SPOR - 21 Mayıs 2019 Salı 12:50

Ali Koç: 'Ergin Ataman'ın özür beklemesi arsızlıktır'

A
A
A
Ali Koç: 'Ergin Ataman'ın özür beklemesi arsızlıktır'

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. Ergin Ataman'ın Final Four'da, tribünlerle yaşadığı gerginlikle ilgili konuşan Koç, "Hiçbir camianın taraftarına küfür edilemez. Hele ki bunu bir spor adamının yapması büyük saygısızlıktır. Ergin Ataman'ın özür beklemesi de işin arsızlık boyutudur" ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sarı-lacivertli kulübün televizyonuna, Final Four'da yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Beko'nun üst üste 5. kez Final Four'da mücadele etmesinden dolayı takımı tebrik eden Ali Koç, "Kupayı getiremediğimiz için üzgünüz ama Türk basketbolu açısından son derece gurur verici. Tarihimizde ilk defa iki Türk takımı olarak final-four'a katıldık ve ülkemizi temsil ettik. Dolayısıyla Türk basketbolunu bir kere daha tebrik etmek, kutlamak ve geldiği seviyeyi görmek lazım. Fenerbahçe olarak 5 defa üst üste final-four'a kaldık, büyük bir başarı ama kupayı getiremedik.

O yüzden ne yazık ki çok üzgünüz. Basketbolda talihsizlikler, şansızlıklar son 1,5-2 aylık süreçte bizi buldu. Biliyorsunuz, 2 ayrı rekorlar geldik; iç sahada 15’te 15 ve EuroLeague tarihinin en çok galibiyetle gelen takımı olduk ve ikisi de daha önce yapılmamıştı. Farklı bir sonuç bekliyorduk ama çok büyük talihsizlikler, sakatlıklar yakamızı bırakmadı.

O yüzden kupayı getiremedik ama Obradovic’i, oyuncularımızı, tüm ekibi tebrik ediyorum, başarılarının devamını biliyorum. İnşallah seneye 6.kez mümkünse de bir Türk takımıyla Efes’le buraya katılmak istiyoruz. Kupayı getirmek istiyoruz. Efes’e de parantez açmak istiyorum. Bu sene müthiş bir performans sergilediler. Hak ettiler, hak ederek buraya geldiler. İkinci oldular. Ülkemize ikinciliği getirdiler. Onları da cani gönülden tebrik ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum" ifadelerini kullandı.

"Olayların büyümemesi için görevlilere yardımcı olduk"

Final Four finalinde Anadolu Efes ile CSKA Moskova arasında oynanan karşılaşmanın son bölümünde Fenerbahçeli taraftarlarla Ergin Ataman arasında yaşanan olaylarla ilgili açıklamada bulunan Ali Koç, "Maçtan sonra bazı olaylar yaşandı. Kısa da olsa bu olayların ele alınış şekli, yansıtılması maçın önüne geçiyor. Bu açıklamaları yapmak zorunda kalmaktan üzüntü duyuyorum. Zira üçüncü bir ülkede iki Türk takım arasında yaşanan olaylar olmasa daha iyi olurdu, keşke olmasaydı diyorum. Üzüntü verici diyorum. Ama olayların bir de gerçek bir şekilde anlatılması, doğrularıyla anlatılması gerektiğini, kamuoyunun bunların bilmesi gerektiğini önemli bulduğum için birkaç kelime etmek istiyorum. Fenerbahçe taraftarı, Real Madrid ile oynadığımız 3.’lük-4’.lük maçından sonra salonu terk etmedi.

Çok büyük çoğunluğu Anadolu Efes’i gönülden ve samimi bir şekilde maç sonuna kadar destekledi. Desteklemeyenler de köstek olmadılar, seslerini çıkarmadılar. Ta ki maçın bitmesine 20-25 saniye kala maçın skoru kesinleştikten sonra geçmişte yaşanan olaylar ve husumetlerden dolayı Fenerbahçe taraftarı Efes’in koçu Ergin Ataman’a ‘mola alsana mola alsana’ şeklinde tezahüratta bulundu. Zaten işin boyutu da burada değişti. Zira bu tezahüratlar üzerine Ergin Ataman, bir kez değil iki kez, bilinçli bir şekilde önce bir tribüne, sonra başka bir tribüne dönerek çok ağır küfürler etmiştir. Nitekim ekrana da yansıdı. Net bir şekilde görünüyor. Sadece ağız okumayla değil, salonda parkeye yakın taraftarlar da bunu duydular ve işin boyutu orada değişti. Parkede kalan taraftarlar tepki verdiler, iş bazı yerlerde fiziki boyuta geldi. Bizler de doğal olarak onları ayırmak için görevlilere yardımcı olmaya çalıştık. Çok şükür bundan daha büyümedi. Ancak dediğim gibi keşke olmasaydı" diye konuştu.

"Özür beklemek işin arsızlık boyutudur"

Ergin Ataman'ın tribünlere yaptığının yanlış olduğunu vurgulayan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Öncelikle şunu söylemek istiyorum; değil Fenerbahçe taraftarına, hiçbir camianın taraftarına küfür edilmez, edilmemelidir. Çok büyük saygısızlık. Hele ki bir spor adamının bunu yapması kabul edilemez. Şimdi maç sonrası yorumlarına gelmeden önce de şunu ifade etmek istiyorum; ülkemizde iki tip spor adamı var. Biri, camialar arası gerginlikleri, hassasiyetleri, geçmiş olayları bir yere koyarak centilmenlik ruhu ile fair-play çerçevesinde dış etkenlerden etkilenmeden işini yapmaya çalışan yöneticiler, sporcular ve teknik adamlar vardır. Bir de öyle tipler vardır ki ve ne yazık ki istenilenden daha fazladırlar.

Camialar arasındaki gerginlikleri, olayları, hassasiyetleri, dengeleri kullanarak maçlarda gerginlik oluşturma, toplum psikolojisine oynayarak gerginlik meydana getirme, bunu rekabetin bir parçası yapma hatta rekabet avantajı olarak görürler. Bunları yaparlar. Ondan sonra da maçtan sonra kendileri için mağduriyet oluşturmaya çalışırlar. Ne yazık ki bu hoca, ikinci tarif ettiğim spor adamları tanımına girmektedir. Bunu üzülerek söylüyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü ile geçmişte çalıştığı kulüplerde yaşanan pek çok olay söz konusudur. Bu olaydan dolayı da Fenerbahçelilerin bu kişiye karşı bakış açısı farklıdır. Maçtan sonra açıklamalar yapmış ve kendisine edilen hakaretlerden, küfürlerden, fair-play’den bahsetmiş ve özür beklediğini söylemiş.

Biz, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Efes’e maç boyunca verdiğimiz destek için teşekkür beklerken işin bu boyuta gelmesi üzücü. Kendisine küfür edilmedi, ‘mola alsana, mola alsana’ dendi. Kendisi küfürle karşılık verdikten sonra sahaya yakın tribünlerde olaylar yaşandı. Ondan sonra kendisine münferit küfürler edildiyse bilemem ama yumurta tavuk meselesi kendisi. Kendisi olayların fitilini ateşledi. Hal böyle iken ‘bana ağır hakaretler, küfürler edildi’ diye mağduriyet oluşturmak demin tarif ettiğim spor adamı profiline uyan bir yaklaşımdır. Kendisinin geçmiş vukuatlarına baktığımız zaman da fair-play’den bahsedecek en son kişidir. En azından Fenerbahçe ile arasında yaşanan müsabakalarda fair play’den bahsedecek en son kişidir. Özür beklemek de işin arsızlık boyutudur. Dolayısıyla geçmişte yaşadığı bu gayri samimi yaklaşımı, tiyatrovari hareketleri, toplum psikolojisine oynamaları ve gerginlik meydana getirmeleri, işi bu noktaya getirmiştir" açıklamasını yaptı.

"Bu yaşananlar Play-Off serisini etkilemesin"

Spor insanların her türlü koşulda bu şekilde davranma lükslerinin olmadığını söyleyen Ali Koç, "Görüyorum ki çok da iyi niyetli olduğunuz zaman insanlar üstünüze çıkabiliyor. Önümüzde play-off serisi var. Biz oraya gideceğiz, onlar buraya gelecek. Bu iki dost kulüp arasında olayları daha fazla germemek lazım. Aynaya bakıp kendisine bir çeki düzen versin.

Bu şekilde giderse taraftarları, ne emniyet güçleri ne de bizler yönetemeyiz. İki yanlış da bir doğru yapmıyor. Taraftarın da yaptığı doğru olmaz ama demek istediğim; o işine baksın ve spor adamı olsun, centilmenlik ve fair-play ruhuyla işini görsün. Aynı bizim hocamız gibi. Efes’e gelince bizim Fenerbahçe Spor Kulübü olarak onlarla hiçbir sıkıntımız yoktur. Efes’in Türk basketboluna onlarca yıldır yaptığı yatırımlar ve getirdiği başarılar ortadadır. Dolayısıyla Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, Efes’e saygıdan ve sevgiden başka hiçbir duygusu olamaz. Bu nedenle Efes gibi bir kulüple bu hoca yüzünden sıkıntılar yaşamaktan dolayı üzülüyorum. Onların ikinciliğini tekrar tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum" diyerek sözlerini tamamladı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Geçit: “Temiz ve güzel bir Yeşilyurt için 7/24 görev başındayız” Yeşilyurt Belediyesi Temizlik İşler Müdürlüğü Ekipleri tarafından Özsan Sanayi Sitesi’nde gerçekleşen temizlik ve çevre düzenleme çalışmalarını yerinde inceleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.İlhan Geçit, vatandaşların ve esnafların ferah, temiz ve düzenli bir ortamda yaşaması için ekiplerin 7/24 görev başında olduğunu söyledi. Göreve geldiği ilk günden itibaren Yeşilyurt ilçesinin dört bir tarafının sağlıklı ve temiz bir görüntüye sahip olması için ‘Tertemiz Yeşilyurt’ hedefini belirleyen ve ekiplere bu konudaki hassasiyetini paylaşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.İlhan Geçit, Temizlik İşler Müdürlüğü ekipleri tarafından Özsan Sanayi Sitesi’nde gerçekleştirilen çalışmaları yerinde inceledi. "Tertemiz Yeşilyurt hedefiyle ilçemizin bütün yaşam alanlarını pırıl pırıl yapmak için personelimiz ve iş makinelerimizle sürekli alanda olacağız" diyerek sözlerine başlayan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr. İlhan Geçit, “Yeşilyurt Belediyesi olarak hemşerilerimizi daha temiz, sağlıklı ve hijyenik bir çevrede yaşatmak istiyoruz. Bunun yolu da temizlikle ilgili tüm hizmetlerinden kaliteli bir şekilde verilmesinden geçiyor. Temizlik İşleri Müdürlüğümüz, ilçemizin dört bir tarafında cadde ve sokakların süpürülmesinden evsel atıkların toplanmasına, bitkisel atıkların ve tıbbi atıkların toplanmasından haşereyle mücadeleye kadar farklı alanda hijyen ve temizlik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Sağlığın olmadığı bir yerde yapılan yatırımların bir değeri olmaz, önce sağlık önce güzel bir çevre diyerek bu çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Temizlik İşleri Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimizin Özsan Sanayi Sitemizdeki çalışmalarını yerinde inceleyerek gerekli bilgiler aldık, esnaflarımızın taleplerini dinledik. Ekiplerimizin sürdürdüğü yoğun temizlik çalışması hem ilçemizin ihtiyaçları hem vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda devam edecektir. Özverili ve gayretli çalışmalarından dolayı yetkililerimize ve mesai arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum, ellerine, emeklerine sağlık. Saha denetimlerimiz ve incelemelerimiz aralıksız devam edecektir. Her şey daha güzel, daha ferah ve daha güzel bir Yeşilyurt içindir.” diye konuştu.
Denizli Pamukkale’de yüzlerce çocuk 23 Nisan coşkusunu birlikte yaşadı Pamukkale Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel düzenlediği etkinlikte yüzlerce çocuk ve ailesi 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşadı. Pamukkale Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili özel bir etkinlik düzenledi. Pamukkale Belediyesi’nin YSE’deki ana hizmet binasında düzenlenen “23 Nisan Çocuk Şenliği’ne binlerce çocuk ve aileleri akın etti. Çocuklar şişme oyun grupları, canlı langırt, rodeo, palyaço ve maskot gösterileri ile birlikte çeşitli görseller ve ikramların yer aldığı etkinlikte 23 Nisan coşkusunu doya doya yaşadı. Birbirinden farklı etkinlikler ile çocukların 23 Nisan coşkusunu doya doya yaşamalarını sağladıklarını ifade edem Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, demokratik, laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşatılmasında, çağdaş uygarlık seviyesinin aşılmasında, geleceğimizin teminatı ve milletimizin en değerli varlığı olarak gördüğü çocuklarımıza, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı armağan ederek onlara duyduğu güveni, sevgiyi ve verdiği önemi göstermiştir. Bizler de bu emanete sahip çıkacağız. Pamukkale’mizde, Denizli’mizde evlatlarımızla bayramları doyasıya ve onların hak ettiği gibi kutladık. Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetimizin ve Türkiye Büyük Millet Meclisimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, arkadaşlarını, aziz şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, bugünü anlamlandıran ve geleceğimizin teminatı olan tüm çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyor, bayramın dünyanın tüm çocuklarına barış ve mutluluk getirmesi temennisiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını kutluyorum” dedi.
Erzurum Ders sadece sınıfta değil sahada da yapılır Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Ömer Özden, öğrencilerine Türk Düşünce Tarihi Dersinde ‘Yunus Emre’yi Tuzcu (Dutçu) Mahallesi’ndeki kabri başında anlattı. İlahiyat Fakültesi 3 sınıf öğrencileri, Türk Düşünce Tarihi Dersini Erzurumlu Yunus Emre’nin kabri başında yaptı. Aynı zamanda Erzurum Tarih Derneği Başkanı da olan A. Ü İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. H.Ömer Özden, fakültede girdiği derslerde öğrencilerine tarihi ve manevi şahsiyetleri adeta uygulamalı olarak yerinde anlatıyor. Prof. Dr. Özden son olarak, Türk Düşünce Tarihi dersinde öğrencilerini Tuzcu Mahallesi’ndeki Erzurumlu Yunus Emre’nin mezarına götürerek hem bir çok kişi tarafından bilinmeyen mezarını, hem de kişiliği ve hayatı ile ilgili bilgiler verdi. Palandöken Gençlik Merkezi’nin tahsis ettiği araçlarla Erzurum’un Dutçu (Tuzcu) mahallesindeki Yunus Emre’nin kabrine öğrencilerini götüren Prof. Dr. Özden, Yunus Emre’nin ümmi bir ozan değil, iyi eğitim görmüş bir entelektüel olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özden, Anadolu’nun birliğinin sağlanmasında Yunus Emre’nin önemine dikkat çekerek, Yunus Emre’nin sevgi felsefesinin önemine vurgu yaptı. Yunus Emre’nin bütün Anadolu’yu; Şam, Halep, Suriye, Irak ile Kafkasya bölgesinde Azerbaycan ve civarını gezerek öğretisini anlattığını ve bu seyahatlerinde kendisini yetiştirdiğini anlatan Prof. Dr. Ömer Özden, Yunus Emre’nin son durağının ise Erzurum olduğunu ve kabrinin de burada bulunduğunu anlattı. “Mezarın Yunus Emre’ye ait olduğu tasdik edildi” Dutçu köyünde bulunan mezarın önce Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz. tarafından keşfedildiğini belirten Prof. Dr. Ömer Özden, söz konusu mezarın 20. asrın önemli bilim adamlarından Mehmet Fuat Köprülü, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Abdürrahim Şerif Beygu gibi şahsiyetler tarafından tasdik edildiğini bildirdi. Öğrencilerine bu derste tanıdıkları Yunus Emre’nin kabrini çevresindekilere mutlaka anlatmalarını ve arkadaşlarını, ailelerini Dutçu (Tuzcu) Mahallesi’nde bulunan Yunus Emre kabrine mutlaka getirmelerini isteyen Prof. Dr. Özden, Yunus Emre kabrinin Erzurum’un tanıtımında çok önemli bir yeri olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Özden, Erzurum Tarih Derneği’nin de bu tanıtıma önemli katkılar sunacağını sözlerine ekledi. Ders sonrasında Palandöken Gençlik Merkezi’nin öğrencilere ikramlarda bulunmalarının ardından yine araçlarla üniversiteye dönerken, bir dersin sadece sınıfta değil sahada da yapılabileceğini uygulamalı olarak gösteren Prof. Dr. H. Ömer Özden, kendilerine böyle bir imkan sağlayan Palandöken Belediyesi Gençlik Merkezi Müdürü ve aynı zamanda Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı Mehmet Gözütok’a da teşekkür etti.