motosikleti de sahibine teslim etti. Edinilen bilgilere göre, 11 Nisan 2024 günü Eskisarıbey Mahallesi’nde Seçim Gezegen’e ait ve piyasa değeri yaklaşık 800 bin TL olan motosiklet çalınmıştı. Faili meçhul hırsızlık olayının aydınlatılması amacıyla Karacabey Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından yapılan araştırmalar neticesinde; hırsızın ve motosikletin İnegöl ilçesinde olabileceği değerlendirildi. İnegöl İlçe Jandarma Komutanlığı ile kurulan bağlantılar sonucunda, şüphelinin eşkal bilgilerine uyan şahsın görüldüğü haberinin alınması üzerine JASAT ekipleri İnegöl’e hareket ederek, Cuma Mahallesi’nde şüpheli U.C.’yi (30) çaldığı motosikletle birlikte yakaladı. Motosiklet hırsızlığı konusunda suç dosyası kabarık olduğu öğrenilen U.C.’nin bu olayla birlikte toplamda 7 adet suç kaydı bulunduğu ortaya çıktı. Özellikle internette verilen satılık ilanlarını takip eden şahıs, çaldığı motosikletleri olay yerinde bırakıp başka motosiklet çalıyor. İlk olarak İstanbul’dan bir motosiklet çalan U.C., daha sonra bu motosiklet ile gidip Kütahya’dan başka bir motosiklet hırsızlığı gerçekleştiriyor. Şahıs, ardından Kütahya’dan çaldığı motosikletle aynı hırsızlığı Osmangazi’de de yapıyor. Şahıs, son olarak bu hırsızlık yöntemini Karacabey’de gerçekleştiriyor ancak bu kez yakalanıyor. İlginç motosiklet hırsızlığı yöntemleriyle dikkat çeken U.C., sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.